tag:blogger.com,1999:blog-33149424976416787962024-02-21T03:02:58.927+03:00Doktor Stres Blog Sayfasına HoşgeldinizUnknownnoreply@blogger.comBlogger8125tag:blogger.com,1999:blog-3314942497641678796.post-61441328181303361862019-04-10T15:29:00.004+03:002019-04-10T15:29:47.333+03:00Her Gün 20 Dakika Doğa ile İç İçe Olmak Strese İyi Geliyor<div style="background-color: white; border: 0px none; box-sizing: border-box; color: #333333; font-family: "Droid Sans", Arial, Verdana, sans-serif; font-size: 13px; list-style: none; margin-bottom: 20px; outline: none; padding: 0px;">
Günümüzün en önemli sağlık sorunlarından olan strese karşı araştırma yapan bilim insanları haftada en az 3 gün 20 dakika boyunca daha da zaman geçirmenin stres seviyesini düşürdüğünü belirledi. ABD’nin Michigan Üniversitesi’nden bilim insanlarının yaptığı araştırmanın sonuçları “Frontiers in Psychology” dergisinde yayınlandı. Yapılan araştırma sonucunda doğada daha fazla zaman geçiren kişilerde kortizol <a href="https://www.aktuel.net/stres-ve-kaygiyi-azaltmak-icin-egzersizler-10901/" style="border: 0px none; box-sizing: border-box; color: #444444; list-style: none; margin: 0px; outline: none; padding: 0px; text-decoration-line: none; transition: all 0.2s ease-in-out 0s;"><strong style="border: 0px none; box-sizing: border-box; list-style: none; margin: 0px; outline: none; padding: 0px;">stres</strong> </a>hormonu seviyesinin belirgin derecede düştüğü tespit edildi.</div>
<div style="background-color: white; border: 0px none; box-sizing: border-box; color: #333333; font-family: "Droid Sans", Arial, Verdana, sans-serif; font-size: 13px; list-style: none; margin-bottom: 20px; outline: none; padding: 0px;">
Bir grup yetişkin üzerinde deneyen gerçekleştiren araştırmacılar, araştırmaya katılan adaylardan 8 hafta boyunca haftada en az 3 gün kendi belirledikleri aralıklarda ve sürede doğada zaman geçirmelerini istedi.</div>
<h3 style="background-color: white; border: 0px none; box-sizing: border-box; color: #333333; font-family: Helvetica; font-size: 24px; font-weight: normal; line-height: 1em; list-style: none; margin: 25px 0px 10px; outline: none; padding: 0px;">
İNTERNET VE SOSYAL MEDYA YASAKLANDI</h3>
<div style="background-color: white; border: 0px none; box-sizing: border-box; color: #333333; font-family: "Droid Sans", Arial, Verdana, sans-serif; font-size: 13px; list-style: none; margin-bottom: 20px; outline: none; padding: 0px;">
Araştırma kapsamında doğada zaman geçiren katılımcıların telefon kullanmaları sosyal medyada ve internette zaman geçirmeleri, aerobik egzersizler yapmaları bir şeylerokumaları ya da başkaları ile konuşmaları yasaklandı.</div>
<div style="background-color: white; border: 0px none; box-sizing: border-box; color: #333333; font-family: "Droid Sans", Arial, Verdana, sans-serif; font-size: 13px; list-style: none; margin-bottom: 20px; outline: none; padding: 0px;">
8 haftalık süren araştırma sonunda araştırmacılar, Daha sonra test ettikleri katılımcılar arasında en az 20 dakika doğa ile baş başa kalan kişilerin kortizol seviyelerinde belirgin bir düşüş olduğunu tespit etti.</div>
<h3 style="background-color: white; border: 0px none; box-sizing: border-box; color: #333333; font-family: Helvetica; font-size: 24px; font-weight: normal; line-height: 1em; list-style: none; margin: 25px 0px 10px; outline: none; padding: 0px;">
EN İDEALİ 20 – 30 DAKİKA</h3>
<div style="background-color: white; border: 0px none; box-sizing: border-box; color: #333333; font-family: "Droid Sans", Arial, Verdana, sans-serif; font-size: 13px; list-style: none; margin-bottom: 20px; outline: none; padding: 0px;">
Yapılan araştırmada en verimli sonucunu 20 ila 30 dakika arasında alındığı belirtilirken 30 dakikaya aşağı sürelerin ise kortizol seviyesini giderek daha da düşürdüğü kaydedildi. Araştırma ekibinin başında bulunan Michigan Üniversitesi Doktor Öğretim Üyesi Mary Carol Hunter, Yaptıkları bu araştırmanın sonucunda doktorların stres mağduru hastalara ilaç olarak doğayı tavsiye etmeleri için yeterli bilimsel temeli sağlandığına, aynı zamanda uygun dozunda ortaya çıktığına dikkat çekti.</div>
<div style="background-color: white; border: 0px none; box-sizing: border-box; color: #333333; font-family: "Droid Sans", Arial, Verdana, sans-serif; font-size: 13px; list-style: none; margin-bottom: 20px; outline: none; padding: 0px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; border: 0px none; box-sizing: border-box; color: #333333; font-family: "Droid Sans", Arial, Verdana, sans-serif; font-size: 13px; list-style: none; margin-bottom: 20px; outline: none; padding: 0px;">
<a href="https://www.aktuel.net/her-gun-20-dakika-doga-ile-ic-ice-olmak-strese-iyi-geliyor-10917/">Kaynak</a></div>
Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3314942497641678796.post-4067312385179451742010-12-29T12:27:00.000+02:002010-12-29T12:27:01.365+02:00Stres (Temmuz Ayı Dosyası)<div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 10pt; margin-left: 0cm; margin-right: 0cm; margin-top: 0cm; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><h1 id="yn-story-title" style="font-family: georgia, times, serif; font-size: 28px; font-weight: 400; line-height: 33px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">Travma sonrası stres bozukluğu</h1></div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 10pt; margin-left: 0cm; margin-right: 0cm; margin-top: 0cm; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">Travma, insanın fiziksel ve ruhsal dünyasını sarsıcı düzeyde etkileyen her türlü olay için kullanılabilecek bir tanımdır. Günlük hayatta da çok sık kullanılmaya başlayan travma kelimesi zaman zaman sadece hissettiğimiz stres düzeyini arttıran olaylar için kullanılırken kimi zaman da ani olarak gerçekleşen ve korku, dehşet, panik, yada kaygıya yol açan, anlam vermekte yada alışmakta zorlandığımız durumlar için de kullanılmaktadır.</div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 10pt; margin-left: 0cm; margin-right: 0cm; margin-top: 0cm; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">Doğal afetler, terör, savaş, kronik yada akut hastalıklar, ekonomik krizler gibi toplumsal travmaların yanı sıra, trafik kazası, tecavüz, taciz, istismar, ani hastalık yada sakatlıklar, işkence, ayrılık, ölüm, işsizlik gibi kişisel travmalar mevcuttur. Kişi için bir olayın travma özelliği kazanması için o olayı kendisinin yaşaması şart değildir. Kendisi yaşamasa bile kişinin tanık olduğu sarsıcı bir olay da o kişi için travmatik olabilir.</div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 10pt; margin-left: 0cm; margin-right: 0cm; margin-top: 0cm; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">Stres ise kişinin kaygısal dengesini bozan her türlü olay yada durum olarak nitelendirilebilir ve herkeste travmanın etkisine yada kişinin özelliklerine göre farklılık gösterebilir. Bir kayıp ya da bir ayrılık kimisi için travmatik bir özellik taşırken başka bir kişi bu durumdan fazla etkilenmeyebilir.</div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 10pt; margin-left: 0cm; margin-right: 0cm; margin-top: 0cm; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">Travma sonrası stres bozukluğu ise tecavüz, trafik kazası, ağır bir hastalık, yangın, savaş gibi herkes için korkutucu olan ve kişinin fiziksel bütünlüğünü tehdit eden yada ölüm tehlikesine sebep olan bir olaydan sonra gelişen bir takım belirtiler olarak tanımlanabilir. Bunun gibi olayları yaşayan yada bu olaylara tanıklık eden kişiler aşırı derecede korktuklarını yada çaresizlik ve dehşet duygularını hissettiklerini belirtirler.</div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 10pt; margin-left: 0cm; margin-right: 0cm; margin-top: 0cm; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">Travma sonrası stres bozukluğunun görülme sıklığı toplumda topluma, bölgeden bölgeye hatta mevsimden mevsime bile farklılık gösterebilir. Bu değişikliklerden dolayı sıklık ve yaygınlık konusunda sağlıklı bir bilgi vermek olanaklı değildir.</div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 10pt; margin-left: 0cm; margin-right: 0cm; margin-top: 0cm; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><u>Travma sonrası stres bozukluğunda travmatik olayların ortak özellikleri şunlardır</u>;</div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 10pt; margin-left: 0cm; margin-right: 0cm; margin-top: 0cm; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">1. acı veren olayın çok ağır oluşu</div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 10pt; margin-left: 0cm; margin-right: 0cm; margin-top: 0cm; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">2. stresin, daha önceden kestirilemeyen, beklenmedik nitelikte oluşu</div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 10pt; margin-left: 0cm; margin-right: 0cm; margin-top: 0cm; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">3. bireyin, olay karşısında denetim gücünün olmayışı yada çaresizlik durumu</div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 10pt; margin-left: 0cm; margin-right: 0cm; margin-top: 0cm; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">4. çevre desteklerinin yetersizliği</div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 10pt; margin-left: 0cm; margin-right: 0cm; margin-top: 0cm; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><u>Travma durumlarında verilen normal tepkiler beş aşamada inlenebilir.</u></div><ol style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; list-style-type: none; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0cm; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;" type="1"><li style="list-style-image: none; list-style-position: outside; list-style-type: none; margin-bottom: 10pt; margin-left: 0cm; margin-right: 0cm; margin-top: 0cm; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">Korkular ve kaygıların belirgin olduğu aşama</li>
<li style="list-style-image: none; list-style-position: outside; list-style-type: none; margin-bottom: 10pt; margin-left: 0cm; margin-right: 0cm; margin-top: 0cm; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">Karşılaşılan durumun korkutucu sonuçları ve kayıplarıyla başa çıkabilmek için zihinsel ve duygusal olarak üstün bir çaba gösterdiği aşama</li>
<li style="list-style-image: none; list-style-position: outside; list-style-type: none; margin-bottom: 10pt; margin-left: 0cm; margin-right: 0cm; margin-top: 0cm; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">Hayatta kaldığından dolayı minnettarlık ve mutluluk hissedilen aşama</li>
<li style="list-style-image: none; list-style-position: outside; list-style-type: none; margin-bottom: 10pt; margin-left: 0cm; margin-right: 0cm; margin-top: 0cm; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">Travmatik durumun gerçekleşmesine zemin hazırlayan ya da sebebiyet veren kişi kurum ve durumlara karşı hissedilen öfke ve engellenmişlik aşaması</li>
<li style="list-style-image: none; list-style-position: outside; list-style-type: none; margin-bottom: 10pt; margin-left: 0cm; margin-right: 0cm; margin-top: 0cm; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">Duygusal ve zihinsel açıdan yaşanılan yapılanma sonucunda algıların daha gerçekçi bir hal aldığı aşama</li>
</ol><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 10pt; margin-left: 0cm; margin-right: 0cm; margin-top: 0cm; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><strong style="font-style: normal;"><u>Travma sonrasındaki stres tepkileri</u></strong><br />
Yaşanan olağanüstü bir olayın ardından gösterilen tepkilerin hemen “anormal” olarak adlandırılması yada ciddi bir psikolojik problemin varolduğu düşüncesinin yayılması doğru değildir. Yaşanan olağanüstü durumla ilgili olarak kişinin verdiği stres tepkileri belirli bir süre için son derece normal olarak karşılanmalıdır. Öncelikli olarak kişinin yaşadığı bu durumun gerçekliğine ve kendisine yaşattığı acı, üzüntü yada kayba alışması gerekmektedir ki bu alışma süreci kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Hiçbir müdahale olmadan bu sürecin 6 ila 16 ay arasında tamamen kaybolduğu bir çok araştırmada gözlenmiştir. Ancak gerek bu süreyi aşan durumlarda gerekse bu sürenin aşılmasına gerek kalmadan, ağır bir travmatik olayı izleyen 3-4 haftalık sürecin ardından, kişinin günlük hayatını son derece olumsuz yönde etkileyen bir takım şikayetlerin dozajının artması ile travma sonrası stres bozukluğunun oluştuğu şüphesine düşülebilir.</div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 10pt; margin-left: 0cm; margin-right: 0cm; margin-top: 0cm; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><strong style="font-style: normal;">Travma sonrası stres bozukluğuna ait DSM IV tanı kriterleri şunlardır;</strong></div><ol style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; list-style-type: none; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0cm; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;" type="1"><li style="list-style-image: none; list-style-position: outside; list-style-type: none; margin-bottom: 10pt; margin-left: 0cm; margin-right: 0cm; margin-top: 0cm; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">Kişi, gerçek bir ölüm ya da ölüm tehdidi, ağır bir yaralanma ya da kendisinin ya da başkalarının fizik bütünlülüğüne bir tehdit olayını yaşamış, böyle bir olaya tanık olmuş yada böyle bir olayla karşı karşıya gelmiştir.</li>
<li style="list-style-image: none; list-style-position: outside; list-style-type: none; margin-bottom: 10pt; margin-left: 0cm; margin-right: 0cm; margin-top: 0cm; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">Kişinin tepkileri arasında aşırı korku, çaresizlik ya da dehşete düşme vardır.</li>
</ol><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 10pt; margin-left: 0cm; margin-right: 0cm; margin-top: 0cm; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">Not: çocuklar bunların yerine dezorganize yada ajite davranışla tepkilerini dışa vurabilirler.</div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 10pt; margin-left: 0cm; margin-right: 0cm; margin-top: 0cm; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">Travma sonrası stres bozukluğunda çok sık olarak yaşanan bir durum, olayın ya da sıkıntı veren durumun kişinin elinde olmadan tekrar tekrar hatırlanması, bununla ilgili düşüncelerin ve algıların varolmasıdır.</div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 10pt; margin-left: 0cm; margin-right: 0cm; margin-top: 0cm; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">Ayrıca yaşanan travmatik deneyimin sık sık, sıkıntı vererek bir şekilde rüyada görülmesi de rastlanan bir durumdur. Travmatik olayı adeta yeniden oluyormuş gibi hissetmek yada davranmak, özellikle o ana flashbackler yoluyla geri dönmek tekrar tekrar yeniden yaşama durumu hastalar tarafından sıklıkla bildirilen belirtiler içinde yer almaktadır.</div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 10pt; margin-left: 0cm; margin-right: 0cm; margin-top: 0cm; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">Bunlara yanı sıra yada bunlara ek olarak, yaşanmış travmaya eşlik etmiş olan düşünceler duygular yada konuşmalardan kaçınma eğilimi, travmayla ilgili hatıraları canlandıran etkinlikler, mekanlar yada insanlardan kaçınma ve uzak durma çabaları, travmanın önemli bir bölümünü hatırlayamama, insanlardan uzaklaşma ya da insanlara yabancılaşma hissi ve bir geleceği kalmadığı düşüncesini taşıma travma sonrası stres bozukluğu olan kişilerde sıklıkla gözlemlenen şikayetlerdir.</div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 10pt; margin-left: 0cm; margin-right: 0cm; margin-top: 0cm; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><strong style="font-style: normal;"><u>Tedavi </u></strong><br />
<strong style="font-style: normal;">Travma yaşayan bir kişiye yönelik en doğru yaklaşım, destekleyici, olayı tartışmayı teşvik edici ve sıkıntı ile başa çıkma konusunda uzmanlarca yapılacak eğitici girişimlerdir</strong></div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 10pt; margin-left: 0cm; margin-right: 0cm; margin-top: 0cm; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">Her şeyden önce hastanın güven duymasını sağlayan iyi bir ilişki kurulur ve hastanın duygu ve düşünceleri sabırla dinlenir. Hastanın ağır bunaltısı yatıştırılır, uyku düzeni sağlanır.</div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 10pt; margin-left: 0cm; margin-right: 0cm; margin-top: 0cm; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">Hastada organik bir sorun yoksa en kısa sürede işine yada görevine dönmesi için gerekli destekleyici bir tutum sergilenir. Her zaman için hastaları rahatlatacak ve gevşetecek, korku ve endişelerini azaltacak psikoterapötik bir yaklaşım kullanılır. Üstüne giderek alıştırma yöntemi olarak açılanabilecek “exposure” ve duyarsızlaştırma, kullanılabilecek tekniklerdir. Bunlara ek olarak bilişsel davranışçı yaklaşımın travma sonrası stres bozukluğunda kullanılabilecek farklı teknikleri de mevcuttur.</div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 10pt; margin-left: 0cm; margin-right: 0cm; margin-top: 0cm; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">Ayrıca, özellikle son yıllarda giderek yaygınlaşan EMDR (göz hareketleri duyarsızlaştırma metodu) da travma sonrası stres bozukluğunun tedavisinde sıklıkla kullanılmakta ve son derece başarılı sonuçlar elde edilmektedir.</div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 10pt; margin-left: 0cm; margin-right: 0cm; margin-top: 0cm; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">Travma sonrası stres bozukluğu belirtileri yaşan kişilerin mümkün olduğunca çabuk bir şeklide bir psikoloğa başvurmaları, yaşadıkları durumla ilgili sağlıklı bilgi almaları ve psikoterapi almaları gerekmektedir.</div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 10pt; margin-left: 0cm; margin-right: 0cm; margin-top: 0cm; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><a href="http://www.doktorsitesi.com/yazi/770/Travma-sonrasi-stres-bozukluGu?a_id=8">link</a></div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 10pt; margin-left: 0cm; margin-right: 0cm; margin-top: 0cm; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><br />
</div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 10pt; margin-left: 0cm; margin-right: 0cm; margin-top: 0cm; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 3px; -webkit-border-vertical-spacing: 3px; color: #040504; font-family: Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 11px;"></span><br />
<h1><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 3px; -webkit-border-vertical-spacing: 3px; color: #040504; font-family: Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 11px;">Travma Psikiyatrisi:Akut Stres Bozukluğu ve Travma Sonrası Stres Bozukluğu</span></h1></div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 10pt; margin-left: 0cm; margin-right: 0cm; margin-top: 0cm; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 3px; -webkit-border-vertical-spacing: 3px; color: #040504; font-family: Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 11px;">Ruhsal travma, birey için beklenmedik nitelikte, kişinin varlığını, bedensel, ruhsal ve sosyal bütünlüğünü tehlikeye sokacak şiddette stres verici yaşam olaylarının yarattığı etki ve tepkiler bütünlüğü olarak tanımlanabilir. Genel olarak tacizler, istismarlar, şiddet olayları, afetler, savaş, esaret vb. durumlar, ağır kazalar ve kayıplar ruhsal travmanın etkenleri arasında en sık tanımlananlardır.<br />
<br />
Ruhsal travma tanımında önceleri, travmatik olarak nitelendirilebilecek olayların hemen herkes tarafından yaşanmayacak nitelikte ve şiddette olması, sıra dışı bir durum olması gerektiği ileri sürülmekteydi. Tecrübeler, bir yaşam olayının ruhsal travma yaratmasında bireysel özelliklerin de önem taşıdığını gösterdi. Örneğin: Aynı deprem felaketini yaşayan hemen herkeste deprem sonrası bir takım tepkiler benzer tarzda ortaya çıkmakla birlikte, ancak bazı kişilerde bu tepkilerin bir hastalık tablosu halinde daha uzun süreli devam ettiği görülmektedir. Bunun yanı sıra hastalık süreci halinde devam eden ruhsal tepkilerin, travmatik olayda yaşananların ve kayıpların şiddeti ile her zaman doğru orantılı olmadığı da bilinmektedir.<br />
<br />
Zorlu koşullar, travmatik olarak nitelendirilebilecek olaylar bireylerde tehdit algısına neden olur. Bu tehdit algısı da korku, kaygı gibi sıfatlarla adlandırılan bazı belirtiler ortaya çıkarabilir. Bunlar tehlike karşısında savaşmaya ya da kaçmaya hazırlanan canlıların gösterdiği tepkilerdir. Bu tepkilere, tedirginlik, gerginlik, kötü bir şey olacak hissi, artmış uyanıklılık hali, hızlı reaksiyon gösterme, en ufak belirtiyi bile kötüye yorma örnek gösterilebilir. Bu gibi tepkiler, olay yeni ve tazeyken, olayın tekrarlama riski gerçekten varsa, olayın tehlikesi ile doğru orantılı ise bir dereceye kadar normal kabul edilmektedir. Hatta tehlikenin henüz geçmediği durumlarda koruyucu da olabilirler. Deprem sonrası yıkıntılara girerken tedirgin ve dikkatli olmak, artçı sarsıntılar devam ediyorsa kişinin hayatını koruması için yardımcıdır. Savaş alanında korku askerin kendisini emniyete alması için önemli bir duygusal uyarıdır.<br />
<br />
Tehlike karşısında ortaya çıkan ruhsal tepkiler, tehlikenin geçmesine rağmen bazı kişilerde daha kalıcı seyredebilir. Başka sorunların ortaya çıkmasına neden olabilir ve bireyin yaşam kalitesini bozabilir. Bu gibi durumlarda tıbbi yardım almamak, sorunları yok saymak giderek tepkilerin pekişmesine, kalıcı bir hâl almasına neden olabilir. Başta aile olmak üzere sosyal ilişkilerini bozar, iş verimini azaltır, yaşamı çekilmez hâle getirebilir.<br />
<br />
“İnsan”ın zorlu koşullardan, travmatik yaşantılardan, üzücü durumlardan etkilenmesi, yıpranması doğaldır. Bazı kişilerde bu etkilenmenin diğerlerine göre biraz daha fazla olması da doğaldır. Bu bir zayıflık işareti değildir. Ağırlık kaldırma kapasiteniz kas gücünüzle ilişkili olabilir ancak herhangi bir durum karşısında gösterdiğiniz ruhsal tepkiler “güçlülük veya zayıflıkla” ilişkilendirilmemelidir. Bu konuda yanlış tanımlamalar ihtiyacı olan bireylerin doğru zamanda yardım arayışını ketlemekten başka hiç bir işe yaramamaktadır.<br />
<br />
Travma psikiyatrisi, özellikle son 50 yıl içerisinde savaşlar ve doğal afetlerle çerçevesi daha iyi çizilen bir takım ruhsal sorunlarla ilgilenen bir klinik psikiyatri alanıdır. Travmatik yaşantılar ve bunlara bağlı ruhsal sorunlar günümüzde başarıyla tedavi edilebilen rahatsızlıklardır.<br />
<br />
Zorlayıcı bir yaşam deneyimi ardından, durum yatışsa, tehlike geçse bile,<br />
İstemeden tekrar tekrar olayı hatırlamak, gece rüyalarında görmek,<br />
Artmış tedirginlik, gerginlik hali,<br />
Olaya benzer ses ve görüntülerle karşılaşınca, sanki tekrar yaşıyormuşçasına tepkiler göstermek,<br />
Sinirlilik, çabuk öfkelenmek,<br />
Olayı anımsatan yer ve şartlardan kaçınmaya, uzak durmaya çabalamak,<br />
Zorlu yaşam deneyimlerinden sonra bireyin huy ve karakterinde süreklilik gösteren değişiklikler olduğunun fark edilmesi,<br />
Bütün bunlar veya birkaçı sizin, arkadaşınızın veya yakınınızın zorlu koşullar karşısında ruhsal olarak baş etmede zorlandığını düşündürebilecek belirtilerdir.</span></div><div><a href="http://www.doktorumonline.net/mid/articles/id/605/p/9/travma_psikyatrisi.htm">link</a></div><div><br />
</div><div><span class="Apple-style-span" style="color: red; font-family: verdana, sans-serif; font-size: 15px; line-height: 19px;"><b><span style="color: red;">ÇOCUKLARDA SİNİR STRES HALLERİ</span></b></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="color: red; font-family: verdana, sans-serif; font-size: 15px; line-height: 19px;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-weight: normal;">Çocuğunuz bir yaşını geçtikçe daha çok hareketlenmeye, evde ne var yok keşfetmeye başlar. Hiçbir yaptırımdan anlamaz. Ne kadar “dur, yapma, hayır” deseniz de gözünüzün içine baka baka bildiğini okur. Çekmeceleri boşaltırken siz yanına yaklaştıkça daha hızlı boşaltmaya başlar. Bunların yanlış olduğunu ona anlatmak çok zordur. Bu dönemde çocuklar “hayır”ın en azından hoşlanılmayan bir şeyi ifade ettiğini fark ederler, fakat buna uyma davranışı geliştiremezler. Çocuğa sürekli müdahalede bulunulduğunda o da benliğini daha çok ortaya koyma yarışına girerek yaramazlıklarında ısrar edecektir. Bu yaştaki çocuklar hayli meraklıdırlar ve daima istediklerini yaptırmak isterler. Güvenliğini sağladıktan sonra, araştırıp keşfetmesine, merakını gidermesine izin vermek gerekir.<br />
<br />
Çocuğun güvenliği için ulaşabileceği yerlerdeki temizlik maddelerini, tehlikeli eşyaları ve boğazına kaçacak türdeki her şeyi ortadan kaldırdıktan sonra çekmecelerin birine eline almasında bir mahsur olmayan küçük kaplardan koyarak merakını gidermesine yardımcı olabilirsiniz. Diğer dolapların kapaklarını açamayacağı şekilde lastiklerle bağlamak, vitrin kapaklarını bantlamak gerekebilir. Bunları yaptıktan sonra asıl mesele çocuğun ilgisini nelere yöneltmesi gerektiğini bulmaktır. Aksi halde isteklerine sürekli ambargo konması onu bu yasaklara itiraz eden, hatta sinirlenerek bağıran, vuran, işi daha da ileriye götürüp sinir nöbetleri geçiren, tıkanıncaya kadar ağlayan öfkeli bir hale dönüştürebilir. Olayları bu boyutlara taşımadan, “hayır”ı bu dönemde öğretmekte ısrarcı olmayıp, bulunduğu dönemin özelliklerini iyi takip etmek ve o doğrultuda alternatifler geliştirmek en doğru yaklaşımdır.<br />
<br />
<b>BİR YAŞTAN İTİBAREN DOKUNARAK ÖĞRENME HIZI ARTAR</b><br />
<br />
Birinci yaşına giren çocuk genelde bu aylarda yürümeye başlar. Yürümek eşyalara daha fazla ulaşma ve hakim olma isteğine yardımcı olur. Dokunarak eşyayı öğrenmesi hızla ilerler. Bu döneme kadar yetişkinlere bağımlı olan bebek bağımsız olarak hareket gücünün arttığını fark eder. Eline aldığı, ağzına götürerek keşfetmeye çalıştığı her şeyden bir şeyler öğrenirken bu gibi birçok öğrenme deneyimi çeşitli riskler barındırır. Ebeveynlerin aşırı kaygılı yapıda olması, çocuğun eline almak istediği her nesneye karşı hemen itiraz etmesi çocuğun kafasını karıştırdığı gibi, o nesnelere karşı merakını daha da artırır.<br />
<br />
Çocuk kırılacak bir eşyayı, diyelim en sevdiğiniz bir vazoyu almak istediğinde vazoyu elinize alıp onun dokunmasına, üzerindeki desenleri incelemesine, istiyorsa ağzıyla keşfetmesine imkan tanımanız onun merakını giderebilir. Aynı eşyayı yeniden isterse yine sizin kontrolünüzde ona dokunmasına izin verdiğinizde o hareketi oyun sanarak hep tekrarlamak da isteyebilir. İtiraz edip onunla inatlaşmak ve otoritenizi hissettirme refleksine girmek yerine, ilgisini sevdiği bir oyuncağa ya da bir oyuna çekerek o eşyayı alma isteğini unutturabilirsiniz. Çocukla inatlaşmak, çocuğun inatçı ve sinirli olmasına yol açabileceği gibi, o davranışa ebeveyn izin verdiğinde bu kez çocuk üzerindeki otoritesinde sorun yaşamasına sebep olur. Ebeveyn bir kez “hayır” dediğinde o şeyin hep hayır olacağını çocuk bilmelidir. Eğer bunu başaramayacaksa yasak koymadan önce farklı yöntemleri denemesi daha uygun olur.<br />
<br />
<b>UYKU SAATLERİ VE BESLENME DÜZENİ DEĞİŞEBİLİR</b><br />
<br />
Bir yaş sonrasında çocuğun önceki dönemine oranla uyku saatlerinde de değişimler yaşanabilir. Önceden ayağınızda salladığınızda kolayca uyurken bu kez uyumaya direnerek kalkıp odanın içinde koşmaya, uykudan kaçmaya başlar. Uykusu gelmiş olsa da uyku anını kendisi belirlemek ister. İlla onu uyutmaya çalışmaktansa o an dikkatini biraz dağıtmasına izin vermek, yorulduğunda tekrar uyutmaya çalışmak daha doğru olur. Eğer uyumak istemiyorsa aç yahut susuz olup olmadığına bakmak işe yarayabilir. Hiç biri fayda etmiyorsa uyuması için ısrarcı olmak doğru değildir.<br />
<br />
Çocuğun yeme alışkanlıklarında da değişiklikler yaşanabilir. Yemek yedirmekte ısrarlı davranmak çocuğu yemekten uzaklaştırabilir. Dikkatini farklı bir şeye çektiğinizde o şeyi keşfetmeye çalışırken, kolaylıkla ağzını açarak yemek yemeğe itiraz etmeyebilir. Bu dönemde çocukların istek ve merakında da kararsızlıklar görülebilir. İstediği bir oyuncak için ağlarken, oyuncağa kavuştuğunda bu kez onun yanında duran başka bir şeyi isteyebilir. Onun isteğini yapmadan yahut ona itiraz etmeden önceden duygusunu anlamaya çalışın. Eğer ısrarla bir şeyi istiyorsa onu çok merak ediyor demektir. Merakını gidermeye çalışın. Eğer o nesneyi almak istemekte çok dirençli değilse, “Hayır, o senin oyuncağın değil, bak bunlar senin oyuncakların” şeklinde yaklaşımlar göstererek ilgisini farklı yöne çekerken “hayır” kelimesini de kullanabilirsiniz. Çocukla konuşurken kısa ve açık cümleler kurun. Karmaşık cümlelerinizi anlamakta zorlanabilir.<br />
<br />
<b>KENDİSİ YEMEK İSTEDİĞİNDE ETRAF KİRLENİR DİYE İTİRAZ ETMEYİN</b><br />
<br />
Çocuklar bardakla su içen birilerini gördüklerinde kendileri de bardaktan içmek isterler. Su içmekten çok suyla oynamak ilgilerini çeker. Aynı şekilde yemek yerken kaşığı kendileri tutmak, bu arada yemekle de oynamak isterler. Kaşığı ağızlarına düzgün olarak götürmeleri pek mümkün değildir. İşi oyuna dönüştürüp yemekleri üstlerine ve etrafa yaymaya bayılırlar. Bu sebeple anneler çocuklarının yemek yeme girişimlerine pek müsaade etmeye yanaşmazlar. Kimi uzmanlar çocuğun kendi kendine yediği yemeğin onun için daha yararlı olacağına inanır. Çünkü burada zorlama yoktur, aksine çocuk yemek için isteklidir.<br />
<br />
Etrafa yemek döktüğü ve yeterince beslenemediği için yemeğini kendisinin yemesine karşı çıkmak yerine önüne küçük bir tabak ve çay kaşığı koyarak buradan kendisinin yemesine müsaade etmek, o kaşıkla ağzına yemek götürmeyi öğrenirken diğer yandan annenin ona yemeğini yedirmesi daha kolay olabilir. Çocuk hem kendisi yemek yemenin tadına varmış, hem kaşık tutmayı öğrenmeye başlamış hem de o arada oyalanırken anne ona hızlıca yemeğini yedirmiş olur. Yemek yerken ellerine ve yüzüne bulaştıracak olsa da eliyle yeme isteğine müsaade edilmelidir. Bir yaş çocukları isteklerinin anlaşılmadığı ve meraklarının giderilmediği durumlarda sinirlenirler. Bu durum çocuğun genel karakteristik yapısı olarak algılanmamalı, çocuğun ne istediğine odaklanmalıdır. Çocuklar “hayır”ın istenmeyen bir şey olduğunu fark edebilmekle beraber bu komuta uyma davranışı gösteremezler. Bu sebeple onlarla inatlaşmak yerine ilgilerini farklı yerlere çekmek daha doğru bir eğitim yaklaşımıdır.<br />
<br />
<b>BİR YAŞ ÇOCUKLARI NELER YAPABİLİR?</b><br />
<br />
• Bir yaşındaki çocuklar tepkilerini sinirlenerek gösterirler. Anlaşılamadıklarında çığlık atar, bağırır, eşyalara zarar verir, kendini yere atarlar. Bunu önlemek için çocuğun ilgisi başka yöne çekilmeli.<br />
• Bazı davranışlarını sinirlilik olarak algılamayın. Eşyaları, oyuncakları vb. şeyleri itmek, kırmak ve fırlatmak hoşlarına gider. Bu olayı bir oyun gibi algılar ve eğlenceli olduğunu sanırlar.<br />
• Neden-sonuç ilişkisini anlamaya başlarlar. Çocukla kısa ve anlaşılır cümlelerle konuşmayı, olayları açıklamayı ihmal etmeyin.<br />
• Duygularını tanımasına yardımcı olun. Örneğin bir kutuyu açamadığında ya da topu istediği yere yuvarlayamadığında kızıyorsa hemen “Bu seni kızdırıyor” diyerek o an içinde bulunduğu duygusal durumu isimlendirin.<br />
• Topla oynayabilirler. Topu eliyle atar, ayağıyla tekmeleyebilir. Hareket halindeki topu tutabilir ve ayakuçları üzerinde durabilir.<br />
• Kitaptaki resimleri inceler, sayfaları çevirebilir. Kalem tutar ve karalama resimler yapar.<br />
• Oyuncakları ile kule yapar, küçük oyuncakları büyük oyuncakların içine koyabilir.<br />
• Çocuğun ısrarla istediği bir şey için itiraz edip inatlaşmaktansa çocuğun bu tür becerileri doğrultusunda ilgisi kolayca bu yöne çekilebilir.<br />
<b>Hanzade YÜCEL • 57. Sayı / ANNE BABA TUTUMLARI </b></span></span></b></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="color: red; font-family: verdana, sans-serif; font-size: 15px; line-height: 19px;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-weight: normal;"><b><a href="http://www.elestiriyoruz.com/temel-aile-bilgileri/cocuklarda-sinir-stres-halleri/">link</a></b></span></span></b></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="color: red; font-family: verdana, sans-serif; font-size: 15px; line-height: 19px;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-weight: normal;"><br />
</span></span></b></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="color: red; font-family: verdana, sans-serif; font-size: 15px; line-height: 19px;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-weight: normal;"><br />
</span></span></b></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="color: red; font-family: verdana, sans-serif; font-size: 15px; line-height: 19px;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-weight: normal;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636; font-family: 'Trebuchet MS'; font-size: 19px; line-height: 24px;">Depresyon ve stres üreme gücünü etkiliyor</span></span></span></b></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="color: red; font-family: verdana, sans-serif; font-size: 15px; line-height: 19px;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-weight: normal;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636; font-family: 'Trebuchet MS'; font-size: 19px; line-height: 24px;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333; font-size: 13px; line-height: 16px;">Depresyon, kaygı, stres sorunu yaşayan kadınların iki kat daha fazla hamile kalma güçlüğü içinde olduğu gösterilmiştir. Depresyon tedavisi gören kadınlar, görmeyenlere göre 6 ay içinde 3 kat daha fazla hamile kalmışlardır.</span></span></span></span></b></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="color: red; font-family: verdana, sans-serif; font-size: 15px; line-height: 19px;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-weight: normal;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636; font-family: 'Trebuchet MS'; font-size: 19px; line-height: 24px;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333; font-size: 13px; line-height: 16px;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"></span></span></span></span></span></b></span><br />
<table cellpadding="5" cellspacing="0"><tbody>
<tr><td style="color: #333333; font-family: 'Trebuchet MS'; font-size: 13px; line-height: 1.3em; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">KAYNAK </td><td style="color: #333333; font-family: 'Trebuchet MS'; font-size: 13px; line-height: 1.3em; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><div><em>Nicholas, M ‘3 Steps to Fertility’ Sayfa; 49</em></div></td></tr>
</tbody></table><span class="Apple-style-span" style="color: red; font-family: verdana, sans-serif; font-size: 15px; line-height: 19px;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-weight: normal;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636; font-family: 'Trebuchet MS'; font-size: 19px; line-height: 24px;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333; font-size: 13px; line-height: 16px;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><br />
</span></span></span></span></span></b></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="color: red; font-family: verdana, sans-serif; font-size: 15px; line-height: 19px;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-weight: normal;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636; font-family: 'Trebuchet MS'; font-size: 19px; line-height: 24px;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333; font-size: 13px; line-height: 16px;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000; font-family: Tahoma; font-size: 19px; font-weight: bold; line-height: 23px;"><span style="color: red; font-family: Verdana;">Stresi </span>yiyeceklerle yenmenin yolu</span></span></span></span></span></span></b></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="color: red; font-family: verdana, sans-serif; font-size: 15px; line-height: 19px;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-weight: normal;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636; font-family: 'Trebuchet MS'; font-size: 19px; line-height: 24px;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333; font-size: 13px; line-height: 16px;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000; font-family: Tahoma; font-size: 19px; font-weight: bold; line-height: 23px;"><span class="Apple-style-span" style="color: #2e2e2e; font-family: Verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 22px;">Reader's Digest dergisinde yer alan habere göre, işte stresinizi yenmeye yardımcı 11 yiyecek ve içecek:<br style="font-family: Verdana;" /><br style="font-family: Verdana;" /><strong style="font-family: Verdana;">1. Bir avuç dolusu fındık atıştırın.</strong> Magnezyum dolu olan fındık kortizol seviyesini düşük tutmaya yardım eder. Kalorisi yüksek olduğu için günde bir düzineden fazla yemeyin.<br style="font-family: Verdana;" /><br style="font-family: Verdana;" /><strong style="font-family: Verdana;">2. Brokoli ve az yağlı ranch sosu deneyin</strong>. Brokolide bulunan folik asit stresi azaltmaya yardım eder.<br style="font-family: Verdana;" /><br style="font-family: Verdana;" /><strong style="font-family: Verdana;">3. Şerbetli tatlı yiyin.</strong> Şekerli yiyecekler endişe üreten hormon seviyesini azaltır. Dilinizin üzerine koyacağınız bir miktar şeker kendinizi iyi hissetmeniz için yeterlidir, aşırıya kaçmayın.<br style="font-family: Verdana;" /><br style="font-family: Verdana;" /><strong style="font-family: Verdana;">4. Tam tahıllı, reçelli ya da ballı kek yiyin. </strong>Karmaşık karbonhidrat bakımından zengin yiyecekler serotonin seviyesini yükseltir, ruhsal durumunuzu iyileştirir ve gevşemenize yardım eder.<br style="font-family: Verdana;" /><br style="font-family: Verdana;" /><strong style="font-family: Verdana;">5. Biraz somon balığı yiyin.</strong> Omega-3 yağ asitleri beyin hücrelerinin daha iyi işlemesine yardım eder ve stresle daha etkili baş etmenizi sağlar.<br style="font-family: Verdana;" /><br style="font-family: Verdana;" /><strong style="font-family: Verdana;">6. Biraz bitter çikolata atıştırın.</strong> Endorfin üreten çikolatada 300'den fazla farklı bileşen bulunuyor. Yüzde 70 ve fazla kakao bulunan bitter çikolata bulmaya çalışın.<br style="font-family: Verdana;" /><br style="font-family: Verdana;" /><strong style="font-family: Verdana;">7. Bir bardak süt için.</strong> Triptofan içeren süt ruh durumunuzu iyileştiren serotonine dönüşüyor. Ayrıca kalsiyum, magnezyum ve potasyom içerikleri de kan basıncınızın düşük kalmasına yardım ediyor.<br style="font-family: Verdana;" /><strong style="font-family: Verdana;"><br style="font-family: Verdana;" />8. Sıcak kakao için.</strong> Sıcak içecekler vücut sıcaklığınızı artırıyor. Bu da beyninizde rahatlama duygusuna yol açıyor.<br style="font-family: Verdana;" /><br style="font-family: Verdana;" /><strong style="font-family: Verdana;">9. Kahve yerine siyah çay için.</strong> College London Üniversitesi'nde gerçekleştirilen araştırma, 6 hafta boyunca günde 4 kez siyah çay içmenin stresli bir işten sonra stres hormonu olan kortizolu düşürdüğünü gösteriyor.<br style="font-family: Verdana;" /><br style="font-family: Verdana;" /><strong style="font-family: Verdana;">10. Yeşil çay için.</strong> Yeşil çayda bulunan thanine isimli aminoasit, alfa beyin dalgalarının üretimini uyarıyor, derin bir rahatlama durumu oluşturuyor.<br style="font-family: Verdana;" /><strong style="font-family: Verdana;"><br style="font-family: Verdana;" />11. Bir bardak soğuk</strong> su için ve yürüyüşe çıkın. Su kanın hareket etmesini sağlar ve temiz hava da stresi yenen endorfin hormonunun harekete geçirerek zindelik verir.</span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="color: red; font-family: verdana, sans-serif; font-size: 15px; line-height: 19px;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-weight: normal;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636; font-family: 'Trebuchet MS'; font-size: 19px; line-height: 24px;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333; font-size: 13px; line-height: 16px;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000; font-family: Tahoma; font-size: 19px; font-weight: bold; line-height: 23px;"><span class="Apple-style-span" style="color: #2e2e2e; font-family: Verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 22px;"><a href="http://www.haberform.com/haber/stresi-yiyeceklerle-yenmenin-yolu-stres-stresi-yenen-yiyecekler-57702.htm">link</a></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="color: red; font-family: verdana, sans-serif; font-size: 15px; line-height: 19px;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-weight: normal;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636; font-family: 'Trebuchet MS'; font-size: 19px; line-height: 24px;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333; font-size: 13px; line-height: 16px;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000; font-family: Tahoma; font-size: 19px; font-weight: bold; line-height: 23px;"><br />
</span></span></span></span></span></span></b></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="color: red; font-family: verdana, sans-serif; font-size: 15px; line-height: 19px;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-weight: normal;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636; font-family: 'Trebuchet MS'; font-size: 19px; line-height: 24px;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333; font-size: 13px; line-height: 16px;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000; font-family: Tahoma; font-size: 19px; font-weight: bold; line-height: 23px;"><br />
</span></span></span></span></span></span></b></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="color: red; font-family: verdana, sans-serif; font-size: 15px; line-height: 19px;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-weight: normal;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636; font-family: 'Trebuchet MS'; font-size: 19px; line-height: 24px;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333; font-size: 13px; line-height: 16px;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000; font-family: Tahoma; font-size: 19px; font-weight: bold; line-height: 23px;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000; font-family: Arial; line-height: normal;">Stresin vücudumuza yaptıkları</span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span><br />
<div class="HaberKisaYazi" id="HaberKisaYazi" style="color: #333333; font-family: arial; font-size: 8pt; font-weight: bold; line-height: normal; padding-bottom: 10px;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span id="ctl00_ContentPlaceHolder1_lblshorttext">Stres uyku kalitemizden bağışıklık sistemimize, ruh sağlığımızdan sindirim sistemimize kadar herşeyi olumsuz etkiler.</span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div class="HaberDetay" id="HaberDetay" style="font-family: arial; font-size: 10pt; font-weight: normal; line-height: normal; padding-bottom: 10px; padding-left: 10px; padding-right: 10px;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span id="ctl00_ContentPlaceHolder1_lbldetay" style="font-family: tahoma;">Stres sadece zihin sağlığımızı olumsuz etkilemekle kalmıyor, vücudumuza da birçok zarar veriyor. Uyku düzenimizin, bağışıklık ve sindirim sistemimizin stresten fazlasıyla zarar gördüğünü biliyor muydunuz?<br />
<br />
Küçük çapta yaşanan günlük stresler insanı karamsarlığa, sinirliliğe ve yorgunluğa iter. Stresin çapı genişledikçe, ruh sağlığımıza olumsuz etkileri de aynı şekilde genişlemeye başlar. Pudra´nın haberine göre, stres kronikleşmeye başladığında, stres hormonları depresyon, panik atak gibi birçok davranış bozukluğuna, hatta hafıza kayıplarına bile neden olur. Bu nedenle yapmamız gereken şey stresimizi, sinirimizi kontrol altında tutmaya çalışmamızdır. Kendimizi kötü hissettiğimizi anladığımız anda açık havada yapacağımız bir yürüyüş veya bizi sinirlendiren düşünceleri büyütmek yerine çözüm bulup kafamızdan atmamız kronikleşmeyi önleyecektir.<br />
<br />
Vücudumuzun düzenini sağlayan ve her zaman dengede olması gereken iki hormon vardır; seratonin ve melatonin. Bu iki hormonda yaşanan dengesizlikler uyku düzenimizi olumsuz yönde etkiler. Uykuya geçişte güçlük çekilir, uyku esnasında bölünmeler yaşanır ve rahatsız bir uyku uyumamıza neden olur. Stres de bu uykuyla yakından alakalıdır. Can sıkıcı bir gün geçirdiysek sağlıklı bir uyku uyumamız da olanaksız hale gelir. Dolayısıyla stresi eve taşımamak, mutlaka spor yaparak enerjiyi dengelemek ve sadece ´keyifli´ bir uyku anlamına gelen bir yatak odası oluşturmak düzenli bir uykuyu, dolayısıyla enerjik bir ertesi günü getirecektir.<br />
<br />
Vücudumuz tehdit edici bir durumla karşı karşıyaysa devreye savunma mekanizması girer. Stres esnasında vücudumuzun adrenalinle dolar ve vücut dayanıklılığını artıran birçok stres hormonu salgılanır. Bu hormonlar o an için önemli olmayan vücut fonksiyonlarımızı minimuma indirir. İlk olarak ikinci plana düşürülenler ise bağışıklık ve sindirim sistemlerimizdir. Dolayısıyla stres kronik bir haldeyse bağışıklık sistemimiz düşer, bu da bizi her türlü bakteriye ve virüse karşı zayıf hale getirir. Bu durum kalp rahatsızlıklarından diyabete, hatta kısırlığa kadar birçok hastalığa yol açabilir. Bizim yapmamız gerekenler ise multivitamin desteği almak veya vücudumuzun stres sinyallerini tanıyıp önlem almaya çalışmaktır.<br />
<br />
Mide ağrıları ve yanmalarının altında sadece yediklerinizin veya üşütmenizin yatmadığını biliyor muydunuz? Az önce söz ettiğimiz gibi stres anında ikinci plana atılan sindirim sistemimiz de durumdan oldukça etkileniyor. Stres hormonlarının salgılanmasından dolayı yavaşlayan sindirim, uzun vadede ishale veya kronik hastalıklara neden olabiliyor. Ayrıca stres, besinlerin sindirilmesine yardımcı olan mikroorganizmalara zarar vererek, midenin dengesini alt üst ediyor. Stresimizi kontrol altında tutmanın yanı sıra bol bol su tüketmek, meyve ve sebze tüketimini artırmak ve fazla antibiyotik kullanmaktan kaçınmak sindirim sistemimiz için yapacağımız iyilikler arasındadır.</span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div class="HaberDetay" id="HaberDetay" style="font-family: arial; font-size: 10pt; font-weight: normal; line-height: normal; padding-bottom: 10px; padding-left: 10px; padding-right: 10px;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span id="ctl00_ContentPlaceHolder1_lbldetay" style="font-family: tahoma;"><a href="http://www.kamudan.com/Haber/stresin-vucudumuza-yapt%C4%B1klar%C4%B1/164390/">link</a></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div class="HaberDetay" id="HaberDetay" style="font-family: arial; font-size: 10pt; font-weight: normal; line-height: normal; padding-bottom: 10px; padding-left: 10px; padding-right: 10px;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><br />
</span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div class="HaberDetay" id="HaberDetay" style="padding-bottom: 10px; padding-left: 10px; padding-right: 10px;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span><br />
<h2 style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; color: black; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 22px; font-weight: normal; line-height: 26px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;">İşletmelerde Stres ve Stres Yönetimi</span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></h2><div style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 18px;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;">Stres bireyin içinde bulunduğu çevre ve iş koşullarının onu etkilemesi sonucunda vücudunda özel biyo-kimyasal salgıların oluşarak mevcut koşullara uyum için zihinsel ve bedensel olarak harekete geçmesi durumuna verilen addır” (Eren: 2000a). En geniş anlamıyla ise stres, “bireyler üzerinde etki yapan ve onların davranışlarını, iş verimini, başka insanlarla ilişkilerini etkileyen bir kavramdır” (Eren:2000b). Strese neden olan birtakım olayların olduğu gibi, stresin insanlar üzerinde yol açtığı bir takım etkilerde bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi iş yaşamı üzerindeki etkidir. Bu etki sonucunda çalışanın kuruma yabancılaşması, ürün ve/veya hizmet yoğunluğunun azalması ve kalitesinin düşmesi söz konusudur. Bireyin iş çevresi ile ilgili stres kaynakları arasında, kişiye taşıyabileceğinden daha fazla işin yüklenmesi, sürekli aynı işte çalışma, teknolojik gelişmelere ayak uydurmaya çalışmak, yetkisinden daha fazla sorumluluk yüklenmesi, beklediği kariyer hedefine ulaşamaması yer almaktadır. Ayrıca bir diğer önemli stres kaynağı ekonomik faktörlerdir.</span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 18px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 15px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: justify;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;">Nitekim klasik yönetim teorisini oluşturan düşüncelerde çalışanın ekonomik rasyonelliğine dikkat çekilmektedir (Middlemist:2007). Klasik yönetim teorisine göre insanlar ekonomik edinimler doğrultusunda motive olurlar. Bu görüş ekseninde motive olmuş bireyin stres yaşama olasılığı ise oldukça düşüktür. Ayrıca ekonomik edinimler çerçevesinde motive olmuş bireyin işini ve çalıştığı işletmeyi benimsemesi kaçınılmazdır. İş çevresi ile ilgili stres kaynaklarından belki de en önemlisi işini kaybetme korkusudur. Yarın ne olacağını kestiremeyen, her an işten çıkarılma korkusu yaşayan bireyin, stres yaşamamasının ve verimli olabilmesinin mümkün olmadığını bilimsel araştırmalar ortaya koyuyor. Bu bilimsel araştırmalar anksiyeteye neden olan etkenlerin başında gelecek ile ilgili endişelerin yer aldığında birleşmekte.</span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 18px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 15px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: justify;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><strong style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">Kriz ve stres ilişkisi</strong></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 18px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 15px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: justify;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;">Küresel bir krizin yaşandığı günümüzde gelecek ile ilgili kaygılar hat safhada seyretmekte. Her gün yeni işten çıkarımların, ücretsiz ve süresiz izinlerin yaşandığı böyle bir dönemde, stres yönetiminin önemi daha da artmaktadır. Eğer anksiyete’yi ortaya çıkaran çeşitli etkenlerin başında iş çevresinin yarattığı stres geliyorsa ve bu türden bir stres işletmenin bütününde hâkim ise olası bir kriz kaçınılmazdır. Çünkü sağlıksız ve başarısız bir stres yönetiminin malum sonucu krizdir ya da aniden gelişen bir krizin başarısız yönetimi stresi beraberinde getirecektir. Kriz dönemindeki başarısız yönetim stres döneminde de devam ederse entropi kaçınılmazdır. Örgütsel anlamda krizin kısa bir tanımını yapmak gerekirse, “örgütün amaçlarını ve varlığını tehdit eden, risk önleyici önlemlerini yetersiz kılabilecek nitelikte ani tepkisini gerektiren, beklenmedik ve hızlı değişikliklerin hâkim olduğu planlama, karar mekanizmalarını olumsuz bir biçimde sekteye uğratan gerilimli durum olarak değerlendirilebilir” (Baydaş ve diğerleri:2004).</span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 18px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 15px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: justify;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;">İşletmeleri kriz aşamasında etkileyen iç ve dış faktörler vardır. İç faktörler yöneticiler, çalışanlar ve organizasyon yapısı ile ilgilidir. Başarılı veya başarısız stres yönetimleri de bu iç faktörler arasında önemli bir yer tutmaktadır. Stres dönemlerini en az zarar ile atlatmanın tek yolu başarılı bir stres yönetimidir. Bu safhada ise profesyonel ve günümüz yöneticisinde olması gereken özellikleri taşıyan yöneticilerin etkisi oldukça artmakta. Bu yöneticiler “bilgili, etkin iletişim yeteneğine sahip, duygusal olgunluğa erişmiş, objektif, kararlarında ve ilişkilerinde açık, sezgileri güçlü, işletmeye bağlı bireyler olmalıdır” (Eren: 1993).</span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 18px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 15px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: justify;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><strong style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">İşletmelerde stresi ortadan kaldırmak adına neler yapılabilir?</strong></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 18px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 15px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: justify;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;">Stresi ortadan kaldırmak adına fiziksel koşulların iyileştirilmesi, kariyer planlamasının ve yönetiminin yapılması, işbirliğine dayalı destekçi bir ortamın oluşturulması, iş zenginleştirme, rol analizinin yapılması ve örgütsel ilişkilerin belirginleştirilmesi, eğitim ve iyileştirme programlarının uygulanması gerekmektedir. Ayrıca kişiler arası ilişkileri geliştirme, stresi ortadan kaldırmak adına önemli bir adımdır. Stresli durumlar beşeri ilişkilerden kaynaklanıyor olsa da, bu kişilerle tartışabilmek, çözüm için bir anahtar olabilir. Tartışmalar sırasında “sen” dilini kullanmadan “ben”li cümlelerle sorumluluğu üzerine almak iletişimi ve ilişkiyi güçlendirebilir. “Sen beni anlamak istemiyorsun” yerine “kendimi yeterince anlatamadığımı düşünüyorum” daha yapıcı bir tutum olacaktır.</span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 18px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 15px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: justify;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;">Ayrıca iş yerinde stresi azaltmak için çalışanlarında uygulaması gereken bir dizi yöntem vardır. Bunlar; yaşamın bütününde stres nedenlerini yok etmek, yaşanan stresin seviyesini azaltmak, altından kalkılamayacak işi üstlenmemek, hedefler belirlemek ve belirlenen hedeflere ulaşabilmek adına planlar yapmak, süreleri kısaltılmış sık dinlenme molaları vermek, problemlerden kaçmayarak, üzerine gitmek, eksikliklere odaklanıp vakit kaybetmek yerine, sahip olunanlara odaklanmak, iş ve ev dengesi sağlayarak rol çatışmalarına fırsat vermemek, önce kendisine daha sonra ise iş arkadaşlarına güvenmek ve sorumluluk paylaşımı yapmak, İlişki sorunlarını iletişimi artırma yoluyla aşmak, toplantılarda harcanan zamanı azaltarak iş dışı desteklerden yararlanmak (Progresif Muskuler Relaksasyon, nefes egzersizleri), kişisel ve sosyal yaşama nitelik kazandırmak adına imajinasyon teknikleri (gevşeme, doğru nefes alıp verme, pozitif düşünce gücü ve olumsuz düşünceyi yakalama, NLP, sportif faaliyetler ve psikolojik tedaviler) geliştirmek olarak sıralanabilir.</span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 18px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 15px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: justify;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;">Stresle başa çıkmanın kısa, orta ve uzun vadeli amaçları şunlardır; (Güney:2001)</span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 18px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 15px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: justify;"></div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 18px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 15px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: justify;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><strong style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">Kısa vadeli amaçlar</strong></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 18px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 15px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: justify;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;">Stresin yapısını, nedenlerini ve neden olduğu etkilerini öğrenmek,</span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 18px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 15px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: justify;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;">Stresle daha etkili olarak başa çıkabilmek adına gerekli kural ve yöntemleri öğrenmek.</span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 18px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 15px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: justify;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;">Orta vadeli amaçlar</span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 18px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 15px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: justify;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;">Çalışana ve organizasyona zarar verici stres nedenlerini öğrenmek,</span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 18px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 15px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: justify;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;">Stresin uyarıcı belirtilerini önceden saptamak,</span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 18px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 15px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: justify;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;">Stresi önleyici etkili bir yaşam stili geliştirmek,</span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 18px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 15px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: justify;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;">Olumlu stres kaynaklarını algılamak,</span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 18px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 15px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: justify;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;">Duygusal ve bedensel stres tepkilerini kontrol altına almak,</span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 18px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 15px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: justify;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;">Gerektiği durumlarda stresi harekete geçirmek,</span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 18px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 15px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: justify;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;">Stresin artmasına yapısal olarak engel olmak.</span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 18px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 15px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: justify;"></div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 18px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 15px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: justify;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><strong style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">Uzun vadeli amaçlar</strong></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 18px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 15px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: justify;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><strong style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"></strong>Yüksek düzeyde huzuru sağlamak,</span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 18px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 15px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: justify;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;">Sağlıklı ve düzenli yaşamak,</span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 18px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 15px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: justify;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;">Yaşamdan tat almaya çalışmak,</span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 18px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 15px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: justify;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;">Yüksek seviyede verimlilik elde etmek,</span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 18px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 15px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: justify;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;">Yetenekleri geliştirme imkânı hazırlamak ve sağlamak.</span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 18px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 15px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: justify;"></div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 18px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 15px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: justify;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;">Dünya Sağlık Örgütü 1992 yılındaki raporunda “İş stresi dünya çapında epidemi haline geldi” söylemiyle durumun vahametini gözler önüne serdi. Ayrıca Birleşmiş Milletler (BM)’in 1992 yılı raporunda “20.yy ‘ın hastalığı” olarak nitelendirilen iş stresinin organizasyona ağır yükleri bulunmaktadır. Bunlar; çalışanların giderek, daha fazla strese bağlı yeti yitimi bildiriyor olmaları (yeti yitiminin 1/3′ü stresle ilintilendiriliyor), süreğen depresyonu olduğunu bildirenlerin sağlık giderlerinin diğerlerinden yüzde 70 daha fazla olması, iş yeri güvenliğinin giderek daha iyi duruma getirilmesine karşın, iş kazalarının gün geçtikçe artıyor olmasıdır. Bu artış, kümülatif travma, içerdeki havalandırma problemi ve iş stresi (yüzde 60–80) ile ilişkilendiriliyor. Yani iş stresi yaşayan çalışanın iş kazasına maruz kalma olasılığı oldukça yüksek. Bu bağlamda işletmelerin, hukuki birtakım yaptırımlar ile çalışanının ihtiyaçlarını (hastane v.s) karşılıyor olması işletmeye fazladan bir gider olarak yansıyor.</span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 18px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 15px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: justify;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;">Aslında “stres yönetiminin asıl amacı stresten bütünü ile kaçmak değil, optimum stres düzeyini sağlayarak verimlilik, enerji, motivasyon ve performans artırıcı pozitif güç oluşturmaktır” (Büyükbeşe:2004). Bu bağlamda günümüz dünyasının içinde bulunduğu ekonomik bunalımda işletmelerin bu stres ve kriz dönemlerini kâra dönüştürücü eylemlere girişmeleri gerekmektedir. Bu ise başarılı kriz ve stres yönetiminden geçmektedir. Bunu başarmak için ise çalışanların çeşitli edinimlerle mutlu olmalarını sağlamak, işletmeye bağlılıklarını arttırmak adına zaman zaman görüşlerine başvurmak, özel günlerinde onları hatırlamak, başarılarını ödüllendirmek (terfi, tatil. prim v.s ) gerekmektedir. Cüceloğlu’nun da belirttiği gibi “Can kale alınmak, umursanmak ister”.</span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 18px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 15px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: justify;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;">Açık sistemi benimseyerek yönetici- çalışan işbirliğini sağlayan, çalışanlarına güvence veren kurumların bugün küresel krize kapılarını kapatarak sağlam adımlarla geleceğe doğru ilerlediği görülmektedir. Aksi durumdaki işletmelerin ise vahim durumları gözler önündedir.</span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 18px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 15px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: justify;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;">Zıtlıklarla problemlerden ve aykırılıklardan korkmayın onlar bizim var oluşumuzun temel taşlarıdır. Mücadele için vicdanımız ve aklımız yeterlidir. Önce kendinizin Sonra karşımızdaki insanın stresini çözün. Size sınırlı verilmiş olan ömrünüzün kıymetini bilin. Geçen zamanın tekrar geri gelmeyeceğini bilincinde olun ve gülümseyin. (K. Y. Yung)</span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 18px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 15px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: justify;"></div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 18px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 15px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;">Ümit Uzun</span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 18px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 15px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;">Kocaeli Üniversitesi, Kandıra Meslek Yüksekokulu, Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü, birinci sınıf öğrencisi</span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 18px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 15px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;">Fortune Kampüs</span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 18px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 15px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: justify;"></div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 18px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 15px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: justify;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;">KAYNAKÇA</span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 18px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 15px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: justify;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;">Baydaş, Abdulvahap. Bakan, İsmail. Özyılmaz, Adnan. (2004). “Kriz ve Kriz Yönetimi”. Çağdaş Yönetim Yaklaşımları İlkeler, Kavramlar ve Yaklaşımlar. Editör: İsmail Bakan. İstanbul: Beta Basım Yayım Dağıtım.</span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 18px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 15px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: justify;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;">Büyükbeşe, Tuba. (2004). “Stres ve Stres Yönetimi” Çağdaş Yönetim Yaklaşımları İlkeler, Kavramlar ve Yaklaşımlar. Editör: İsmail Bakan. İstanbul: Beta Basım Yayım Dağıtım.</span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 18px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 15px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: justify;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;">Eren, Erol (2000).”Örgütsel Davranış ve Yönetim Psikolojisi ” İstanbul , 6. Baskı. Beta Basım Yayım Dağıtım.</span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 18px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 15px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: justify;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;">Güney, Salih (2001). “Stres ve Stresle Başa Çıkma” Yönetim ve Organizasyon (Editör: Salih Güney). Ankara: Nobel Yayın Dağıtım</span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 18px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 15px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: justify;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;">Karalı, T, Nuray. “İş Stresi ve Baş Etme Yolları “ http://psikiyatripsikoterapi.com/jobstress.ppt</span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 18px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 15px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;">Middlemist R.D, Management Evolution. http://www.biz.colostate.edu/faculty/dennismi.managementevolution.html</span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 18px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 15px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: justify;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;">Yalman, Yalçın (2008).”Yönetimle İlgili Güncel Konular” Yönetim ve Organizasyon ( Editörler: Cem Ayden, Mehmet Örgev) İstanbul: Lisans Yayıncılık</span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 18px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 15px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: justify;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;">Yılmaz. Nurgül. http//www.sagmer.Hacettepe.edu.tr/ubsportal/dosyalar/stres.doc</span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 18px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 15px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: justify;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><a href="http://www.businews.eu/2010/07/isletmelerde-stres-ve-stres-yonetimi/">link</a></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 18px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 15px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: justify;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-size: x-small; line-height: normal;"><b>Yasemin çiçeği stres giderici</b></span></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 18px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 15px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: justify;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-size: x-small; line-height: normal;"><b><span class="Apple-style-span" style="font-size: 12px; font-weight: normal;"><b>Alman araştırmacı Hans Hut’un yasemin kokusunun sakinleştirici ilaç etkisi yaptığını, uyku ilacı yada gerginliği giderici ilaçlar yerine, yaseminin stresi gideren etkisinden yararlanılabileceği söylüyor.</b></span></b></span></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 18px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 15px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: justify;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-size: x-small; line-height: normal;"><b><span class="Apple-style-span" style="font-size: 12px; font-weight: normal;"><b><span class="Apple-style-span" style="font-weight: normal;">Bilim insanları tarafından yapılan son bir araştırma, yasemin çiçeğinin kokusunun sakinleştirici özelliklere sahip olduğu ortaya çıktı.<br />
<br />
Alman araştırmacı Hans Hut’un yasemin kokusunun sakinleştirici ilaç etkisi yaptığını, uyku ilacı yada gerginliği giderici ilaçlar yerine, yaseminin stresi gideren etkisinden yararlanılabileceği söylüyor.<br />
<br />
Hut, Alman Düsselldorf Üniversitesinden araştırmacılarla yaptığı araştırmada, yasemin kokusunun içerdiği maddelerin uyku haplarının yarattığı sakinleştirici etkisini yarattığını keşfetti.<br />
<br />
Alman Biolojika Chiemstri dergisinin web sitesinde yayınladıkları araştırmalarında, uyku hapı ve sakinleştirici ilaçların psikolojik tedavilerde yaygın şekilde kullanıldıklarını, uyku hapı ile sakinleştiriciler arasındaki tek farkın verilen doz olduğunu belirttiler.<br />
<br />
Fareler üzerinde yapılan deneylerin, yaseminin sakinleştirici etkisini kanıtladığı belirten araştırmacı Hut, farelerin yasemini koklamaları ardından durgunlaştığının altını çizdi.<br />
<br />
Hut, yatak odasında bir demet yasemin bulundurmanın zarar vermeyeceğini aksine çok faydalı olacağını söylüyor. </span></b></span></b></span></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 18px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 15px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: justify;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-size: x-small; line-height: normal;"><b><span class="Apple-style-span" style="font-size: 12px; font-weight: normal;"><b><span class="Apple-style-span" style="font-weight: normal;"><a href="http://www.redhaber.com/www/haberdetay.asp?ID=330">link</a></span></b></span></b></span></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 15px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: justify;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><b><b></b></b></span></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><h1 style="color: #df0202; font-family: 'Times New Roman'; font-size: medium; font-weight: normal; font: normal normal 700 18px/21px Tahoma; line-height: normal; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><b><b>Biraz stres kanseri yeniyor</b></b></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></h1><div style="font-family: 'Times New Roman'; font-size: medium; font-weight: normal; line-height: normal;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><b><b><span class="Apple-style-span" style="color: #242424; font-family: Tahoma; font-size: 12px; font-weight: bold; line-height: 15px;">Ohio Eyalet Üniversitesi bilim insanlarına göre, hafif stres yaratan bir çevrede yaşamak tümörlerin oluşumunu yavaşlattığı gibi var olan tümörleri bile yok edebiliyor bu sayede hastalık daha hafif seyrediyor.</span></b></b></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="font-family: 'Times New Roman'; font-size: medium; font-weight: normal; line-height: normal;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><b><b><span class="Apple-style-span" style="color: #242424; font-family: Tahoma; font-size: 12px; font-weight: bold; line-height: 15px;"><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-family: Verdana; font-weight: 100; line-height: 16px;">Ekip çevrenin beyin üzerindeki etkisini fareler üzerinde incelemiş. Laboratuvarda beşli gruplar halinde tutulan farelere sınırsız su ve yem veren bilim insanları, hayvanların beyinlerinde herhangi değişim tespit etmediklerini söylüyorlar. Oysa fareler yirmilik gruplarda oyun imkanı bulunan daha heyecan verici ortamlarda tutulduklarında, beyindeki hücrelerin daha uzun yaşadığı ve hastalığın daha hafif geçtiği görülmüş.<strong>Matthew During </strong>bu etkiyi daha önceleri kanıtlamıştı. Bu sefer farelere insandan alınan cilt ve bağırsak tümörleri aşılamış.<br />
<br />
Özendirici ve heyecan verici ortamda yaşayan farelerin yüzde sekseninde tümörler altı hafta sonra küçülmüş. Geriye kalan yüzde yirmisinde ise tamamen kaybolmuş. Moleküler mekanizma ise en az bu sonuç kadar ilginç. Hafif stres yaratan çevre, beyinde leptin hormonundan sorumlu bir geni ayarlamakta. Leptin hormonunun görevi iştahı bastırmak, ama anlaşıldığı üzere tümörlerin büyümesini de önlemekte. Söz konusu hormonun geni devre dışı bırakıldığında, hafif stres yaratan ortamda tutulan farelerin tümörleri de küçülmüyor. Araştırmacılar bu yüzden kansere karşı daha sosyal bir yaşam sürdürülmesini öneriyorlar. Sadece fiziksel etkinlik yeterli olmuyor. Nitekim tekerlek içinde koşan farelerde kansere karşı bir savunma gelişmemiş.</span></span></b></b></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="font-family: 'Times New Roman'; font-size: medium; font-weight: normal; line-height: normal;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><b><b><span class="Apple-style-span" style="color: #242424; font-family: Tahoma; font-size: 12px; font-weight: bold; line-height: 15px;"><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-family: Verdana; font-weight: 100; line-height: 16px;"><a href="http://www.haberimport.com/haber/biraz-stres-kanseri-yeniyor-1765.htm">link</a></span></span></b></b></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="font-family: 'Times New Roman'; font-size: medium; font-weight: normal; line-height: normal;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><b><b><span class="Apple-style-span" style="color: #242424; font-family: Tahoma; font-size: 12px; font-weight: bold; line-height: 15px;"><br />
</span></b></b></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="font-family: 'Times New Roman'; font-size: medium; font-weight: normal; line-height: normal;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><b><b><span class="Apple-style-span" style="color: #242424; font-family: Tahoma; font-size: 12px; font-weight: bold; line-height: 15px;"><img alt="Görme Engellilerin Stres Sorunu" src="http://www.malatyam.com/haber/gorrme-engelli-stres-yonet.jpg" /></span></b></b></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="font-family: 'Times New Roman'; font-size: medium; font-weight: normal; line-height: normal;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><b><b><span class="Apple-style-span" style="color: #242424; font-family: Tahoma; font-size: 12px; font-weight: bold; line-height: 15px;"><br />
</span></b></b></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><b><b><span class="Apple-style-span" style="color: #242424;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"></span></span></b></b></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span><br />
<h2 style="color: #336699; font-family: 'trebuchet ms', helvetica, sans-serif; font-size: 16px; font-weight: bold; line-height: normal; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><b><b><span class="Apple-style-span" style="color: #242424;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;">Malatya Tıp Fakültesi'nin görme engellilerin genel anlamda stresle baş etmede olumlu tarzları kullandıklarını ve streslerini yönetebildiklerini bildirdi.</span></span></b></b></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></h2><div><div style="font-family: 'Segoe UI', Tahoma, Geneva, Verdana; font-size: 14px; font-weight: normal; line-height: 19px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 16px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><b><b><span class="Apple-style-span" style="color: #242424;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"> İnönü üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Bölümü Araştırma Görevlisi Dr. Kenan Temiz tarafından hazırlanan, "Görme Engellilerde Ruhsal Belirtilerin, Yaşam Doyumunun Ve Stresle Baş Etme Tarzlarının Araştırılması"nda ilginç sonuçlar çıktı.</span></span></b></b></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="font-family: 'Segoe UI', Tahoma, Geneva, Verdana; font-size: 14px; font-weight: normal; line-height: 19px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 16px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><b><b><span class="Apple-style-span" style="color: #242424;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;">Görme engelli bireylerde yaşam doyumu düzeyleri ile stresle baş etme tarzlarının belirlenmesi amacıyla yapılan araştırmanın, "Fiziksel ve ruhsal sağlık açısından görme engellilerin iyi düzeyde olduğu belirlenmiştir. Bu konuda çelişkili sonuç bildiren birçok çalışma olmakla birlikte, bulgularımız özellikle ruhsal sağlık açısından engellilerle diğer insanların benzer olduğunu bildiren çalışmalarla örtüşmektedir. Bulgularımız görme duyusundan mahrum kalmanın bireyi daha şüpheci, hostil ve duyarlı kılıyor olabileceğini düşündürmektedir. Beklenenin aksine yaşam doyum düzeylerinin genel anlamda iyi düzeyde olması literatürle uyumludur. Görme engellilerin genel anlamda stresle baş etmede olumlu tarzları kullandıklarını ve streslerini yönetebildiklerini göstermektedir. Kronik ruhsal rahatsızlığı olmayanlarda stresle baş etme tarzı olarak kendine güvenli yaklaşım kullanımının daha fazla görülmesi literatürle örtüşmekte, görme engellilerin direnme gücü ve allostatik uyumu açısından bize önemli bir veri sunmaktadır. Hostilite puanları dışında görme engellilerin stresle baş etme tarzları ile psikiyatrik belirtileri arasında ilişki olmadığını ve birbirlerini etkilemediğini düşündürmektedir" denildi.</span></span></b></b></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="font-family: 'Segoe UI', Tahoma, Geneva, Verdana; font-size: 14px; font-weight: normal; line-height: 19px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 16px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><b><b><span class="Apple-style-span" style="color: #242424;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><a href="http://www.malatyam.com/h-7686-b-gorrme-engelli-stres-yonet.html">link</a></span></span></b></b></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="font-family: 'Segoe UI', Tahoma, Geneva, Verdana; font-size: 14px; font-weight: normal; line-height: 19px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 16px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><b><b><span class="Apple-style-span" style="color: #242424;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><br />
</span></span></b></b></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="font-family: 'Segoe UI', Tahoma, Geneva, Verdana; font-size: 14px; font-weight: normal; line-height: 19px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 16px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><b><b><span class="Apple-style-span" style="color: #242424;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Times New Roman'; font-size: small; line-height: normal;"><b><span style="color: #666666; font-family: 'Times New Roman', Times, serif;">AKUT STRES BOZUKLUĞU VE POSTTRAVMATİK STRES BOZUKLUĞU</span></b></span><span class="Apple-style-span" style="color: red; font-family: verdana, sans-serif; font-size: 15px;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-weight: normal;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636; font-family: 'Trebuchet MS'; font-size: 19px; line-height: 24px;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333; font-size: 13px; line-height: 16px;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000; font-family: Tahoma; font-size: 19px; font-weight: bold; line-height: 23px;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000; font-family: Arial; line-height: normal;"><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-family: 'Times New Roman'; font-size: small; font-weight: normal;"></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></span></span></b></b></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div class="HaberDetay" id="HaberDetay" style="display: inline !important; font-family: arial; font-size: 10pt; padding-bottom: 10px; padding-left: 10px; padding-right: 10px;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><b><b><span class="Apple-style-span" style="color: #242424;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><b><span class="Apple-style-span" style="color: #666666; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 18px;"></span></b></span></span></b></b></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span><br />
<div style="display: inline !important;"><div style="display: inline !important;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><b><b><span class="Apple-style-span" style="color: #242424;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><b><span class="Apple-style-span" style="color: #666666; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 18px;"><b><b><span class="Apple-style-span" style="color: #242424; font-family: Tahoma; font-size: 12px; font-weight: bold; line-height: 15px;"><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-family: 'trebuchet ms', helvetica, sans-serif; font-size: 11px; font-weight: normal; line-height: normal;"></span></span></b></b></span></b></span></span></b></b></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span><br />
<div style="display: inline !important;"></div></div></div></div><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><b><b><span class="Apple-style-span" style="color: #242424;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><br />
</span></span></b></b></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span><br />
<div style="font-family: 'Segoe UI', Tahoma, Geneva, Verdana; font-size: 14px; font-weight: normal; line-height: 19px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 16px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><b><b><span class="Apple-style-span" style="color: #242424;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Times New Roman'; font-size: small; line-height: normal;"><b><span style="color: #666666; font-family: 'Times New Roman', Times, serif;"><span class="Apple-style-span" style="color: #660033; font-weight: normal;">AKUT STRES BOZUKLUĞU (ASB)<br />
<br />
Akut stres bozukluğunun başlıca özelliği,aşırı travmatik bir stres kaynağıyla karşılaştıktan sonra en az bir ay içinde anksiyetenin ve dissosiyatif ve diğer belirtilerin kendini göstermesiyle ortaya çıkar.<br />
<br />
Uyuşukluk,dalgınlık,isteksizlik,yerinden kıpırdayamama,duygusal küntlük-tepkisizlik,çevrede olup bitenlere karşı farkındalık düzeyinde azalmalar görülür.düşüncelerini yoğunlaştırmada güçlük çekerler,bir işi bitirmede sıkıntıları vardır,dünyayı gerçekdışı gibi yada rüyada yaşar gibi yaşarlar,travmatik olayın ayrıntılarını hatırlamakta güçlük çekerler.<br />
<br />
Travmatik olay sürekli yeniden yaşanır,yineleyen düşünceler, anımsamalar, rüyalar, illüzyonlar, olayı yeniden yaşıyormuş gibi duyumsamalar görülür.Travmatik olayı çağrıştıran durumlardan kaçınma eğilimleri vardır.Uykuya dalmada güçlük çekerler.<br />
Akut stres bozukluğunda üzüntü,umutsuzluk semptomları yaşanır.bazen öyle hal alırki majör depresif epizod belirtileri gösterebilirler.<br />
<br />
Travmatik olay anında yanlarında çevrelerinde yakınlarından birinin kaybı varsa aşırı suçluluk duyguları vardır.<br />
DSM-4 TANI ÖLÇÜTLERİ<br />
<br />
1.<br />
kişinin tepkileri arasında aşırı korku,çaresizlik,dehşete düşme vardır.<br />
2.<br />
öznel uyuşukluk,dalgınlık,duygusal tepkisizlik vardır,<br />
3.<br />
travmanın önemli bir yanını anımsayamama vardır,<br />
4.<br />
çevrede olup bitenleri farkına varma düzeyinde azalma,<br />
5.<br />
olay tekrar tekrar yeniden yaşanır,görüntüler gözönüne gelir,<br />
6.<br />
bu bozukluk travmatik olaydan sonraki dört hafta içinde ortaya çıkar ve enaz iki gün enfazla dört hafta sürer.<br />
7.<br />
mesleki ve toplumsal olarak kişide gerilemeler yaratır,sosyal uyum sorunları yaşanır.<br />
8.<br />
kişi gerçek bir ölüm yada ölüm tehdidi,ağır bir yaralanma yada kendisinin yada başkalarının fizik bütünlüğüne bir tehdit olayını yaşamış,böyle bir olaya tanık olmuş yada böyle bir olayla karşı karşıya gelmiştir.<br />
<br />
TEDAVİ<br />
<br />
KORUMA BİRİNCİL İKİNCİL VE ÜÇÜNCÜL ŞEKLİNDE OLUR.BİRİNCİL KORUMA TRAVMANIN ÖNLENMESİ,İKİNCİL KORUMA OLAYIN HEMEN ERTESİNDEKİ ÖNLEMLER,ÜÇÜNCÜL ÖNLEMLER İSE PSİKOLOJİK DESTEK.<br />
PSİKOLOJİK DESTEK BİR BÜTÜNDÜR.BUNLAR AİLE,PSİKYATRİ UZMANI VE PSİKOLOG ŞEKLİNDEDİR.<br />
<br />
TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUĞU (TSSB)<br />
<br />
Travma sonrası stres bozukluğu( TSSB),aşırı travmatik bir stresin ardından özgün bir takım belirtilerin gelişmesiyle seyreden bir bozukluktur.Kişinin olaya tepkileri aşırı korku,çaresizlik yada dehşete düşme şeklindedir.Kişide tarvmaya eşlik eden olay ve durumlardan sürekli kaçınma,genel tepki düzeyinde sürekli azalma ancak artmış uyarılmışlık belirtileri görülür.<br />
<br />
Belirtilerin birarada en az bir aydır bulunması ve klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya yada toplumsal,mesleki alanlarda işlevselliğin bozulmasına neden olması gerekir.<br />
<br />
Gerçek bir ölüm yada ölüm tehdidi,ağır bir yaralanma,kişinin aile yakınından birinin ölümü,yaralanması gibi durumlar travma sonrası stres bozukluğunun başlıca özelliğidir.Kişide travmatik olayı yeniden yaşama korkusu vardır.Travmaya eşlik etmiş uyaranlardan sürekli kaçınma ve genel tepki düzeylerinde sürekli azalma,artmış uyarılmışlığın sürekli bulunması gibi semptomlar vardır.<br />
<br />
Doğrudan yaşanan travmatik olaylar arasında askeri çatışma,cinsel saldırı,fiziksel saldırı,yol kesme,kaçırılma,rehin alınma,terörist saldırısı,işkence,doğal yada insanların neden olduğu felaketler,ağır araba kazaları,hayatı tehdit eden bir hastalığın tanısın konması sayılabilir.<br />
<br />
Travmatik olaylar çeşitli yollarla yeniden yaşanılabilir.Kişi sıklıkla elinde olmadan bu olayı sıklıkla anımsar.yaşadığı travmatik olaylarla ilgili rüyalar kabuslar görür.<br />
Travmatik olayların bir yönünü andıran yada sembolize eden tetikleyici olaylarla karşılaşınca çoğu zaman yoğun bir psikolojik sıkıntı yada fizyolojik belirtiler ortaya çıkar.Örneğin asansörde tecavüze uğramış bir kadın için asansör dehşet verici korku verici bir uyarandır.<br />
<br />
Travmaya eşlik eden uyaranlardan sürekli kaçınılır.Kişi sıklıkla travmaya neden olan durumlarla ilgili düşüncelerden,duygulardan yada konuşmalardan kaçınmak için özel bir çaba harcar.<br />
<br />
Kişide duygusal küntlük oluşmuştur.Sevme,sevilme,dostluk,cinsellik gibi duygularda azalma vardır.Kişi hiç evlenemiyeceğinden,çocuk sahibi olamayacağından yakınır.Uykuya dalmada güçlük,kabuslar ve rüyalar görme,irkilme tepkisi gösterir.Düşüncelerinde odaklanma sorunu yaşadıklarını,bir işi bitirmekte zorluk çektiklerini belirtirler.<br />
<br />
Travma sonrası stres bozukluğu( TSSB),aşırı travmatik bir stresin ardından özgün bir takım belirtilerin gelişmesiyle seyreden bir bozukluktur.Kişinin olaya tepkileri aşırı korku,çaresizlik yada dehşete düşme şeklindedir.Kişide tarvmaya eşlik eden olay ve durumlardan sürekli kaçınma,genel tepki düzeyinde sürekli azalma ancak artmış uyarılmışlık belirtileri görülür.<br />
<br />
Belirtilerin birarada en az bir aydır bulunması ve klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya yada toplumsal,mesleki alanlarda işlevselliğin bozulmasına neden olması gerekir.<br />
<br />
Gerçek bir ölüm yada ölüm tehdidi,ağır bir yaralanma,kişinin aile yakınından birinin ölümü,yaralanması gibi durumlar travma sonrası stres bozukluğunun başlıca özelliğidir.Kişide travmatik olayı yeniden yaşama korkusu vardır.Travmaya eşlik etmiş uyaranlardan sürekli kaçınma ve genel tepki düzeylerinde sürekli azalma,artmış uyarılmışlığın sürekli bulunması gibi semptomlar vardır.<br />
<br />
Doğrudan yaşanan travmatik olaylar arasında askeri çatışma,cinsel saldırı,fiziksel saldırı,yol kesme,kaçırılma,rehin alınma,terörist saldırısı,işkence,doğal yada insanların neden olduğu felaketler,ağır araba kazaları,hayatı tehdit eden bir hastalığın tanısın konması sayılabilir.<br />
<br />
Travmatik olaylar çeşitli yollarla yeniden yaşanılabilir.Kişi sıklıkla elinde olmadan bu olayı sıklıkla anımsar.yaşadığı travmatik olaylarla ilgili rüyalar kabuslar görür.<br />
Travmatik olayların bir yönünü andıran yada sembolize eden tetikleyici olaylarla karşılaşınca çoğu zaman yoğun bir psikolojik sıkıntı yada fizyolojik belirtiler ortaya çıkar.Örneğin asansörde tecavüze uğramış bir kadın için asansör dehşet verici korku verici bir uyarandır.<br />
<br />
Travmaya eşlik eden uyaranlardan sürekli kaçınılır.Kişi sıklıkla travmaya neden olan durumlarla ilgili düşüncelerden,duygulardan yada konuşmalardan kaçınmak için özel bir çaba harcar.<br />
<br />
Kişide duygusal küntlük oluşmuştur.Sevme,sevilme,dostluk,cinsellik gibi duygularda azalma vardır.Kişi hiç evlenemiyeceğinden,çocuk sahibi olamayacağından yakınır.Uykuya dalmada güçlük,kabuslar ve rüyalar görme,irkilme tepkisi gösterir.Düşüncelerinde odaklanma sorunu yaşadıklarını,bir işi bitirmekte zorluk çektiklerini belirtirler.<br />
<br />
DSM-4 TANI ÖLÇÜTLERİ<br />
<br />
1. kişi gerçek bir ölüm yada ölüm tehdidi,ağır bir yaralanma yada kendisin yada bir başkasının fiziksel bütünlüğüne karşı bir tehdit olayını yaşamış,böyle bir olaya tanık olmuş yada böyle bir olayla karşı karşıya gelmiştir.<br />
2. kişinin tepkileri arasında aşırı bir korku,dehşete kapılma ve çaresizlik vardır.<br />
3. olayın elde olmadan tekrar tekrar anımsanan sıkıntı veren anılar;bunlar arasında düşlemler,düşünceler yada algılar vardır.<br />
4. olayı sık sık sıkıntı veren bir şekilde rüyada görme.<br />
5. travmatik olayın bir yönünü çağrıştıran yada andıran iç yada dış olaylarla karşılaşma üzerine fizyolojik tepki verme,<br />
6. travmanın önemli bir bölümünü anımsayamama,<br />
7. öfke patlamaları,<br />
8. uykuya dalmada uykuyu sürdürmede güçlük çekme,<br />
9. insanlardan uzaklaşma,yabancılaştığı duyguları,<br />
10. duygusal küntlük,<br />
11. önemli etkinliklere katılımın ilginin azalması,<br />
12. düşünceleri bir konu üzerinde yoğunlaştıramama,<br />
13. aşırı irkilme tepkisi gösterme.<br />
<br />
TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUĞUNUN YAYGINLIĞI<br />
<br />
Travma sonrası stres bozukluğunun yaşam boyu yaygınlığı %1 ile %14 arasında değişmektedir.ancak alınan örneklemler yaygınlığını artırmaktadır.örneğin doğu ve güneydoğuda askerlik yapmış bireylerde bu oran daha fazladır.<br />
<br />
ÖRNEĞİN; GEÇMİŞ YILLARDA DİYARBAKIRDA BİR DERSHANEDE MEYDANA GELEN PATLAMA SONUCU BİR ÇOK ÖĞRENCİ ÖLMÜŞ,YARALI OLANLARDA TSBB TANISIYLA TEDAVİ ALTINA ALINMIŞLARDIR.<br />
<br />
EŞLİK EDEN BOZUKLUKLAR<br />
<br />
1. Panik bozukluğu,<br />
2. agarofobi,<br />
3. obsesif-kompulsif bozukluk,<br />
4. sosyal fobi,<br />
5. özgül fobi,<br />
6. majör depresif bozukluk,<br />
7. madde kullanımı<br />
<br />
TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUĞUNA EŞLİK EDEN RAHATSIZLIKLARDIR.<br />
<br />
TEDAVİ<br />
<br />
Bilişsel terapilerin yanısıra,ilaç tedavisininde travma sonrası stres bozukluğunda önemli tedavi edici unsurlardır.Sözkonusu tedaviler psikologlar ve psikyatri uzmanlarının eşgüdümlü çalışmasıyla tedavide yüksek başarı elde edilmiştir.<br />
<br />
PSİKOLOG<br />
ALİ GÜLNAR</span></span></b></span></span></span></b></b></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="font-family: 'Segoe UI', Tahoma, Geneva, Verdana; font-size: 14px; font-weight: normal; line-height: 19px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 16px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><b><b><span class="Apple-style-span" style="color: #242424;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Times New Roman'; font-size: small; line-height: normal;"><b><span style="color: #666666; font-family: 'Times New Roman', Times, serif;"><span class="Apple-style-span" style="color: #660033; font-weight: normal;"><a href="http://psikologaligulnar.com/makale.php?makale_id=7">link</a></span></span></b></span></span></span></b></b></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="font-family: 'Segoe UI', Tahoma, Geneva, Verdana; font-size: 14px; font-weight: normal; line-height: 19px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 16px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><b><b><span class="Apple-style-span" style="color: #242424;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Times New Roman'; font-size: small; line-height: normal;"><b><span style="color: #666666; font-family: 'Times New Roman', Times, serif;"><span class="Apple-style-span" style="color: #004276; font-family: verdana; font-size: 20px;"><br />
</span></span></b></span></span></span></b></b></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="font-family: 'Segoe UI', Tahoma, Geneva, Verdana; font-size: 14px; font-weight: normal; line-height: 19px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 16px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><b><b><span class="Apple-style-span" style="color: #242424;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Times New Roman'; font-size: small; line-height: normal;"><b><span style="color: #666666; font-family: 'Times New Roman', Times, serif;"><span class="Apple-style-span" style="color: #004276; font-family: verdana; font-size: 20px;">Bebekler de stresli oluyor</span></span></b></span></span></span></b></b></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="font-family: 'Segoe UI', Tahoma, Geneva, Verdana; font-size: 14px; font-weight: normal; line-height: 19px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 16px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><b><b><span class="Apple-style-span" style="color: #242424;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Times New Roman'; font-size: small; line-height: normal;"><b><span style="color: #666666; font-family: 'Times New Roman', Times, serif;"><span class="Apple-style-span" style="color: #004276; font-family: verdana; font-size: 20px;"><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-size: 13px;">Dr. Koray Karabekiroğlu Stres bebek üzerine doğrudan etkili olabileceği gibi, ebeveynleri etkileyen her hangi bir neden de dolaylı olarak çocuk için bir stres etmeni oluverir dedi.</span></span></span></b></span></span></span></b></b></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="font-family: 'Segoe UI', Tahoma, Geneva, Verdana; line-height: 19px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 16px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><b><b><span class="Apple-style-span" style="color: #242424;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Times New Roman'; line-height: normal;"><b><span style="color: #666666; font-family: 'Times New Roman', Times, serif;"><span class="Apple-style-span" style="color: #004276; font-family: verdana;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Verdana; line-height: 16px;"></span></span></span></span></b></span></span></span></b></b></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="font-family: Verdana; font-size: 12px; font-weight: 100; line-height: 16px;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><b><b><span class="Apple-style-span" style="color: #242424;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><b><span style="color: #666666; font-family: 'Times New Roman', Times, serif;"><span style="font-family: Verdana, Geneva, Arial, sans-serif; font-size: small; line-height: 16px;">Günümüzde artık neredeyse hepimizin yakından tanıdığı “stres” kelimesi, ruh sağlığını etkileyen çevresel etkenlerin yoğunluğu için kullanılan bir sözcüktür.</span></span></b></span></span></b></b></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="font-family: Verdana; font-size: 12px; font-weight: 100; line-height: 16px;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><b><b><span class="Apple-style-span" style="color: #242424;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><b><span style="color: #666666; font-family: 'Times New Roman', Times, serif;"><span style="font-family: Verdana, Geneva, Arial, sans-serif; font-size: small; line-height: 16px;">Stres dediğinde, erişkin yaşantısında ile akla gelenler maddi sorunlar, iş yükü, eş ile geçimsizlik, kültürel baskılar vs. olmaktadır. Yaş küçüldükçe özellikle ergenlerde akran ilişkileri, cinsel hayat önde giden stres kaynakları olur. Daha küçük yaşlarda ise okul ve aile ilişkileri kişinin en önemli iki yaşam alanıdır ve bu noktalarda yaşanan değişimler, zorluklar stres kaynağı olmaktadır.</span></span></b></span></span></b></b></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="font-family: Verdana; font-size: 12px; font-weight: 100; line-height: 16px;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><b><b><span class="Apple-style-span" style="color: #242424;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><b><span style="color: #666666; font-family: 'Times New Roman', Times, serif;"><span style="font-family: Verdana, Geneva, Arial, sans-serif; font-size: small; line-height: 16px;">Henüz dünyanın, kendinin çok da farkında olmayan bebekler için de stres söz konusudur. Bu yaşlarda stres çocuk üzerine doğrudan etkili olabileceği gibi (ör, fiziksel istismar), ebeveynleri etkileyen her hangi bir neden de dolaylı olarak çocuk için bir stres etmeni oluverir. Özellikle 3 yaşından önce, ebeveynlerle, özellikle de anne ile ilişkiyi etkileyen hemen her türlü değişim ve zorluk çocuk için de olumlu ya da olumsuz bir etki oluşturma potansiyeli taşır.</span></span></b></span></span></b></b></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="font-family: Verdana; font-size: 12px; font-weight: 100; line-height: 16px;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><b><b><span class="Apple-style-span" style="color: #242424;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><b><span style="color: #666666; font-family: 'Times New Roman', Times, serif;"><span style="font-family: Verdana, Geneva, Arial, sans-serif; font-size: small; line-height: 16px;">Bu yaşlar için (0-3 yaş) tanımlanmış, önemli stres faktörleri olarak aşağıdakiler sayılabilir:</span></span></b></span></span></b></b></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="font-family: Verdana; font-size: 12px; font-weight: 100; line-height: 16px;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><b><b><span class="Apple-style-span" style="color: #242424;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><b><span style="color: #666666; font-family: 'Times New Roman', Times, serif;"><span style="font-family: Verdana, Geneva, Arial, sans-serif; font-size: small; line-height: 16px;">1. Çevrede bir şiddet olayına tanık olma</span></span></b></span></span></b></b></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="font-family: Verdana; font-size: 12px; font-weight: 100; line-height: 16px;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><b><b><span class="Apple-style-span" style="color: #242424;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><b><span style="color: #666666; font-family: 'Times New Roman', Times, serif;"><span style="font-family: Verdana, Geneva, Arial, sans-serif; font-size: small; line-height: 16px;">2. Doğal afet</span></span></b></span></span></b></b></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="font-family: Verdana; font-size: 12px; font-weight: 100; line-height: 16px;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><b><b><span class="Apple-style-span" style="color: #242424;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><b><span style="color: #666666; font-family: 'Times New Roman', Times, serif;"><span style="font-family: Verdana, Geneva, Arial, sans-serif; font-size: small; line-height: 16px;">3. Ebeveynden ayrılma- iş nedeniyle</span></span></b></span></span></b></b></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="font-family: Verdana; font-size: 12px; font-weight: 100; line-height: 16px;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><b><b><span class="Apple-style-span" style="color: #242424;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><b><span style="color: #666666; font-family: 'Times New Roman', Times, serif;"><span style="font-family: Verdana, Geneva, Arial, sans-serif; font-size: small; line-height: 16px;">4. Ebeveynden ayrılma- diğer bir nedenle</span></span></b></span></span></b></b></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="font-family: Verdana; font-size: 12px; font-weight: 100; line-height: 16px;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><b><b><span class="Apple-style-span" style="color: #242424;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><b><span style="color: #666666; font-family: 'Times New Roman', Times, serif;"><span style="font-family: Verdana, Geneva, Arial, sans-serif; font-size: small; line-height: 16px;">5. Ebeveynin hastalığı- fiziksel</span></span></b></span></span></b></b></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="font-family: Verdana; font-size: 12px; font-weight: 100; line-height: 16px;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><b><b><span class="Apple-style-span" style="color: #242424;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><b><span style="color: #666666; font-family: 'Times New Roman', Times, serif;"><span style="font-family: Verdana, Geneva, Arial, sans-serif; font-size: small; line-height: 16px;">6. Ebeveynin hastalığı- psikiyatrik</span></span></b></span></span></b></b></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="font-family: Verdana; font-size: 12px; font-weight: 100; line-height: 16px;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><b><b><span class="Apple-style-span" style="color: #242424;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><b><span style="color: #666666; font-family: 'Times New Roman', Times, serif;"><span style="font-family: Verdana, Geneva, Arial, sans-serif; font-size: small; line-height: 16px;">7. Ebeveyn kaybı</span></span></b></span></span></b></b></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="font-family: Verdana; font-size: 12px; font-weight: 100; line-height: 16px;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><b><b><span class="Apple-style-span" style="color: #242424;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><b><span style="color: #666666; font-family: 'Times New Roman', Times, serif;"><span style="font-family: Verdana, Geneva, Arial, sans-serif; font-size: small; line-height: 16px;">8. Evin aniden kaybedilmesi</span></span></b></span></span></b></b></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="font-family: Verdana; font-size: 12px; font-weight: 100; line-height: 16px;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><b><b><span class="Apple-style-span" style="color: #242424;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><b><span style="color: #666666; font-family: 'Times New Roman', Times, serif;"><span style="font-family: Verdana, Geneva, Arial, sans-serif; font-size: small; line-height: 16px;">9. Evlat edinilme</span></span></b></span></span></b></b></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="font-family: Verdana; font-size: 12px; font-weight: 100; line-height: 16px;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><b><b><span class="Apple-style-span" style="color: #242424;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><b><span style="color: #666666; font-family: 'Times New Roman', Times, serif;"><span style="font-family: Verdana, Geneva, Arial, sans-serif; font-size: small; line-height: 16px;">10. Fiziksel hastalık</span></span></b></span></span></b></b></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="font-family: Verdana; font-size: 12px; font-weight: 100; line-height: 16px;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><b><b><span class="Apple-style-span" style="color: #242424;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><b><span style="color: #666666; font-family: 'Times New Roman', Times, serif;"><span style="font-family: Verdana, Geneva, Arial, sans-serif; font-size: small; line-height: 16px;">11. Fiziksel olarak aniden incinme/yaralanma</span></span></b></span></span></b></b></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="font-family: Verdana; font-size: 12px; font-weight: 100; line-height: 16px;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><b><b><span class="Apple-style-span" style="color: #242424;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><b><span style="color: #666666; font-family: 'Times New Roman', Times, serif;"><span style="font-family: Verdana, Geneva, Arial, sans-serif; font-size: small; line-height: 16px;">12. Hastane yatışı</span></span></b></span></span></b></b></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="font-family: Verdana; font-size: 12px; font-weight: 100; line-height: 16px;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><b><b><span class="Apple-style-span" style="color: #242424;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><b><span style="color: #666666; font-family: 'Times New Roman', Times, serif;"><span style="font-family: Verdana, Geneva, Arial, sans-serif; font-size: small; line-height: 16px;">13. İhmal</span></span></b></span></span></b></b></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="font-family: Verdana; font-size: 12px; font-weight: 100; line-height: 16px;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><b><b><span class="Apple-style-span" style="color: #242424;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><b><span style="color: #666666; font-family: 'Times New Roman', Times, serif;"><span style="font-family: Verdana, Geneva, Arial, sans-serif; font-size: small; line-height: 16px;">14. İstismar- cinsel</span></span></b></span></span></b></b></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="font-family: Verdana; font-size: 12px; font-weight: 100; line-height: 16px;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><b><b><span class="Apple-style-span" style="color: #242424;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><b><span style="color: #666666; font-family: 'Times New Roman', Times, serif;"><span style="font-family: Verdana, Geneva, Arial, sans-serif; font-size: small; line-height: 16px;">15. İstismar- duygusal</span></span></b></span></span></b></b></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="font-family: Verdana; font-size: 12px; font-weight: 100; line-height: 16px;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><b><b><span class="Apple-style-span" style="color: #242424;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><b><span style="color: #666666; font-family: 'Times New Roman', Times, serif;"><span style="font-family: Verdana, Geneva, Arial, sans-serif; font-size: small; line-height: 16px;">16. İstismar- fiziksel</span></span></b></span></span></b></b></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="font-family: Verdana; font-size: 12px; font-weight: 100; line-height: 16px;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><b><b><span class="Apple-style-span" style="color: #242424;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><b><span style="color: #666666; font-family: 'Times New Roman', Times, serif;"><span style="font-family: Verdana, Geneva, Arial, sans-serif; font-size: small; line-height: 16px;">17. Kaçırılma</span></span></b></span></span></b></b></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="font-family: Verdana; font-size: 12px; font-weight: 100; line-height: 16px;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><b><b><span class="Apple-style-span" style="color: #242424;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><b><span style="color: #666666; font-family: 'Times New Roman', Times, serif;"><span style="font-family: Verdana, Geneva, Arial, sans-serif; font-size: small; line-height: 16px;">18. Kardeş doğumu</span></span></b></span></span></b></b></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="font-family: Verdana; font-size: 12px; font-weight: 100; line-height: 16px;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><b><b><span class="Apple-style-span" style="color: #242424;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><b><span style="color: #666666; font-family: 'Times New Roman', Times, serif;"><span style="font-family: Verdana, Geneva, Arial, sans-serif; font-size: small; line-height: 16px;">19. Koruyucu ailede kalma</span></span></b></span></span></b></b></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="font-family: Verdana; font-size: 12px; font-weight: 100; line-height: 16px;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><b><b><span class="Apple-style-span" style="color: #242424;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><b><span style="color: #666666; font-family: 'Times New Roman', Times, serif;"><span style="font-family: Verdana, Geneva, Arial, sans-serif; font-size: small; line-height: 16px;">20. Önemli bir yakının kaybı</span></span></b></span></span></b></b></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="font-family: Verdana; font-size: 12px; font-weight: 100; line-height: 16px;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><b><b><span class="Apple-style-span" style="color: #242424;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><b><span style="color: #666666; font-family: 'Times New Roman', Times, serif;"><span style="font-family: Verdana, Geneva, Arial, sans-serif; font-size: small; line-height: 16px;">21. Önemli bir yakının travma geçirmesi</span></span></b></span></span></b></b></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="font-family: Verdana; font-size: 12px; font-weight: 100; line-height: 16px;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><b><b><span class="Apple-style-span" style="color: #242424;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><b><span style="color: #666666; font-family: 'Times New Roman', Times, serif;"><span style="font-family: Verdana, Geneva, Arial, sans-serif; font-size: small; line-height: 16px;">22. Taşınma</span></span></b></span></span></b></b></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="font-family: Verdana; font-size: 12px; font-weight: 100; line-height: 16px;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><b><b><span class="Apple-style-span" style="color: #242424;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><b><span style="color: #666666; font-family: 'Times New Roman', Times, serif;"><span style="font-family: Verdana, Geneva, Arial, sans-serif; font-size: small; line-height: 16px;">23. Yoksulluk</span></span></b></span></span></b></b></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="font-family: Verdana; font-size: 12px; font-weight: 100; line-height: 16px;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><b><b><span class="Apple-style-span" style="color: #242424;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><b><span style="color: #666666; font-family: 'Times New Roman', Times, serif;"><span style="font-family: Verdana, Geneva, Arial, sans-serif; font-size: small; line-height: 16px;">24. Yuvaya başlama vs.</span></span></b></span></span></b></b></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="font-family: Verdana; font-size: 12px; font-weight: 100; line-height: 16px;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><b><b><span class="Apple-style-span" style="color: #242424;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><b><span style="color: #666666; font-family: 'Times New Roman', Times, serif;"><span style="font-family: Verdana, Geneva, Arial, sans-serif; font-size: small; line-height: 16px;">Bu faktörler her çocuk için farklı etkiler yaratsa da, bazı çocuklar bu etkilere diğerlerine göre daha hassas olsa da, stres etkenlerinin varlığı ve şiddeti arttıkça, her çocuk/bebek kendi içinde etkilenebilir. Başka bir deyişle, stres etkenlerinin varlığında dahi nispeten olumlu bir davranış ve duygulanım görüntüsü içinde olan bir bebek, stres etkenleri ortadan kalktığında, ya da hafiflediğinde, daha önce göstermediği ölçüde, daha iyi bir görüntü sergileyebilir. Öte yandan, psikososyal gelişimi tamamen normal olan bir bebek, tek bir stres etkeni ile ciddi ruhsal sıkıntı içine girebilir.</span></span></b></span></span></b></b></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="font-family: Verdana; font-size: 12px; font-weight: 100; line-height: 16px;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><b><b><span class="Apple-style-span" style="color: #242424;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><b><span style="color: #666666; font-family: 'Times New Roman', Times, serif;"><span style="font-family: Verdana, Geneva, Arial, sans-serif; font-size: small; line-height: 16px;">Stres etkenlerinin çocuğu etkileme şiddeti, o etkenin süresi, şiddeti, anlamı, telafi mekanizmaları, çocuğun bilişsel kapasitesi, gelişim düzeyi vs. gibi faktörler tarafından şekillenir.</span></span></b></span></span></b></b></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="font-family: Verdana; font-size: 12px; font-weight: 100; line-height: 16px;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><b><b><span class="Apple-style-span" style="color: #242424;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><b><span style="color: #666666; font-family: 'Times New Roman', Times, serif;"><span style="font-family: Verdana, Geneva, Arial, sans-serif; font-size: small; line-height: 16px;">Önemli bir nokta da, çocuk/bebek herhangi bir sorun ortaya koymuyor diyerek, olası stres faktörlerinin görmezden gelinmemesi gerekir. Ancak, belirli şiddetteki stres hayatın her aşamasında var olmaya devam edecek, zaman zaman itici güç olacaktır. Önemli olan, bu olasılıkların farkında olmak, gerekli önlemleri almak ve stresle baş etme yöntemlerini ve becerilerini geliştirmektir.</span></span></b></span></span></b></b></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="font-family: Verdana; font-size: 12px; font-weight: 100; line-height: 16px;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><b><b><span class="Apple-style-span" style="color: #242424;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><b><span style="color: #666666; font-family: 'Times New Roman', Times, serif;"><br />
</span></b></span></span></b></b></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div><div style="font-family: Verdana; font-size: 12px; font-weight: 100; line-height: 16px;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b><span style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse; color: #363636;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-collapse: collapse;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 0px; -webkit-border-vertical-spacing: 0px; border-collapse: separate; color: #dd0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="color: #666666;"><b><b><span class="Apple-style-span" style="color: #242424;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><b><span style="color: #666666; font-family: 'Times New Roman', Times, serif;"><span style="font-family: Verdana, Geneva, Arial, sans-serif; font-size: small; line-height: 16px;"><a href="http://www.istanbulhaber.com.tr/haber/bebekler-de-stresli-oluyor-47676.htm">link</a></span></span></b></span></span></b></b></span></span></span></span></span></span></span></span></span></b></span></div></div></div></div></div></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3314942497641678796.post-18896588453996438762010-11-23T15:53:00.000+02:002010-11-23T15:53:05.126+02:00Stres (Haziran Ayı Dosyası)<h1 id="yn-story-title" style="font-family: georgia, times, serif; font-weight: 400; line-height: 33px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span class="Apple-style-span" style="font-size: large;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;">Artan Vücut Yağlarınızdan Stres Sorumlu Olabilir mi ?</span></span></h1><div><br />
</div><div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span style="font-family: Arial;"><strong style="font-style: normal;">Stres Neden Acıktırır?</strong></span></div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><br />
</div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span style="font-family: Arial;"> Stres, birçok insan için hayatın en önemli ve can sıkıcı gerçeklerinden biridir.Son yıllarda yapılan araştırmalar stresin artan vücut yağları için de önemli bir etken olduğunu ortaya koymuştur.<br />
</span></div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span style="font-family: Arial;"> Stres altında kişiler ne kadar sağlıklı beslenirse veya spor yaparsa yapsın kilo kaybetmeleri engellendiği gibi kazanmaları da olası hale gelmektedir. Peki stres vücudumuzda hangi tepkimelere yol açarak bu süreci oluşturmaktadır merek ettiniz mi?</span></div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><br />
</div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span style="font-family: Arial;"><strong style="font-style: normal;"> İşte stres anında vücudumuzda olanlar;</strong></span></div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><br />
</div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span style="font-family: Arial;">Vücudumuz her türlü strese ( fiziksel veya psikolojik ) tamamen aynı şekilde cevap vermektedir.Her stresli günde beyin fiziksel bir tehlikeye maruz kalmışız gibi davranarak hücrelerine güçlü hormanların serbest kalması yönünde talimat vermektedir.<br />
</span></div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span style="font-family: Arial;"> Vücutta meydana gelen adrenalin patlaması vücudun savaşabilmesi için depo enerjinin korunmasına neden olmaktadır.Aynı zamanda kortizolda meydana gelen artış ve dalgalanmalar ise stres durumunda, öyle olmamasına rağmen vücudunuzda fazla enerji harcadığı ve yerine konulması gerektiği sinyallerini vermekte, bu durumsa sizi çok ama çok aç bir duruma sokmaktadır.V ücudunuz stres devam ettiği süre kortizolu pompalamayı sürdürmektedir.<br />
</span></div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span style="font-family: Arial;"> Bu durumda malesef çok az insan sağlıklı ve düşük enerjili bir alternatif olan salatalık dilimlerine ulaşmaya çalışmakta; çoğunluk beyinde zevk verici kimyasalların salınmasına neden olan tatlı, tuzlu ve yağlı besinler tüketerek gerginliği azaltmaya çalışmaktadır.( Elissa Epel PhD ) ( California Universite) Bu yatıştırıcı etki bağımlılık oluşturarak kendinizi sinirli veya stresli hissettiğinizde şişmanlatıcı besinlere yönelmenize neden olmaktadır.</span></div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><br />
</div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><br />
</div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span style="font-family: Arial;"><strong style="font-style: normal;">Stres Neden Vücut Yağlarını Arttırır?</strong></span></div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><br />
</div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span style="font-family: Arial;">Adrenel besin kortizol pompalamasıyla birlikte kas yapıcı hormon olan testesteron üretimi yavaşlar, testesteron seviyesindeki bu düşüş kas dokusu kaybına ve vücudunuzun çok daha az enerji harcamasına neden olur.( Shown Talbott -Cortısol -Connection ) Bu durum yaşlanmayla doğal olarak meydana gelmekle birlikte yüksek kortizol seviyeleri bu süreci hızlandırmaktadır.Kortizol aynı zamanda vücuda özellikle de yaşamsal organları kapladığı için kan dolaşımına yağ asitlerini serbest bırakarak, kollesterol ve insülin seviyelerini yükseltmekte, bu yolla da kalp ve şeker hastalığı için zemin oluşturan viseral yağların (bel kısmında ve içorganların etrafında ve arasında )depolanmasını uyarıcı etki etmektedir. Ancak birkaç adımda stresi yenerek kortizol seviyenizi ve kilolarınızı kontrol altında tutmak mümkün olabilir.</span></div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><br />
</div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span style="font-family: Arial;"><strong style="font-style: normal;">1)Daha Fazla Hareket;</strong></span></div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><br />
</div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span style="font-family: Arial;">Kaslarınızı hareket ettirmek çok etkili bir acil stres gidericisidir.Hareket etmeniz vücudunuzu stres kaynağından uzaklaştırdığınızı düşündürecektir.Egzersiz kan dolaşımını hızlandırarak kortizolun böbreklere hızlı iletimini sistemden hızlı atılmasını sağlar.Ancak şınav çekmek sizin için pek de pratik değilse el veya baldır kaslarınızı bükmek bile kortizolun hızlı hareket etmesine neden olacaktır.Öğle tatilinde küçük bir yürüyüş bile bazen sizi rahatlatacak ve kortizol seviyenizi düşürmek için yeterli olacaktır.Talbott haftada 3 kere 18'er dakikalık yürüyüşlerin hormon seviyesini % 15 düzeyinde düşürdüğünü ortaya çıkarmıştır.</span></div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><br />
</div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span style="font-family: Arial;"><strong style="font-style: normal;">2)Öğünlerde Yavaşlayın;</strong></span></div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><br />
</div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span style="font-family: Arial;">Stres anında çok sağlıklı besinleri bile silip süpürme eğilimi göstermekteyiz.Ancak yapılan araştırmalar büyük yemek porsiyonları ve azalan yemek sürelerinin, artan karın yağları ile bağlantılı olduğunu ortaya koymuştur.Epel, her lokmanın tadına vararak ve tokluk hissine dikkat vererek yavaş yemek yemenin toplamda daha az miktarda besin tüketimine neden olmasıyla, birlikte kortizol seviyesini düşürerek yağların bel çevresinde toplanmasını önlediğini ortaya çıkarmıştır.</span></div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><br />
</div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span style="font-family: Arial;"><strong style="font-style: normal;">3)Katı ve Dengesiz Diyetlere Son;</strong></span></div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><br />
</div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span style="font-family: Arial;">Sürekli sıkı ve aynı şekilde diyet yapmanın kortizol seviyesini %18 oranında arttırdığı yapılan araştırma sonuçlarında ortaya çıkarılmıştır. Ayrıca kortizol seviyemiz ani artış gösterdiğinde kan şekerimizde önce çok hızlı yükselip ani şekilde düşerek bozulmaktadır. Tahmin edilebileceği üzere bu durum bizi huysuz, huzursuz ve besinlere fazlasıyla aç hale getirmektedir.Beynimiz ana yakıtı olan şekerden mahrum kalınca irademiz kaybolmaktadır.<br />
</span></div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span style="font-family: Arial;">Peeke böyle zamanlarda sıkı diyet listeleri uygulamak yerine, 3 ana ve 3 ara öğün şeklinde beslenerek kan şekeri seviyesini sabit tutarak açlık mekanizmasının dengesinin bozulmasının önlenmesini ve böylece vücudumuza ekstra kilo ekstra, gereksiz kaloriden alımından korunmasını önermektedir.<br />
</span></div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span style="font-family: Arial;"><strong style="font-style: normal;">4)Bazen Yeme Krizlerine Teslim Olmak da İyidir;</strong></span></div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><br />
</div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span style="font-family: Arial;">Bazen stres sizi tatlı veya tuzlu birşeylere yönlendirdiğinde; panik yapmayın sadece kontrollü tüketin.Epel, kortizol kontrolünü kaybetmeden önce küçük bir kaçamakla kendinizi keyiflendirmenin kortizol direncini kırmanın en iyisi yolu olduğunu söylemektedir.<br />
</span></div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span style="font-family: Arial;"> Ağzınıza küçük bir parça çikolata alın; tadını hissedin;kendinizi mutlu edin ama sadece bir bir parça. Eğer kendinizi dizginlemekte zorlanıyorsanız tıka basa yeme krizlerine tutulmamak için önlemler alın. Tüm paketi yemekten korkuyorsanız sadece küçük bir adet kurabiye alın yada tüm paketi buzlukta saklayın.Böylece yemek için çözülmesini beklemek zorunda kalın. Kimbilir belki de vazgeçersiniz…. Denemeye değer…</span></div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><br />
</div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span style="font-family: Arial;"><strong style="font-style: normal;">5) Kafeini Azaltın;</strong></span></div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><br />
</div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span style="font-family: Arial;">Baskı altında birde kafeinsiz kahve içmeyi deneyin.Kafein ve stres bir araya geldiğinde kortizol seviyeleri stresin tek başına olduğundan çok daha fazla artmaktadır. Oklahama Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma sonucunda hafif stres anında tüketilen 2,5 - 3 kupa kahveye eşit miktarda kafeinin kortizol seviyesini %25 oranında arttırarak 3 saat bu düzeyde kalmasını sağladığı görülmüştür.Kişiler 600 mg kafein aldıklarında ise ( 6 kupaya eşdeğer ) hormon seviyesi % 30 oranında yükselmiş ve tüm gün boyunca bu seviyede kalmıştır.Yüksek kafein tüketiminin kortizol seviyelerini arttırmasının stres oburluğuna da yol açabileceği düşünüldüğünde, fazla kilolardan korunmak için aynı zamanda kafein tüketiminde azaltılması gerektiği sonucu doğmaktadır.</span></div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><br />
</div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span style="font-family: Arial;"><strong style="font-style: normal;">6)Kahvaltıyı Güçlendirin;</strong></span></div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><br />
</div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span style="font-family: Arial;">B vitaminleri,C vitamini, Ca,Mg kayıpları ve eksiklikleri vücudumuzu daha da strese sokmaktadır. Talboot bu eksikliklerin kortızol seviyelerine ve açlık krizlerine neden olduğunu iddia etmektedir. Stresli zamanlarda besin öğelerinden zengın güçlü bir kahvaltıyla güne başlayarak savaşı erken başlatabilirsiniz.<br />
</span></div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span style="font-family: Arial;">C vitamini için protein,greyfurt,bir avuç çilek<br />
</span></div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span style="font-family: Arial;">Magnuzyum ve Kalsiyum için için; bir kase az yağlı yoğurt<br />
</span></div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span style="font-family: Arial;">B vitamini için hem buğday ekmeği ve birkaç fındık,ceviz badem kullanabilirsiniz. Fındık, ceviz, bademdeki yağ asitlerinin ayrıca stres hormon yapımını azaltıcı etkisi de bulunmaktadır.</span></div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><br />
</div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span style="font-family: Arial;"><strong style="font-style: normal;">7)Uyuyun;</strong></span></div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><br />
</div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span style="font-family: Arial;">Stres düşürmek için en etkili strateji kuşkusuz uyumaktır.Vücudunuz uykusuzluğu majör bir stres faktörü olarak görmektedirler. Chicago Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada;gecede ortalama 6.30 uyuyan kişilerde kortizol,iştah ve kilo alımında artış olduğu ortaya çıkarılmıştır. Tüm dünyada sağlık otoriteleri günlük optimum 7-9 saat uyku önermektedir.Yetersiz uyku ayrıca açlık arttırıcı hormon olarak bilinen uyku ghrelinin de yükselmesine neden olmaktadır.Bir başka araştırmada ise uykusuz kişilerde özellikle tatlı tuzlu besinlere karşı iştahın %23 oranında arttığı ortaya çıkarılmıştır. Dolayısıyla sadece gözaltı morluklarınız değil sağlığınız ve tabiî ki fazla kilolarınız iççin de uykunuzu almanız gerekmektedir.</span></div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span style="font-family: Arial;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><u>kaynak</u></span> : </span><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Times New Roman'; font-size: small;"><a href="http://www.doktorsitesi.com/yazi/5095/Artan-VUcut-YaGlarinizdan-Stres-Sorumlu-Olabilir-mi-?a_id=99">http://www.doktorsitesi.com/yazi/5095/Artan-VUcut-YaGlarinizdan-Stres-Sorumlu-Olabilir-mi-?a_id=99</a></span></div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><br />
</div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><br />
</div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 15px; line-height: 18px;"></span></div><h2><span class="Apple-style-span" style="color: red;">Hamilelikte 'stres' tehlikesi</span></h2><span class="Apple-style-span" style="color: #333333;">Hamilelikte stres bebeklerin erken ve düşük kilolu doğmasına neden oluyor...</span><br />
<br />
<span class="Apple-style-span" style="color: #333333;"><span class="Apple-style-span" style="border-color: initial; border-color: initial; border-width: initial; border-width: initial;"><img alt="" border="0" src="http://static.pudra.com/generated/7849/610x345/hamilelik-stres-makale.gif" style="border-bottom-style: none; border-color: initial; border-color: initial; border-left-style: none; border-right-style: none; border-top-style: none; border-width: initial; border-width: initial;" /></span> </span><br />
<span class="Apple-style-span" style="color: #333333;">Günümüzde kadının iş hayatında daha fazla yer alması, hamilelik döneminde de çalışan kadınların yoğun stres altında kalmasına neden oluyor. Uzmanlar, bu dönemde anne adayının stresten uzak kalmasını öneriyorlar. Anadolu Sağlık Merkezi’nden Kadın Hastalıkları Uzmanı Dr. Ebru Öztürk, hamilelik döneminde yaşanan stresin anne ve bebeğe olan etkisini anlattı.</span><br />
<br />
<span class="Apple-style-span" style="color: #333333;">Hamilelik döneminde kadınlarda ne gibi ruhsal değişiklikler meydana gelir?</span><br />
<span class="Apple-style-span" style="color: #333333;">Hamilelik süreci hem kadın, hem de çevresi için özel ve farklı bir dönemdir. Bu dönemde hamile kadının vücudunda, duygularında ve yaşam tarzında birçok değişiklikler meydana gelir. Özellikle gebeliğin ilk 3 ayında değişken ruh hali söz konusudur. </span><br />
<br />
<span class="Apple-style-span" style="color: #333333;">Bu dönemde neler strese yol açar?</span><br />
<span class="Apple-style-span" style="color: #333333;">Gebelik süreci ve çocuk sahibi olmak genel anlamda ebeveynler için neşeli ve heyecan verici bir dönemdir. Ancak gebelerde depresyon, sıkıntı, stres gibi durumlar gittikçe artmaktadır. Günümüzün yaşam koşulları, kariyer peşinde koşan kadınlar ve çalışma koşullarının zorluğu da gebe kadınların daha fazla strese maruz kalmalarına neden olmaktadır. </span><br />
<br />
<span class="Apple-style-span" style="color: #333333;">Hamileliğe bağlı ortaya çıkan bulantı, kusma, sık idrara çıkma, bel ağrısı, ellerde ve ayaklarda şişlikler, kilo alımı gibi belirtiler hamile kadın için stres kaynağı olabilir. Hamilelik sürecinde ortaya çıkan hormonal değişimler de kadının psikolojik durumunda ve mizacında değişiklikler yaratabilir.</span><br />
<br />
<span class="Apple-style-span" style="color: #333333;">Bebeğin sağlıklı olup olmadığı hemen hemen tüm kadınlarının zihnini tüm hamilelik süreci boyunca meşgul eder. Bununla birlikte özellikle ilk hamileliğini yaşayanlar doğum süreci ve doğum şekli ile ilgili olarak da sıkıntılar yaşarlar. Kadınların pek çoğu doğum sancıları ile başa çıkamayacağını, doğum sırasında yanlış bir şey yaparak bebeğine zarar verebileceğini düşünür. Bütün bunlar stres yaratabilir.</span><br />
<br />
<span class="Apple-style-span" style="color: #333333;">Hamilelik döneminde yaşanan stres bebeği nasıl etkiler?</span><br />
<span class="Apple-style-span" style="color: #333333;">Gebelik dönemindeki stres, doğan çocuklar üzerine olumsuz etkilere sahip olabilmektedir. Yapılan bazı çalışmalar yüksek orandaki stresin erken doğum ve düşük doğum ağırlıklı bebek dünyaya getirme riskini arttırdığını göstermektedir. </span><br />
<br />
<span class="Apple-style-span" style="color: #333333;">Erken doğan bebeklerin kilolarının düşük olması normaldir. Ancak stres, zamanında doğan bebeklerin kilolarının da olması gerekenden daha düşük olmasına yol açmaktadır. Bazı stres hormonları plasentaya giden damarlarda daralmaya neden olarak bebeğe daha az oksijen ve besin maddesi gitmesine neden olmaktadırlar. Bu durum bebeklerde gelişme geriliğine sebep olabilir. </span><br />
<br />
<span class="Apple-style-span" style="color: #333333;">Öte yandan yaşanan stres anne adayının davranış ve alışkanlıklarının değişmesine neden olarak erken doğum ve düşük doğum kilosuna yol açabilir. Örneğin yüksek oranda stres yaşayan bir kadın sağlıklı yaşam koşullarına dikkat etmeyebilir, yeterli ve düzgün beslenmeyebilir; hatta alkol ve sigara gibi hamilelik üzerinde olumsuz etkileri olduğu kanıtlanmış alışkanlıklar edinebilir. Bu alışkanlıklar sadece erken doğum ve düşük doğum ağırlığına değil bebekte bazı yapısal anormalliklere de yol açabilir. </span><br />
<br />
<span class="Apple-style-span" style="color: #333333;">Stres altında doğan çocuklarda uzun vadede diyabet, obezite, hipertansiyon ve alerjik bünyeye sahip olma olasılığı artabilmektedir. Ayrıca stres altında olan annelerden doğan çocukların uzun vadede sinirlilik, konsantrasyon bozukluğu gibi davranış bozukluklarının daha yüksek olabileceğini gösteren çalışmalar mevcuttur.</span><br />
<br />
<span class="Apple-style-span" style="color: #333333;">Bu dönemde yoğun strese maruz kalan hamile kadınlara, stresle baş etmek için ne önerirsiniz?</span><br />
<span class="Apple-style-span" style="color: #333333;">Gebelik fizyolojik bir olaydır ve insan vücudu bu mucizevi olayı gerçekleştirebilmek için oldukça iyi gelişmiş bir adaptasyon mekanizmasına sahiptir. Burada anne adayının kendisini bekleyen değişiklikler konusunda iyi bilgilendirilmesi önemlidir. Ayrıca gebelik takip süreci; nelerin normal, nelerin anormal olacağı konusunda kadına yeterli bilgi aktarılırsa hamileler kendini daha rahat hissedecektir.</span><br />
<br />
<span class="Apple-style-span" style="color: #333333;">Her hamile kadın özel ve iş yaşantısındaki stres kaynaklarını belirlemeli ve bunlarla mücadele yöntemleri geliştirmeye çalışmalıdır. Hamile olsun ya da olmasın her kadın, eğer sağlıklı ve güçlü ise, stres ile daha kolay mücadele edebilir. Bu nedenle hamile bir kadın sağlıklı beslenmeli, yeteri kadar uyumalı, alkol ve sigaradan uzak durmalı ve egzersiz yapmalıdır. Egzersiz yorgunluk, halsizlik ve bel ağrıları gibi hamilelik ile ilgili rahatsızlıkların görülme sıklığını azaltır.</span><br />
<br />
<span class="Apple-style-span" style="color: #333333;">Tabii ki unutulmaması gereken önemli bir nokta da kadının eşi, ailesi ve iş arkadaşlarının tamamını kapsayan çevre desteğidir. Bu kişiler duygusal açıdan destek olabilecekleri gibi, işlerinde yardımcı olarak da hamilelerin yaşadığı stresin azalmasını yardım edebilirler. </span><br />
<br />
<span class="Apple-style-span" style="color: #333333;">Bunlar haricinde olan psikolojik değişimler, anne adayını rahatsız edecek düzeydeyse, uzman psikologlardan yardım alınması doğru olacaktır.</span><br />
<div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 15px; line-height: 18px;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><u>kaynak</u></span></span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 15px; line-height: 18px;"> : </span><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Times New Roman'; font-size: small;"><a href="http://www.webhatti.com/anne-ve-cocuk/587498-hamilelikte-stres-tehlikesi.html">http://www.webhatti.com/anne-ve-cocuk/587498-hamilelikte-stres-tehlikesi.html</a></span></div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><br />
</div><div style="font-family: 'Segoe UI', Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><br />
</div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"></div><h2 style="font-family: Arial; font-size: 1.4em; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;">STRES BEYNİ ETKİLER Mİ ?</span></h2><div><div style="color: grey; font-family: Arial; font-size: 12px; line-height: 1.4em; margin-bottom: 10px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span style="color: black; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span style="font-size: 14px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span style="font-family: georgia, serif; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><img align="left" alt="" src="http://img03.blogcu.com/images/h/e/a/healthonline/6f612973d9fa09266ab617bdbb9a5caa_1277136837.jpg" style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; height: 270px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; width: 270px;" />ABD'de yapılan araştırmalarda, aşırı strese maruz kalanların beyin hücrelerinin öldüğü belirlendi. Konuyla ilgili açıklama yapan Bursa Özel Bahar Hastanesi'nden Dr. Yavuz Okur, aşırı stresin, beynin hafıza, öğrenme ve duygulardan sorumlu hücrelerini öldürdüğünü, yeni hücrelerin yetersizliğinin de depresyonla sonuçlandığını söyledi.</span></span></span></span></div><div style="color: grey; font-family: Arial; font-size: 12px; line-height: 1.4em; margin-bottom: 10px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span style="color: black; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span style="font-size: 14px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span style="font-family: georgia, serif; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">Bilimadamlarının fareler üzerinde yaptıkları deneylerde, aşırı stresin yeni hücre üretme yeteneğine zarar vermediğini, ancak üretilen yeni hücrelerin 24 saat sonra ölmeye başladığını tespit ettiğini anlatan Dr. Okur, "Mekanizmasını tam olarak anlamasak bile stresin beyin ve vücut sağlığı üzerinde olumsuz birçok etkisi var. İlk olarak kan basıncını artırarak beyin olsun, kalp olsun tüm organları yıpratıyor. Stresin yanında ortaya çıkan duygular da çok önemlidir. Çünkü duygular maddelerin bir bakıma salgılandığını gösterir. Örneğin sevdiğiniz birinin başarısını beklerken duyduğunuz stresle, bir kaza anında yaşadığınız stres farklıdır. Olumsuz duygulara neden olan stres, beyinde öldürücü etki yapar." dedi.</span></span></span></div><div style="font-family: Arial; font-size: 12px; line-height: 1.4em; margin-bottom: 10px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span style="font-size: 14px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span style="font-family: georgia, serif; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><u>kaynak</u></span> : </span></span></span><span class="Apple-style-span" style="color: black; line-height: normal;"><a href="http://healthonline.blogcu.com/stres-beyni-etkiler-mi/8246141">http://healthonline.blogcu.com/stres-beyni-etkiler-mi/8246141</a></span></div><div style="font-family: Arial; font-size: 12px; line-height: 1.4em; margin-bottom: 10px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><br />
</div><div style="font-family: Arial; font-size: 12px; line-height: 1.4em; margin-bottom: 10px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><br />
</div><div style="margin-bottom: 10px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"></div><h1 class="haberh1" style="font-family: Tahoma; font-size: 20px; font-weight: bold; line-height: normal; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;">STRES KAS AĞRISI YAPIYOR</span></h1><div><h3 style="color: #333333; font-family: Tahoma, Arial; font-size: 12px; line-height: normal; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">Stresliyken beynimiz, algıladığı tehlike karşısında savaş komutunu verir. Bu emrin yerine getirilmesi için de gerginlik artar.</h3><div style="color: #333333; font-family: Tahoma, Arial; font-size: 12px; line-height: normal; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><br style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;" />Stres, günümuzde kuşkusuz ki pek çok hastalığın ve sorunun ana nedenlerinden biri olarak biliniyor. İnsanları derinden etkileyen stres; korku, güvensizlik, umutsuzluk, aşırı heyecan, endişe, baskı gibi duygular nedeniyle vücuttaki dengeyi bozarak, bedende genel bir gerilim oluşmasına yol açıyor. Bu nedenle, günlük hayatımızda çoğu zaman yaşadığımız bu duygular ve beraberinde hissedilen stres hali, vücudumuzu alarma geçirerek çeşitli ağrılara neden olabiliyor. Stresin hormonlarımızı nasıl harekete geçirdiğini ve vücudumuzun bunu nasıl ağrıya dönüştürdüğünü Alman Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Hilal Yıldız açıklıyor.<br style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;" /><br style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;" /><strong style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">VÜCUT TEPKİ VERİYOR</strong><br style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;" /><br style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;" />Beynimiz, bir halin stresli olup olmadığını nitelendirebilecek tek organdır. İnsanlar strese girdikleri zaman vücutları buna tepki gösterir ve alarma geçer. Vücutta çeşitli biyokimyasal reaksiyonlar başlar. Özellikle süreğen stres, vücut fonksiyonlarını değiştirir. Stres nedeniyle vücuttaki adrenalin ve kortizol miktarı normal olmayan bir şekilde yükselir. Uzun süreli streste kortizol hormonunun yükselmesi bazı hastalıkların oluşmasına neden olabilir. Ayrıca, kortizol yüksekliğinin beyindeki hücrelere zarar verici etkileri de olabilmektedir.<br style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;" /><br style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;" /><strong style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">KAS GERGİNLİĞİ ARTIYOR</strong><br style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;" /><br style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;" />Stres ve stresin doğurduğu gerginlik ve ağrı arasında önemli bir bağlantı vardır. Stres altındayken beynimiz, algıladığı tehlike karşısında `savaş` ya da `kaç` komutunu verir. Bu komutun yerine getirilmesi için de gerekli olan kas gerginliği artar. Ancak, savaşmanın ya da kaçmanın mümkün olmadığı durumlarda artan enerji ve kas gerginliği boşalamadığı için ağrılı kas spazmları ortaya çıkar. Ağrının kendisi de insan için bir tehlike sinyali yarattığından, o da `savaş` veya `kaç` emri verir. Bu durumda kas gerginliği daha da artar. Tam bir kısır döngüye girilir.<br style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;" /><br style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;" /><strong style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">DAMARLARI DARALTIYOR</strong><br style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;" /><br style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;" />Stresin neden olduğu gerginlik damarların daralmasına, beynin belirli bölgelerine giden kan akımının bozulmasına yol açar. Diğer taraftan bir dokunun kanlanmasının azalması da ağrıya neden olur. Oksijene ihtiyaç gösteren dokunun yetersiz kanla beslenmesi, özel ağrı alıcılarını uyarır. Bu arada, adrenalin ve noradrenalin gibi stres sırasında sinir sistemini etkileyen maddeler de salgılanmış olur. Bunlar da doğrudan veya dolaylı olarak kasların gerginliğini artırır. Böylece ağrı gerginliğe, gerginlik endişeye, endişe de ağrıların şiddetlenmesine yol açar.<br style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;" /><br style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;" /><strong style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">STRESLİ KİŞİLERDEKİ BELİRTİLER:</strong><br style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;" /><br style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;" />Dr. Yıldız, stres altındaki kişilerin vücudunda reaksiyonların meydana geldiğine de değinerek bu değişiklikleri şöyle sıraladı: `Stres altındaki kişide; terleme, hızlı nabız, kalp çarpıntısı, midede ağrı, kasılma, boyun ve şakakta kaslarda gerginlik, nefes alamama, diş gıcırdatma, çenede kasılma, aşırı tedirginlik, konsantrasyon güçlüğü, aşırı duygusallık, halsizlik, hareket edememe gibi şikayetler mevcuttur. Fizyolojik stres, bağışıklık sistemi üzerinde önemli bir etki yapar ve bağışıklık sistemini bozar. Uzun ve yoğun stresle karşılaşıldığı zaman hormonal dengeye bağlı olarak bağışıklık sisteminde düşüş olur. Kanser dahil birçok hastalığın ortaya çıkışının ve şiddetinin stresle ilişkili olduğu kesin olarak bilinmektedir.</div><div style="font-family: Tahoma, Arial; font-size: 12px; line-height: normal; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><u>kaynak</u></span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333;"> : </span><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-family: Arial; line-height: 16px;"><a href="http://www.mcaturk.com/stres-kas-agrisi-yapiyor-5796.html">http://www.mcaturk.com/stres-kas-agrisi-yapiyor-5796.html</a></span></div><div style="font-family: Tahoma, Arial; font-size: 12px; line-height: normal; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><br />
</div><div style="font-family: Tahoma, Arial; font-size: 12px; line-height: normal; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><br />
</div><div style="font-family: Tahoma, Arial; font-size: 12px; line-height: normal; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><br />
</div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"></div><h1 class="H1-Haber-DetayBasligi" style="color: red; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 23px; font-weight: normal; line-height: normal; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">Stres, diyabete zemin hazırlıyor</h1><div style="font-family: Tahoma, Arial; font-size: 12px; line-height: normal;"><h5 id="Haber" style="color: #444444; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 14px; font-weight: normal; letter-spacing: 0.02em; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 3px; padding-left: 3px; padding-right: 3px; padding-top: 25px;">Acıbadem Adana Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Şebnem Aktaran, kontrol altına alınmayan diyabetin vücutta hemen her organı etkileyen ve ömür boyu süren kronik hastalıklara zemin hazırladığını söyledi.<br />
<br />
Aktaran, yaptığı açıklamada, Türkiye'de en önemli ve yaygın halk sağlığı sorunlarından biri olan diyabetin görülme sıklığının her geçen gün arttığına dikkat çekti. Diyabette erken tanı konulması ve tedaviye erken dönemde başlanıp kan şekerinin kontrol altına alınmasının, gelişebilecek rahatsızlıkları önlediğini hatırlatan Aktaran, hastalığın adını herkesin bildiğini, ancak diyabet hastalarının dahi bu konuda yeterince bilgi sahibi olmadıklarını anlattı.<br />
<br />
Uluslararası Diyabet Federasyonu'nun verilerine göre, dünyada 200 milyona yakın diyabetlinin bulunduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Şebnem Aktaran, "Bu sayının 2025 yılında 336 milyona ulaşacağı düşünülüyor. Ülkemizde de yakın zamanda yapılan bir çalışmada, 2 milyon 850 bin diyabetli olduğu ve yaklaşık 2 milyon 650 bin kişinin de ileriki yıllarda diyabetli olacağı tahmin ediliyor." diye konuştu.<br />
<br />
Hemen herkeste, her yaşta diyabet teşhisi konulabildiğini dile getiren Aktaran, şunları kaydetti: "Hastalıkta erken dönemde tanı konarak tedaviye başlanması ve kan şekerinin kontrol altına alınması hastalığın gelişimini yavaşlatarak diyabetliye kaliteli bir yaşam sunuyor. Öte yandan, diyabette kan şekeri düzeyinin uzun süre yüksek kalması damarları ve sinirleri etkileyerek zaman içerisinde körlüğe, kalp ve damar hastalıklarına, inmeye (felç), böbrek yetmezliğine ve sinir sisteminde hasara yol açabiliyor. Aynı şekilde gebelik döneminde de kontrol altına alınamayan diyabet, anne ve bebek sağlığı açısından sorunlara yol açıyor."</h5></div><div style="font-family: Tahoma, Arial; font-size: 12px; line-height: normal;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><u>kaynak</u></span> : <a href="http://www.samanyoluhaber.com/Content.aspx?NewsId=424352&AspxAutoDetectCookieSupport=1">http://www.samanyoluhaber.com/Content.aspx?NewsId=424352&AspxAutoDetectCookieSupport=1</a></div><div style="font-family: Tahoma, Arial; font-size: 12px; line-height: normal;"><br />
</div><div style="font-family: Tahoma, Arial; font-size: 12px; line-height: normal;"><br />
</div><div style="font-family: Tahoma, Arial; font-size: 12px; line-height: normal;"><br />
</div><div><h2 style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-color: transparent; background-image: initial; background-origin: initial; border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: Verdana; font-weight: bold; line-height: 13px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; outline-color: initial; outline-style: initial; outline-width: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; vertical-align: baseline;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="font-size: small;">Stres periodontal hastalığı da tetikliyor</span></span></h2><div><div style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-color: transparent; background-image: initial; background-origin: initial; border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; color: #333333; font-family: Tahoma; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 13px; margin-bottom: 12px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; outline-color: initial; outline-style: initial; outline-width: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; vertical-align: baseline;">Yapılan son araştırmalar olumsuz olayların, psikolojik faktörlerin periodontal hastalığa yakalanma riskini arttırdığını gösteriyor.<br />
Çağımızın hastalığı olan stres çoğu zaman hayatımızı çekilmez hale getirirken birçok hastalığı da beraberinde getirmektedir. Yapılan son araştırmalar bir çok hastalıkla ilişkilendirilen stresin periodontalığı da etkilediğini göstermektedir.</div><div style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-color: transparent; background-image: initial; background-origin: initial; border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; color: #333333; font-family: Tahoma; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 13px; margin-bottom: 12px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; outline-color: initial; outline-style: initial; outline-width: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; vertical-align: baseline;">Stress, depresyon, yalnızlığın periodontal hastalıkla ilişkilendirildiğini belirten Diş HekimiMehmet Zahid Kazandı stresli olunan zamanlar da vücut tarafından üretilen cortisol adlı hormonun arttığını ve vücuttaki bağışıklık sisteminin düşmesinden dolayı da periodontal hastalığın görülebildiğini söylüyor.</div><div style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-color: transparent; background-image: initial; background-origin: initial; border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; color: #333333; font-family: Tahoma; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 13px; margin-bottom: 12px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; outline-color: initial; outline-style: initial; outline-width: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; vertical-align: baseline;">Bunun yanında stres sahibi olan bireylerde sigara içme, düzensiz beslenme günlük ağız bakımını yerine getirmeme gibi peridontal hastalığa neden olabilecek alışkanlıklarında sıkça görülmesi bu hastalığa yakalanma risklerini arttırmaktadır.<br />
Peridontal hastalığa yakalanma riskini arttıran sebepleri Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı sıraladı;</div><div style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-color: transparent; background-image: initial; background-origin: initial; border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; color: #333333; font-family: Tahoma; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 13px; margin-bottom: 12px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; outline-color: initial; outline-style: initial; outline-width: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; vertical-align: baseline;">• Sigara kullanımı ya da tütün çiğneme<br />
• Genetik faktörler<br />
• Diabet gibi sistematik rahatsızlıklar<br />
• Doğum kontrol hapları, anti-depresanlar, kalp ilaçları<br />
• Tam oturmayan köprüler<br />
• Zarar görmüş dolgular<br />
• Hormonel değişiklikler<br />
• Diş sıkma veya Gıcırdatma<br />
• Kötü beslenme</div><div style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-color: transparent; background-image: initial; background-origin: initial; border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; color: #333333; font-family: Tahoma; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 13px; margin-bottom: 12px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; outline-color: initial; outline-style: initial; outline-width: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; vertical-align: baseline;">Periodontal hastalığı önlemek için;<br />
Periodontal hastalığın önlenmesinde en önemli görev kişinin kendisine düşmektedir. Bunun için ise, günlük ağız bakımı işlemleri ile (diş fırçalama ve diş ipliği kullanma) bakteriyel diş plağının uzaklaştırılmalıdır. Bunun yanında diş hekimine yapacağınız düzenli ziyaretler günlük ağız bakımı sırasında ulaşamadığınız ve yeterince temizleyemediğiniz yerlerin de temizlenmesini sağlayacaktır.</div><div style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-color: transparent; background-image: initial; background-origin: initial; border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; color: #333333; font-family: Tahoma; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 13px; margin-bottom: 12px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; outline-color: initial; outline-style: initial; outline-width: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; vertical-align: baseline;">Bazı durumlar da bireyler de periodontla hastalığın belirtileri görülmez. Böyle bir durumla karşılaşmamak için düzenli olarak diş hekimini ziyaret etmeli ve dengeli beslenmelisiniz. Aksi taktirde periodontal hastalık ilerlemiş.</div><div style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-color: transparent; background-image: initial; background-origin: initial; border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: Tahoma; font-weight: normal; line-height: 13px; margin-bottom: 12px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; outline-color: initial; outline-style: initial; outline-width: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; vertical-align: baseline;"><span class="Apple-style-span" style="font-size: small;"><span class="Apple-style-span" style="font-size: 12px;"><u><span class="Apple-style-span" style="color: red;">kaynak</span></u><span class="Apple-style-span" style="color: #333333;"> : </span></span></span><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-family: Verdana; font-weight: bold;"><span class="Apple-style-span" style="font-size: x-small;"><a href="http://doktorbu.com/?p=325">http://doktorbu.com/?p=325</a></span></span></div><div style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-color: transparent; background-image: initial; background-origin: initial; border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: Tahoma; font-weight: normal; line-height: 13px; margin-bottom: 12px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; outline-color: initial; outline-style: initial; outline-width: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; vertical-align: baseline;"><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-family: Verdana; font-weight: bold;"><br />
</span></div><div style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-color: transparent; background-image: initial; background-origin: initial; border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: Tahoma; font-weight: normal; line-height: 13px; margin-bottom: 12px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; outline-color: initial; outline-style: initial; outline-width: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; vertical-align: baseline;"><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-family: Verdana; font-weight: bold;"><br />
</span></div><div style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-color: transparent; background-image: initial; background-origin: initial; border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; margin-bottom: 12px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; outline-color: initial; outline-style: initial; outline-width: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; vertical-align: baseline;"></div><h1 style="font-family: Verdana, sans-serif; font-style: normal; font-weight: bold; line-height: normal; margin-bottom: 14px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 14px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span class="Apple-style-span" style="font-size: large;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;">Stres çocuk sahibi olmayı engeller mi?</span></span></h1><div><div style="color: black; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: normal; margin-bottom: 10px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><strong style="font-size: 1em; font-style: normal; font-weight: bold;">Çocuk sahibi olamama konusunda üzerinde sıkça durulan faktörlerden biri stres. Kısırlık stres yaratıyor, stres kısırlığı tetikliyor ve yine stres kısırlık tedavisinin başarı şansını olumsuz etkiliyor gibi yargılar almış başını gidiyor...</strong></div><div style="color: black; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: normal; margin-bottom: 10px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">Kısırlık teşhisi almış çiftlerle çalışan klinik psikolog Gonca Şensözen'in bu konudaki önerileriyse çok daha farklı. Sorunu ve stres yükünü kabul edin, eşinizle ekip olduğunuzu unutmayın ve doktorunuzu doğru seçip ona güvenin diyor, Şensözen. İşte, Şensözen'in son araştırmalar ışığında çocuk sahibi olma yolculuğundaki çiftlere önerileri...<br />
Eğer kadının yaşı 35'ten gençse ve çift bir yıldır çocuk yapmayı denediği halde gebelik gerçekleşmemişse, o zaman çiftin gerekli tetkikler için mutlaka bir kadın doğum doktoruna başvurması gerekiyor. 35 yaşın üzerindeki kadınlarda bu süre bir sene değil, 6 ay. Yapılan tetkiklerle kadında, erkekte ya da her ikisinde doğal yolla çocuk sahibi olmanın önündeki engeller araştırılıyor. Bazen sebep tek taraflı (yani sadece erkekte ya da sadece kadında) oluyor. Bazı durumlardaysa engeller hem kadında hem de erkekte bulunuyor. Bunun yanı sıra kısırlık (infertilite) tedavisi gören çiftlerin yaklaşık yüzde 15'inde sebebi bilinmeyen kısırlık söz konusu. Yani yapılan tetkikler ne erkekte ne de kadında bir problem saptıyor ama yine de çift, doğal yolla çocuk sahibi olamıyor. Bu durumda doktor ya önce aşılama yöntemini öneriyor çifte ya da direkt tüp bebek yöntemi öneriliyor.<br />
<strong style="font-size: 1em; font-style: normal; font-weight: bold;"> </strong></div><div style="color: black; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: normal; margin-bottom: 10px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><strong style="font-size: 1em; font-style: normal; font-weight: bold;">KISIRLIĞIN PSİKOLOJİK BOYUTLARI VE ÖNERİLER</strong><br />
- Böyle bir tedavi gerektiğini öğrenen çiftlerin ilk tepkisi şok ve inkar oluyor. Daha sonra da 'Neden ben? Neden biz?' soruları yankılanıyor çiftin zihninde. Bu soru, bazı çiftlerde tedaviler boyunca devam ediyor. Çünkü bu sorunun net bir cevabı yok. Cevapsız kaldığı için de daha çok rahatsız ediyor. Bu noktada şunu hatırlamak çok önemli. Çiftlerin yaklaşık yüzde 15'i bu problemi yaşıyor. Çift, bir sorunun ve soruna yönelik tedavinin gerekliliğini ne kadar çabuk kabul ederse, içsel çatışmaları o kadar az oluyor.<br />
<br />
- Güven duydukları doktor ya da hastaneyi seçsinler. Tedavi boyunca doktor, çiftin, en yakınındaki kişilerden biri olacak; çiftin herkesle paylaşmadığı bilgilere sahip olacak. Güven ilişkisi kurulmadan bu yakınlık içerisinde rahat etmek mümkün değil.<br />
<br />
- Tedaviye kesin karar vermeden önce mutlaka tedaviyle ilgili geniş çaplı bir bilgiye sahip olunmalı. Çiftler hangi aşamalardan geçeceklerini önceden farkında olsunlar.<br />
<br />
- Daha önce bu tedaviyi görmüş kişilerle iletişim kurmak ve onların neler yaşadığını duymak çifte ışık tutar. Yine de bunu yaparken, herkesin bu konuyla ilgili kişisel deneyiminin farklı olduğunu unutmamak gerekir. Birine ağır gelmiş olan bir süreç, bir başkasına daha kolay gelebilir. Kişilik yapıları, savunma mekanizmaları, içinde bulunulan şartlar, olayların kişiler tarafından nasıl algılandığını belirler ve herkesin kişiliği ve şartları birbirinden farklı olduğu için kişi sayısı kadar algı vardır.<br />
<br />
- Tedaviye başlamadan önce hayatın diğer alanlarındaki yükü sabitlemek ve değişiklikleri ertelemek yerinde olur.<br />
<br />
- Tedavi süreci boyunca aile içinde ya da arkadaşlar arasında yaşanan stresli durumlardan uzak durmakta yarar var. Çift, o dönemde kimlerle daha yakın kimlerle daha uzak olacağını kendi arasında konuşup karar verebilir. Moral desteği verebilen ve olumlu kişilerle birlikte olmak, tedavinin yükünü hafifletir.<br />
<br />
- Tedaviye başlamadan önce bedene iyi bakmak gerekir. Yoga ve yürüyüş gibi sertlik içermeyen sporlar seçilebilir. Meditasyon ve nefes egzersizlerinin çok önemli bir yeri var. Yeme-içme düzenine de dikkat etmek gerekiyor.<br />
<br />
- Tüp bebek merkezinde psikolog ile bir değerlendirme seansı yapmalı; kişisel ya da grup terapisi ihtiyacı olup olmadığını belirlemeli.<br />
<br />
- Yaşanan durumu eşlerden birinin değil, çiftin problemi olarak görmeli; tedavi boyunca bir ekip gibi hareket etmeli ve dayanışma içinde olmalı. Doktor kontrollerine mümkün olduğunca çiftin birlikte gitmesi çok önemli. Şunu unutmamak gerekir: Bu durum çiftin problemidir ve hem kadının hem de erkeğin katılımıyla çözüm bulabilir.<br />
<br />
- Erkekler, konuyu kadınlar kadar sık ya da kadınlar kadar detaylı konuşmak istemeyebilir. Bu durum erkeklerin daha duyarsız olduğunu göstermez. Kadınların bu duruma hazırlıklı olmalarında fayda vardır.<br />
<br />
- Çift daha önce evliliklerinde yaşadığı zorlu dönemleri nasıl atlattığını farketmeli ve işe yarayan stratejileri yeniden yürürlüğe almalıdır.<br />
<br />
- Bu tedavi içinde cinsel hayat sekteye uğrayabiliyor ve çiftler nasıl olsa cinsel ilişki yoluyla bebek olmuyor düşüncesiyle cinsellikten uzaklaşabiliyorlar. Oysa cinsellik ilişkiyi canlı tutan ve besleyen bir öğedir. Doktorun cinsel perhiz uyguladığı dönemler dışında cinsel hayatı aktif tutmak, çiftin birbirine olan yakınlığını korur ve tedaviyi destekler.<br />
<br />
- Tüp bebek tedavisi gündeme gelmeden önce çift neleri paylaşırdı, nasıl vakit geçirirdi, nelerden zevk alırdı? Bunları hatırlamak ve yaşanan her anı bebeğe yönelik konulardan ibaret kılmamak önemli.<br />
<br />
- Belli bir düzeyde kaygı, duymanın normal hatta gerekli olduğunu unutmamak gerekiyor.<br />
<br />
- Düşünce ve duygularla yüzleşmek adına arkadaşlardan, aileden ve eşten ayrı kalabilecek vakitler yaratılmalı. Kişinin kendisi ile başbaşa kalması için fırsat yaratması şart.<br />
<br />
- Akla takılan soruların listesini yapmak ve kulaktan dolma bilgilere güvenmemek de önemli. Çift aklına takılan soruları mutlaka kendi doktoruna sormalı. Bir hasta için uygun olan tedavi şekli, başka bir hasta için uygun olmayabilir. O yüzden çiftin kendisini, bu tedaviyi alan diğer çiftlerle kıyaslaması doğru olmaz.<br />
<br />
- İşlemlerin yapılacağı gün ekstra stres yaşamamak adına, tedavinin ücretini, ödeme şeklini önceden net olarak doktor ya da hastaneyle konuşmak iyi olur. Bazı çiftler, işlem günü hastaneye hazırlıksız geliyor ve bu konuda bir koşuşturmaca içine girmek zorunda kalarak, günün stresini daha fazla yaşıyorlar.</div><div style="color: black; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: normal; margin-bottom: 10px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><strong style="font-size: 1em; font-style: normal; font-weight: bold;">KAYGI BOZUKLUĞU KISIRLIK İLİŞKİSİ</strong>Kısırlığın strese yol açtığı biliniyor ama stresin kısırlığa etkisiyle ilgili farklı görüşler var. Eğer stresi sadece kaygı (endişe) diye tanımlarsak, o zaman kısırlık ve stres arasındaki bağlantı zayıflıyor. Ama stresi kaygı, depresyon ve sosyal izolasyonun birarada yaşanması olarak tanımlarsak, o zaman stresin, doğurganlığı olumsuz yönde etkilediğini söyleyebiliriz.<br />
Yapılan çalışmalar, depresyon öyküsü olan kadınların (depresyon öyküsü olmayan kadınlara kıyasla) 2 kat daha fazla kısırlık sorunu yaşadığını ortaya koyuyor. Başka bir çalışmadaysa, tüp bebek tedavisi öncesinde depresyon yaşayan kadınların yüzde 13'ünün gebe kaldığı görünürken, tedavi öncesinde depresyon yaşamayan kadınların yüzde 29'unun gebe kaldığı görülmüş. Yani depresyonu olan kadınların, olmayan kadınlara kıyasla gebelik şansı daha az.<br />
Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, kısırlık tedavisi gören kadınların yüzde 11'i major depresyon tanısı alırken, doğal yolla çocuk sahibi olabilen kadınlarda bu oran yüzde 3,6. Başka bir araştırma da yine kısırlık problemi yaşayan ve yaşamayan kadınlar karşılaştırılmış ve araştırmaya katılan kısır kadınların üçte birinde depresyon saptanırken, diğer kadınların sadece yüzde 18'inde depresyon görülmüş.<br />
Bu araştırmaları baz alacak olursak, depresyonun doğurganlık üzerinde negatif etkisi olduğunu ve tüp bebek tedavisini olumsuz yönde etkilediğini söyleyebiliriz. Kısır döngü ortada! Kısırlık sorunu yaşadığınız için depresyona giriyorsunuz ve depresyona girdikçe kısırlık sorununu çözmeniz zorlaşıyor.<br />
<strong style="font-size: 1em; font-style: normal; font-weight: bold;"> </strong></div><div style="color: black; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: normal; margin-bottom: 10px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><strong style="font-size: 1em; font-style: normal; font-weight: bold;">TEDAVİNİN SONUCUNU NASIL ETKİLİYOR?</strong><br />
Tedaviye başlayan kadın ne kadar fazla stres altındaysa tedavinin başarı şansı o kadar riske giriyor. Burada biyolojik faktörlerin önemi tabii ki yadsınamaz. Örneğin, doğumdan gelen rahim ya da yumurtalık anomalileri, kadının gebe kalma şansını düşürüyor ve tüp bebek tedavisinin de başarısını etkiliyor. Böyle bir durumda tedavi başarısızlığını sadece strese bağlamak çok akılcı olmaz ama aksaklıkların tedaviyle büyük ölçüde giderildiği durumlarda ya da sebebi bilinmeyen kısırlık yaşanan durumlarda ve aslında tedavinin çok iyi ilerlediği ama gebelikle sonuçlanmayan vakalarda stres faktörüne mutlaka göz atmak gerekiyor. Kısaca, stres tek başına tedaviyi başarısız kılmıyor belki ama başarıyı azaltan faktörlerden biri olarak yer alıyor.</div><div style="color: black; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: normal; margin-bottom: 10px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><br />
<strong style="font-size: 1em; font-style: normal; font-weight: bold;">DEPRESYONDAKİ KADININ GEBE KALMA ŞANSI DAHA DÜŞÜK!</strong>Depresyon teşhisi almış bir kadın kendine fiziksel ve duygusal olarak iyi bakamaz. Kendine bakamayan bir kadının bebeğine özenli bir şekilde bakması beklenemez. O yüzden, kısırlığı, depresyondaki kadının doğurganlığının azalarak, bebeğin gelmesini, kadının daha iyi hissettiği bir döneme ertelemesi olarak görebiliriz.<br />
Depresyonun tekbaşına kısırlığa yol açtığını söylemeyiz. Fakat depresyon, doğurganlık ile ilgili zaten var olan bir sorunun (örneğin yumurta kalitesi gibi) daha da çoğalmasına yol açıyor ve tedavi sürecini olumsuz etkiliyor.<br />
Halk arasında çocuk yapmaya uğraşan ama zorlanan çiftlere söylenen klasik sözler var. Örneğin, 'Kafanıza takmazsanız, olur' ya da 'Sadece biraz rahatla, o zaman gebe kalırsın' gibi. Bunlarda doğruluk payı var mı, konusu da en çok kafa karıştıran konulardan biri...<br />
Fakat bu çok sık duyduğumuz sözler aslında 1950-60'lardan kalma. Oysa şimdilerde kısırlık vakalarının çoğunun fizyolojik sebeplerden kaynaklandığını biliyoruz. Kabaca oranlayacak olursak, tüm kısırlık vakalarının yaklaşık yüzde 40'ı kadının üreme sistemindeki, diğer yüzde 40'ı erkeğin üreme sistemindeki anomalilerden ileri geliyor. Geri kalan ilk yüzde 10'u hem kadına, hem erkeğe ait sebepler oluşturuyor. Son yüzde 10'u ise sebebi bilinmeyen kısırlık olarak açıklanıyor. Bu rakamlara baktığımız zaman fizyolojik sebeplerin (üreme sistemindeki anomaliler) ne kadar büyük bir rol oynadığı görülüyor. Dolayısıyla, gebe kalamamayı sadece 'rahat olmamak' ile açıklamak durumu basite indirgemek olur.<br />
Aslında 'kafanıza takmazsanız, olur' cümlesi tüp bebek tedavisi gören kişiler için oldukça suçlayıcı ve kötü hissettiren bir cümle. Çünkü sanki kişi yeterince rahat olmayı başarsa, hemen gebe kalacakmış hissi uyandırıyor ve kişi rahatlayamadığı için gebe kalmadığını düşündükçe hem suçluluk hissediyor hem de stresi artıyor.</div><div style="color: black; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: normal; margin-bottom: 10px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><br />
<strong style="font-size: 1em; font-style: normal; font-weight: bold;">ÇOCUK SAHİBİ OLAMAYAN ÇİFTLERE DESTEK VERİYOR!</strong>Çocuk İstiyorum Dayanışma Derneği (ÇİDER) Başkanı Sibel Tuzcu, çocuk sahibi olmak isteyen çiftlere destek veriyor. Nasıl mı?<br />
'22 yıl çocuk sahibi olabilmek için sayısız tedavi gördüm. Sayısını hatırlayamadığım kadar çok aşılama ve 5 tüp bebek denemesinden sonra nihayet 1998 yılında 42 yaşında anne oldum. Bu süre içinde başımda geçenleri anlatabilmek ve benim gibi olanlara maddi ve manevi destek olabilmek için 2000 yılında <a href="http://www.cocukistiyorum.com/" style="color: black; text-decoration: none;">www.cocukistiyorum.com</a> internet sitesini kurdum. Daha önce kısır olduğunu itiraf edip bunun savaşını yapmış kimse olmamıştı. Bir çok kişi başvurdu. Hemen sitede dayanışma kulübünü kurduk bir yıl sonra da dernekleştik. Tüp bebek tedavilerinin devlet tarafından karşılanması konusunda çalıştık, yasalaştı. 10 yıldan beri danışman doktorlarla hastaları ücretsiz bilgilendiriyoruz.<br />
Derneğe başvuran ve üye olanları ücretsiz muayene ve teşhislerini yaptırıyor, tedavilerde hastanelerden indirimler alıp onları daha uygun koşullarda tedavi ettiriyoruz. Uluslararası kısırlık hasta tüketici birliğinin kurucu üyesi ve Türkiye temsilcisiyiz.' ÇİDER Tel: 0216 456 39 75-76-05412</div><div style="font-family: Verdana, sans-serif; font-weight: normal; line-height: normal; margin-bottom: 10px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span class="Apple-style-span" style="font-size: small;"><span class="Apple-style-span" style="font-size: 12px;"><u><span class="Apple-style-span" style="color: red;">kaynak</span></u> : </span></span><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-size: x-small;"><a href="http://www.aksam.com.tr/2010/06/12/haber/cumartesi/809/stres__cocuk_sahibi_olmayi_engeller_mi_.html" style="color: black;">http://www.aksam.com.tr/2010/06/12/haber/cumartesi/809/stres__cocuk_sahibi_olmayi_engeller_mi_.html</a></span></div><div style="font-family: Verdana, sans-serif; font-weight: normal; line-height: normal; margin-bottom: 10px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><br />
</div><div style="font-family: Verdana, sans-serif; line-height: normal; margin-bottom: 10px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span class="Apple-style-span" style="font-size: large;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><b>Stres Kadını Çirkinleştiriyor</b></span></span></div><div style="margin-bottom: 10px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"></div><div style="color: black; font-family: Arial, Times, sans-serif; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 18px; margin-bottom: 10px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><strong style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">Bağışıklık sistemini zayıflatarak hastalıklara davetiye çıkaran stresin, kadınların yaşlanma sürecini de hızlandırdığı ortaya çıktı</strong></div><div style="color: black; font-family: Arial, Times, sans-serif; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 18px; margin-bottom: 10px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><strong style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><br />
</strong></div><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-family: Arial, Times, sans-serif; font-size: small; font-weight: normal; line-height: 18px;"><span class="Apple-style-span" style="font-size: 12px;">• Çağın en önemli sağlık problemlerinden birisi olan stres, kadın, erkek, çocuk herkesi etkiliyor. Pek çok sağlık sorunun ya nedeni oluyor ya da tetikliyor. Bağışıklık sistemine zarar vererek insanları hastalıklara daha yatkın hale getiren stres kadınlarında yaşlanma sürecini de hızlandırıyor. Uzun süre strese maruz kalan kadınların vücudunda hücrelerin daha fazla serbest radikal ürettiği, bu zararlı maddelerin de kadınların yaşlanma sürecini hızlandırdığı belirtiliyor. Yapılan araştırmalarda stresli kadınların hücrelerinin 10 yıl daha yaşlı olduğu ifade ediliyor.</span></span><div style="color: black; font-family: Arial, Times, sans-serif; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 18px; margin-bottom: 10px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">YAĞ DENGESİNİ BOZUYOR</div><div style="color: black; font-family: Arial, Times, sans-serif; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 18px; margin-bottom: 10px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">Psikiyatri Uzmanı Dr. Ali Ayas “Stres cildin nem ve yağ dengesini bozar. Akneleri artırır ve alerjik reaksiyonlara yol açar. Saçların dökülmesine ya da beyazlamasına neden olabilir. Göz, alın ve ağız çevresinde de kasılmalara neden olarak cildin kırışıklıklarını artırır” uyarısında bulundu.</div><div style="font-family: Arial, Times, sans-serif; font-weight: normal; line-height: 18px; margin-bottom: 10px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span class="Apple-style-span" style="font-size: small;"><span class="Apple-style-span" style="font-size: 12px;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><u>kaynak</u></span> : </span></span><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-family: Verdana, sans-serif; line-height: normal;"><span class="Apple-style-span" style="font-size: x-small;"><a href="http://www.stargazete.com/guncel/stres-kadinlari-cirkinlestiriyor-haber-269202.htm">http://www.stargazete.com/guncel/stres-kadinlari-cirkinlestiriyor-haber-269202.htm</a></span></span></div><div style="font-family: Arial, Times, sans-serif; font-weight: normal; line-height: 18px; margin-bottom: 10px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-family: Verdana, sans-serif; line-height: normal;"><br />
</span></div><div style="margin-bottom: 10px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"></div><h2 style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-color: initial; background-image: none; background-origin: initial; border-bottom-style: none; border-color: initial; border-color: initial; border-left-style: none; border-right-style: none; border-style: initial; border-top-style: none; border-width: initial; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Tahoma, Verdana; font-size: 12px; font-weight: bold; font: normal normal normal 1.5em/normal Arial, Verdana, Tahoma; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 3px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: left; text-decoration: none;"><b><span class="Apple-style-span" style="color: red;">Stresle Başa Çıkmanın Doğal Yöntemleri</span></b></h2><div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; color: black; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Tahoma, Verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 1.5em; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: left;"><b style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">Kredi kartının yaklaşan son ödeme tarihi, bitirilmesi gereken işler, çocukların sınavları… İşyerindeki saldırgan yönetici, üst kattaki gürültücü komşu, evdeki huzursuzluk… <img alt="" border="0" class="right" height="213" src="http://www.gnc.com.tr/upload/data/images/stresle-basacikma-yontemleri.jpg" style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-color: white; background-image: initial; background-origin: initial; background-position: initial initial; background-repeat: initial initial; border-bottom-color: rgb(255, 255, 255); border-bottom-style: solid; border-bottom-width: 1px; border-color: initial; border-color: initial; border-left-color: rgb(255, 255, 255); border-left-style: solid; border-left-width: 1px; border-right-color: rgb(255, 255, 255); border-right-style: solid; border-right-width: 1px; border-style: initial; border-top-color: rgb(255, 255, 255); border-top-style: solid; border-top-width: 1px; border-width: initial; color: black; float: right; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Tahoma, Verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; height: 172px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 15px; margin-left: 25px; margin-right: 15px; margin-top: 5px; padding-bottom: 8px; padding-left: 8px; padding-right: 8px; padding-top: 8px; text-align: right !important; width: 269px;" width="320" /></b></div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; color: black; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Tahoma, Verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 1.5em; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: left;">Dünya üzerinize üzerinize mi geliyor? Stres, bir öğütücünün içindeymişsiniz gibi sizi un ufak mı ediyor?Yalnız değilsiniz! Stres, modern yaşamın adeta olmazsa olmazı artık. Bilimsel araştırmalar, çeşitli fiziksel yakınmalar nedeniyle doktora başvuran hastaların % 75-95’inde sorunun, strese bağlı olduğunu ortaya koyuyor. Migrenden astıma, mide-barsak sorunlarından kalp hastalıklarına kadar pek çok yakınmanın, stresin çocuğu olduğunu söylemek mümkün.</div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: left;"></div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; color: black; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Tahoma, Verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 1.5em; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: left;"><b style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">Nedir stres?</b></div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; color: black; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Tahoma, Verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 1.5em; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: left;">Stres, kendinizi tehdit altında hissetmenize ve dengenizin bozulmasına yol açan durumlara verdiğiniz normal fiziksel bir tepki. Bu tepki normal, çünkü doğru çalıştığında amacı tehlikeden korunmanız için sizi savaşmaya veya kaçmaya hazırlamak. Bu doğal fizyolojik tepki, stres yanıtı olarak adlandırılmakta. Hızla üzerinize gelen bir araçtan kıl payı kaçarak kurtulmanız veya size saldıran bir soyguncuyu bir yumrukla etkisiz hale getirmeniz ancak sağlıklı bir stres yanıtı vermenizle mümkün.</div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; color: black; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Tahoma, Verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 1.5em; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: left;"><b style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">Stres yanıtı nasıl ortaya çıkar?</b></div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; color: black; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Tahoma, Verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 1.5em; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: left;">Beyniniz bir tehlike algıladığında, vücudunuz adrenalin ve kortizol gibi bir dizi hormon salgılar. Bu hormonların etkisiyle kalbiniz hızla çarpmaya başlar, kaslarınız kasılır, kan basıncınız yükselir, nefes alma sıklığınız artar. Tepki verme zamanınız hızlanır ve dikkatiniz keskinleşir. Artık mücadeleye hazırsınızdır. Ya savaşırsınız ya da ‘yiğitliğin onda dokuzu kaçmaktır’ ilkesine uyarsınız. Her iki durumda da, tehlikenin öyle ya da böyle, kazanarak veya kaybederek son bulmasıyla, beyin ve bedeninizdeki stres yanıtı da son bulur. Kalbiniz, nefesiniz, kan dolaşımızın normale döner.</div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; color: black; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Tahoma, Verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 1.5em; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: left;"><b style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">Kısa süreli tehditlere verilecek anlık cevaplar için gelişmiş olan stres yanıtı, milyonlarca yıllık geçmişimiz süresince bizleri, aslanlardan ve korsanlardan korumuştur.</b></div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; color: black; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Tahoma, Verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 1.5em; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: left;">Bugün bu dünyada siz olarak var oluşunuzu, zamanında doğru stres yanıtı verebilmiş ve soyunu sürdürebilmiş atalarınıza borçlusunuz. Dedeniz, babanız dünyaya gelmeden önce atik davranıp da kendisini sokmaya yeltenen yılanın hakkından gelmeseydi, siz bu yazıyı okuyor olmayacaktınız.</div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; color: black; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Tahoma, Verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 1.5em; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: left;"><b style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">Peki, dedenize atik davranma ve sizin gibi bir torun sahibi olma fırsatı veren stres yanıtı, bu gün neden bir sorun haline geliyor?</b></div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; color: black; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Tahoma, Verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 1.5em; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: left;">Bu sorunun yanıtı, o çok övündüğümüz karmaşık uygarlığımızda yatıyor. Modern kentlerde, bize saldıran aslanlar ve yılanlarla anlık mücadelelere gerek yok artık. Güvenli ve korunaklı konutlarda yaşıyoruz. Ama bunların yerini alan başka tehdit unsurları var. Kalabalık, gürültü, yalnızlık, yarışmacı eğitim ve iş ortamları, işsizlik, geçim sıkıntısı, gelecek kaygısı ve daha pek çok şey, modern hayatı, binbir tehlikeyle dolu bir vahşi ormana çeviriyor. Ve beynimiz, bu tehdit unsurlarını da, aynen aslana veya yılana verdiği stres yanıtı ile karşılıyor. Ama hangimiz, kalabalığı, yalnızlığı, yarışı ve geçim zorluğunu bir yumrukta devirebiliyor veya onlardan kaçarak kurtulabiliyor ki! Durum böyle olunca da beynimiz, kısa sürede bitmeyen tehdide, devamlı olarak stres yanıtı vermeyi sürdürüyor. Aynen bozuk bir CD’nin takılıp kalması gibi… Sonuçta da, çarpıntı, kan basıncı artışı, boğulma hissi, uykusuzluk, baş ağrıları, giderek artan kalp krizi ve felç riski, hormonların bozulmasına bağlı olarak üreme sorunları, zayıflayan vücut savunma sisteminin tekrarlayan enfeksiyonlara, alerjilere, kansere kapı aralaması… Yaşlanmanın hızlanması… Anksiyete, panik bozukluk ve depresyona açık hale gelen bir beyin yapısı ortaya çıkıyor.</div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; color: black; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Tahoma, Verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 1.5em; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: left;"><b style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;">Ne yapmalıyız?</b></div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; color: black; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Tahoma, Verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 1.5em; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: left;">Stres kökenli hastalıkların, sadece bedensel belirtilerine yönelik yapılan tedaviler, ne yazık ki yeterli omuyor. Hastalıklar geçmiyor, geçse de ya nüks ediyor veya başka bir hastalık formunda yeniden karşımıza çıkıyor. Diğer yandan, stresi çözümlemek için kullanılan antidepresan ve anksiyolitik ilaçlar, sayısız yan etkinin yanı sıra, sorunu çözmek yerine bastırdığı için, onun giderek daha karmaşık ve içinden çıkılmaz bir hal almasına yol açıyor. Bu durumda yapılabilecek en akıllıca şey, sorunlarmızı doğru bir biçimde tanımlayıp, onlara akılcı çözümler geliştimenin yanı sıra beynimizi ve bedenimizi rahatlatacak yöntemlerden yararlanmaktır.</div><ul style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; color: black; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Tahoma, Verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 1.5em; list-style-image: none; list-style-position: initial; list-style-type: none; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 20px; padding-left: 25px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: left;"><li style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-color: transparent; background-image: url(http://www.gnc.com.tr/tr/images/icon_li_left.gif); background-origin: initial; background-position: 0px 5px; background-repeat: no-repeat no-repeat; border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; color: black; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Tahoma, Verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 1.5em; list-style-image: none; list-style-position: initial; list-style-type: none; margin-bottom: 5px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 13px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: left;">Rahatlatıcı bir banyo, zihni gevşeten bir müzik, yorucu olmayan bedensel egzersizler ve bilgilendirici kitap okumaları çok yararlı olabilir.</li>
<li style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-color: transparent; background-image: url(http://www.gnc.com.tr/tr/images/icon_li_left.gif); background-origin: initial; background-position: 0px 5px; background-repeat: no-repeat no-repeat; border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; color: black; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Tahoma, Verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 1.5em; list-style-image: none; list-style-position: initial; list-style-type: none; margin-bottom: 5px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 13px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: left;">Kişinin tıbbi müdahale gerektiren ciddi ruhsal yakınmaları dışında günlük gerilimlerinde başvurabileceği bazı bitkisel formüller, bu amaca mükemmelen hizmet edebilir.</li>
</ul><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; color: black; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Tahoma, Verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 1.5em; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: left;">Holistik bir hekim olarak doğal stres çözümleme programlarımda uyguladığım ruhsal gelişim ve akupunktur programlarını desteklemek üzere önerdiğim bitkisel karışımlardan bazılarını burada sizlere tanıtmak istiyorum.</div><ul style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; color: black; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Tahoma, Verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 1.5em; list-style-image: none; list-style-position: initial; list-style-type: none; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 20px; padding-left: 25px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: left;"><li style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-color: transparent; background-image: url(http://www.gnc.com.tr/tr/images/icon_li_left.gif); background-origin: initial; background-position: 0px 5px; background-repeat: no-repeat no-repeat; border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; color: black; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Tahoma, Verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 1.5em; list-style-image: none; list-style-position: initial; list-style-type: none; margin-bottom: 5px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 13px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: left;">Uykusuzluk sorunu olanlar için bir bardak ılık süte, bir tatlı kaşığı saf bal ve bir kahve kaşığı <img alt="" border="0" class="right" height="287" src="http://www.gnc.com.tr/upload/data/images/kediotu.jpg" style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-color: white; background-image: initial; background-origin: initial; background-position: initial initial; background-repeat: initial initial; border-bottom-color: rgb(255, 255, 255); border-bottom-style: solid; border-bottom-width: 1px; border-color: initial; border-color: initial; border-left-color: rgb(255, 255, 255); border-left-style: solid; border-left-width: 1px; border-right-color: rgb(255, 255, 255); border-right-style: solid; border-right-width: 1px; border-style: initial; border-top-color: rgb(255, 255, 255); border-top-style: solid; border-top-width: 1px; border-width: initial; color: black; float: right; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Tahoma, Verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 1.5em; margin-bottom: 15px; margin-left: 25px; margin-right: 15px; margin-top: 5px; padding-bottom: 8px; padding-left: 8px; padding-right: 8px; padding-top: 8px; text-align: right !important;" width="250" />tarçın ekleyerek yatmadan önce içmek rahatlık verecektir.</li>
<li style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-color: transparent; background-image: url(http://www.gnc.com.tr/tr/images/icon_li_left.gif); background-origin: initial; background-position: 0px 5px; background-repeat: no-repeat no-repeat; border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; color: black; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Tahoma, Verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 1.5em; list-style-image: none; list-style-position: initial; list-style-type: none; margin-bottom: 5px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 13px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: left;">Gerginlik ve huzursuzluk hallerinde, birer çay kaşığı kedi otu ve nane, yarımşar çay kaşığı Alman papatyası ve lavanta çiçeğini bir su bardağı kaynar suda on dakika ağzı kapalı olarak demleyip süzerek hazırlayacağınız çay, mucizeler yaratabilir.</li>
<li style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-color: transparent; background-image: url(http://www.gnc.com.tr/tr/images/icon_li_left.gif); background-origin: initial; background-position: 0px 5px; background-repeat: no-repeat no-repeat; border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; color: black; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Tahoma, Verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 1.5em; list-style-image: none; list-style-position: initial; list-style-type: none; margin-bottom: 5px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 13px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: left;">Üç tane şerbetçi otu çiçeğini bir su bardağı kaynar suda demleyip içmek hoş ve yatıştırıcı bir etki yaratacaktır.</li>
<li style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-color: transparent; background-image: url(http://www.gnc.com.tr/tr/images/icon_li_left.gif); background-origin: initial; background-position: 0px 5px; background-repeat: no-repeat no-repeat; border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; color: black; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Tahoma, Verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 1.5em; list-style-image: none; list-style-position: initial; list-style-type: none; margin-bottom: 5px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 13px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: left;">Kolay ulaşılabilir bir besin ve tıbbi etkili bir bitki olan yulaf, stres yanında kalp sıkışmaları ve kalp yetmezliğinde de çok etkilidir. Alkol, sigara ve uyuşturucu bağımlılıklarında da yararlandığımız yulafı, organik ürün olarak temin edip, yulaf çayı ya da ezmesi şeklinde güvenle tüketebilirsiniz.</li>
<li style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-color: transparent; background-image: url(http://www.gnc.com.tr/tr/images/icon_li_left.gif); background-origin: initial; background-position: 0px 5px; background-repeat: no-repeat no-repeat; border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; color: black; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Tahoma, Verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 1.5em; list-style-image: none; list-style-position: initial; list-style-type: none; margin-bottom: 5px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 13px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: left;">Kedi otu, Çark-ı Felek bitkisi (Passiflora), Sarı Kantaron (St. John’s Wort) ve Alman papatyası bir arada hazır ürün olarak da bulunmaktadır. Stres, korku, endişe ve bunlardan kaynaklı kas spazmları ve mide-barsak sorunlarının giderilmesinde, destek amaçlı olarak kullanılabilir.</li>
</ul><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; color: black; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Tahoma, Verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 1.5em; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: left;"><br style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;" />Doğal yöntemleri kullanmaya karar vermeden önce, altta yatan olası nedenlerin saptanması, vitamin eksikliklerinin giderilmesi ve bitkisel ilaçların doğru kullanılabilmesi için doktorunuza danışmayı ihmal etmeyiniz.</div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; color: black; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Tahoma, Verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 1.5em; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: left;">Doç. Dr. Safak Nakajima</div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Tahoma, Verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 1.5em; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><u>kaynak</u></span><span class="Apple-style-span" style="color: black;"> : <span class="Apple-style-span" style="font-family: Verdana, sans-serif; font-size: small; line-height: normal;"><b><span class="Apple-style-span" style="font-family: Arial, Times, sans-serif; line-height: 18px;"></span></b></span></span></div><div style="display: inline !important; line-height: 18px; margin-bottom: 10px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px;"><b><span class="Apple-style-span" style="font-family: Verdana, sans-serif; line-height: normal;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Tahoma, Verdana; font-size: 12px; line-height: 18px;"></span></span></b></div><div style="display: inline !important;"><b><b><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-weight: normal;"><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; color: black; display: inline !important; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Tahoma, Verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 1.5em; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: left;"><a href="http://www.gnc.com.tr/tr/blog.asp?ID=5&CID=2&AID=156&do=show">http://www.gnc.com.tr/tr/blog.asp?ID=5&CID=2&AID=156&do=show</a></div></span></span></b></b></div><br />
<div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Tahoma, Verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 1.5em; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Verdana, sans-serif; font-size: small; line-height: normal;"><b><span class="Apple-style-span" style="font-family: Arial, Times, sans-serif; line-height: 18px;"></span></b></span></span></div><div style="display: inline !important;"><b><b><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-weight: normal;"><br />
</span></span></b></b></div><br />
<div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Tahoma, Verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 1.5em; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Verdana, sans-serif; font-size: small; line-height: normal;"><b><span class="Apple-style-span" style="font-family: Arial, Times, sans-serif; line-height: 18px;"></span></b></span></span></div><div style="display: inline !important;"><b><b><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-weight: normal;"><br />
</span></span></b></b></div><br />
<div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Tahoma, Verdana; line-height: 1.5em; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Verdana, sans-serif; line-height: normal;"><b><span class="Apple-style-span" style="font-family: Arial, Times, sans-serif; line-height: 18px;"></span></b></span></div><div style="display: inline !important;"><b><b><span class="Apple-style-span" style="font-size: large;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;">STRES</span></span></b></b></div><br />
<div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Tahoma, Verdana; line-height: 1.5em; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Verdana, sans-serif; line-height: normal;"><b><span class="Apple-style-span" style="font-family: Arial, Times, sans-serif; line-height: 18px;"></span></b></span></div><div style="display: inline !important;"><b><b><span class="Apple-style-span" style="font-size: large;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Nimbus Roman No9 L', serif; font-size: 13px; font-weight: normal; line-height: normal;">Stres, insanin çesitli bedensel ve ruhsal zorlanmalar karsisinda ortaya çikan tepkiler bütünüdür. Stres yapan durumlar kisilere göre farklilik gösterebilir. Stres karsisinda insan vücudu, sinir sistemini uyararak ve çesitli hormonlar salgilayarak cevap verir. Stres durumunda katekolamin denilen adrenalin ve noradrenalin, kortizol, endorfinler, büyüme hormonu, prolaktin ve testosteron hormon düzeylerinde degisiklikler görülebilir.<br />
Beyinde bulunan hipotalamus isimli bölge böbrek üstü bezlerini uyararak buradan adrenalin ve kortizol homonlarinin kana salinmasini saglar. Bu hormonlar kalp hizini, solunum sayisini, kan basincini ve metabolizmayi artirirlar. Kan akimi artar ve kaslar daha fazla kanlanarak vücudun harekete hazir hale gelmesini saglar. Göz bebekleri genisler. Kan sekeri yükselir.Vücut sicakligini kontrol altinda tutmak amaci ile terleme olur. Bütün bu gelismeler strese cevap olarak vücudu uyanik tutmak ve her an harekete geçirmek içindir. Bazi zamanlarda stres uzar ve bu hormonlar uzun süreli salinir ve bu nedenle hipertansiyon ve ülser gibi komplikasyonlar gelisebilir.<br />
<br />
Stres ayrica beyinde uyusma hissi veren enkefalin ve metenkefalin gibi opiyadlar ismi verilen hormonlari artirir. Bunlar agri kesilmesine neden olduklari gibi yüksek dozlarda sakinlik ve çakir keyif hali yaparlar.<br />
<br />
Büyüme hormonu da beyindeki hipofiz bezinden salgilanan bir hormondur. Psikolojik stres ve fiziksel egzersiz bu hormonda artisa neden olur. Prolaktin hormonu da hipofiz bezinden salgilanir ve normalde gebelikte meme büyümesi ve süt salgisina neden olur. Psikolojik ve fiziksel stres de prolaktin düzeyini artirir fakat bu artis kortizol ve adrenalin kadar belirgin degildir.<br />
<br />
Diger hormonlarin aksine stresli durumlarda mekanizmasi tam olarak bilinmemekle birlikte testosteron hormon düzeyi düser.<br />
<br />
Psikolojik stresin erken döneminde görülen hormonal degisikliklere uzun dönemde adaptasyon gelisir ve hormon düzeyleri normale döner.<br />
<br />
<b></b><br />
<br />
Hormonlarin psikoloji üzerine etkileri vardir. Iyi olma hissini saglayan baslica hormonlar noradrenalin, dopamin ve serotonindir. Bunlardaki dengesizlik psikolojik problemlerin olusmasina neden olur. Bu nedenle de depresyon ile bu hormonlar arasinda önemli iliski vardir.<br />
<br />
Noradrenalin adrenal bezden salgilandigi gibi sinir uçlarindan da salgilanir. Kizginlik ve tehlike durumunda salgisi artar.<br />
<br />
Dopamin öfori denen çakir keyif olma durumu, istek ve motivasyon saglar. Dopamin hormon bozuklugunda hafiza kaybi, problem çözmede zorluk baslar.<br />
<br />
Serotonin enerjik olma hissi, sakinlik ve güven hissi verir. Çogu ruhsal bozukluk serotonin dengesinin bozulmasindan olusur. Depresyondaki kisilerin çogunda serotonin düsüklügü vardir. Depresyon tedavisinde kullanilan ilaçlarin çogu da beyindeki serotonin düzeylerini artirmaya yöneliktir.<br />
<br />
Serotonin günes isiginda beyinde artar. Kapali ve karanlik yerlerde serotonin düzeyi azalir. O nedenle kis aylarinda depresyon artar.<br />
<br />
Günes isigi melatonin hormonunu baskilar. Melatonin gece salgilanan hormondur. Melatonin sayesinde uyku gelir. Melatonin serotoninden olusmaktadir. Serotonin azalmasi obezite ve yeme bozukluguna da neden olur. Beyinde serotonin azalinca beyin bu eksikligi sekerli gida yenmesini artirarak saglamaya çalisir.<br />
<br />
Hormonlar ve psikolojik rahatsizliklar arasindaki iliski özellikle kadinlarda daha belirgin olmaktadir. Kadinlarda psikolojik degisiklikler özellikle ergenlige giriste, dogum sonrasi ve menopoz döneminde ortaya çikar. Dogum sonrasi ve menopoz sonrasi ruhsal sikintilarin artmasinda kanda östrojen hormonu azalmasinin etkili oldugu, ergenlik döneminde ise östrojen hormonundaki artisin neden oldugu düsünülmektedir. Adetlerin baslangicinda da kizlarda görülen ruhsal degisiklikler yine hormonlarda görülen degisikliklere baglidir.<br />
Hipotalamustan salgilanan CRH hormonundaki degisiklikler de psikolojik degisikliklerle birliktelik gösterir.<br />
<br />
Erkeklerde testosteron eksikligi de duygu durumunda bozukluk yapmaktadir. Hafiza, beyin çalismasi ve psikoloji testosteron eksikliginde bozulmaktadir. Seks hormonlarinda (östrojen ve testosteron) görülen bu degisiklikler beyinde serotonin azalmasindan dolayi olusmaktadir.<br />
<br />
Seks hormonlari ayrica kadin ve erkek tipi davranislarin olusmasinda da önemli role sahiptir.<br />
<br />
Tiroid bezi yetmezligi (hipotiroidi) ve hipoglisemi (kan sekeri düsüklügü) olan kisilerde depresyonun fazla olmasi tiroid hormonlari ve kan sekerinin psikolojik degisikler yaptiginin bir kanitidir. Bu nedenle depresyondaki hastalarda hormon ölçümleri yapilmasinda fayda vardir. Tiroid hormonlarinin kanimizda yüksek olmasi (tiroid bezinin asiri çalismasi) durumunda ise su psikolojik sikintilar ortaya çikar:<br />
Huzursuzluk<br />
Sikinti<br />
Depresyon<br />
Birden öfkelenme, bagirma veya asabiyet<br />
Kalabalik yerlerden hoslanmama<br />
Kötümserlik<br />
Sabirsizlik<br />
Asiri hareketlilik, yerinde duramama<br />
Gürültüye asiri hassasiyet<br />
Uyku problemleri<br />
Istah bozuklugu<br />
Bazen sizofreni<br />
Hallusinasyonlar (hayal görme)<br />
Panik atak<br />
<br />
Tiroid bezinin az çalistigi tiroid bezi yetmezliginde ise su psikolojik belirtiler bulunabilir:<br />
Ilgisizlik<br />
Düsünme ve konusmada yavaslama<br />
Unutkanlik<br />
Konsantre olamama<br />
Depresyon<br />
Demans<br />
Beyin hasari<br />
Panik atak<br />
<br />
Psikolojik rahatsizliklari olan tiroid hastalarinin teshisinde gecikme olursa bu psikolojik sikayetlerde düzelme olmaz.<br />
<br />
Depresyondaki kisilerin %10-15’inde tiroid bezi yetmezligi veya tiroid hormonlarinda anormallikler vardir. Buna karsilik hipotiroidi dedigimiz tiroid bezi yetmezligi olan kisilerde depresyon sik bulunur ve psikolojik tedaviye dirençlidir. Tiroid bezi yetmezligi olan hastalarin % 40 kadarinda ve özellikle kadinlarda depresyon ve panik atak sik görülür. Tedaviyle sikayetlerde azalma olmasina ragmen bazen dirençli bir depresyon yani sik nüks eden veya tekrarlayan depresyon görülebilir. Bu hastalarda tiroid bezi yetmezliginin iyi tedavi edilmesi gerekir. Bu tedavi sirasinda TSH’nin 1.0-1.5 IU/L arasinda olmasi depresyonun düzelmesine daha iyi katkida bulunur. Hipotiroidi tedavisinde kullanilan tiroid hormon ilaçlari beyindeki mutluluk hormonu adi verilen serotonin seviyesini artirarak depresyon belirtilerini azaltmaktadir<br />
<br />
Psikolojik sorunlar ile özellikle kandaki T3 hormon düzeyleri arasinda bir iliski oldugu yapilan çesitli çalismalarda ortaya konmustur. Kan T3 düzeyi azaldikça depresyon olusmasi riski ve nüksü artmaktadir.<br />
<br />
Kandaki anti-TPO antikorlarinin yüksekligi ile depresyon arasinda da bir iliski vardir. Bu nedenle depresyonu olan hastalarda ve özellikle sik tekrarlayan depresyonlu kisilerde TSH, T3, T4 hormonlari ile anti-TPO ve anti-tiroglobulin antikorlari mutlaka ölçülmelidir. Tiroid bezi yetmezligi varsa bu hastalar içinde levotiroksin bulunan tiroid hormon ilaciyla tedavi edilirler.<br />
<br />
Bazi bilim adamlari depresyonlu kisilerde “<i>beyinde hipotiroidizm</i>” oldugunu, yani beyinde tiroid hormon azligi oldugunu, ancak kanda tiroid hormonlarinin normal oldugunu iddia etmislerdir. Bu nedenle tiroid hormonlari normal oldugu halde T3 hormon ilacini tedavide kullanan psikiyatri uzmanlari vardir.<br />
<br />
Kadinlarin %15’inde dogum sonrasi depresyon görülmektedir. Buna ‘<i>’Dogum Sonrasi Depresyonu’</i>’ adi verilir. Dogum sonrasi olusan depresyon ile tiroid hormonlari ve anti-TPO antikoru arasinda bir iliski oldugu çesitli bilimsel çalismalarda ortaya konmustur. Gebeligin ilk 3 ayinda ölçülen anti-TPO antikor düzeyleri dogum sonrasi depresyona girilip girilmeyecegi konusunda bilgi vermektedir. Anti-TPO antikoru yüksek olan kadinlarda dogum sonrasi depresyon 3 kat daha fazla görülmektedir.<br />
<br />
Depresyonun kendisinin de tiroid hastaliklarinin gelisimine katkida bulunabildigini unutmamak gerekir. Stresli veya depresyondaki kisilerde Graves hastaligi denilen tiroid bezinin asiri çalismasi ile karakterize bir hastalik ortaya çikabilmektedir. </span></span></b></b></div><br />
<div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Tahoma, Verdana; line-height: 1.5em; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Verdana, sans-serif; line-height: normal;"><b><span class="Apple-style-span" style="font-family: Arial, Times, sans-serif; line-height: 18px;"></span></b></span></div><div style="display: inline !important;"><b><b><span class="Apple-style-span" style="font-size: large;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Georgia, 'Nimbus Roman No9 L', serif; font-size: 13px; font-weight: normal; line-height: normal;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><u>kaynak</u></span> : </span></span></b></b></div><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Times New Roman'; line-height: normal;"><a href="http://www.drdepresyon.com/STRES.html">http://www.drdepresyon.com/STRES.html</a></span><br />
<div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Tahoma, Verdana; line-height: 1.5em; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: left;"><br />
</div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: 'Trebuchet MS', Arial, Tahoma, Verdana; line-height: 1.5em; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="color: #ba0000; font-family: Arial; font-size: 20px; font-weight: bold; line-height: normal;">Stresle baş etmenin 25 etkili yolu</span></div><div style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 0px; text-align: left;"></div><div id="news_spot" style="color: black; font-family: 'Times New Roman'; font-size: medium; font-weight: normal; line-height: 17px; text-align: left; width: 346px;"><span class="verdana_12_px" style="color: #333333; font-family: Verdana; font-size: 12px; font-weight: bold;">Stres, hayatımızın bir parçası oldu. Bilerek ya da bilmeyerek pek çok sorunumuzu strese bağlıyoruz.</span></div><div id="news_spot" style="color: black; font-family: 'Times New Roman'; font-size: medium; font-weight: normal; line-height: 17px; text-align: left; width: 346px;"><span class="verdana_12_px" style="color: #333333; font-family: Verdana; font-size: 12px; font-weight: bold;"><br />
</span></div><div id="news_spot" style="width: 346px;"><span class="verdana_12_px"><div style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 17px; text-align: left;">Haksız da sayılmayız! İşin uzmanları da stresin kanserden kilo sorununa, kalp krizinden felce, gastritten kolite her şeyle ilgisi olduğunu söylüyor. Dahası taşikardi atakları, uyku sorunları, tansiyon düşme veya yükselmeleri, baş dönmeleri, kulak çınlamaları kısacası aklınıza gelen pek çok şey stresten kaynaklanabiliyor.</div><br />
<div style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 17px; text-align: left;">Sözcük anlamı itibarıyla stres, “bedeniniz veya egonuza yönelik gerçek veya var olduğu zannedilen herhangi bir tehdit”ten başka bir şey değil. Bu tehdidin sonuçları “bedensel ve ruhsal bazı belirtilere yol açıyor.</div><div style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; line-height: 17px;"><br />
</span></div><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; line-height: 17px;"><div style="text-align: left;">Tehditlerin sayısı her gün artıyor ve sosyoekonomik düzey yükseldikçe de çoğalıyor. ışten kovulmanız, yeni bir işe hazırlanmanız, işinizi büyütme ve geliştirmeye çalışmanız ya da iflas etmeniz, havasız, susuz, yiyeceksiz kalma korkularınız, endişeleriniz, telaşlarınız, ölümler, kayıplar, evlilik planları ya da boşanmalar aklınıza gelen her şey tehdit olarak algılanabiliyor.</div></span><div style="text-align: left;"><br />
</div><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; line-height: 17px;"><div style="text-align: left;">Durum böyle olunca “stresi yok etmek” başarılması asla mümkün olamayacak bir hedeftir. Bu nedenle amacımız stres kaynaklarından uzak durmaya çalışmak ve yüklendiğimiz stresleri adam gibi yönetmeyi öğrenmek olmalıdır.</div></span><div style="text-align: left;"><br />
</div><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; line-height: 17px;"><div style="text-align: left;">İşte size 25 maddelik bir çözüm planı. </div></span><div style="text-align: left;"><br />
</div><strong style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 17px;"><div style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-family: 'Times New Roman'; font-size: small; line-height: normal;"><strong style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 17px;">1 “Hayır” deyin</strong></span></div></strong><div style="text-align: left;"><br />
</div><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; line-height: 17px;"><div style="text-align: left;">Bazen sınırlarınızı çizmek zorunda kalabilirsiniz. Aşırı stres altında olan insanlar genellikle kendilerini ifade edemezler ve her şeyi yutarak, “Bunu yapmak istemiyorum” veya “Yardıma ihtiyacım var” demek yerine bütün işleri kendi başlarına halletmeye çalışırlar! Böylece kaldırabileceklerinden çok daha fazlasını yüklenirler. Stresle mücadeleye “iş yükünüzü azaltarak” başlayın.</div></span><div style="text-align: left;"><br />
</div><strong style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 17px;"><div style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-family: 'Times New Roman'; font-size: small; line-height: normal;"><strong style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 17px;">2 Yeni seçenekler bulun</strong></span></div></strong><div style="text-align: left;"><br />
</div><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; line-height: 17px;"><div style="text-align: left;">Patronunuza bir seçenek sunun; “Bu işi yapmayı gerçekten istiyorum ancak bunu başarabilmem için başka bir şeyi yapmayı bırakmalıyım, bunlardan hangisini yapmamı tercih edersiniz?” deyin.</div></span><div style="text-align: left;"><br />
</div><strong style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 17px;"><div style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-family: 'Times New Roman'; font-size: small; line-height: normal;"><strong style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 17px;">3 Su için</strong></span></div></strong><div style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; line-height: 17px;"><br />
</span></div><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; line-height: 17px;"><div style="text-align: left;">Masanızda daima su bulundurun ve sık sık için. Stres altında olduğunuzdan, daha fazla terlersiniz ve tabii ki ağzınız kurur. Su içerek kendinizi daha iyi hissedebilirsiniz.</div></span><div style="text-align: left;"><br />
</div><strong style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 17px;"><div style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-family: 'Times New Roman'; font-size: small; line-height: normal;"><strong style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 17px;">4 Uyuyun</strong></span></div></strong><div style="text-align: left;"><br />
</div><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; line-height: 17px;"><div style="text-align: left;">Yeterince uyduğunuzdan, uykunuzun sizi dinlendirdiğinden ve beyninizi boşalttığından emin olun.</div></span><div style="text-align: left;"><br />
</div><strong style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 17px;"><div style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-family: 'Times New Roman'; font-size: small; line-height: normal;"><strong style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 17px;">5 Öfkenizi kontrol edin</strong></span></div></strong><div style="text-align: left;"><br />
</div><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; line-height: 17px;"><div style="text-align: left;">Bir top oyununda duygularınızı dışa vurarak sisteminizden gerginliğin bir kısmını uzaklaştırabilirsiniz. Gerçekten kötü sözler sarf ederek, biraz da bunlarla dalga geçerek kalbinizdeki adrenalin deşarjından kurtulabilirsiniz. Çok yoğun stres altında olduğunuzda bir spor karşılaşmasına gidin, tezahürat yapın.</div></span><div style="text-align: left;"><br />
</div><strong style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 17px;"><div style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-family: 'Times New Roman'; font-size: small; line-height: normal;"><strong style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 17px;">6 Kaslarınızı gevşetin</strong></span></div></strong><div style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; line-height: 17px;"><br />
</span></div><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; line-height: 17px;"><div style="text-align: left;">Kaslarınızı gerçekten gevşetmek istiyorsanız sıcak küvete yatın. En iyi gevşemeyi sağlamak için, sıcaklığı vücut derecesinden bir-iki derece yüksek olan küvette 15 dakika yatın.</div></span><div style="text-align: left;"><br />
</div><strong style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 17px;"><div style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-family: 'Times New Roman'; font-size: small; line-height: normal;"><strong style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 17px;">7 Dik oturun</strong></span></div></strong><div style="text-align: left;"><br />
</div><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; line-height: 17px;"><div style="text-align: left;">Dik oturuş nefes almayı kolaylaştırır ve beyne daha fazla kan gitmesini sağlar. Stres altında olduğumuzda genellikle kambur dururuz ve bu da nefes almayı ve kan akımını kısıtlayarak umutsuzluk duygusunun artmasına neden olabilir.</div></span><div style="text-align: left;"><br />
</div><strong style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 17px;"><div style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-family: 'Times New Roman'; font-size: small; line-height: normal;"><strong style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 17px;">8 Başkalarına yardımcı olun</strong></span></div></strong><div style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; line-height: 17px;"><br />
</span></div><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; line-height: 17px;"><div style="text-align: left;">Gönüllü olun. Yalnızlık duygusu endişelerinizi artırır. Başkalarına yardımcı olmak, başarı duygusu ve kendine saygıyı aşılar. Ayrıca başkalarının dertlerini görünce kendinizinkilerin ne kadar da önemsiz olduğunu anlayabilirsiniz. ışte size bir fayda daha; fedakârlık yapmak daha uzun yaşamanızı sağlayabilir. Michigan Üniversitesi’nde Ann Arbor tarafından yapılan 10 yıllık bir çalışmada hiç gönüllü iş yapmayan erkeklerde ölüm oranının, haftada en az bir kez gönüllü iş yapan erkeklere göre iki kat daha fazla olduğu saptanmıştır.</div></span><div style="text-align: left;"><br />
</div><strong style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 17px;"><div style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-family: 'Times New Roman'; font-size: small; line-height: normal;"><strong style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 17px;">9 Elinize sıkabileceğiniz bir şeyler alın</strong></span></div></strong><div style="text-align: left;"><br />
</div><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; line-height: 17px;"><div style="text-align: left;">İşlerinizdeki masanızda bir el egzersiz aleti veya bir tenis topu bulundurun ve gergin olduğunuzda bunu sıkın. Stres kan dolaşımına adrenalin salınımını sağladığında vücut kas aktivitesini ister. Bir şeyleri sıkmak vücudumuzun bu kas aktivitesi isteğini yerine getirerek rahatlatır.</div></span><div style="text-align: left;"><br />
</div><strong style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 17px;"><div style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-family: 'Times New Roman'; font-size: small; line-height: normal;"><strong style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 17px;">10 Ayağınızı yorganınıza göre uzatın</strong></span></div></strong><div style="text-align: left;"><br />
</div><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; line-height: 17px;"><div style="text-align: left;">Gelirinizin üzerinde bir yaşam tarzı benimsemek, hastalanmanıza neden olabilir. Alabama Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmada karşılayamayacakları kadar yüksek düzeyde bir yaşam standardında yaşamaya çalışan ailelerde sağlık problemleri gelişme olasılığının yüksek olduğu bulunmuştur.</div></span><div style="text-align: left;"><br />
</div><strong style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 17px;"><div style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-family: 'Times New Roman'; font-size: small; line-height: normal;"><strong style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 17px;">11 Sosyal bağlarınıza önem verin</strong></span></div></strong><div style="text-align: left;"><br />
</div><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; line-height: 17px;"><div style="text-align: left;">Geleneksel yapısını koruyan, kültürel ilişkilerini önemseyen, geliştirenlerde stres daha az oluyor.</div></span><div style="text-align: left;"><br />
</div><strong style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 17px;"><div style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-family: 'Times New Roman'; font-size: small; line-height: normal;"><strong style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 17px;">12 İlişkilerinizi güçlendirin</strong></span></div></strong><div style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; line-height: 17px;"><br />
</span></div><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; line-height: 17px;"><div style="text-align: left;">Annenizi, babanızı, kardeşlerinizi, teyze ve halanızı, amcalarınızı arayın, onlarla zaman zaman birlikte olmaya çalışın. Eski aile geleneklerinizi koruyun.</div></span><div style="text-align: left;"><br />
</div><strong style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 17px;"><div style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-family: 'Times New Roman'; font-size: small; line-height: normal;"><strong style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 17px;">13 Espri gücünüzü kullanın </strong></span></div></strong><div style="text-align: left;"><br />
</div><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; line-height: 17px;"><div style="text-align: left;">İşyerinde espri anlayışının değerini anlatmak için ciltler dolduracak kadar yazı yazılabilir. Çalışmalar, güldüğümüzde stresle savaşan beyin kimyasallarının salgılandığını göstermiştir. Uzmanlar iyi bir kahkahanın gergin kasları gevşettiğini, vücudumuza daha fazla oksijen girmesini sağladığını ve kan basıncımızı düşürdüğünü söylemektedir. ıyi bir ruh halini yakalamanın sadece bir kahkahayla olabileceğine inanan uzmanların sayısı hiç de az değil.</div></span><div style="text-align: left;"><br />
</div><strong style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 17px;"><div style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-family: 'Times New Roman'; font-size: small; line-height: normal;"><strong style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 17px;">14 Nefesinizi tutun</strong></span></div></strong><div style="text-align: left;"><br />
</div><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; line-height: 17px;"><div style="text-align: left;">Bu teknik 30 saniyede rahatlamanıza yardımcı olabilir. Derin bir nefes alın ve içinizde tutun. Ellerinizi parmak uçlarınızı birleştirerek itin. 5 saniye bekleyin ve ellerinizi gevşetirken nefesinizi yavaşça bırakın. Rahatlayana kadar bu hareketi 5-6 kez tekrarlayın.</div></span><div style="text-align: left;"><br />
</div><strong style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 17px;"><div style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-family: 'Times New Roman'; font-size: small; line-height: normal;"><strong style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 17px;">15 10 dakikalık bir “masa başI tatili” yapın</strong></span></div></strong><div style="text-align: left;"><br />
</div><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; line-height: 17px;"><div style="text-align: left;">Meditasyon çok iyi bir rahatlatıcıdır, ancak bazen bunu yapmak için uygun ortam ve zaman bulunamayabilir. Uzmanlar, ofisinizdeki masada minik bir tatil yapmanızı öneriyor. Sadece gözlerinizi kapatın, diyaframdan derin bir nefes alın ve kendinizi Antalya’da deniz kenarında düşleyin. Güneşin sıcaklığını hissedin. Dalgaları dinleyin. Havadaki deniz kokusunu içinize çekin. Kendinizle stres arasına biraz mesafe koyun. Günde birkaç dakika süreli bir “tatil araları” size çok yardımcı olabilir.</div></span><div style="text-align: left;"><br />
</div><strong style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 17px;"><div style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-family: 'Times New Roman'; font-size: small; line-height: normal;"><strong style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 17px;">16 Koklayın!</strong></span></div></strong><div style="text-align: left;"><br />
</div><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; line-height: 17px;"><div style="text-align: left;">Masanızda bir elma veya limon bulundurmak sinirlerinizi yatıştırabilir. Bir çalışmada zaman baskısı altında matematik problemleri çözen kişilerin yeşil elma koklatılırsa daha az stres hissettikleri bulunmuştur. Vanilya kokusunun da rahatlama sağladığına dair kanıtlar vardır. Limon kolonyaları veya vanilyalı kokuların yanında daha birçok kokudan (okaliptüs, ylang-ylang) bu amaçla yararlanabilirsiniz.</div></span><div style="text-align: left;"><br />
</div><strong style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 17px;"><div style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-family: 'Times New Roman'; font-size: small; line-height: normal;"><strong style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 17px;">17 Ses düzeyini alçaltın</strong></span></div></strong><div style="text-align: left;"><br />
</div><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; line-height: 17px;"><div style="text-align: left;">Eğer çok gürültülü bir ortamda yaşıyor veya çalışıyorsanız kulak tıkacı kullanmayı deneyin. Tıkaçların, sesi en az 20 desibel azalttığından emin olun. Sesleri lehinize de kullanabilirsiniz. Flüt ve diğer yumuşak sesli enstrümanların kullanıldığı hafif müzikler dinlemeyi, sessiz sakin yerlerde yürümeyi, ağaçların hışırtısını, denizlerin dalgalarını ve hafif yağmur çiselemesini dinlemeyi deneyin. Müzik ve sesler yatıştırıcı ve dinlendirici olduğu kadar “stres temizleyicisi-süpürücüsü” de olabilirler.</div></span><div style="text-align: left;"><br />
</div><strong style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 17px;"><div style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-family: 'Times New Roman'; font-size: small; line-height: normal;"><strong style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 17px;">18 İnançlarınızı geliştirin, inançıı biri olun</strong></span></div></strong><div style="text-align: left;"><br />
</div><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; line-height: 17px;"><div style="text-align: left;">Güçlü inanç bağları, tevekkül ve kabullenmeyi, hoş görmeyi, iyimserlik hissini sağlar, stresi azaltır. ıç huzur önemlidir.</div></span><div style="text-align: left;"><br />
</div><strong style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 17px;"><div style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-family: 'Times New Roman'; font-size: small; line-height: normal;"><strong style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 17px;">19 Programınızı gevşetin</strong></span></div></strong><div style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; line-height: 17px;"><br />
</span></div><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; line-height: 17px;"><div style="text-align: left;">Yapacağınız hemen hemen bütün işlerin sizin öngördüğünüzden daha uzun süre alabileceğinin farkına varın. Bir işi bitirmek için kendinize yeterli zamanı vererek anksiyetenizi azaltabilirsiniz. Eğer genellikle işi bitirme süresi sizin için bir problem ise, kendinize gerekli olduğunu düşündüğünüzden yüzde 20 daha fazla zaman tanıyın.</div></span><div style="text-align: left;"><br />
</div><strong style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 17px;"><div style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-family: 'Times New Roman'; font-size: small; line-height: normal;"><strong style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 17px;">20 Liste yapın</strong></span><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-family: 'Times New Roman'; font-size: small; line-height: normal;"><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; line-height: 17px;"> </span></span></div></strong><div style="text-align: left;"><br />
</div><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; line-height: 17px;"><div style="text-align: left;">Bir sürü plan ama çok az zaman vardır. Stresi yenmek için önceliklerimizi belirlemeyi öğrenmemiz gerekiyor. Her günün başlangıcında tanımlamanız gereken en önemli işinizi seçin ve onu bitirin. Eğer yapılacaklar listesi yapan biriyseniz bir kerede beşten fazla madde koymayın. Bu şekilde bütün işlerinizi bitirebilir ve kendinizi daha başarılı hissedebilirsiniz.</div></span><div style="text-align: left;"><br />
</div><strong style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 17px;"><div style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-family: 'Times New Roman'; font-size: small; line-height: normal;"><strong style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 17px;">21 Farklı açıdan bakın</strong></span></div></strong><div style="text-align: left;"><br />
</div><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; line-height: 17px;"><div style="text-align: left;">Size stres veren duruma başka bir açıdan bakmaya çalışın. Gerçekten bu kadar kötü mü? Soruna başka türlü bakmanın bir yolu yok mu? Stres yaratan durumdan kaçınamıyorsanız, hazırlıklı yaklaşın, stresi önlemek için adımlar atın.</div></span><div style="text-align: left;"><br />
</div><strong style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 17px;"><div style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-family: 'Times New Roman'; font-size: small; line-height: normal;"><strong style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 17px;">22 Strateji geliştirin</strong></span></div></strong><div style="text-align: left;"><br />
</div><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; line-height: 17px;"><div style="text-align: left;">Bazı kişiler sizi gereksiz yere strese sokuyorsa, kim olurlarsa olsunlar, bir an durup kendinizi onların yerine koyun. Bunu neden yapıyor olabilirler? Bundan kazançları nedir? Bakış açılarını ve motivasyonlarını anlamakla sizde neden oldukları stresi azaltmak için daha iyi bir strateji geliştirebilirsiniz. Belirli bir kişiyle ilişkilerinizin strese neden olduğunu düşünüyorsanız, durumu bu kişiyle konuşun. Suçlayıcı olmayın, yalnızca sizinle iletişim biçiminin streslenmenize yol açtığını söyleyin. Belki beraberce birbirinizi strese sokmayacak bir ilişki biçimi geliştirebilirsiniz.</div></span><div style="text-align: left;"><br />
</div><strong style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 17px;"><div style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-family: 'Times New Roman'; font-size: small; line-height: normal;"><strong style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 17px;">23 Boş zamanlar üretin </strong></span></div></strong><div style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; line-height: 17px;"><br />
</span></div><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; line-height: 17px;"><div style="text-align: left;">Mutluluk için yeterince bol boş zamana sahip olmak şarttır. Boş zamanları yeterince kuvvetli bir stres giderici olarak kullanabilirsiniz.</div></span><div style="text-align: left;"><br />
</div><strong style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 17px;"><div style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-family: 'Times New Roman'; font-size: small; line-height: normal;"><strong style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 17px;">24 Esnek olun</strong></span></div></strong><div style="text-align: left;"><br />
</div><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; line-height: 17px;"><div style="text-align: left;">Kolay öfkelenmeyin. Hiddetten ve şiddetten sakının. Kabul edebileceğiniz esneklik sınırlarını olabildiğince geniş tutun.</div></span><div style="text-align: left;"><br />
</div><strong style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 17px;"><div style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-family: 'Times New Roman'; font-size: small; line-height: normal;"><strong style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 17px;">25 Aç kalmayın</strong></span></div></strong><div style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; line-height: 17px;"><br />
</span></div><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; line-height: 17px;"><div style="text-align: left;">Sık ve az yiyin. Öğün atlamayın. Güçlü bir kahvaltı ile güne başlayın. Ara öğünler yapıp “sağlıklı şeyler” atıştırın: Meyve, fındık-fıstık-ceviz, az yağlı yoğurt veya ayran...</div></span><br />
<div style="color: #333333; font-family: verdana; font-size: 12px; font-weight: normal; line-height: 17px; text-align: left;"><strong>Prof.Dr. Osman Müftüoğlu</strong></div><div style="font-family: verdana; line-height: 17px; text-align: left;"><span style="font-size: 12px;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><u>kaynak</u></span><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-weight: bold;"> : </span></span><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-family: 'Times New Roman'; font-weight: normal; line-height: normal;"><span class="Apple-style-span" style="font-size: x-small;"><a href="http://habergazeteler.com/1404-stresle-bas-etmenin-25-etkili-yolu.html">http://habergazeteler.com/1404-stresle-bas-etmenin-25-etkili-yolu.html</a></span></span></div><div style="font-family: verdana; line-height: 17px; text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-family: 'Times New Roman'; font-weight: normal; line-height: normal;"><br />
</span></div><div style="font-family: verdana; line-height: 17px; text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-family: 'Times New Roman'; font-weight: normal; line-height: normal;"><br />
</span></div><div style="font-family: verdana; line-height: 17px; text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Times New Roman'; line-height: normal;"><b><span class="Apple-style-span" style="font-size: large;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;">Stresten çok mu yemek </span></span></b></span><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Times New Roman'; line-height: normal;"><b><span class="Apple-style-span" style="font-size: large;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;">yiyorsunuz?</span></span></b></span></div><div style="font-family: verdana; line-height: 17px; text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Times New Roman'; line-height: normal;"><b><span class="Apple-style-span" style="font-size: large;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><br />
</span></span></b></span></div><div style="font-family: verdana; line-height: 17px; text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Times New Roman'; line-height: normal;"><b><span class="Apple-style-span" style="font-size: large;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-size: small; font-weight: normal;">Eşinizle tartıştınız, patronunuzla sorun yaşadınız ya da sınav dolu bir haftaya giriyorsunuz…Yaşadığınız bu yoğun stres dönemlerinde kendinizi yemek yemeye verirseniz sıkıntılarınızı azaltmak yerine kilolarınızı arttırırsınız.</span><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-size: small; font-weight: normal;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-size: small; font-weight: normal;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-size: small; font-weight: normal;"> Memorial Ataşehir Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü'nden Dyt. Şefika Aydın Selçuk, "Stresli dönemlerde nasıl beslenmeniz gerektiği" hakkında bilgi verdi.</span><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-size: small; font-weight: normal;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-size: small; font-weight: normal;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-size: small; font-weight: normal;">Stres, bizi zorlayan, kısıtlayan ve engelleyen olaylar, durumlar karşısında verdiğimiz tepkilerin tümüdür. Birçok insanın düşündüğü gibi sadece üzerimizde hissettiğimiz baskı ve gerginlikle sınırlı değildir. Özellikle de endüstriyel toplumlarda yaşayan insanlar kentleşme ve buna bağlı olarak kalabalıklaşma, gürültünün artması, hızla zorlaşan yaşam şartları, trafik sorunu ve benzeri durumlarla sıklıkla karşılaşmaktadır.</span><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-size: small; font-weight: normal;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-size: small; font-weight: normal;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-size: small; font-weight: normal;">Modern çağın hastalığı olarak bilinen stres karşısında bedenin 3 aşamada tepki gösterdiği kanıtlanmıştır.</span><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-size: small; font-weight: normal;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-size: small; font-weight: normal;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-size: small; font-weight: normal;">1. Alarm tepkisi,</span><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-size: small; font-weight: normal;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-size: small; font-weight: normal;">2. Direnme dönemi</span><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-size: small; font-weight: normal;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-size: small; font-weight: normal;">3. Tükenme dönemi</span><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-size: small; font-weight: normal;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-size: small; font-weight: normal;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-size: small; font-weight: normal;">Alarm aşamasında stres yaratıcı faktörler fark edilmekte ve biyokimyasal tepkiler harekete geçirilmektedir. Beden kendini korumaya hazırlamaktadır. Stres yaratıcı faktörler ortadan kalkmayıp etkisini sürdürmeye devam ettiğinde ise beden tükenme aşamasına gelmektedir.</span><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-size: small; font-weight: normal;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-size: small; font-weight: normal;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-size: small; font-weight: normal;">Stres birçok hastalığın oluşmasından sorumlu olabilir!</span><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-size: small; font-weight: normal;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-size: small; font-weight: normal;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-size: small; font-weight: normal;">Stres kalp hastalıklarının, inmenin, kanserin, solunum yolları hastalıklarının, eklem iltihaplarının, mide-bağırsak bozukluklarının, uykusuzluğun, depresyonun, psiko-somatik rahatsızlıkların, deri hastalıklarının, kronik ağrı ve sancıların ve şişmanlığın başlıca nedenlerindendir. Özellikle son yapılan çalışmalarda; fazla kilolu olma (overweight), obezite ve tıkarcasına yemek yeme (binge eating) gibi beslenme bozukluğuna da bağlı bu durumların oluşumunda stres faktörü büyük rolü oynamaktadır. Obezite yüksek yağlı ve karbonhidratlı besinlerin tüketimi ile ilişkilendirilirken günlük yaşam stresinin artmasında da motivasyonu arttıran besinler ilişkilidir.</span><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-size: small; font-weight: normal;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-size: small; font-weight: normal;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-size: small; font-weight: normal;">Stresin olağan dışı sürelerde devam etmesi halinde bedende sistematik yıpranmalara neden olmaktadır. Stresli bir yaşam insanın duygusal gerginlik hissetmesine, toplumla bütünleşmeme ve uyumsuz kişilik sergilemesine neden olmaktadır.</span><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-size: small; font-weight: normal;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-size: small; font-weight: normal;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-size: small; font-weight: normal;">Stresin tırmanma süreci gösteren belirtileri; sürekli telaş içinde olmak espri anlayışını yitirmek, karar almada ve bu karara bağlı kalmada güçlük çekmek, giderek sabırsızlanmak, unutkanlık, alınganlık, sürekli kusur bulma ve başkalarını azarlama, değersizlik, yetersizlik, terkedilmişlik duyguları, sigara ve içki eğiliminde artma, aşırı hayal kurma, sağlığa aşırı ilgi ve uyku bozukluğudur.</span><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-size: small; font-weight: normal;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-size: small; font-weight: normal;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-size: small; font-weight: normal;">Bedendeki değişimler ise şöyle olmaktadır: nefes alış verişi ve kalp atış hızı yükselir, enerji düzeyi artar, tansiyon yükselir. Besinlerin emilim hızı azalır. Vücut harekete geçmeye hazırlanırken kas gücü artar. Gözbebekleri büyür, tükürük miktarı artar, mide asidi artar, solunum derinleşir, ter bezleri faaliyeti artar, tüm duyu organları hassaslaşır.</span><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-size: small; font-weight: normal;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-size: small; font-weight: normal;">Stresle baş edebilmede beslenme çok önemlidir. Sağlıklı beslenme günlük stresi azaltır anlamına gelmez, sağlıklı beslenme vücudun stres ile mücadele etmesinde ve hastalığa yenilmemesinde yardımcı olur.</span><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-size: small; font-weight: normal;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-size: small; font-weight: normal;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-size: small; font-weight: normal;">Stresli zamanlarda bazı kişilerde yeme isteği artabilir!</span><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-size: small; font-weight: normal;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-size: small; font-weight: normal;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-size: small; font-weight: normal;">Stresin kaynağı ister fiziksel ister duygusal olsun vücut adrenalin salgılayarak reaksiyon vermektedir. Stres döneminde salgılanan hormonlardan bazıları kortizol ve seratonindir. Stresin besin ögeleri gereksinimine etkisi tam olarak bilinememekle birlikte metabolizmada bazı değişiklikler oluşmasına neden olmaktadır. Serotonin hormonu beyindeki sinir hücrelerine iletileri taşıyan hormondur. Beyin hücreleri daha fazla stres altındayken daha fazla serotonine gerek vardır. Karbonhidrattan zengin yiyecekler seratonin üretimini arttırırlar.</span><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-size: small; font-weight: normal;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-size: small; font-weight: normal;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-size: small; font-weight: normal;">Stres sürecinde vücudun yakıta ihtiyacı vardır</span><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-size: small; font-weight: normal;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-size: small; font-weight: normal;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-size: small; font-weight: normal;">Bu yakıt karbonhidratlar ve yağdır. Stresli zamanlarda tatlı, cips, kızartma, çikolata kuruyemiş ve benzeri kalorili gıdaların ilk tercih olma sebebi hem yağ hem karbonhidrat içermeleridir. Alınan gıdaların tek dezavantajı kalori açısından zengin besin değeri açısından düşük olmalarıdır. Bu da fazla tüketimin ve sık tüketimin olduğu dönemde stresle beraber kişide kilo artışına sebep olmaktadır.</span><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-size: small; font-weight: normal;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-size: small; font-weight: normal;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-size: small; font-weight: normal;">Stres döneminde aşırı tüketilen yağlı ve karbonhidratlı besinler karın çevresinde yağlanmayı arttırır!</span><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-size: small; font-weight: normal;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-size: small; font-weight: normal;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-size: small; font-weight: normal;"> Yapılan çalışmalar atıştırmalık olarak alınan yağlı besinlerin vücutta en çok karın çevresinde yağlanmayı arttırdığını göstermektedir. Özellikle vücut gereğinden fazla tüketilen bu besinlerdeki karbonhidratı da vücutta yağa dönüştürerek depolar. Bu da bel çevresi adipoz doku yani yağ dokusunun artmasına sebep olur. Kalp hastalıkları ve birçok kronik hastalığa zemin hazırlayan bel karın çevresi yağlanması (halk değimi ile simit oluşumu) gittikçe önem kazanmaktadır.</span><span class="Apple-style-span" style="color: black; font-size: small; font-weight: normal;"><br />
</span></span></span></b></span></div><div style="font-family: verdana; line-height: 17px; text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Times New Roman'; line-height: normal;"><b><span class="Apple-style-span" style="font-size: large;"><span class="Apple-style-span" style="font-size: small; font-weight: normal;"><u><span class="Apple-style-span" style="color: red;">kaynak</span></u> : </span></span></b></span><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Times New Roman'; line-height: normal;"><a href="http://www.idealsohbet.com/forum/saglik-ve-beslenme/stresten-cok-mu-yemek-yiyorsunuz/?imode">http://www.idealsohbet.com/forum/saglik-ve-beslenme/stresten-cok-mu-yemek-yiyorsunuz/?imode</a></span></div><div style="font-family: verdana; line-height: 17px; text-align: left;"><br />
</div><div style="font-family: verdana; line-height: 17px; text-align: left;"><br />
</div><div style="font-family: verdana; line-height: 17px; text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif; line-height: normal;"></span></div><h1 style="border-bottom-color: rgb(238, 238, 238); border-bottom-style: solid; border-bottom-width: 3px; font-family: Tahoma, Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif; margin-bottom: 2px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 4px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 8px;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif;"><h1 style="border-bottom-color: rgb(238, 238, 238); border-bottom-style: solid; border-bottom-width: 3px; font-family: Tahoma, Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif; margin-bottom: 2px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; padding-bottom: 4px; padding-left: 0px; padding-right: 0px; padding-top: 8px;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><span class="Apple-style-span" style="font-size: large;">Madde madde iş stresiyle başa çıkma yolları</span></span></h1><div style="font-size: 11px; font-weight: normal;"><span class="Apple-style-span" style="line-height: 17px;"><div style="color: #333333;"><strong>İş yerindeki uzun süreli stresin kişiler üzerindeki yansımaları nasıl?</strong><br />
İş yerindeki uzun süreli stresin kişiler üzerindeki yansımaları farklı şekillerde olabiliyor. Bu belirtilerden bazılarını sayacak olursak bunlar;<br />
• kendine güvensizlik,<br />
• uyku bozukluğu,<br />
• çeşitli sağlık problemleri,<br />
• gelecek kaygısı,<br />
• iş kazalarının artması,<br />
• performansın düşmesi,<br />
• hatalı iş çıkarma oranlarında artış,<br />
• dayanışmaların azalması,<br />
• rekabetin artması,<br />
• iş veriminde düşme,<br />
• iş arkadaşlarına tahammülsüzlük ve ilişkilerin bozulması,<br />
• yetersizlik duyguları,<br />
• tartışmaların artması,<br />
• çalışma sürelerinin artması,<br />
• devamsızlığın artması.<br />
<br />
İş Stresinin artmasıyla kişilerde yorgunluk, sinirlilik, baş ağrıları, zor kalkma, kolay ağlama, uyku düzeninin bozulması, yalnız kalma isteği, iştahsızlık, çarpıntılar, mide bağırsak hastalıkları, alerjiler, romatizmal ağrılar gibi psikosomatik belirtilerde artış yaşanır.<br />
<br />
<strong>Stres en fazla kadınları etkiliyor…</strong><br />
Stresin en fazla kadınları etkilediğini ve iş stresinden kadınlarla erkeklerin farklı etkilendiğini görüyoruz. Erkeklerin iş stresinden dolayı agresif bir yapıya girdikleri ve daha çok saldırganlık gösterdikleri, buna karşılık kadınların ise stres karşısında kaygı ve çökkünlük gösterdikleri tespit ediliyor. Kadınların strese karşı, psikolojik tepkileri daha yoğun buna karşılık fizyolojik tepkileri ise erkeklerden daha zayıftır.<br />
<br />
<strong>İşverenlerin stresi çalışanlarınkinden fazla…</strong><br />
İşverenlerin yüklendikleri stres ise, genelde çalışanlardan daha fazladır. Ama genellikle patron ve çalışanlar birbirini anlamazlar, kendi yüklendikleri stresi önemser, diğerininkini yok sayarlar.<br />
<br />
<strong>Fazla iş yükü kişinin ruh sağlığını ve çalışmasını nasıl etkiler?</strong><br />
Günümüz iş hayatında, sadece Türkiye'de değil bütün dünyada, ekonomik koşulların ağırlaşması, rekabet şartlarının artması sonucu çalışanlardan beklentiler yükseliyor.<br />
İş yaparken yaşanan zaman baskısı, hata yapma korkusu, güvenliğin az olması stresi arttırır. Çalışma saatleri, vardiya usulü çalışma, fiziksel tehlike varlığı, sorumluluk fazlalığı, işsizlik korkusu gibi birçok neden insanları gerilim içinde tutar. Aşırı çalışma altındaki insanlarda acil ve beklenmedik durumlarda karar verme kapasiteleri azalabiliyor.<br />
İşverenler zaman zaman en az insan kaynağı ile işlerini sürdürmeye çalışabilir, bu da aynı işin var olan çalışanların aşırı çalışması ile sağlanacağı anlamına gelir. Bu durumun sonucunda da aşırı çalışmaya bağlı olarak, başta tükenme olmak üzere birçok ruhsal bozukluk ortaya çıkar. <br />
Stres kaynaklarının içinde en önemlisinin aşırı iş yükü olduğunu görüyoruz. İş yerinde rol çatışmaların varlığı, çoğul roller üstlenme ve rol belirsizliği de diğer önemli stres kaynaklarıdır.<br />
<br />
<strong>İŞ STRESİNİN NEDEN OLDUĞU OLUMSUZLUKLAR…</strong><br />
• Kalp hastalıkları<br />
• Sinir ve kas hastalıkları<br />
• Mide ve bağırsak problemleri<br />
• Bağışıklık sisteminin zayıflaması<br />
• Psikolojik rahatsızlıklar<br />
• İş kazaları<br />
• İntihar <br />
<br />
Yoğun iş stresi, beraberinde olumsuzlukları da getiriyor. Depresyon en sık görülen olumsuzluk iken intihar vakaları ise nadir olsa da görülebiliyor.<br />
<br />
Ruh sağlığı bilimi, depresyonu ruh hali bozukluğu olarak sınıflandırır, ancak belirtilerinin kişiden kişiye değişebileceğini de kabul eder. Bu durumda depresyonun, aynı anda yaşamın birçok farklı alanını etkileyebilen karmaşık bir sorun olduğunu düşünmek doğru olacaktır.<br />
<br />
<strong>Depresyon;</strong><br />
• Vücudu etkileyebilir; uykusuzluk, yorgunluk, iştah düzensizlikleri, cinsel isteksizlik ve kaygı gibi fiziksel belirtilere yol açabilir<br />
• Zihni etkileyebilir; berrak düşünme, ayrıntıları fark etme ve hatırlama ve doğru kararlar verebilme yetilerine zarar verebilir<br />
• Duyguları etkileyebilir; üzüntü, umutsuzluk, suçluluk, değersizlik ve ilgisizlik gibi hisler duyulmasına neden olabilir.<br />
• Davranışları etkileyebilir; alkol veya uyuşturucu kullanımına, intihar girişimlerine ve kişinin kendine veya topluma zarar verebileceği davranışlara yol açabilir.<br />
• Başkalarıyla olan ilişkileri etkileyebilir; saldırganlık, uzaklaşma veya aile ve evlilik içi sorunlara yol açabilir.<br />
<br />
<strong>STRESTEN KURTULMA YOLLARI…</strong><br />
• "Hayır!" demeyi öğrenin. Ekstra projelere, istemediğiniz sosyal aktivitelere ve zamanınız olmayan davetlere hayır demek huzurlu bir yaşama kavuşmanız için önemli bir adımdır. Bunun için pratik yapmanız, kendinize saygı duymanız ve herkesin zaman zaman sakinleşebileceği yalnız kalabileceği, sessiz bir ortama ihtiyacı olduğuna inanmanız gerekir.<br />
• "İhtiyaçlar"ınızı tercihlere dönüştürün. Temel ihtiyaçlarımız yemek, su ve kendimizi ısıtmaktan ibarettir. Geriye kalan her şey tercihtir. Dolayısıyla yaşamdaki tercihlere aşırı derecede bağlanmayın.<br />
• Endişeli ve kuruntulu olmayan insanlarla arkadaş olun. Hiçbir şey karamsar bir insanın duygularının bulaşıcı olması kadar etkili değildir. Kısa bir süre içinde siz de onun gibi olabilirsiniz.<br />
• Eğer işiniz uzun süre oturmanızı gerektiriyorsa arada bir ayağa kalkıp vücudunuzu esnetin.<br />
• Uykunuzu alın. Erken yatma alışkanlığı edinin.<br />
• Kaos içinde düzen yaratın. Evinizi ve işinizi öyle bir şekilde organize edin ki, neyin nerde olduğunu bilin. Eşyalarınızı yerlerine koymayı alışkanlık haline getirin böylece bir şeyleri kaybetmenin stresinden korunmuş olursunuz.<br />
• Düşüncelerinizi ve duygularınızı bir günlüğe ya da bir kağıt parçası üzerine yazmak (istersiniz sonra atabilirsiniz) olayları daha net olarak görmenizde yardımcı olabilir.<br />
• Rahatlamaya ihtiyacınız olduğunda, burnunuzdan derin bir nefes alırken sekize kadar sayın. Sonra içerdeki havayı çok yavaş bir şekilde dışarıya verirken 16’ya kadar sayın. Dikkatinizi nefesinizin sesine verin ve gerginliğinizin azalmasını hissedin. Bu egzersizi 10 defa tekrarlayın.<br />
• Stres yaratacak olaylara karşı kendinizi hazırlayın. Örneğin topluluk içinde konuşmadan önce, yapacağınız her davranışı ve karşılaşabileceğiniz her tepkiyi kafanızın içinde yaşamaya çalışın.<br />
• Gereksiz stresten kurtulmanın bir yolu da, içinde yaşadığınız çevreyi ihtiyaçlarınıza ve arzunuza göre seçmektir (İşiniz, eviniz, eğlence yeriniz vb). Eğer masa işinden nefret ediyorsanız bütün gün masa başında oturmanızı gerektirecek bir iş teklifini kabul etmeyin. Kendinizi tanıyın.<br />
• Her gün gerçekten zevk aldığınız bir şey yapın.<br />
• Görünümünüzü iyileştirecek değişiklikler yapın. Güzel görünmek kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlar.<br />
• Gününüzü gerçekçi olarak planlayın. Bir randevudan diğerine koşmayın, kendinize randevular arasında nefes almak için boşluk bırakın.<br />
• Daha esnek olun. Bazı işler mükemmel olmasa da olur.<br />
• Kendi kendinize yönelik negatif konuşmalardan kaçının: "Bunu yapmak için çok yaşlıyım. . ." "Bunu giymek için çok şişmanım. . ." gibi.<br />
• Bir seferde bir iş yapın. Eğer bir proje ile meşgul iseniz sadece projeye konsantre olun ve yapmanız gereken diğer işleri unutun.<br />
• Kendinize her gün yalnız kalabileceğiniz, sessizlik içinde dinlenebileceğiniz ve sakince düşünebileceğiniz bir zaman yaratın.<br />
• Eğer istemediğiniz bir iş yapmanız gerekiyorsa, günün erken saatlerinde bitirmeye ve kurtulmaya çalışın. Böylece günün geri kalanını endişe ve huzursuzluk içinde geçirmekten kurtulmuş olursunuz.<br />
• İşleri diğer insanlara yeteneklerine göre dağıtın.<br />
• Öğle yemeği için ara vermeyi asla unutmayın. Masanızdan ya da çalıştığınız alandan hem bedensel hem de zihinsel olarak uzaklaşmak için kendinize zaman yaratın.<br />
• İnsanlara ve olaylara karşı affedici olun. İçinde yaşadığımız dünyanın mükemmel olmadığı gerçeğini kabul edin.<br />
• Dünyaya karşı pozitif bakış açısı ile yaklaşın.<br />
<br />
Stressiz, stresin neden olduğu tüm olumsuzluklardan uzak, keyifli bir iş ortamı dilerim.</div><div style="color: #333333;"><span style="color: #999999;"> Ayşegül Horozoğlu Enkavi \DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü, Yönetici </span></div><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><u>kaynak</u></span><span style="color: #999999;"> : </span><span class="Apple-style-span" style="color: black; line-height: normal;"><a href="http://www.isteinsan.com.tr/yazarlar/madde_madde_is_stresiyle_basa_cikmanin_yollari.html">http://www.isteinsan.com.tr/yazarlar/madde_madde_is_stresiyle_basa_cikmanin_yollari.html</a></span><br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
</span></div></span></h1></span></div><br />
</div><br />
</div></div></div></div></div></div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3314942497641678796.post-65372729861886918472010-06-16T13:48:00.001+03:002010-10-07T13:03:12.652+03:00Stres (Mayıs Ayı Dosyası)<strong><span style="font-size: large;">Kadınlarda stres kalp hastası yapıyor</span></strong><br />
Son araştırmalara göre, işyerinde stres 50'li ve 60'lı yaşlardaki kadınlardan çok genç kadınları daha çok etkiliyor.<br />
Danimarka'da Glostrup Üniversite Hastanesinin 12 binden fazla hemşirenin katılımıyla yaptığı araştırma, işyerinde stresin, 50'li ve 60'lı yaşlardaki kadınlardan çok genç kadınlar üzerinde daha büyük etkisini olduğunu gösterdi.<br />
Araştırma çerçevesinde, yaşları 45 ila 65 olan 12 binin üzerinde hemşireye işyerindeki stresle ilgili sorular sorulduğu ve hemşirelerin sağlık durumlarının 2008 yılına kadar 15 yıl boyunca izlendiği belirtildi.<br />
Bu sürede 580 hemşirenin kalp rahatsızlığı şikayetiyle hastaneye yatırıldığı, bunlardan 369'unun kalp spazmı, 138'inin de kalp krizi geçirdiğinin tespit edildiği kaydedildi.<br />
Araştırmacılar, şeker hastalığı ve sigara gibi risk faktörlerini hesaba kattıktan sonra işyerinde baskının "çok fazla" olduğunu söyleyenlerin, bu konuda rahat olanlara oranla kalp rahatsızlığına yakalanma olasılığının yüzde 35 daha yüksek olduğunu ortaya çıkardı.<br />
Araştırmada ayrıca, işyerindeki stresten önemli ölçüde etkilenenlerin sadece 50 yaşındaki ve daha küçük yaştaki kadınlar olduğu gözlendi.<br />
kaynak:http://www.hurriyet.com.tr/yasasinhayat/14638726.asp<br />
<br />
<br />
<strong><span style="font-size: large;">Stres efsanesi!</span></strong><br />
Kiminle konuşsam, stresten yakınıyor. "Stres aşağı, stres yukarı" sürüp gidiyor hayatımız! Canımız sıkılıyor, stresten! Uçuk çıkartıyoruz, stresten! Yok yere kavga ediyoruz, stresten! İşte güçte yanlış yapıyoruz, evde huzursuzluğa neden oluyoruz, hepsi sorarsan eğer, stresten!<br />
En tuhafı da, stresten yakınmaların yanına sık sık şöyle bir cümlenin eklenmesi: "Çok şükür, şu sıralar hayatımda her şey de iyi gidiyor üstelik!"<br />
Ee sorun ne öyleyse?<br />
Belki kendimize şu soruyu sormakla başlamamız gerek: Kendi kendimize kaldığımızda neden yakınıyoruz? <br />
***<br />
Stresten mi? Yani tehdit ve baskı altında kalmaktan, kendimizi kasmaktan, gerginlikten mi bütün sıkıntımız?<br />
Yoksa, kendi kendimizeyken başka şeyler mi söylüyoruz?<br />
Evet! Öyle, değil mi?<br />
Derdimize çırılçıplak biçimde temas eden cümleler kuruyoruz o zaman!<br />
"Parasızlık belası yok mu! Şu düşük gelirli işe mahkûm olmak canıma tak ediyor! Fakat sevdiklerime bile sıkıntımı anlatamıyorum, çatlayacağım!" gibi şeyler mesela!<br />
Ya da kendi kendimizeyken bal gibi biliyoruz...<br />
Güzel uyansak sabahlara...<br />
Sevdiğimiz bizi sevse mesela...<br />
Gelecek endişemiz olmasa...<br />
Ne trafik sıkışıklığı ne de iş yerindeki hırs, haset, rekabet ortamı o kadar koymayacak, öyle stres yaratmayacak!<br />
... Biliyorum, özellikle "evrimci psikoloji" ekolü stres hissi üzerine şöyle şeyler yazıp çizmeye bayılıyor: "İnsanoğlunun yırtıcı hayvanlar ve zehirli yiyeceklerle sarılı olduğu korkusu uygarlığın gelişmesiyle birlikte değişti ve günümüzde bunların yerini şehir stresi ve okulda, işte, ailede başarısızlık korkusu aldı."<br />
İyi, güzel de...<br />
Bizden bağımsız, dışarıda ve apaçık biçimde "stres kaynakları" yok hayatta! İddia edildiğinin tersine yırtıcı hayvan tehdidine falan benzemiyor stres.<br />
Araştırmalar da gösteriyor ki, stres kaynakları ancak buna "inanan" birileri sayesinde var olabiliyor.<br />
Bazı psikoterapistler bu "inancın" yıkılmasının çözümün başlangıcı olduğunu iddia ediyorlar. (Meraklısı için not: Andrew Bernstein'ın Myth of Stress adlı çalışması ufkunuzu açabilir!) <br />
***<br />
İşin özü şu ki...<br />
Stres dediğimiz şeyin pek azı gerçek!<br />
Çoğu popüler kültürümüze has efsanelerden oluşuyor.<br />
Yoksa, stresli değiliz; mutsuzuz, endişeliyiz!<br />
Bu kadar yalın!<br />
Geçen gün gördüm, bir dergide "ağlayan çocuklar günümüzün şiddetli stres nedenlerinden" diye yazıyordu.<br />
İyi bir insan, kafası huzurlu, içi mutlu bir insan çocuk ağlaması yüzünden derin bir strese girer mi Allah aşkına?<br />
Gerilmez! Üzülür! Çocuk için dertlenir!<br />
Yanılıyor muyum?<br />
<br />
Haşmet BABAOĞLU<br />
kaynak:http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/babaoglu/2010/05/06/stres_efsanesi<br />
<br />
<br />
<strong><span style="font-size: large;">Stres sivilcelere davetiye çıkarıyor </span></strong><br />
<span style="font-size: large;"><span style="font-size: small;">Uzmanlar, "Neredeyse tüm cilt hastalıkları gerginlik, üzüntülü ve sıkıntılı olaylar sonrasında ortaya çıkmakta veya stresten etkilenmektedir" ikazında bulunuyorlar.</span></span><br />
<span style="font-size: small;">Bursa Ren Tıp Merkezi'nden Dermatoloji Uzmanı Dr. Neval Bayazit, özellikle yüzün, sosyal bir ortama girildiğinde ilk dikkat çeken bölge olduğu için yüzde ortaya çıkan en ufak bir sivilce ve lekenin kişiyi rahatsız edebileceğini söyledi. Bayazit, bu sebeple ergenlik sivilcelerinin, özellikle dış görünüşün çok önemli olarak algılandığı ergenlik çağında önemli psikolojik sıkıntılara yol açtığını kaydetti.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Bu sivilcelerin, gençlerin toplumdan uzaklaşmasına, kendilerine olan güvenlerinin azalmasına sebep olabildiğine dikkat çeken Uzm. Dr. Bayazit, "Ergenlik sivilceleri, derideki yağ bezlerinin kronik, iltihaplı bir hastalığıdır. Genellikle yüzde olmak üzere, göğüs, omuzlar, sırt ve hatta kalçada da ortaya çıkabilen, içi yağla dolu siyah veya beyaz renkte kabarıklıklar, kızarıklıklar, içi iltihap dolu sivilceler veya daha ileri formdaysa deri altında bezelye büyüklüğünde, kırmızı, sert kitleler halinde görülür. Yağ bezlerinin fazla yağ salgılaması ve yağ bezi kanallarının deriye açılan kanallarının tıkanması nedeniyle ortaya çıkar. Burada Propionobacterium acnes isimli bir bakteri de olaya iştirak etmektedir. Bu mikrobun salgıladığı bazı maddeler, iltihap yapıcı hücreleri buraya çekerek ciltte tıkalı olan yağ bezlerinde şişmeye ve iltihaplanmaya yol açmaktadır. Sivilce oluşumuna ayrıca hormonlar da iştirak etmektedir. Yumurtalık, testis, böbreküstü bezleri ve tiroidden salgılanan hormonlar cildin yağ salgısına etki edip, sivilce oluşumu üzerine etki etmektedir." dedi.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Akne vulgarisin (ergenlik sivilcelerinin) ergenlik çağının ilk belirtilerinden olduğunu anlatan uzm. Dr. Naval Bayazit, ergenlik döneminde kabarıklıkların 10 yaşlarında başladığını, hastalığın 16-18 yaşlarında en şiddetli dönemine girdiğini ve 22-25 yaşlarında sonlandığını kaydetti. Yapılan araştırmalarda, gıdalarla herhangi bir ilişkisinin saptanmadığını hatırlatan Uzm. Dr. Neval Bayazit, bazı gıdaların sivilceleri arttırdığı düşünülüyorsa, bu gıdaların tüketilmemesini tavsiye etti. </span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">SİVİLCİLERİ NELER TETİKLİYOR?</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Sivilce oluşumlarına, çeşitli etkenlerin sebep olduğunu vurgulayan Dr. Bayazit, şunları söyledi: "Nemlendiriciler, tonikler, kremler, pudralar, fondötenler, güneşten koruyucular, hatta saç kozmetikleri yani jöle, saç spreyi, briyantin gibi maddeler, yağ bezi kanallarını tıkayarak sivilce oluşumuna sebep olabilmektedirler. Bu yüzden yüze uygulanacak bir ürün kullanılacağı zaman ürünün üzerinde non-komedojenik ibaresinin bulunmasına dikkat edilmelidir. Sık telefon kullananlarda, ellerini sürekli çene bölgesine bastırıp, basınç uygulayanlarda, bu bölgelerde yağ bezi kanalları tahriş olur ve kanalda tıkanmaya yol açarak sivilce oluşumuna sebep olabilir. Yine dar pantolon giyenlerde, uyluklar ve kalçalarda; uzun süre aynı koltukta oturmak zorunda kalanlarda, örneğin sıcak bir havada uzun süre araba kullanmak gibi, durumlarda yine bası gören bölgelerde sivilce oluşumu gözlenebilmektedir. </span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Ergenlik döneminde hiç sivilcesi olmayan birinde 20- 30 yaşlarında birden bire sivilce çıkmaya başlaması erişkin aknesi olarak adlandırılır. Çenede, yanaklarda, adet öncesi alevlenmeler yapan, ağrılı, kırmızı şişlikler halindedir. Bu kişilerde mutlaka kan hormon, hormon bağlayıcı protein düzeyine bakılmalı ve polikistik over sendromu açısından ultrasonografi tetkiki yapılmalıdır."</span> <br />
<span style="font-size: small;">kaynak:http://www.stargazete.com/guncel/stres-sivilcelere-davetiye-cikariyor-haber-258987.htm</span><br />
<br />
<br />
<strong>Hamilelikte stres bebeği şişmanlatıyor</strong><br />
<span style="font-size: small;">Hamilelik sürecini stresli geçiren anne adaylarının kilolu ve iri bebek dünyaya getirme riskinin daha fazla olduğu bildirildi.</span><br />
<span style="font-size: small;">İsviçreli bilim adamlarının yaptığı araştırma, hamilelik sürecinde yaşanan stresinin doğrudan fetusün gelişimini etkilediğini bir kez daha kanıtladı.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Daha önceki araştırmalarda, gebelik sürecinde stres yaşayan kadınların bebeklerinin erken doğma riskinin daha fazla olduğu biliniyordu. Ancak İsviçreli bilim adamlarının 75 binden fazla gebenin verilerine dayanarak yaptığı araştırma, iş yerinde ya da çevresinde strese maruz kalan anne adaylarının erken, daha iri ve daha kilolu bebek dünyaya getirme riskinin fazla olduğunu gösterdi.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Araştırma, Amerikan "Psychosomatic Medicine" dergisinin bu ayki sayısında yayımlandı.</span><br />
<span style="font-size: small;">kaynak:http://haber.mynet.com/detay/saglik/hamilelikte-stres-bebegi-sismanlatiyor/509637</span><br />
<br />
<br />
<strong>Stres kas ağrısı yapıyor</strong><br />
<span style="font-size: small;">Günümüz insanını derinden etkileyen stres; vücuttaki dengeyi bozarak, bedende genel bir gerilim oluşmasına yol açıyor. Alman Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Hilal Yıldız, stres altındaki kişilerin vücudunda değişik reaksiyonların meydana geldiğini anlattı. Yıldız, stresle ilgili şöyle konuştu: " Stresin doğurduğu gerginlik ve ağrı arasında önemli bir bağlantı vardır. Stres altındayken beynimiz, algıladığı tehlike karşısında 'savaş' ya da 'kaç' komutunu verir. Bu komutun yerine getirilmesi için de gerekli olan kas gerginliği artar. Kanser dâhil birçok hastalığın ortaya çıkış ve şiddetinin stresle ilişkili olduğu bilinmektedir. Stresli kişilerde bacak ve baş ağrıları çok sık görülür."</span><br />
<span style="font-size: small;">kaynak:http://www.takvim.com.tr/KadinSaglik/2010/05/03/stres_kas_agrisi_yapiyor</span><br />
<br />
<br />
<strong>Stres vücudu nasıl etkiliyor</strong> <br />
<span style="font-size: small;">Dışarıdan gelen tehlikelere karşı vücudun verdiği ilk tepki, sağlık belirtisi olarak görülüyor. Ancak bilim adamlarının yaptığı araştırmalar, uzun dönemli stresin insanlarda kalp hastalıklarına, hafıza ve bağışıklık sisteminde zayıflamaya yol açtığını ortaya koyuyor. </span><br />
<span style="font-size: small;">HARVARD Üniversitesi Akıl ve Vücut Tıp Merkezi'nin kurucusu olan Dr. Herbert Benson tam 30 yıldır stres konusunda araştırmalar yapıyor. Dr. Herbert Benson'ın gerçekleştirdiği çalışmalar, Newsweek Dergisi'nin son sayısında geniş olarak yer aldı. Derginin haberine göre bilim adamları, ancak son birkaç yıl içinde stresin insan üzerindeki etkileri konusunda kesin bilgi sahibi olabildiler. Örneğin kadınların erkeklere göre stresten daha fazla etkilendiği ortaya çıkıyor. </span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">İnsanın ya da hayvanların kaçmaya çalıştığı her şey stres unsuru (stressor) olarak değerlendiriliyor. Bir laboratuvar faresiyseniz, elektroşok yüzündne strese kapılıyorsunuz. Borsada oynuyorsanız, hisse senetlerindeki düşüş yüzünden stres ediniyorsunuz. Bu etkenler insanda adrenalin artışına yol açıyor. Kalp atışları hızlanıyor, ağız kuruyor, mideye sancılar giriyor. Bu tür stres unsurlarıyla savaşmak üzere çeşitli silahlarla donanmış olan insan, aynı silahları çok sık kullanmak zorunda kaldığı zaman hastalanıyor.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">KALICI ETKİLER </span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">BEYİN Cortisol salgısı beyin hücreleri üzerinde zehir etkisi yapmaya başlıyor. Özellikle insanın kavrayış yeteneğine zarar veriyor. Yorgunluk, korku ve depresyon belirtileri artıyor. </span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ Hastalıkla mücadele eden hücreler sürekli olarak stresi bastırmaya yönlendirildiği için son aşamada vücudun enfeksiyonlara karşı olan direnci kırılıyor. </span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">BAĞIRSAKLAR Kan dolaşımının hızı kesilince mukoza tabakasında ülser tehlikesi başgösteriyor. </span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">DOLAŞIM SİSTEMİ Nabız ve kan basıncında meydana gelen değişimler damarların esnekliğine zarar veriyor. </span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Ani etkiler</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">BEYİN Stres, vücudun acıya karşı duyarlılığını körelterek koruma işlevi görüyor. Düşünce gücü ve hafıza kuvvetleniyor. </span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">GÖZLER Daha iyi görüş sağlamak için gözbebekleri büyüyor. </span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">AKCİĞER Daha fazla oksijen almaya başlıyor. </span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">KARACİĞER Şeker glikoza dönüşüyor. </span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">KALP Kan dolaşımıyla daha fazla okjisen ve glikoz gelmeye başlıyor. Nabız hızlanıyor.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">BÖBREK-ÜSTÜ BEZİ Savaşma gücü ya da ‘‘kaç’’ komutu veren adrenalin hormonu salgılanıyor.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">DALAK Takviye kırmızı kan hücreleri sayesinde kaslara daha fazla oksijen ulaşıyor. </span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">BAĞIRSAKLAR Sindirim duruyor, böylece vücut burada harcadığı enerjiyi kaslara kanalize ediyor. </span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">TÜYLER Vücut tüyleri diken diken oluyor. </span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Dört adımda tedavi </span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Uzmanlar, stressiz bir yaşam beklentisinin çok yersiz olacağı görüşündeler. Bu nedenle de stresi sağlıklı bir şekilde idare etmenin yollarını bulmak gerekiyor. </span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">MEDİTASYON </span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Massachusetts Üniversitesi Sağlık Merkezi'nde uzmanlar son 20 yıldır meditasyon yöntemiyle stres yönetimi uyguluyor. Nefes alma teknikleri ve kas gevşetme sayesinde stres hormonları vücuda dağılıyor, kan basıncı ve nabız düşürülüyor.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">MASAJ </span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Etkisi kanıtlanmış diğer bir anti-stres yöntemi. Miami Üniversitesi' ndeki uzmanlar son 23 yıldır uygulanan masaj yöntemiyle, astım hastalarında akciğer fonksiyonlarını geliştirip, HIV bulunan erkeklerde bağışıklık sistemini bile güçlendirebliyorlar. </span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">EGZERSİZ</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Yapılan araştırmalara göre 30 dakika süreyle pedal çeviren bir erkeğin stres halinde duyduğu korku yüzde 25 oranında azalıyor. EEG testleri de beyin fonksiyonlarının daha düzgün olduğunu gösteriyor.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">SOSYAL DESTEK </span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Grup terapi yöntemleri de, stresten kaynaklanan hastalıkların iyileştirilmesinde önemli rol oynuyor. Araştırmalar, cilt ve göğüs kanseri olan hastaların grup terapiye katılmaları halinde ömürlerinin uzadığını gösteriyor. </span><br />
<span style="font-size: small;">kaynak:http://www.kadinlaricin.net/saglik/stres-vucudu-nasil-etkiliyor.htm?articles-visitor=j080u4irftndr1susrgc3692b5</span><br />
<br />
<br />
<strong>Güzel kadınlar stres kaynağı</strong><br />
<span style="font-size: small;">İspanya Valencia Üniversitesi'nden uzmanlar yeni bir araştırma yaptı.</span><br />
<span style="font-size: small;">Yapılan araştırmaya göre erkeklerin önceden tanımadıkları güzel bir kadınla 5 dakika baş başa kalmaları, stres hormonu ‘kortizol’un artmasına neden oluyor.</span><br />
<span style="font-size: small;">Uzmanlar, “Strese giren erkeklerin ‘kortizol’ seviyesi, aşırı derecede yükseliyor. Bu da kalp krizi riski doğuruyor.</span><br />
<span style="font-size: small;">Erkeklerin stresi, güzel kadının karşısında şansları olmadığını düşündüklerinde daha da artıyor" dedi.</span><br />
<span style="font-size: small;">kaynak:http://www.haber3.com/guzel-kadinlar-stres-kaynagi-572519h.htm</span><br />
<br />
<br />
<strong>İş yerinde stres kalp hastası yapıyor</strong><br />
<span style="font-size: small;">Aman dikkat! İş yerinizde elinizden geldiğince rahat olun... Çünkü işyerinde stres, 50 yaş altı kadınlarda kalp hastalığı olasılığını artırıyor.</span><br />
<span style="font-size: small;">Danimarka’da Glostrup Üniversite Hastanesinin 12 binden fazla hemşirenin katılımıyla yaptığı araştırma, işyerinde stresin, 50’li ve 60’lı yaşlardaki kadınlardan çok genç kadınlar üzerinde daha büyük etkisini olduğunu gösterdi.A</span><span style="font-size: small;">raştırma çerçevesinde, yaşları 45 ila 65 olan 12 binin üzerinde hemşireye işyerindeki stresle ilgili sorular sorulduğu ve hemşirelerin sağlık durumlarının 2008 yılına kadar 15 yıl boyunca izlendiği belirtildi.</span><br />
<span style="font-size: small;">Bu sürede 580 hemşirenin kalp rahatsızlığı şikayetiyle hastaneye yatırıldığı, bunlardan 369’unun kalp spazmı, 138’inin de kalp krizi geçirdiğinin tespit edildiği kaydedildi.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Araştırmacılar, şeker hastalığı ve sigara gibi risk faktörlerini hesaba kattıktan sonra işyerinde baskının "çok fazla" olduğunu söyleyenlerin, bu konuda rahat olanlara oranla kalp rahatsızlığına yakalanma olasılığının yüzde 35 daha yüksek olduğunu ortaya çıkardı.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Araştırmada ayrıca, işyerindeki stresten önemli ölçüde etkilenenlerin sadece 50 yaşındaki ve daha küçük yaştaki kadınlar olduğu gözlendi.</span><br />
<span style="font-size: small;">kaynak:http://www.internethaber.com/is-yerinde-stres-kalp-hastasi-yapiyor--249986h.htm</span><br />
<br />
<br />
<strong>Stres ve Zararları</strong> <br />
<span style="font-size: small;">Modernleşen hayatla birlikte, yaşamımıza çok fazla yeni şey girdi, koşullar değişti. Eskiden çok daha kolay olan işler artık çok zor; üniversiteye girmek, işe girmek, para kazanmak, kariyer yapmak ciddi anlamda çaba isteyen hale geldiler.İnsanların kendilerinden ve çevrelerinden beklentileri kayda değer şekilde arttı.Zamanın gereği olarak herşey daha iyi daha mükemmel olmak zorundaymış bir algı oluştu bütün insanlarda.</span><br />
<span style="font-size: small;">Peki, yukarıda bahsettiğimiz değişiklikler sonucunda vücudumuz ve beynimiz nasıl bir tepki vermektedir? Genel olarak, dış ve iç ortamdan kaynaklanan doğal ve toplumsal koşulların neden olduğu değişikliğe alışma sürecinde uyum denir. İnsan bu ortamlarda ve koşullarda ortaya çıkan değişikliklere uyum sağladığı sürece dengesini, düzenini, mutluluğunu ve sağlığını korur.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Uyum bozukluğu ise, insanın alışageldiği bedensel, ruhsal, toplumsal denge ve düzenini etkiler. Yeni bir denge v düzen gereksinimi ortaya çıkar. İnsan bu denge ve düzeni sağlayabilmek için bilinçli olarak ya da bilinçli olmaksızın çaba harcar. Uyumun bozulması, organizmanın değişik yapılarını ve işlevlerini etkiler. Onları denge, düzen ve uyum arama çabasına zorlar. Stres uyumu güçleştiren durumlara bedenin verdiği tepkidir. Stres son yıllarda yaşamımıza etkili bir biçimde girmiş ve sağlığımızın önemli sorunları arasında yerini almıştır. Stres insanlığın var oluşundan bu yana hep varlığını sürdürmüştür fakat özellikle son yıllarda hayatımızdaki yeri ciddi anlamda artmıştı</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Stres, bedensel ve ruhsal olarak bizi zorlayan tehditler karşısında uyum sağlamaya çalışmamızdır. Kişiye stres yaşatan şeyler dış koşullardan kaynaklanabildiği gibi, insanın olaylara bakış açısından da kaynaklanabilir. Stres, yaşamın ve insanın yapısında olan bir şeydir. Yaşantıyı üzücü olaylardan soyutlayarak, hep mutlu, neşeli, olumlu olaylarla dolu düşünmek mümkün değildir. Yaşadığımız sürece stres yaratan olaylar hep var olacaktır.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Yukarıda stresin, insan vücudunun yeni bir olaya ya da duruma uyum sağlarken gösterdiği tepkiler olduğunu belirtmiştik.Özellikle eski dönemlerde, doğada açık havada yaşayan insan beklenmeyen ve yaşamını tehdit eden bir durumla karşı karşıya kaldığı zaman, hayatta kalmak amacıyla hemen yeni duruma uyum sağlamalı ve bu durumdan kurtulmalıdır.Bu durumda insan vücudu yeni olaya uyum sağlamak için stres halinin ani fizyolojik belirtilerini verir ve uyum sağlar.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Organizma stresle savaşmaya karar verdiğinde önce bilinç düzeyinde farkındalık ve uyanıklık artar, kaygı düzeyi yükselir.Sempatik sinir sisteminin çalışması etkinlik kazanır.Bu değişmeler doğrudan doğruya ve dolaylı olarak kandaki adrenalin düzeyini yükseltir.Sonuçta ortaya çıkan belirtiler organizmayı savaşa hazırlar.Bunları şöyle sıralayabiliriz:</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Kalp atış sayısı artar, kan basıncı yükselir.Bedenin bütün organ ve sistemlerine daha çok kan gitmesi sağlanır.</span><br />
<span style="font-size: small;"> Solunum sayısı artar.Bu sayede beden daha fazla oksijen sağlar.</span><br />
<span style="font-size: small;"> Kas gerilimi artar, savaşmak için gerekli olan bedensel gücün odaklaşması sağlanır.</span><br />
<span style="font-size: small;"> Sindirim siteminin çalışması yavaşlar ve buradaki kanın başka organlarda ve sistemlerde kullanılmasına olanak verir.</span><br />
<span style="font-size: small;"> Gözbebeklerinin büyümesi algının kolaylaşmasına, zararlı etkenlerin daha doğru ve iyi tanınması yardımcı olur.</span><br />
<span style="font-size: small;"> Depolanmış şeker ve yağın kana geçmesi, savaşmak için gerekli enerjinin hammaddesini sağlar.</span><br />
<span style="font-size: small;"> Kanı pıhtılaştıran mekanizmaların işlerlik kazanması, savaşma sırasındaki olası yaralanmalara ve kan kaybına karşı organizmayı önceden koruma altına alır</span><br />
<span style="font-size: small;">Hangi Durumlar Strese Neden Olur?</span><br />
<span style="font-size: small;"> Fiziksel çevre değişikliği(bir şehirden başka bir şehre ya da başka bir muhite taşınma gibi)</span><br />
<span style="font-size: small;"> Yaşadığımız ve çalıştığımız yerdeki olumsuz koşullar (gürültü, kalabalık ve havasız ortamlar gibi)</span><br />
<span style="font-size: small;"> Aile ve arkadaşlardan ayrılma ( farklı bir şehirde üniversite okumak gibi)</span><br />
<span style="font-size: small;"> Yeni ve farklı bir sosyal ortama girme (yeni işinizde katılacağınız ilk toplantı)</span><br />
<span style="font-size: small;"> Kişisel sorunlar (yetersizlik hissi, başarısızlık, özgüven eksikliği, derslerde başarısızlık, hayattaki beklentilerin karşılanmaması, maddi zorluklar gibi)</span><br />
<span style="font-size: small;"> Evlilik sorunları, boşanma, iflas etme gibi durumlar strese sebep olabilir.</span><br />
<span style="font-size: small;"> Ayrıca evlenme, çocuk sahibi olma, terfi alma gibi olumlu olaylar da strese neden olabilir.</span><br />
<span style="font-size: small;">Stres Karşısında Vücudumuzun Gösterdiği Tepkiler</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Stresle karşı karşıya kaldığımız zaman, vücudumuz bizim anlayacağımız bazı tepkiler verir. Bu tepkiler duygusal, zihinsel ve davranışsal olarak üç kategoride anlaşılabilir. Bunlar;</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Fiziksel Tepkiler</span><br />
<span style="font-size: small;"> Çarpıntı,</span><br />
<span style="font-size: small;"> Baş ağrısı,</span><br />
<span style="font-size: small;"> Soğuk ya da sıcak basması,</span><br />
<span style="font-size: small;"> Mide, bağırsak bozukluğu, sindirim zorluğu,</span><br />
<span style="font-size: small;"> Nefes darlığı,</span><br />
<span style="font-size: small;"> Ellerde titreme,</span><br />
<span style="font-size: small;"> Gürültüye, sese karşı aşırı duyarlılık,</span><br />
<span style="font-size: small;"> Uykusuzluk; aşırı ya da düzensiz uyku,</span><br />
<span style="font-size: small;"> Bitkinlik,</span><br />
<span style="font-size: small;"> Mide krampları,</span><br />
<span style="font-size: small;"> Vücudumuzun çeşitli yerlerinde ağrı, gerginlik ve kasılma</span><br />
<span style="font-size: small;">Duygusal Belirtiler</span><br />
<span style="font-size: small;"> Huzursuzluk, sıkıntı, gerginlik</span><br />
<span style="font-size: small;"> Kaygılı olmak,</span><br />
<span style="font-size: small;"> Neşenin kaybolması, durgunlaşma ve çökkünlük hali,</span><br />
<span style="font-size: small;"> Sinirlilik, saldırganlık veya kayıtsızlık hali,</span><br />
<span style="font-size: small;"> Duygusallaşma,</span><br />
<span style="font-size: small;">Zihinsel Belirtiler</span><br />
<span style="font-size: small;"> Unutkanlık,</span><br />
<span style="font-size: small;"> Konsantrasyonda azalma,</span><br />
<span style="font-size: small;"> Kararsızlık,</span><br />
<span style="font-size: small;"> Organize olamamak,</span><br />
<span style="font-size: small;"> Zihin karışıklığı,</span><br />
<span style="font-size: small;"> İlgi azalması,</span><br />
<span style="font-size: small;"> Matematik ve sayısal hataların artması,</span><br />
<span style="font-size: small;"> Zihinsel durgunluk,</span><br />
<span style="font-size: small;"> Sosyal hayatın yoksunlaşması,</span><br />
<span style="font-size: small;"> Olumsuzluklar üzerine odaklanmak.</span><br />
<span style="font-size: small;">Stresin Yol Açtığı Sorunlar</span><br />
<span style="font-size: small;"> Fiziksel Rahatsızlıklar: Kalp atışlarının artması, çarpıntı, ateş basması, baş dönmesi, nefes darlığı, boğazda yutkunma güçlüğü, titreme, baş ağrısı, mide ve kaslarda gerginlik, hazımsızlık, yorgunluk.</span><br />
<span style="font-size: small;"> Zihinsel ve Duygusal Sorunlar: Stres ve gerilim fazla enerji tüketmeye neden olduğu için bir süre sonra birey kendisini zayıf, güçsüz, her an kötü bir şey olacakmış duygusunu yaşayan nedeni belirsiz yoğun bir endişe duyan, uykusuzluk çeken, sinirli, çabuk heyecanlanan bir kişi durumuna gelebilir. Dikkatini toplamakta güçlük çekebilir, hafıza sorunları yaşayabilir, öğrendiği konuları unuttuğu endişesine kapılabilir. Kolaylıkla yapabileceği işleri yapılamaz, güç engellere dönüştürerek işleri geciktirme ya da engelleme eğilimine girebilir.</span><br />
<span style="font-size: small;"> Davranışsal Sorunlar: : İçe kapanma, bir maddeye (sigara, alkol v.b.) aşırı düşkünlük, sakarlık, gevşemede güçlükler görülebilir. Yoğun stres bireyin iş verimini de olumsuz etkilemektedir</span><br />
<span style="font-size: small;">Psk. Beyhan BUDAK</span><br />
<span style="font-size: small;">kaynak:http://www.karsiduvar.com/?p=516</span><br />
<br />
<br />
<br />
<strong>STRES NEDİR NASIL BAŞEDİLİR</strong><br />
<span style="font-size: small;">Dr. Güler Mocan</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Psikiyatr - Psikoterapist</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Stres, kaçınılmaz etkenlerin bireyin psişik dengesini bozması İle ortaya çıkan gerilim ve zorlanma halidir.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Stresler genellikle İçsel kaynaklıdır. İçsel çatışmaları olan kişilerin isteklerin toplumun beklentilerine uymadığı zaman stres ortamı doğar. Çatışma, birbirine karşıt ve uzlaştırılamayan İçtepilerin istek ve gereksinmelerin kişinin psişik durumunu aynı zamanda ve eşit ölçüde etkilemesi sonucu ortaya çıkan ve karar verememe, seçim yapamama gibi davranışlarla belirli psikolojik bir olgudur. Çatışma, anksietenin ortaya çıkmasına neden olur, anksiete uyum mekanizmalarını harekete geçirir. Fakat kontrol ve uyum işlevini de toplumsal ve kültürel kurallar gelenek ve görenekler engeller. Ve kişi tekrar kaçınılmaz bir çatışma içine girer. Çatışmalar genellikle bilinç dışı olgulardır ve bu nedenlede çözümlemek olası değildir.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Bazı çatışmalar bilinçli olabilir. Çatışmaların çözümlenmesi psişizmanın çeşitli öğelerinin koordinasyonu ile gerçekleşir. Çözüm ise bazı gecikmelere, yoksunluklara katlanıp seçim yapmakla olasıdır. Ve yaşam boyunca bilinçli bir çok çatışmalar stresler ve anksiete duygusu ortaya çıkabilir. Bu psikolojik olgular patolojik değildir ve uyum sağlamak amacıyla ortaya çıkan kontrol ve savunma mekanizmaları da belirli bir düzeye kadar patolojik değildirler ve aslında bütün bu kaçınılmaz olgular insanın olgunlaşması, deneyim kazanması gelişmesi açısından yapıcı ve olumlu yaşantı parçalarıdırlar.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Stres bazen kaçınılmaz çevresel etkenlerin kişinin dengesini bozması ile ortaya çıkan zorlanma, tedirginlik, huzursuzluk ve gerilim halidir. Bu durumu Ölçen soru cetvelleri, anket formları ve bu konuda geliştirilmiş testler psikolog arkadaşlar tarafından sizlere verileceği için ben sadece bulguları sıralayıp geçeceğim. Kişi kendini stres altındayken genellikle şöyle şeyler hissedecektir:</span><br />
<span style="font-size: small;"> </span><span style="font-size: small;">Huzursuzluk ve tedirginlik</span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Yakın duygusal ilişkilerden kaçınma</span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Hayattan zevk alamama</span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Üretken olmakta zorlanma</span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Başarı grafiğinde düşme</span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Genel bir hoşnutsuzluk hali</span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Karar vermekte gecikme ve İnsiyatifte azalma</span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Kendine olan güvende azalma</span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Rutinden sıkılma veya rutini farketme, monotoniden yılgınlık</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Kendini yetersiz, değersiz hatta terkedilmiş yapayalnızmış gibi hissetme</span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Depresif duyuş tarzının başlaması</span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Gereksiz yere öfkeye kapılma</span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Geçimsizlikler ve düşmanlık duygularına kapılma</span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">İçki ve sigara tüketiminde artış</span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Başarısızlıklara, hatalara, kaçırılan fırsatlara duyulan pişmanlıklarda artma</span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Kendine acımaya başlama</span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Haksızlığa uğradığı, kadrinin kıymetinin bilinmediği engellendiği kaygısı</span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Hayal kurmalar, hayallerinde kendini olmak istediği yerde görme...</span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Duygusal ve cinsel yaşamda uyumsuzluklar, başarısızlıkların başlaması</span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Birilerine yaslanma, danışmadan çözüme gidememe...</span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Rutin işleri bir türlü vaktinde bitirememe, eskisinden daha fazla vakit harcama</span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Konuşmaların ve yazıların sonunu getirememe, belirsizlik ve kopukluklar</span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Önemli konularda aşırı endişeye nerdeyse paniğe kapılma...</span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Önemli ve kilit olayları gözden kaçırma hatta lakaydi, adam sendecilik...</span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Uyku bozukluğu, uyku ritminin bozulması, gece uyuyamama, gündüz uyuklama...</span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Dalgınlık, unutkanlık, eşya kaybetme, şaşkınlık, dağınıklık, sistemsizlik...</span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Müphem sağlık şikayetlerinin başlaması ama belirgin bir organ hastalığı</span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">olmaması, fakat yine de kişinin kendini hasta hissetmesi...</span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Sebep yokken ölümü düşünmeye başlama</span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Sanki kötü birşeyler olacakmış, sanki herşeyini kaybedecekmiş gibi sanki</span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">yakınlarını kaybedecekmiş gibi veya doğal afet veya bir felaket olacak beklentisi...</span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Açık ve seçik biçimde hissedilen anksieteyi aşan sıkıntı duygusunu tanıma...</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Dr. R o bert J. Van Amberg Tarafından Geliştirilmiş Stres Aşamalarındaki Belirtiler Listesi</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">I. AŞAMA</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">1. Büyük haz duygusu.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">2. Alışılmamış duyarlıkta algılama.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">3. Alışılagelmişin üzerinde iş yapabilme yeteneği ve aşırı sinirsel enerji.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">II. AŞAMA</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">1. Yataktan kalktığında yorgunluk hissi. Öğle yemeğinden sonra veya akşam üstü erkenden gevşeyen enerji.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">2. Mide ve barsak fonksiyonlarının zaman zaman bozulması (diyare veya kabızlık), kalp çarpıntıları.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">3. Sırtta ve kafatası civarındaki kaslarda büzülme (yaygın ağrılar).</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">4. Dinlenememe duygusu.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">III. AŞAMA</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">1. Barsak fonksiyonlarında daha büyük bozukluklar.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">2. Mide sorunları.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">3. Kas büzülmeleri, ağrılar.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">4. Artan gerginlik duyguları.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">5. Uyku bozuklukları.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">6. Baygınlık hissi (bayılmaksızın).</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">IV. AŞAMA </span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">1. Günü geçirmede büyük zorluk.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">2. Daha önce zevk veren faaliyetlerin artık fazla zevk vermemesi.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">3. Sosyal olaylara tepki gösterme yeteneğinin kaybolması. Arkadaş toplantılarının artık sıkıcı olmaya başlaması.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">4. Daha büyük uyku bozuklukları, sabah 3 ve 5 arasındaki Kabus şeklindeki rüyalarla uyanma.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">5. Olumsuzluk duygusu.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">6. Konsantre olamama.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">7. Belirsiz korkular.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">V. AŞAMA</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">1. Aşırı yorgunluk.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">2. Çok basit işleri yönetmede zorluk.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">3. Barsak ve mide fonksiyonlarında aşın bozukluklar.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">4. Yaygın korku duygusu.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">VI. AŞAMA</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">1. Kalp çarpıntıları ve panik hali.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">2. Nefes kesilmesi.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">3. Titreme, terleme.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">4. El ve ayak uyuşmaları. El ve ayaklarda sızlamalar.</span><br />
<span style="font-size: small;">5. Tükenme. En basit işleri bile yapmak için enerji bulmada güçlük.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">STRESİ YENMEDE TEMEL İLKELER</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">1. Fizik, sosyal veya psikolojik bir stresörle karşılaşıldığında; kişinin ona verdiği anlam, algılama biçimi ve beklentileri stresi değiştirebilir.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">2. Strese bireysel reaksiyon şunlar tarafından regüle edilir;</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">a- Bireyin kendisinde zedelenebilirlik duygusu</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">b-Bireyin kendisindeki problemin kaynağını bulabilme, dengeleyebilme ve üstesinden gelebilme yetenekleri ve çabası.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Bu şekilde strese uyum çabasını ve muhtemel sonuçları görüyoruz.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">3. Stres toleransında;benzer stres situasyonunda geçmişte başarılı olmak olumlu, başarısız olmamak olumsuz etkendir.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">4. Bireyin stresöre dereceli mazur kalması stres reaksiyonunu azaltır.Stresörün etkisi duyarsızlaştırma ve bazı davranış kalıpları geliştirme yoluyla birey daha dayanıklı olur.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">5. Bir stresin üstesinden gelme konusundaki başarısızlığa bağlı stres reaksiyonları zincirleme olarak çöküntüyü hızlandırır.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">6. Verbalizasyonun önemi: Birisinin duygularını anlatabilmesi ve güvendiği insanların varlığı stres toleransını yükseltir ve stres reaksiyonunun semptomlarını geriletir.</span><br />
<span style="font-size: small;">7. Yapısal etkenler bilinmelidir; Bazen hipersensitif biyokimyasal ve nörofizyolojik sistemler yoluyla başlayan; ağır psikosomatik hastalıklar olduğu bilinmelidir. </span><br />
<span style="font-size: small;">8. Kültürel elementler: Uğursuzluk anlamı ile irtibatlandırılan belirli olayları farklı yorumlama tarzındaki kültür birikimi stres arttırıcı etki yapar. Buna karşı bireyler arasındaki yardımlaşmayı ve olumlu bakış açısını ön plsnlards tutan kültür birikimleri stres toleransını yükseltir. Hatta stresle baş etmeye katkı sağlar.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">9. Kişilik yapısının önemi: Tip A olarak tanımlanan, sert araba süren, her zaman sıkışıklık çeken, rekabetçi, hırslı kişilerde tip B'ye göre koroner hastalıklarına yatkınlık olduğu söylenmektedir. Tip B kişilik yapısında olanlar sakin, soğukkanlı, ılımlı ve tedbirli araba sürücüleridir.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">10. Stres reaksiyonunda önemli ortak tepkiler:</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Akut travmatik olaylara tepkide Horovvlzt (1976) bütün kişilerde ortak bazt özellikler tarif etmiştir. " Stress response syndrome " olarak tanımlandığı tablo dört aşama gösterir. </span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Birincisi: Şok reaksiyonu, kişinin algılama ve realite duygusunda bir şaşkınlık, aptallaşma vardır.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">İkincisi: İnkar eğilimi, kabul edilmeyen emosyonun inkar eğilimine giderler, hiçbirşey olmamış gibi konuşurlar durumu küçümserler.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Üçüncüsü: Derece derece olayın önemini anlamaya başlarlar. Bloke olmuş ağrı ve yoksunluk açığa çıkmaya başlar. Bu dönemde anksiyete çok güçlüdür.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Dördüncüsü: Travmatik olay ve hayatındaki değişikliği kabul eder. Bu kognitif süreç safhaları yıllarca sürebilir ve bireyden bireye kişisel ihtiyaç ve nevrotik savunmalara uygun olarak devam eder. Bu araştırmalarda bazı bireylere psikiyatrik yardım gerekebilir. Yahut birey yeterli kognitif olgunluğa sahipse kendi gücü ile stresi çözümleyebilir.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Rehm (1977) depresyonda 3 alanda self kontrolün zayıf olduğunu öne sürdü:</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">a) Kendini gözlemleme,</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">b) Kendini değerlendirme,</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">c) Kendini bilgilendirme: bu alanlarda kazanılacak öğrenmeleri depresyonda esas olduğunu belirtti.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">11. Tutumun önemi: tutumlar bireyin strese hem psikolojik hem de fizyolojik cevabında önemlidir.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Örnek: Fizik hastalıklarda optimistik ve pozitif bakış açısı, yaşama isteği, hekime inanmak, tedaviye güvenmek, immun sistemi stimüle ederek İyileşmeyi tozlandırır. Bu yara iyileşmesi veya enfeksiyon iyileşmesi olabilir.Son araştırmalara göre kanser hücrelerinin büyümesini inhibe ederekte olumlu etki sağlamaktadır. Diğer taraftan ümitsizlik, yaşama arzusunda vazgeçme, kaderinin kötü olduğuna inanma, apati ve mücadele için isteksizlik iyileşme sürecini engeller, gerilimi yükseltir ve ölümün hızlanmasına sebep olur.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">12. Hafif derecede korkunun ve stresin faydalı olduğu unutulmamalıdır. Gerçek tehlike ile ilgili korku beklentisi ve endişe faydalıdır. Şöyleki; böylece sonradan gelecek tehlike va- yoksunluklar için etkili iç savunma gelişimine yardımcı olur.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">13. Modern dünyada en önemli streslerden biri de mental strestir. Mental stres kısa ya da uzun süreli tansiyon artışına neden olmaktadır. Bu da damar sertliğinin oluşumunu hızlandıran etkenlerden biridir. Bu zararlı etkiler beta-blokerlerle önlenebilir. Beta-bloker tedavisi İle kroner riskinde bir azalma meydana getirebilir. </span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">14. Psikososyal streslere karşı trankilizanlar (teskin ediciler) kulanılmıştır. Ancak plasebo ile trankilizanların etkisi arasında herhangi bir fark bulunamamıştır. Sınav, uçak korkusu, cerrah ve ameliyat stresi, paraşütçü stresi ve diğer psikososyal streslerin çoğunda beta-bloker tedavisi trankilizanlardan daha iyi sonuç vermiştir. Diğer önemli bir nokta da, beta-blokerlerin psikomotor fonksiyonları ve konsantrasyonu bozmaması ve yorgunluk hissi olurturmasıdır. Beta-blokerler aynı zamanda anksiyete + depresyonlu hastalarda da iyi sonuç vermiştir. Bu durumlarda beta-blokerlere anti-depressanların katılması uygundur. Hekim ilaç tedavisini sürdürürken, hastanın psikoterapiye alınması da uygundur. Hastanın kendine güveninin yeniden sağlanması çok önemlidir. Hekim, hastayı ciddiye almalı, onunla her seansta 15 dakikayı geçmemek üzere konuşmalıdır. Organik bir hastalığı olmayan hastaya da ihtimam gösterilmeli ve ona tıbbi yardımda bulunulmalıdır. Anksiyete ve depresyonun birlikte seyrettiği durumlar, psikoterapiye ihtiyaç gösterir. Böyle hastalarda, ilerde ne olacağını beklemeden, ön tanıdan hemen sonra ilaç tedavisi ile birlikte psikoterapi uygulanmalıdır. </span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">15. Kaçınılmaz olarak ulaşılmış olaln arta yaşta bir stres dönemidir. Orta yaşlılar, orta yaşın dezavantajlarını kabullenmen ve daha sonraki yaşlılık dönemine hazırlanmalıdırlar, gençliği sürdürme çabalarından vazgeçmelidirler. Orta yaş, kadın için daha da ağır bir stres oluşturur. Çünkü kadın orta yaşın getirdiği menopause'u göğüslemek zorundadır. Bu yaşta streslere bağlı olarak depresyon da sık görülür. Hekimin yardımına ihtiyaç vardır.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">16. Stres olmadığı zamanda psikolojik bozukluklar oiuşabilmektedir. Bu nedenle insan monoton yaşamın etkisinden kurtulmak için çaba göstermelidir. Deneysel amaçla, insanlar hiçbir şey görmedikleri, duymadıkları bir ortama konulurlarsa, konsantrasyon zayıflığı, bulanık düşünme, hallusinasyonlar ve panik oluşmaktadır. Bu nedenle önemli olan 'emosyonel streslere daha az maruz kalmak için çalışmak değil, kültürel ortama uyum göstermek beklenmedik olaylardan daha az heyecan duymayı öğrenmektedir.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">17. İnsanın ortama adaptasyonu normalde denge durumundadır. Eğer kişiler, kapasitelerinin üstünde bir seviyede çalışmak zorunda kalırlarsa, performans düşer ve stresin olumsuz etkileri ortaya çıkar. Dış dünya ile olan ilişkilerin önemli derecede azaltılması, sükunet değil, düşünce bozuklukları ve panik yaratmaktadır. Bu gibi durumlardan kaçınılması gerekir.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">18. Stresin kontrolü de önemli bir konudur. Fazla gürültü veya elektrik şoku gibi zararlı stressörlere tabi tutulan kişiler, bu zararlı uyaranın şiddetini . azaltabilecek bir düğme mevcut olduğu takdirde, çok daha kuvvetli uyaranlara uzun süre dayanabilmektedirler. Bu kontrol düğmesi fonksiyon görmese bile ve kişi bu düğmeyi kullanmasa bile, sadece kontrol düğmesinin varlığı dahi, stresin zararlı etkilerini azaltmak İçin yeterli olmaktadır. O halde, buradaki stresi azaltan en önemli etken, stres durumunda kontrolü elinde tuttuğuna ilişkin dugudur. Kontrolün mevcut olup olmaması Önemli değildir.(Kendine güven) . Stresli bir olayın önceden bilinmesi, kişisel kontrole olanak sağlamakta ve duruma daha çabuk uyum sağlanarak stres reaksiyonları azalmaktadır. </span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">19. Yinelenen streslere karşı oluşan belirtiler muhtemelen otonom sinir sistemi tarafından belirlenmektedir. Ancak, stresin kognitif komponentleri yani kişinin stres durumlarını nasıl algıladığı ve değerlendirdiği, kişinin stres reaksiyonları ve stres davranışında önemli bir rol oynamaktadır. </span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">20. Stresin olumsuz ya da olumlu etikleri genelde kişiye bağlıdır. Bu da yaşamda edinilmiş olan deneyimlere, emosyonel aktiviteye alışma durumuna, savunma kapasitelerinin şekline ve gücüne, İnsanın olaylara karış hazırlık duygusuna ve bu olayları kontrol edebilme yeteneğine veya bu kontroldaki kendine güvenine bağlıdır.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">STRES VE KAYGI İLE MÜCADELEDE </span><span style="font-size: small;">ÖNEMLİ NOKTALAR</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">1. Gevşeme Egzersizlerinin Uygulanması:</span><br />
<span style="font-size: small;">Bu egzersizleri size önerildiği şekilde her gün kendi kendinize uygulayın ve mümkün olduğu kadar günlük yaşantınızda kullanmaya çalışın. Daima gevşek bir pozisyonda oturmaya, yürümeye, konuşmaya, iş yapmaya gayret edin. Siz gevşedikçe yaptığınız işte daha başarılı olduğunuzu, daha az hata yaptığınızı ve daha az yorularak daha az efor sarfettiğinizi göreceksiniz. Bunun yanı sıra kendinize her gün ara ara gevşeme molaları vermeyi adet haline getirin ve vücudunuzu kontrol ederek mümkün olduğu kadar gevşetin. </span><br />
<span style="font-size: small;">2. Bekleyin, Düşünün ve Yavaşça İlerleyin:</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Yaşam temponuzu yavaşlatın. Bir işe başlamadan önce durup bekleyin, nasıl yapacağınızı düşünün ve yapacağınız işte yavaşça ilerleyin. Lüzumsuz hız vücudunuzun fazla enerji tüketmesine ve gereksiz yere enerji harcamasına yol açacaktır. Yapmanız gereken diğecjşlere enerjiniz kalmayacaktır. </span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">3. Geleceği Plânlayın:</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">a) Sizi strese sokacak durumları önceden belirleyin ve bu gibi durumlarla nasıl baş edebileceğinizi kendinizi nasıl gevşetebileceğinizi planlayın.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">b) Geçmişteki deneyimlerinizi stresle mücadele yollarınızı geleceği planlamakta kullanın. Geçmişteki yanlış düşünce, tutum ve davranışlarınızı belirleyip onlardan kurtulun.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">c) Başarısızlıklarınızdan neyi yanlış yaptığınızı bulun ve gelecek defa aynı hatayı yapmamaya gayret edin.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">d) Öncelikle kolay durumlarla nasıl baş edeceğinizi planlayın. Elde edeceğiniz başarı gelecekteki güç durumların üstesinden gelebilmeniz için size güven kazandıracaktır.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">e) Başarılarınızı belirleyin, aynı yöntemleri tekrar kullanmayı planlayın, çevrenizdeki kişilerin bu gibi durumlarla nasıl başettiklerini gözleyin ve onların yollarından yararlanın.</span><br />
<span style="font-size: small;">f) Ne söyleyeceğinizi ve yapacağınızı önceden planlayın, acele etmeyin, unutkanlığınızın azaldığını göreceksiniz.</span><br />
<span style="font-size: small;">4. Olumlu Düşünüp, İyimser Olmaya Çalışın:</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Kaygılanacağınızı düşünerek hastalık belirtilerini beklemeyi bırakın. Bu tür düşünceleri kafanızdan uzaklaştırıp gevşemeyi ve rahatlamayı düşünerek zihninizi dinlendirin. Farkettiğiniz her yanlış tutum ya da elde ettiğiniz her küçük başarı doğru yolda atılmış büyük birer adımdır. </span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">5. Gününüzü Daha İyi Planlayın:</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Güne başlamadan önce o günü nasıl geçlreceğinize dair plan yapın, Bu planda gevşeme molaları, sadece kendinize ayırdığınız saatler, düzenli ve sakin öğünler, yapacağınız işler yer alsın. Böylece günlük belirsizliğinden sıyrılıp daha sakin, daha az kaygılı ve daha huzurlu, neşeli bir gün geçirdiğinizi göreceksiniz. </span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">6. Uykunuzun Düzenli Olmasına Gayret Edin: Yatağa yatma'dan yarım saat ya da bir saat önce kendinizi gevşetin ve bu hissi yatağınızda da devam ettirmeye çalışın. Yatmadan önce eğer mümkünse ılık bir banyo sizi rahatlatacaktır. Geceleri çay, kahve, kolalı içecekler içmemeye gayret edin, onun yerine ılık bir süt ya da bazı geceler çok hafif bir içki yararlı olabilir. Yatacağınız saate yakın ağır öğünler yememeye gayret edin. Yattığınız zaman uyuyamıyorsanız, sürekli oradan oraya dönerek yatakta vakit geçirmeyin, kalkın ve kendinize ılık bir süt ya da ıhlamır hazırlayın, uykunuz gelene kadar rahatlatıcı, hoş birşeyler okumaya çalışın. Uyumak için kendinizi zorlamayın. Gevşek bırakın. </span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">7. Yaratıcı Hobiler Edinin:</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Hiçbir şey insanın düşünecek uğraşacak bir şeyi olmamasından, sadece iş düşünüp endişelenmesinden daha kötü değildir. Kafanızın da bedeninizin olduğu kadar dinlenmeye ihtiyacı vardır. Edinebileceğiniz pek çok hobi bulabilirsiniz, .fotoğrafçılık, yeni bir lisan gibi. Bütün meşgaleler aynı zamanda sosyal yaşantınızı da canlandıracak yeni arkadaşlar, dostlar edinmenize yol açacaktır. </span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">8. Rutin İşler Arasında Kaybolmayın:</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Yaşamın getirdiği streslerle karşı karşıya kaldığınız zaman en büyük düşmanınız can sıkıntısı ve monotonluktur. Yaşantınızda yapacağınız ufak değişiklikler vücudunuza istirahat kadar yararlı olacaktır. Kafanızı sabit şeylere saplanmaktan koruyacaktır. Farklı bir çalışma tarzı, değişik bir öğlen yemeği, yeni bir saç biçimi, değişik bir eğlence, seyahat, ilgilendiğiniz yeni bir konu, evin içindeki ufak bir değişiklik, programınızda yapacağınız değişiklik size yardımcı olacaktır. Asap bozucu, gerilimli kitaları, haberleri okumayın. O tür filmleri önceden öğrenebiliyorsanız seyretmeyin. Üzücü olayları, haberleri detayları ile öğrenmeye çalışmayın. </span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">kaynak:http://www.bizuniversiteliyiz.com/default.aspx?Load=6&PID=57</span><br />
<br />
<br />
<span style="font-size: small;"><span style="font-size: large;"><strong>Stres ayakları da vuruyor</strong></span></span><br />
<span style="font-size: small;">Medical Park Göztepe Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr.özlem Güngör, ayak ağrılarının önemsenmesi gerektiğinin altını çizerek şu bilgileri verdi:</span><br />
<span style="font-size: small;">Ayak bozuklukları çağımızın hastalığı</span><br />
<span style="font-size: small;">Ayaklarımız vücudumuzu taşıyan en önemli organlardan biridir. Yaza girmeden önce mutlaka ayak bakımının yapılması gerekir. Ayaklarımızdaki kemik bozuklukları çağımızın getirdiği en büyük hastalıkların bana göre başında gelmektedir. çünkü ayaklarımız bütün gün vücudumuzun yükünü taşımaktadır. Garsonlar, tezgahtarlar, obezler ve sürekli topuklu ayakkabı giyen kadınlarda ayak bozuklukları ve buna bağlı olarak ayak ağrıları çok fazla görülür. Aşırı yüklenmelere bağlı olarakeklemin yapısı bozulur. Bu süreç yavaş ilerlediğinden,özellikle topuklu ve dar kösele ayakkabılar fark etmeden ayak sağlığını bozmaktadır.Sürekli masa başında oturan insanlarda hareket eksikliğine bağlı olarak kas zayıflığı görülür. Bunlar da ağrıya sebep olur.</span><br />
<span style="font-size: small;">Eklem kireçlenmelerine neden oluyor</span><strong></strong><br />
Zaman içinde ayakta oluşan şekil bozukluğu, eklem kireçlenmeleri ve eklem kaymalarına neden olabilir. Ayak ağrılarının kronikleşmesi zaman içinde başka ağrılara zemin hazırlayabilir. Bu süreç zamanında fark edilmediğinde tedavi de zorlaşır. Fizik tedavi kasların güçlendirilmesinde ve ağrıyı azaltmak için en ideal tedavi yöntemidir. Ayaklara yapılan fizik tedavi ile ayak eklemini oluşturan yapıların kanlanması artırılarak, iyileşme süreci hızlandırılır.<br />
Ayak ağrısı yaşam kalitesini bozuyor<br />
Ayrıca ayak ağrısı yaşam kalitesini de etkiliyor. En azından evde giyilen terlikler mutlaka ortopedik olmalıdır. Kronikleşen ayak ağrıları yaşam kalitesini olumsuz yönde etkiler. Akşamları ayaklarınızda ödem oluştuğunda<br />
mutlaka soğuk presler uygulayabilirsiniz ya da ayaklarınızı biraz yükseğe kaldırabilirsiniz. Bir haftayı geçen ayak ağrıları için mutlaka doktora gidilmelidir.Tırnak bozukluğu ya da düz tabanlık da ayak ağrılarına neden olan sorunların başında gelmektedir. Ayak sağlığını etkileyen en önemli etkenlerden biri de strestir. Stres ayaklarda ciddi bir ağrıya neden olabilir.<br />
Bu nedenle mutlaka altında yatan başka bir sorunun olup olmadığı araştırılmalıdır. Ayak ağrısı diyerek geçiştirmemek gerekir.<br />
Ayak ağrısını azaltmak için…<br />
Düzenli spor yapın<br />
2-2,5 santimetreden yüksek topuklu ayakkabı giymeyin<br />
Dar ve sıkı ayakkabılardan uzak durun<br />
Geniş burunlu, esnek ayakkabıları tercih edin<br />
Mutlaka düzenli olarak ayak bakımınızı yaptırın…<br />
Akşamları ılık bir duş ya da ılık suyla yapılan ayak masajı<br />
kaynak:http://www.bayanlar.biz/saglik/stres-ayaklari-da-vuruyor/<br />
<br />
<br />
<strong><span style="font-size: large;">Hamilelikte stres, bebekte karın ağrısı yapıyor</span></strong> <br />
Çocuk Sağlığı ve hastaalıkları Uzmanı Dr. Arzu Yaşaroğlu Erkum, kolikin süt çocuuk(pale)luğu döneminde sık görülen, nedeni açısından halen gizemini koruyan, zaman zaman aileyi ve hekkimi sıkıntıya sokabilen bir sendrom olduğunu ifade ederek, “Farklı tanımları olmasına rağmen, büyüme ve gelişimi normal olan 0 - 3 aylık bebeekteki, en az 3 hafta Süreli, haftada 3 günden fazla, günde 3 saatten fazla ve bAşka bir nedenle açıklanamayan huzursuzluk ve ağlama dönemleridir. Görülme sıklığı farklı çalışmalarda yüzde 10 ile yüzde 40 arasında değişmektedir. Düşük doğuum ağırlıklı bebeeklerde daha sık görülür. Huzursuzluk ve ağlama nöbetleri günün belirli bir saatinde, genellikle öğleden sonra ve akşam saatlerindedir. bebeeklerin yüzde 50′ye yakınında belirtiler 3 ay içinde kaybolurkenn, yüzde 40′ında 6. aya, yüzde 10′unda bir yaşa kadar Sürebilmektedir” dedi.<br />
“EMZİREN annee LAHANA, BROKOLİ SOĞAN YEMEMELİ” <br />
Yapılan bazı araştırmalara göre, annee diyetindeki inek sütü, lahana, karnabahar, brokoli, turunçgiller, çikolata, soğan gibi besinlerle, anneenin Sigara ve kahve kullanımının infantil koliği arttırdığını kaydeden Dr. Erkum, “Bu durumun, bir besin alerjisi veya besin intoleransı olabileceği düşşünülerek, annee diyetinde kısıtlamalar önerilmektedir. bebeekler, henüz gelişmemiş nörolojik sistemleri nedeniyle, ağrı duyusuna karşı daha duyarlı olup, bağırsak gerilmelerine daha fazla tepki vermektedirler.<br />
Hamilelikte sık psikolojik stres yaşayan, gergin bir ruhsal durum içinde olan annee ve ailelerin bebeeklerinde yine infantil kolik sıklığı fazla bulunmuştur. İnfantil kolik tanısında, aileden alınan öykü çook önemlidir. Bunun yanında, tam bir fizik muayene yapılarak bu huzursuzluğa yol açacak diğer nedenleri dışlamak ve bebeğin büyüme ve gelişiminin normal olması gerekir” diye konuştu.<br />
“LOŞ ODADA UYUMAK, KARNA SICAK MASAJ VE BANYO BEBEĞİ RAHATLATIYOR”<br />
Anne de veya aile içinde görülen, endişe veya gerginliği azaltmanın da tedavinin bir parçası olarak algılandığını kaydeden Dr. Erkum, “annee Sigara kullanmamalı. Kahveyi 1-2 fincandan fazla tüketmemeli. annee diyetinden inek sütü, turunçgiller, lahana, brokoli, karnabahar, turpgiller, çikolata, baharatlı gıdalar çıkartılmalı. bebeek loş, sessiz bir ortamda tutulmalı. Kolik sancıları sırasında, kucakta veya beşikte hafifçe sallanması, ninni söylenmesi, ya da müzik veya ritmik seslerin (saç kurutma makinesi) dinletilmesi, bebeekte rahatlama sağlayabilir. Ilık banyo yaptırmak, karnına saat yönünde masaj yapmak rahatlatıcı diğer yöntemlerdir. Rezene, anason, nane çaylarının etkinliği bazı çalışmalarda gösterilmiştir fakat güvenilirlikle ilgili çalışma yoktur. Sonuç olarak uzun zamandır araştırılan, gizemini koruyan bu rahatsızlığın en iyi tedavisinin zaman olduğu anlaşılmıştır” şeklinde konuştu.<br />
kaynak:http://byean.net/diger/35408-hamilelikte-stres-bebekte-karin-agrisi-yapiyor.htmlUnknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3314942497641678796.post-89394127422879121492010-06-16T12:53:00.001+03:002010-10-07T13:13:21.604+03:00Stres (Nisan Ayı Dosyası)<strong><span style="font-size: large;">Stres uyuyan hastalık genlerini uyandırıyor</span></strong> <br />
İnsan ana-babasından gelen hastalık genlerine sahiptir. Diyabet, hipertansiyon, kalp hastalıkları, böbrek ve karaciğer hastalıkları, romatizma, kas hastalıkları, bazı beyin hastalıkları, kemik hastalıkları, mide-barsak hastalıkları gibi tıbbi hastalıklarla depresyon, şizofreni, panik bozukluğu, takıntı gibi ruhsal hastalıklarda genetik yatkınlık önem arz eder. Ancak hastalık geninin olması kişinin eninde sonunda hastalanacağını göstermez. Sadece riskin daha fazla olduğuna işaret eder. O yüzden genler kadar çevresel faktörler de hastalık gelişiminde önemli role sahiptir. Mesela şeker hastalığı geni olan biri diyetine dikkat ettiği, spor yaptığı ve sağlıklı yaşadığı takdirde hastalanmayabilir. Genin aktifleşip aktifleşmeyeceğini daha çok çevresel faktörler belirler. İşte bu çevresel faktörlerin başında stres gelir. Aşırı stres insanda var olan bütün zayıflıkları ortaya çıkarır. Eğer bu zayıflık bir hastalık geniyse onu aktifleştirir. Nitekim tıbbi hastalıkların, kanser ve ruhsal sorunların son yıllarda çokça artmasından yoğun stres sorumlu tutulmaktadır. Adı sanı geçmeyen birçok hastalık bugün yaygın hale gelmiştir. Her yıl tıp literatürüne birçok yeni hastalık ekleniyor. Bu hastalıkların genleri önceden yok muydu? Tabii ki vardı. Ama aktifleşmesine sebep olacak kadar etken yoktu. Hayat daha sakin, daha rahat, daha az stresliydi. Sistemin insandan insanın sistemden beklentileri makul ölçülerdeydi. Bugün maalesef her şey sağlığın aleyhinde işliyor. <br />
<br />
<br />
METABOLİZMADA SARSICI GÜÇ <br />
Stres anında salgılanan kortizol ve adrenalin hormonu vücutta normalin üstünde uyarılma gerçekleştirir. Kortizol yüksek kaldığında kolesterol, şeker, tansiyon yükselir. Streslilerde kolesterolün yüksek olmasının sebebi genelde bu hormondur. Adrenalin ise gereksiz yere kalbi ve diğer organları hızlandırır. Yorgunluk yapar. Bu hızlanmanın etkileri genlerde de gözlenir ve hastalıklarda tetiklenmeler yaşanır. <br />
<br />
DNA’YI DEĞİŞTİREN TRAVMA<br />
Net olmamakla birlikte son yıllarda yapılan araştırmalar çocukluk ve gençlik yaşlarında aşırı strese ve travmaya maruz kalan bireylerin genlerinde olumsuz değişimlerin olduğunu ortaya koymuştur. Bunun hem bedenin hem de beynin düzenini bozarak hastalıklara davetiye çıkardığı tespit edilmiştir. <br />
<br />
KALP ERKEN YORULUYOR<br />
Tıp fakültesinde öğrenciyken kitaplarımızda koroner kalp hastalıklarının kırk yaşından sonra görüldüğü yazıyordu. Bugün bu sınır otuz yaşına kadar düşmüştür. Aşırı stres kişilerin en az on yıl önce hastalanmalarına sebep oluyor. Mesela normal seyrine bırakıldığında elli yaşında tansiyon hastası olacak biri aşırı stresli bir durumda kırk yaşında hastalanıyor. Amiyane bir tabirle stres bedenin “rektifiye edilme” süresini kısaltıyor.<br />
<br />
Deniz Adnan ÇOBAN<br />
kaynak:http://www.stargazete.com/gazete/yazar/deniz-adnan-coban/stres-uyuyan-hastalik-genlerini-uyandiriyor-255893.htm<br />
<br />
<br />
<strong><span style="font-size: large;">Stres romatizmayı etkiliyor</span></strong><br />
Prof. Dr. Şentürk, yaptığı açıklamada, romatizmanın tek başına bir hastalık olmadığını, çok sayıda hastalığı kapsayan bir tanımı olduğunu ifade etti.<br />
Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Taşkın Şentürk, stresin romatizmayı ağırlaştırabildiğini, ağrının derecesini etkileyebildiğini söyledi.<br />
200'den fazla romatizmal hastalık bulunduğunu ancak bunları genel olarak 3 grupta topladıklarını belirten Prof. Dr. Şentürk, bazı romatizma türlerinde mikroplar veya onun sonuçlarının hastalığa neden olabildiğine dikkati çekti.<br />
Yaş, cinsiyet, kalıtım, meslek, travmalar, psikolojik faktörler, eklemlerdeki yükü artıran şişmanlık, damar yapısını bozan sigara kullanımının hastalığı tetikleyen faktörler olduğunu kaydeden Şentürk, hastalığın çocukluk çağında da görülebildiğini, yaş ilerledikçe hastalık sıklığının arttığını söyledi.<br />
<br />
“KADINLARDA 3 KAT DAHA SIK GÖRÜLÜYOR”<br />
Temelde yumuşak doku romatizması dışında iltihabi romatizmal ve iltihabi olmayan romatizmal hastalıklar bulunduğunu söyleyen Şentürk, şöyle konuştu:<br />
“Romatizmal hastalık vücudun her yerini tutar. Halk dilinde 'iltihaplı romatizma' olarak bilinen Romatoid Artrit (RA) en sık görülen iltihabi eklem hastalığıdır.<br />
Yaklaşık 100 kişiden 1'inde görülür. Nadiren birkaç hafta veya ay sürebilir ancak genellikle ömür boyu devam edebilen bir hastalıktır. Kadınlarda erkeklere oranla 3 kat daha sık görülür. En sık 20-50 yaşlarında görülmekle birlikte çocuklarda ve gençlerde de görülebilir. RA'nın ilk birkaç yılda kemiklerde hasara yol açtığına inanılmaktadır. Bu nedenle hastalığın erken tanı ve tedavisi büyük önem taşımaktadır. Eklemlerde şişlik olan kişiler RA taraması için mutlaka hekime başvurmalıdır. Romatizmal hastalıkların özellikle erken dönemde tanısı güç olabilir ve hastanın bir süre izlenmesi gerekebilir.”<br />
RA tedavisinde istirahat ve egzersiz, stres azaltma, sağlıklı beslenme, ilaç tedavisi, cerrahi uygulama, rutin izleme ve bakımın devamlılığın çok önemli olduğunu bildiren Prof. Dr. Şentürk, “Ağrı ve fiziksel sınırlanmaya yol açan bu hastalık nedeniyle endişe, kızgınlık ve düş kırıklığı hissedilebilir, bu da stres düzeylerini artırabilir. Stres RA'nın direkt nedeni değildir ancak bazen stres hastalığı ağırlaştırabilir veya hissedilen ağrının derecesini etkileyebilir.”<br />
Bazı hastaların ağrılarını hava durumuyla ilişkilendirdiğini kaydeden Şentürk, “Hasta, hava durumundaki değişiklikleri hisseder ve yakınmalarının kötüleştiğini söyler. Ancak özel bir iklimin RA etkilerinden koruyabildiğine veya onun etkilerini azaltabildiğine dair kanıt yoktur” dedi.<br />
Herhangi özel bir besin maddesinin RA'lı hastalara faydalı veya zararlı olduğuna dair anlamlı bir kanıt bulunmadığını belirten Prof. Dr. Şentürk, “Bazı çalışmalar, bazı balıklarda bulunan omega-3 yağ asitlerinin RA hastalığındaki iltihabı azalttığını göstermiştir” dedi.<br />
kaynak:http://www.hurriyet.com.tr/yasasinhayat/14476608.asp<br />
<br />
<br />
<strong><span style="font-size: large;">Bruxism ve stres</span></strong><br />
<span style="font-size: large;"><span style="font-size: small;">Şu stres nelere yol açıyor nelere... Öfkelenip canınız sıkıldığında, sevdiğiniz insanlardan beklemediğiniz tepkiler aldığınızda ve genelde sıkıntılı durumu paylaşmak yerine içe atma eğiliminiz varsa, yaşadığınız problemler size fiziksel rahatsızlıklar olarak geri dönebilir. </span></span><span style="font-size: large;"></span><br />
<span style="font-size: small;">Bunlardan biri olan Bruxism (Diş sıkma-gıcırdatma), genelde uyku esnasında çenenin sıkılıp dişlerin gıcırdaması. Kişiden kişiye şiddeti artabilir ve dişlerin çatlayıp kırılmalarına kadar giden sorunlara yol açabilir. Diğer sebeplerin yanında, stres bu problemin çıkmasındaki en önemli faktör olarak görülür. Genel itibariyle titiz ve çabuk sinirlenen kişilerde daha sık görülür.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Farklı tedavi yöntemleri uygulanabilir. Gece yatarken diş hekimlerince hazırlanıp, diş aralarına yerleştirilen koruyucular kullanılabilir. </span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Bunun yanında stres ve gerilimi engellemek için, </span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Yatmadan önce ılık bir duş alınabilir </span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Günlük, çok yoğun olmayan fiziksel egzersizler yapılabilir. </span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Meditatif rahatlama teknikleri uygulanabilir. </span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Dişleri sıkmaktan şişen kasları gevşetmek için ılık bir havluyu yanaklara uygulayabilirsiniz. </span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Enseyi destekleyen iyi bir uyku pozisyon çenenin rahatlayıp gevşemesini sağlar. </span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Stresle başa çıkmak için profesyonel destek alınabilir. </span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Çevrenin, "boş ver, takma, aldırma" gibi sözleri problemi çözmeye yetmediğini biliyoruz. Hatta sizi anlamadıklarını ve empati kuramadıklarını bile düşünüp sinirlenebilirsiniz. </span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Burada kabul edip, hayata geçirmemiz gereken önemli nokta, </span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">" Yaşadığımız kötü tecrübelerden değil, o tecrübelere karşı bakış açımızdan dolayı, sıkıntı ve huzursuzluk yaşadığımızı n farkına varmalıyız". </span><br />
<span style="font-size: small;">Uzm. Psk. Ceyda ŞENEL</span><br />
<span style="font-size: small;">kaynak: <a href="http://www.aktuelpsikoloji.com/artikel.php?artikel_id=925">http://www.aktuelpsikoloji.com/artikel.php?artikel_id=925</a></span><br />
<br />
<br />
<strong>Akut stres tepkisi</strong><br />
<span style="font-size: small;">Akut stres tepkisi (akut stres bozukluğu, psikolojik şok, mental şok veya basitçe şok), korkunç ya da travmatik bir olaya karşı tepki olarak ortaya çıkan psikolojik bir durumdur. Bununla bağlantısı olmayan dolaşım sistemiyle ilgili şok ile karıştırılmamalıdır.</span><br />
<span style="font-size: small;">Akut stres tepkisi ilk olarak Walter Cannon tarafından 1920'lerde, hayvanların tehdite karşı sempatik sinir sistemindeki genel bir boşalmayla tepki göstermesi olarak nitelendirildi. Tepki daha sonra, omurgalılar ve diğer organizmalar arasındaki stres yanıtlarını düzenleyen genel adaptasyon sendromunun ilk aşaması olarak kabul edildi.</span><br />
Sebepleri <br />
<span style="font-size: small;">Tanım olarak akut stres tepkisi, bir kişinin yaşadığı veya tanık olduğu travmatik olayın sonucudur. Olayda kurban/tanık şiddetli, rahatsız edici ve beklenmedik bir korku yaşar. Kurban veya tanık kendisinin ya da başka birinin ciddi bir şekilde yaralanacağı veya öleceği hissine kapılır. Yoğun bir çaresizlik karşısında zihnin ve vücudun verdiği yanıt olan akut stres tepkisi, travma sonrası stres bozukluğunun bir çeşididir.</span><br />
<span style="font-size: small;">kaynak:http://tr.wikipedia.org/wiki/Akut_stres_tepkisi</span><br />
<br />
<br />
<strong>Stres azaltan yiyecekler</strong><br />
<span style="font-size: small;">Stresli olduğunuz anlarda tüketeceğiniz bazı sağlıklı yiyeceklerle sakinleşmeniz mümkün. Peki nedir bu yiyecekler?</span><br />
<span style="font-size: small;">Yaban mersini, badem ve yoğurt</span><br />
<span style="font-size: small;">Stres bazı insanların canının tuzlu ve sert atıştırmalıklar, bazı insanların ise şekerli ve kremsi yiyecekler çekmesine neden olur. Biz de bunu düşünerek, her talebe karşılık verecek bir mönü sunuyoruz: bir kase yaban mersini, kavrulmuş kıtır kıtır badem ve bir tabak yoğurt… Yaban mersini çok iyi bir antioksidan kaynağıdır. Özellikle içeriğinde bulunan C vitamini stresin azalmasına yardımcı olur. Badem ise B ve E vitaminleri, çinko açısından zengindir; aynı şekilde gerginliği azaltır. Yoğurt hakkında yapılan araştırmalar da düzenli probiyotik yoğurt yemenin uzun dönemde stresin negatif etkilerini ortadan kaldırdığını gösteriyor.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Tam tahıllı ekmek ile ton balıklı sandviç</span><span style="font-size: small;"></span><span style="font-size: small;">Sıkıntıdan bulandığınızda aklınıza en son gelecek yiyeceklerden biri ton balığı olabilir. Fakat siz siz olun, ton balığını bu tip anlarınızda yanınızdan eksik etmeyin. Çünkü bu protein dolu balık, kan şekerinizin seviyesini dengede tuttuğu gibi inişli çıkışlı değişken ruh halini de dengeliyor. Ton balığını az yağlı bir mayonez, sevdiğiniz sebze ve otlarla karıştırarak tam tahıllı bir ekmek ile lezzetli bir mönü yaratabilirsiniz. Tam tahıllı ekmek de kalp sağlığı için önemli Omega 3, stres önleyici B vitamini ve sindirim dostu lif içerdiği için oldukça iyi gelecektir.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Kızarmış tost ekmekleri ve acılı sos</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Biliyoruz, bu konuda sizi ikna etmemiz çok zor! Stresinizi atmak için en çok tercih edeceğiniz yiyeceklerden birinin patates cipsi olduğunu biliyoruz. Gerek tadı, gerekse sert oluşu (sert yiyecekleri çiğnerken de stresin azaldığı da araştırmalar tarafından kanıtlanmış) hepimizi gergin anlarımızda cezp ediyor elbet. Ama biz sizi cips yerine daha sağlıklı olan incecik dilimlenmiş ve iyice kızartılmış tam tahıllı tost ekmeklerine ikna etmeye çalışıyoruz… Yanına hazırlayacağınız, C vitamini ve liften zengin bir acı biberli salsa sosu; hem lezzeti artıracak (ikna olmanızı kolaylaştıracak), hem de kendimizi iyi hissetmemizi sağlayan endorfin salgılamamızı sağlayacak.</span><br />
<span style="font-size: small;">kaynak:http://www.haber7.com/haber/20100412/Stres-azaltan-yiyecekler.php</span><br />
<br />
<br />
<strong>Stres ülserine ılık akşam çorbası!</strong><br />
<span style="font-size: small;">İş hayatındaki yoğun stres, size ülser olarak geri dönüyor. Peki bu sağlık sornuyla baş etmenin yolları neler?</span><br />
<span style="font-size: small;">İş hayatındaki yoğun stresin gastrit ve ülser gibi rahatsızlıklara neden olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Koray Tuncer, "Stresli bir günün akşamında ılık bir çorba içmek veya az yağlı bir sebze yemeği yemek mideyi rahatlatır" diyor.</span><br />
<span style="font-size: small;">Memorial İstanbul Hastanesi Gastroenteroloji ve Hepatoloji Bölümü'nden Uzm. Dr. Koray Tuncer, ülserle savaşma yollarını anlattı.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Stres nedeniyle ülser olunabilir mi?</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Tabii ki her vücudun stresten etkilenme şekli farklı olduğu gibi sindirim sisteminin de bu duruma verdiği tepki farklıdır. Kişi; iştahsızlık, karın ağrısı, şişkinlik, ishal, bulantı ve kusma gibi şikayetlerde bulunabilir ya da mevcut yakınmalarının şiddetinin arttığını hissedebilir. Bu sorunların çözülmesinde en etkili yöntem stres faktörlerini ortadan kaldırmaktır. Tedavi için kimi zaman psikiyatrist desteği, kimi zaman da depresyon ilaçları önerilir.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">YÜZDE 20'Sİ STRES!</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Trafik kazasının ardından stres ülseri oluşabilir mi?</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">İş hayatında yoğun stres yaşayan, ameliyat olan ya da trafik kazası geçiren kişiler, hastaneye yattıklarında ortada hiçbir sorunları yokken bir anda midelerinde ya da 12 parmak bağırsaklarında ülser oluşuyor. Buna 'stres ülseri' deniyor. Hastalarda ciddi kanamalar görülebiliyor. Mide asit salgısının artması midede ve 12 parmak bağırsağında ülser oluşumunu kolaylaştırıyor. Günümüzde var olan ilaçlar sayesinde, ülser çok rahat bir şekilde kontrol altına alınabiliyor.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Stres ortadan kalktığında hastalık da iyileşir mi?</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Mide rahatsızlıklarının yüzde 20-30'u stres kökenlidir. Öyle ki; mide şikayetleriyle bize gelen hastaların önemli bir bölümünde, stresi ortadan kaldırdığınızda hastanının rahatsızlığı da ortadan kalkıyor.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Stresli bir günün mideye hasar vermemesi için sizce ne yapılmalı?</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Stresli bir günün akşamında ılık bir çorba içmek ve çok yağlı olmamak kaydıyla br sebze yemeği yemek mideyi rahatlatacaktır. Ayrıca limonlu bir ıhlamurun da mideyi ferahlatıcı etkisi bulunmaktadır.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">AĞRI ARTINCA...</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Stres nedeniyle olan mide ağrıları daha mı şiddetli olur, daha mı acı vericidir?</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Stres, mideyle ilgili hiçbir sorunu olmayan kişide reflü oluşmasına neden olmaz. Ama stres-reflü ilişkisi de gözardı edilmemelidir. Kişinin reflüsü varsa ve stresli günler yaşıyorsa, midedeki asidin artmasıyla birlikte reflü şikayetlerinde ve mevcut yakınmaları hissetmesinde bir artış gözlenir. Halbuki şiddeti aynıdır. Ama kişi daha fazlaymış gibi hisseder. Çünkü hasta, ağrıyı hissettiğinde onu beyninde çözebilir. Ama beyinde ağrıyı çözümleyen merkez, stres anında devreye girmez ve ağrı çok daha şiddetli hissedilebilir.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">KARIN BASINCINI ARTIRAN SIKI KEMERLERİ TAKMAYIN!</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Memorial Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü'nden Yeşim Çelik, ülserli hastaların dikkat etmesi gerekenleri şöyle sıraladı:</span><br />
<span style="font-size: small;">Öncelikle yemekleri az az ve sık sık tüketin. Lokmaları yavaş yavaş ve iyi çiğneyin. Yiyecek ve içeceklerinizin çok sıcak veya çok soğuk olmamasına dikkat edin. Mümkün olduğu kadar ılık besin tüketin.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Karında basıncı artıran sıkı kemer kullanmayın.</span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Yemeklerden hemen sonra hemen yatmayın.</span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Günde 3-4 fincandan fazla çay, kahve, meşrubat, soda, kola ve alkollü içecekleri içmemeye özen gösterin.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Tüketilen yiyeceklerin çok baharatlı, tuzlu ve yağlı olması da midenin tahriş olmasına sebep olan ve şikayetleri artıran sebeplerdir. Yağda kızarmış yiyecekler; mayonez, kaymak ve krema gibi yoğun yağ içeren yiyecekler, çikolata, hazmı zorlaştıran gastrite bağlı şikayetleri arttıran yiyecek grubudur. Şeker hastalığı olmayanlar güne, 1 bardak ılık suya 1 çay kaşığı bal ekleyerek, başlayabilirler. Bu mideyi rahatlatacaktır.</span><br />
<span style="font-size: small;"></span><span style="font-size: small;"><br />
</span><span style="font-size: small;">Kepekli tahıl ürünleri, nohut, barbunya ve mercimek gibi kurubaklagil yemeklerini mide ağrınız varsa tüketmeyin.</span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Yemeğe daha fazla zaman ayırın. Ayaküstü değil, oturarak yiyin.</span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Meyveleri kabuksuz olarak, şikayetlerin çok yoğun olduğu dönemlerde fırında pişirerek veya komposto şeklinde ara öğünlerde yiyin.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">MAKARNA YİYİN!</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Mide ağrılarınızın yoğun olduğu dönemde mümkün olduğunca çiğ sebze ve meyve tüketmeyin.</span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Turşu, soğan, sarmısak, limon tuzu, zeytin, sirke ve acılı-salçalı besinlerden kaçının.</span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Kremalı, çikolatalı, kızarmış tatlılar ve soslu besinlerden uzak durun.</span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Mayalı hamur tatlıları yemeyin.</span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Ihlamur, açık çay ve diğer taze bitki çayları, limonata, kakao ile ayran, sahlep ve taze meyve sularından için.</span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Haşlanmış, ızgara veya fırında pişirilmiş kırmızı ya da beyaz et yiyin.</span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Beyaz ekmek, makarna, pirinç, mısır, irmik, erişte, kraker ve bisküvi tüketin.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">İLAÇLARDAN MİDEYİ KORUMANIN 5 YOLU</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Alkollüyken alınan minik bir ilacın bile midede büyük tahribata yol açabileceğine değinen Uzm. Dr. Koray Tuncer'in bu 5 önerisini aklınızdan çıkarmayın!</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">ALKOLÜ DÜŞÜK OLMALI</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">1- Alkol, mide asit salgısını artırabilen bir ajandır. Hiç kuşkusuz tüketiminin sağlık üzerinde olumsuz etkileri mevcuttur. Tüketiminde temkinli olunması gerekir. Yemek borusu üzerinde tahriş edici etkisi vardır. Genellikle derecesi yüksek alkoller tüketildiğinde kişi bir rahatsızlık hissetmeyebilir. Çünkü bunların lokal anestezik etkisi vardır. Aynı şey yemek borusu ve mide için de geçerlidir. Yüksek dereceli alkol içildiği zaman rahatsızlık hissedilmez. Sıkıntısı genellikle ertesi gün çıkar. Alkol alımı tavsiye edilmemektadir. Ancak illa tüketilecekse, alkol oranı düşük olan içkilerin tercih edilmesi gerekmektedir. Bu durumda rakının alkol oranını düşürmek için 3'e 1 oranında sulandırması gerekir. Alkol oranı az olduğu şarap ya da bira tüketilebilir.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">ALKOLDEN SONRA ASPİRİN ALMAYIN!</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">2- Alkolden sonra alınan ilaçlar, ağrı kesici özelliğiyle baş ağrısını giderir. Kişiyi rahatlatır. Ama aslında alkolün mideye yaptığı zararlı etki, alınan ilacın da etkisiyle daha da artacaktır. Tüm bunların yerine alkolü belli oranlarda tüketmemek çok daha faydalı olacaktır.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">SİGARAYA DİKKAT!</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">3- Ülserin oluşumuna midedeki bakteri neden olur ve buna yönelik antibiyotik tedavisi yapılmazsa, ülser tekrarlayabilir. Yine ülser oluşumuna yol açabilen ağrı kesici, aspirin kullanımı ve sigara içilmesi de tekrar ülser oluşumuna yol açabilir.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">İLACI DİK DURARAK İÇİN</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">4- İlaçların sindirim sistemine direkt ve kan yolu ile olumsuz etkilerinin yanı sıra, özellikle büyük tabletlerin yemek borusunda takılarak tahriş oluşturması ve buna bağlı olarak şiddetli göğüs ağısı, yanması ve yutma güçlüğü ile doktora başvurma hiç de seyrek değildir. Bu bulgularla gelen hastalarda, yemek borusunda ülserler görülmesi çok tipiktir. Bunu en aza indirmek için ilaçların mutlaka dik ve oturur pozisyonda, bol su ile alınması, ilacın ardından en az 10 dakika yatar pozisyona geçilmemesi özellikle önemlidir. İlaçları su ile almak en doğrusudur. Çay ve kahve yan etkileri artırabilir ve emilim üzerine olumsuz etkilidir.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">HEM ZARAR HEM YARAR</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">5- Günümüzde mide asit salgılanmasını çok etkin olarak kontrol edebilen ilaçlar sayesinde, mide ve 12 parmak bağırsağı ülserleri kolayca tedavi edilebilmektedir. Bazı hastalarda midede 'Helicobacter Pylori' isimli bakteri, ülser oluşumuna yol açabilmektedir. Bu durumda da asit salgısını kontrol eden ilaca birkaç adet antibiyotik ekleyerek, bu bakteri yok edilmeye çalışılmaktadır.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Esra Tüzün</span><br />
<span style="font-size: small;">kaynak:http://www.internethaber.com/stres-ulserine-ilik-aksam-corbasi-246096h.htm</span><br />
<br />
<br />
<strong>Stres cildin baş düşmanı</strong><br />
<span style="font-size: small;">Özellikle iş hayatındaki stres, cilt sorunlarını da tetikliyor. En çok rastlanan cilt sorunlarını sivilcelenme ve ciltte kuruluk gibi rahatsızlıklar oluşturuyor. Ancak günümüzde uygulanan farklı yöntemlerle bu sorunlardan kurtulmak hiç de zor değil.</span><br />
<span style="font-size: small;">Anadolu Sağlık Merkezi’nden Cilt Hastalıkları Uzmanı Dr. Figen Akın, cilt sorunlarının giderilmesinde kullanılan kimyasal peeling ve kriyoterapi (dondurma) yöntemleri ile ilgili soruları yanıtladı.</span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Günümüzde en sık rastlanan cilt sorunları nelerdir?</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Günümüzde en sık rastlanan cilt problemleri arasında yüzde sivilcelenme, saçlarda dökülme, ciltte kuruluk ve güneş lekelerini sayabiliriz. </span><br />
<br />
<span style="font-size: small;">Cilt sorunlarının en önemli nedenleri nedir?</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><span style="font-size: small;">Cilt problemlerinin çoğunun nedenini stres oluşturmaktadır. Stres, vücutta başta bağışıklık sistemi olmak üzere birçok sistemi etkileyerek sedef gibi çeşitli cilt hastalıklarına neden olmaktadır. Diğer nedenler de cildin yeteri derecede nemlendirilmemesi, güneşten korunmaması, doğal beslenilmemesi, hava kirliliği, bilinçsiz makyaj malzemeleri ile bakım ürünlerinin kullanılmasıdır. </span><br />
<br />
<span style="font-size: small;">Bilinçsiz makyaj ve kozmetik kullanımı cilt sorunlarını artırmakta mıdır?</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Bilinçsiz makyaj ve kozmetik kullanımı, en başta ciltteki gözenekleri kapatarak siyah noktaların oluşumuna ve bunun sonucunda akneye neden olmaktadır. Ayrıca ciltte erken yaşlanmaya neden olmaktadır. Ayrıca bazı kozmetik ve makyaj malzemelerindeki katkı maddeleri; kontakt reaksiyonlara, alerjiye (ürtiker) ve güneş duyarlılığı yaparak lekelenmelere de yol açabilmektedir. </span><br />
<span style="font-size: small;"></span><span style="font-size: small;"><br />
</span><span style="font-size: small;">Ciltteki lekelenmeleri gidermek için uyguladığınız kimyasal peeling yönteminden bahseder misiniz?</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Kimyasal peeling işlemi, seyve asitleri kullanılarak uygulanmaktadır. Bu işlem ile derinin esnekliğini sağlayan kollajen yapımı uyarılarak ince çizgilenmeler yok edilebilmektedir. Ayrıca cildin esnekliği arttırılmakta, yağ dengesi sağlanarak, gözenekler sıkılaştırılmakta, ciltteki yüzeysel lekelenmeler ve akne izleri (yüzeysel olanlar) giderilerek cilt daha parlak ve sağlıklı görünüm kazanabilmektedir. Kimyasal peeling işlemi dermatologlar tarafından uygulanan gayet basit, öncesinde ve sonrasında hastaya herhangi bir rahatsızlık vermeyen güvenli bir işlemdir. Peeling seans aralıkları, kollajen yapım süresi olan 21 gün yani 3 haftadır. Seanslar 3 haftada bir tekrarlanır. </span><br />
<br />
<span style="font-size: small;">Kimyasal peeling yaptırdıktan sonra nelere dikkat etmek gerekir?</span><br />
<span style="font-size: small;">Kimyasal peeling işlemi sonrası hastaların cildini güneşten koruması gerekmektedir. Bu nedenle, işlemin yaz aylarında uygulanmasını önermiyoruz. İşlem sonrası ciltte birkaç gün devam eden kızarıklık ve hassasiyet olabilmektedir. Bu nedenle hastalarımıza peeling sonrası güneş koruyucu ve epitalizan etkili kremler önerilmektedir.</span><br />
<br />
<span style="font-size: small;">Kriyoterapi (dondurma) yönteminden bahseder misiniz?</span><br />
<span style="font-size: small;">Kriyoterapi işlemi, uygulanan bölgede doku haraplaşması yaparak etkisini gösteren bir yöntemdir. Soğuk etkisiyle hücre içindeki ve dışındaki saf su, buz kristalleri haline getirilerek hücrenin ölümü meydana gelir. Bu yöntem için florokarbon, katı karbondioksid, nitröz oksid ve sıvı azot gazı gibi kriyojen maddeler kullanılmaktadır. </span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Bu yöntem hangi sorunların giderilmesinde kullanılıyor?</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Bu yöntem genellikle; siğil, molloskum kontagiozum hastalığı, güneş lekeleri ve çeşitli benign ve malign deri kanserlerinin tedavisinde uygulanmaktadır. </span><br />
<span style="font-size: small;"> </span><span style="font-size: small;">Bu yöntemin avantajları nelerdir?</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Bazı deri tümörlerinde cerrahi uygulamaya gerek kalmadan (özellikle yaşlı hastalarda) tedaviye olanak sağlar. Kriyoterapi sonrası siğillerde tekrar etme diğer yöntemlere göre daha az olmaktadır. Güneş lekelerinin tedavisinde iyi yanıtlar alınmaktadır. Özetle kriyoterapi anestezi gerektirmeyen, kolay ve ucuz bir yöntem olduğu için avantajlıdır.</span><br />
<span style="font-size: small;"> </span><span style="font-size: small;">Herhangi bir yan etkisi var mı?</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Kriyoterapi sonrası en önemli yan etki, uygulama bölgesinde ağrı, şişlik ve sıvı toplanmasıdır. Bu nedenle hastalara uygulamadan hemen sonra ağrı kesici önerilmektedir. Uygulama bölgesinde iyileşme tamamlandıktan sonra deride renk açılması veya koyulaşma meydana gelebilmektedir.</span><br />
<span style="font-size: small;"> </span><span style="font-size: small;">Ne kadar zamanda sonuç alınmaktadır?</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Sonuç alınma süresi lezyonun yerine, derinliğine ve büyüklüğüne göre değişir. Mesela ayak altındaki siğillerde tedavi için 5–6 seans gerekirken; el, yüz ve genital bölge gibi alanlarda 1–2 seansta lezyon iyileşebilmektedir.</span><br />
<span style="font-size: small;">kaynak:http://www.saglik365.com/Makale-Saglikli_Yasam-Guzellik_ve_Spor-Kozmetik_ve_Cilt_Bakimi/Stres_cildin_bas_dusmani~2591_216;jsessionid=4D7BCD001652AECE63FA8B196448AABE</span><br />
<br />
<br />
<strong>Stres kronik yorgunluğun neden oluyor</strong> <br />
<span style="font-size: small;">Çağımızın hastalığı stres pek çok hastalığa yol açtığı gibi kronik yorgunluğun da en önemli nedenlerinden biri. Yeteri kadar sıvı almayan, düzensiz beslenen kişilerde de görülebilen kronik yorgunluğunun nedeni, belirtileri ve tedavisi hakkında Kadıköy Şifa Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Emel Terzihan bilgi veriyor. Kronik yorgunluk, hastanelere başvuran hastaların en sık yakınmalarından biri, %24’ünde ise asıl şikayettir.</span> <br />
<span style="font-size: small;">Yorgunluk strese bağlı olabildiği gibi, altta yatan şeker hastalığı, kan hastalıkları, vitamin eksiklikleri, tiroit hastalıkları, depresyon, hepatit dediğimiz karaciğer hastalıkları, enfeksiyon hastalıkları, düşük veya yüksek tansiyon, kalp – damar hastalıkları veya kanser hastalığının belirtilerinden biri olabilir. Kronik yorgunluk ile beraber kansızlığa sebep olan vitamin eksikliklerinin başında B12 vitamini, demir ve folik asit eksikliği gelir. Tiroit bezinin az çalışması durumunda kilo artışı, vücutta şişlik, kabızlık, fazla uyku uyuma yakınmalarının yanında en sık görülen yakınma yorgunluktur.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Halsizlik yakınmasının 15 günden fazla sürmesi ve günlük aktiviteyi bozması durumunda hekime başvurulmalıdır. Yapılan muayene sonrası tiroit fonksiyon testleri, tam kan sayımı, tam idrar analizi, kan şekeri, sedimantasyonla birlikte kan biyokimya paneli testleri istenmelidir. Hastanın kronik yorgunluğa eşlik eden yakınmalarının yanında test sonuçları bizi kronik yorgunluğun altında yatan hastalığa götürür. Kronik yorgunluk nedenleri arasında psikolojik nedenler önde gelir. Hastaların bu yakınmalarını açılayacak bir sebep bulunamadığı durumunda hastalar pskiyatrist tarafından değerlendirilmelidir.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Özellikle kadınlarda gördüğümüz hastalığın oluşmasında stresin ön planda olduğu ‘fibromiyalji’ dediğimiz kas – iskelet sistemi hastalığında kronik yorgunlukla birlikte baş, boyun ve sırt ağrıları ile birlikte sırtta küçük yuvarlak nodüller bulunur.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Kronik yorgunluktan kaçınmak için sağlıklı beslenilmeli, alkol, sigaradan kaçınılmalı, düzenli uyku uyunmalı ve egzersiz yapılmalıdır. Sağlıklı beslenme günde en az 3 öğün sebze ve meyve içeren, kuru baklagillerin de yer aldığı, 3 ana ve ara öğünlerden oluşan beslenme şeklidir. Besinler gün içindeki kan şekeri dalgalanmalarını önlemek için glisemik yükü düşük ve posalı besinlerden seçilmelidir. Rafine karbonhidratlar mümkün olduğu kadar az tüketilmeli, sebzelerin vitamin değerlerinin kaybedilmemesi için buharda pişirme yöntemi tercih edilmelidir. Yeterince sıvı almayan, düzenli beslenmeyen kişilerde kronik yorgunluk daha sık görülür. Beslenme problemi olan hastalar hekim kontrolünde vitamin desteği almalıdırlar.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Egzersiz en az haftada 3 gün, 3 saat olmalı ve 2 egzersiz arasında 1 günden fazla ara olmamalıdır. Spor yapan kişilerde stresle başa çıkmayı sağlayan seratonin hormonu salgılanır. Spor yapan kişilerde hem enerji, hem de günlük stresle başa çıkma kapasitesi daha fazladır. Bu nedenle egzersiz yapanlarda kronik yorgunluğa daha az rastlanır.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Yorgunluk iş stresinden dolayı ortaya çıkıyorsa, bununla başa çıkma yöntemleri öğretilmeli, mesai sırasında kapalı ortamda çalışılıyorsa açık havadan yararlanmaya çalışılmalı, küçük yürüyüşler yapılmalıdır.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Kronik Yorgunluk Sendromu</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Kronik yorgunluk sendromu, 6 aydan uzun süren, yatak istirahatı ile düzelmeyen mesleki, sosyal ve kişisel aktivitede belirgin azalamaya sebep olan halsizlik, yakınması yanında baş ağrısı, tekrarlayan boğaz ağrısı, kas ve eklem ağrıları ile kendini gösteren bir hastalıktır. Hastalarda ağrılı lenf nodları, egzersizden sonra 24 saatten uzun süren aşırı yorgunluk bulunabilir.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Körfez Savaşı gazilerinin % 5’inde görülen “Gulf War Syndrome” denilen, beyaz ırkta ve saldırı birliklerinde kronik yorgunluk sendromu görülmüştür. Hastalık, hastaların 1/3’ünde enfeksiyon sonrası, geri kalanında da kaza, cerrahi girişim veya stresi takiben ortaya çıkar. Hastalığın ABD’de görülme sıklığı 100.000’de 183 olup, kadınlarda erkeklere göre görülme oranı 6/ 1’dir. Bu oran kadınlarda HIV enfeksiyonunun görülme sıklığından 3 kat fazladır.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Tedavi düzenli egzersiz, dengeli beslenme, stresin azaltılması, psikoterapi uygulanması, antiinflamatuar ilaç ve anti depresan ilaç tedavisini içerir.</span><br />
<span style="font-size: small;">kaynak:http://www.gurbetport.com/saglik-haberleri/genel/4401-stres-kronik-yorgunlugun-neden-oluyor.html</span><br />
<br />
<br />
<strong>Stres ve beslenme</strong><br />
<span style="font-size: small;">Stres ve beslenme </span><br />
<span style="font-size: small;">Global bir ekonomik kriz yaşıyoruz. Krizin etkilerinin iş yaşamına yansımalarını okuyor, dinliyoruz. Her gün kapanan işyerlerinin sayısının artıyor, işten atılmalarla zaten milyonları bulan işsizler ordusuna yenileri ekleniyor.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">İşini kaybetme korkusu yaşayanlar, ekonomik darboğaza girenler, alışılmış harcama kalemlerini azaltanlar yeni bir yaşam düzenine adapte olmaya çalışıyorlar. Bu değişimler insanda derin bir strese neden oluyor.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Strese genel tepkimiz evrenseldir. Stres kaynakları farklı olabilir, stres düzeyleri ve sonuçları da insandan insana değişebilir. Ancak stres tetikçisi olumsuz bir etki yapıyorsa, tepki genelde hemen hemen aynıdır.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Stresin biyolojik etkilerini belirleyerek “Savaş ya da kaç tepkisi”ni ortaya koyan ilk kişi Dr. Walter Canon’dur. Canon’a göre mağara devri insanı yabani hayvanlar, yangın, sel gibi tehlikelerle karşı karşıya kaldığında iki seçeneği vardı. Ya savaşacak ya da kaçacaktı.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Savaşırken ya da kaçarken vücudun biyokimyası, yaptığı seçimle başa çıkmasına yardımcı olacak şekilde değişiyordu. Bu değişiklikler, hayatta kalabilmek için mükemmel bir uyum oluşturuyordu. Bedenin bu sırada verdiği tepkiler bize binlerce yıl ötesinden var olabilmemiz için genetik olarak iletilmiştir.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Bu gün stresin nedenleri değişik olsa da aynı biyokimyasal tepkimeler yaşarız. Bedenimiz tıpkı atalarımız gibi kendini bedensel bir strese hazırlar.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Savaş ya da kaç tepkisi sırasında kan dolaşımımıza katılan bazı hormonlar</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Vücudumuzu hareketlendirir ve enerji düzeyini artırır.</span><br />
<span style="font-size: small;">Kalp hızla çarparak kaslarımıza kan ve oksijen akışını artırır. </span><br />
<span style="font-size: small;">Tansiyonumuz yükselir. </span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Hızlı nefes alır, veririz.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Besinlerin emilim hızı azalır. </span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Vücut harekete geçmeye hazırlanırken kas gücümüz artar. </span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Vücut ısısını normal düzeyde tutmak için daha fazla terleriz.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Bedenimiz üzerine gelen tehdide karşın 3 aşamalı tepki gösterir.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Alarm tepkisi,</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Direnme dönemi </span><br />
<span style="font-size: small;">Tükenme dönemi</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Son aşamada stres devam ediyorsa organ dokuları ve sistemleri bozulabilir. Uzun vadede hastalıklara ve ölüme neden olabilir.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Stres kalp hastalıklarının, inmenin, kanserin, solunum yolları hastalıklarının, eklem iltihaplarının, mide- barsak bozukluklarının, uykusuzluğun, depresyonun, psiko-somatik rahatsızlıkların, deri hastalıklarının, kronik ağrı ve sancıların ve şişmanlığın başlıca nedenlerindendir.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Stres ve beslenme arasında bir bağlantı vardır, ancak sağlıklı beslenme günlük stresi azaltır anlamına gelmez, sağlıklı beslenme vücudun stres ile mücadele etmesinde ve hastalığa yenilmemesinde yardımcı olur.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Her şeyin kötü gittiğini düşünerek strese giren kişi kaçmak, uzaklaşmak isteğinin arttığı dönemlerde masada duran şekerleri hırsla hızlıca tüketir ya da bir sigara daha yakar. Stres geçmemiştir ama vücuduna gereksiz birkaç fazla kalori eklenmiş ve ayrıca nikotin girmiştir. İnsan kendini daha iyi hissetmek için yemek ister, atıştırmadan duramaz. Atıştırma tepkisinin bir kısmı beynin kimyasından kaynaklanır.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Serotonin beyindeki sinir hücrelerine itkileri taşıyan hormondur. Beyin hücreleri daha fazla stres altında iken daha fazla serotonine gerek vardır. Bu da karbonhidrattan zengin yiyeceklere yönelmeyi getirir, bu yiyecekler serotonin üretimini teşvik eder. Pizza, makarna ve çikolatayı stres altında ve endişeliyken tercih etmemizin nedeni budur.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Diyetisyen Selma Önelge Gür</span><br />
<span style="font-size: small;">kaynak:http://sizdensize.milliyet.com.tr/Sa%c4%9fl%c4%b1k/Stres_ve_beslenme/HaberDetay/2646</span><br />
<br />
<br />
<strong>Stres Ve Kısırlık</strong> <br />
<span style="font-size: small;">Stres, bir kişinin herhangi bir olayı, korkutucu veya tehlikeli olarak algılaması sonucu oluşan durum olarak tanımlanabilir.Stres sonuç olarak ,vücutta bazı organların aktivitelerinin artmasına neden olur.Bu hareketlilik, adrenal bezlerden salgılanan hormonların sinir sistemine yayılmasıyla oluşur. Akut stres,artan kalp çarpıntısı, kan basıncı ve solunum hızının yanında, yüzde soluk bir görüntü ve ellerde terleme yapabilir.</span><br />
<span style="font-size: small;">Kronik stres ise depresyona, bağışıklık sisteminde değişikliklere ve uyku düzeninde bozukluklara neden olur.Stres, genel perspektif içinde olumsuz bir uyaranı betimleyen oldukça yaygın kullanılan bir terimdir. Halk ( bazen yanlış telaffuz ederek streç der ), her meslekten insanlar, tıp adamları, özetle herkes stres'ten yakınmaktadır.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Kaç Çeşit, Kaç Tip Stress Vardır?</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">1. Akut; Ani, ansızın karşılaşılan bir olay, örneğin bir saldırı gibi,</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">2. Subakut; Bir dönem içinde yaşanan sıkıntılı yaşantı parçası ve birbirini başlatan bir dizi olumsuz olaylar ve yaşantılar birini kaybetme, yas tutma, depresyona girme.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">3.Kronikleşme sürecinde, değişik aralıklar ile sürekli stresli yaşantılara mecbur kalmak.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">4. Kronik; Hiç kesintisiz sürekli zorlanma ağır yük altında yaşamak zorunda kalmak. Bu sıralanan stresin boyutları ne kadar fazla ve sayıları ne kadar çoksa zararlı etkilerinin ortaya çıkma olasılığı da o kadar fazladır.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Stres Kısırlığa Sebep Olur mu? Kısırlık Yapar Mı?</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">İnfertilite'nin oldukça fazla stres yüklü bir deneyim olmasına karşın,stresin kısırlığa neden olduğunu söyleyecek çalışmalar yoktur.Nadir vakalarda, yüksek düzeydeki stresin, bazı kadınlarda hormon değişikliklerine ve düzensiz yumurtlamaya sebep oluğunu söyleyebiliriz Bazı çalışmalar da fazla stresin, kadınlarda tüp tıkanıklıklarına ve erkeklerde sperm üretiminin azalmasına neden olduğunu göstermiştir.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Kısırlık Stres Sebebi Olur mu? İnfertil Kadınlar Daha Mı Stresli dirler?</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Çalışmalar kısırlık tedavisi gören kadınların,kanser ve kalp ,gibi hayati rahatsızlıkları olan ve tedavi gören kadınlar kadar stres altında olduklarını göstermektedir.Üreme zorluğu çeken çiftler, her ay önce hamile kalma umuduyla,daha sonrada, gebeliğin gerçekleşmediği hallerde, hayal kırıklıkları ile kronik stres yaşamaktadırlar.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Kısırlık, Neden Strese Sebep Olur?</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Kısırlık teşhisi konan bir çift vücutlarının ve yaşam planlarının kendi kontrollerinde olmadığını hissederler.Kısırlık, önemli bir yaşam amacı olan, anne- baba olma dürtüsünü tehlikeye düşürdüğünden, büyük bir kriz oluşturabilir.Bir çok çift yaşamlarını planlamaya alışıktır.Deneyimleri onlara, eğer bir şeyi çok ister ve çok çalışırlarsa elde edeceklerini göstermiştir.Ancak söz konusu kısırlık olunca, durum böyle değildir.Kısırlık testleri ve tedavileri fiziksel,psikolojik ve de finansal olarak stres yüklü olabilir.Kısırlık tedavileri sırasında, bir çiftin özel yaşamının gizemi oldukça kesintiye uğrar ve buda gelecekte ayrıca bir stres faktörü oluşturur. İnfertilite hastalarının kendi iş yaşamları ile doktor randevularını ayarlayabilme çabaları da streslerinin artmasına neden olur.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Tüp Bebek Tedavisi Ve Stres Hakkında Bilimsel Veriler ;</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Gothenburg-İsveçteki Üniversite Hastanesi araştırmacılarının yaptığı bir çalışma, intertilite tedavisi sırasında kadının yaşadığı stres ve kaygının hamile kalma ihtimalini etkilemediğini ortaya koymuştur. Anketi cevaplandıran 166 kadından 139u, çalışma sırasında embriyo transferi için uygun koşulda idi. Bu kadınlardan 58i hamile kalırken, 81i hamile kalamadı. Kadının gerek ilk gerekse embriyo transferinden hemen önce gerçekleştirilen ikinci anket vasıtasıyla değerlendirilen ruh hali; hamile kalıp kalmaması durumunu etkilemiyordu. Araştırmacılar kaygı ve depresyon yaşayan ve yaşamayan kadınlarda benzer hamile kalma oranları saptadılar. Bu nedenle yüksek kaliteli embriyoların varlığı hamile kalma konusunda tek belirleyici faktör olarak ortaya çıktı.</span><br />
<span style="font-size: small;">Çalışmada kullanılan anket Psikolojik Genel Durum Değerlendirme Indeksi (PGWB) olup, bu indeks bir kadının duygu durumunu, genel sağlığını, ilişkjilerini, yaşam stilini, yaşama bakış açıcını ve çocuk sahibi olma arzununun yoğunluğunu ölçmekte idi. İlk anket kadınlar tedaviye başlamadan önce uygulanmış olup, ikinci anket ise yumurtlama toplama işleminin hemen öncesinde uygulanmakta idi çünkü ebeveyn adayları en çok bu süreçte kaygı ve endişelerini dile getirmektedirler. İkinci anket embriyo transferinden önce gerçekleştirildiği için tedavinin başarılı olup olmaması olup olmamasından etkilenmemektedir. Yine de bu durum kadınların duygularını tüm açıklıkla dile getirdiklerini veya hissettiklerinden daha olumlu duyguları yansıtmadıklarını garanti edemez.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Geçmiş araştırmalar, stress ve gerilimin hamile kalma başarısı üzerindeki etkisi konusunda bir görüş birliği sağlamamaktadır. Bazı araştırmalar bu durumun etkili olduğunu iddia etmekte ve kadınları bu konuda uyarmaktadır.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Bu çalışma her ne kadar kesin bir cevap vermese de, yapısı ve örnek hacminin büyüklüğü itibariyle, stres ve kaygının bir kadının hamile kalması ihtimalini düşürmediği yolunda bir sonuca destek vermektedir. Araştırmanın baş yazarı olan Dr.Lisbeth Anderheim “bu sonuçlar ve bilgileri kadınların bu konuda yaşadıkları kaygı ve endişeyi azaltmak amacıyla kullanabiliriz” demektedir.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Ne Kadar Streslisiniz? Kendinizi Test Edin..</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">· Kendinizi sürekli yorgun hissediyor musunuz?</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">· Uykuya dalmakta güçlük çekiyor musunuz?</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">· Sık sık başınız ağrıyor mu?</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">· Adetleriniz düzensiz mi?</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">· Sık sık vajinal enfeksiyon ve herpes (uçuk) enfeksiyonu geçiriyor musunuz?</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">· İş arkadaşlarınıza ve ailenize gösterdiğiniz tolerans azalıyor mu?</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Bu sorulardan bir veya birkaçına evet cevabını vermeniz streste olabileceğinizi gösterir.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Stres Azaltıcı İp Uçlar, Stresinizi Azaltmak İçin Neler Yaplmalısınız?</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">* Eşinizle iletişim hattınızı daima açık tutun.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">* Duygusal destek alınki, kendinizi soyutlanmış hissetmeyin.Bireysel veya çiftlere yapılan danışma seansları,destek grupları,kitaplar,duygularınızın normal olduğunu size göstererek, bu durumla baş etmenizi kolaylaştıracaktır.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">* Yoga ve Meditasyon gibi stresten arınma tekniklerini öğrenebilirsiniz.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">* Kafein gibi uyarıcıları aşırı kullanmaktan sakının.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">* Fiziksel ve duygusal gerginliği azaltmak için düzenli egzersiz yapın.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">* Eşinizin ve sizin birlikte rahat edebileceğiniz bir tedavi metodu seçin.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">* Mümkün olduğunca, kısırlık ve tedavisi hakkında çok şey öğrenin. </span><br />
<span style="font-size: small;">kaynak:http://www.drismetyildirim.com/ksrlk/stres-ve-ksrlk.html</span><br />
<br />
<br />
<strong>Zor doğum, annede stres bozukluğu yapabilir</strong><br />
<span style="font-size: small;">Annenin doğum konusunda bilinçli olması, hamilelikte ve doğum esnasında gerekli egzersizleri yapması, doğumu kolaylaştırarak travmaları azaltır. </span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Elde olmayan nedenlerden dolayı doğumun zor olması veya travma etkisi yapacak şekilde gerçekleşmesi de kaçınılmaz olup travma sonrası stres bozukluğu durumu oluşabilir. </span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Doğum, annelerin çoğu için dünyanın en güzel duygusunu tattıran tabii ve normal bir hadise olsa da dikkat edilmesi gereken belli özellikleri vardır.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Doğum sonrası depresyon kadar bilhassa zor ve travmatik doğumu takiben görülen travma sonrası stres bozukluğu, dikkatle takip edilmesi gereken bir hastalıktır. Bir hadisenin travma etkisi yapabilmesi için alışılmamış ve beklenmeyen olmasından çok kişinin subjektif (kişisel) tecrübeleri daha önemlidir.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Psikolojik travma; kişinin duygusal, fiziksel ve zihinsel bütünlüğünü zedeleyerek, yaşantısına darbe vuran ve ruhsal bozukluklara iten olaylardır. Travma sonrasında; anılar çok canlıdır, olayı anımsatan ve tekrarlayan rüyalar sık görülür. En ufak bir hatırlatıcı karşısında olayın tekrar yaşanması ve gerginlik hissi yaygındır. Psikolojik duyarlılık ve uyarılmada artma görülür; duyarlılığı ve uyarılmayı artıran semptomlardan da mutlaka ikisi görülür. Bunları şöyle sıralayabiliriz: Uykuya dalma ve uykuyu sürdürmede güçlük, patlama halinde kızgınlık ve sinirlilik, konsantrasyon güçlüğü, aşırı şaşkınlık, aşırı temkinlilik. </span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Yapılan araştırmalara göre, her yüz doğumdan iki veya üçünde doğumu takiben kadınlarda travma sonrası stres bozukluğu görülmektedir. Sezaryen ve acil müdahale gerektiren, kadının şiddetli ağrı ve korku çektiği, kontrol kaybı yaşadığı durumlarda travma sonrası stres bozukluğu daha çok yaşanır. Kadın bu dönemde çevresindekiler tarafından yalnız ve desteksiz bırakıldığını hissederse bu durumu yaşama ihtimali artar.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Pek çok anne, teşhis konulamaması sonucu ihtiyacı olan destek ve yardımdan mahrum kalmaktadır. Bazı annelerde depresyon belirtileri görülmemesi tedavi için yardım almayı geciktirmektedir. Depresyon semptomları kadar ateş basması, korkulu rüyalar, eşten cinsel açıdan uzaklık, tekrar hamile kalma korkusu, bebekle duygusal ilişkide zorluklar ve annelik tutumlarında zorluklar gibi diğer semptomlara da dikkat edilmelidir. Travma etkisi yapabilecek bir doğumdan sonra annenin travma sonrası stres bozukluğu geçirmesinde anormal hiçbir durum yoktur. Tedaviden sonra önceki sağlıklı durumuna döner. </span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Annenin bilinçli olması doğum travmalarını azaltıyor </span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Annenin doğum konusunda bilinçli olması, hamilelik boyunca ve doğum esnasında gerekli nefes ve kas gevşetme egzersizlerini öğrenip yapması, doktor takibinde istirahat gerektiren durumlarda istirahat etmesi, doğumun kolay ve zamanında ve risksiz olmasını kolaylaştırarak travmaları azaltmaktadır. Bununla beraber elde olmayan nedenlerden dolayı doğumun zor olması veya travma etkisi yapacak şekilde gerçekleşmesi de kaçınılmaz bir durum olup travma sonrası stres bozukluğu durumunda tedavi ihmal edilmemelidir. </span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Diğer taraftan hamilelik ve doğum sonrası 6 haftalık lohusalık dönemi bilhassa doğumdan sonraki ilk bir hafta annenin başta eşi olmak üzere yakın çevresinin ilgi, şefkat ve yardımına ihtiyacı vardır. Dinimizde ve kültürümüzde de bu dönemde anneye destek olunmasına çok önem verilmektedir.</span><br />
<span style="font-size: small;">Uzman Psikolog Farika TEYMUR ARTIR</span><br />
<span style="font-size: small;">kaynak:http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=975777&title=zor-dogum-annede-stres-bozuklugu-yapabilir</span><br />
<br />
<br />
<br />
<strong>Stresin Kadınlara Etkileri</strong> <br />
<span style="font-size: small;">Stres, çağımızın en önemli sorunlarından biri. Üstelik kadın, erkek, çocuk herkesi etkiliyor. Pek çok sağlık sorunun ya nedeni oluyor ya da tetikliyor. Örneğin bağışıklık sistemine zarar vererek insanları hastalıklara daha yatkın hale getiriyor.</span><br />
<span style="font-size: small;">Stres altında bozulan kan dolaşımı, kılcal damar genişlemelerine ve varislere neden oluyor. International Hospital´dan Psikiyatri Uzmanı Dr. Ali Ayas, bilimsel araştırmalara göre uzun süre strese maruz kalan kadınların vücudunda hücrelerin daha fazla serbest radikal ürettiğini, bu zararlı maddelerin de kadınların yaşlanma sürecini hızlandırdığını belirtiyor.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Strese giren kadınların vücudunda neler olduğunu anlatan Dr. Ali Ayas, bunları şöyle sıralıyor:</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">• Cildi bozuyor; cilt yaşlanması ve kırışıklıklar gibi sorunlar çıkıyor.</span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">• Cildin nem ve yağ dengesini bozuyor.</span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">• Akneleri artırıyor ve alerjik reaksiyonlara yol açıyor.</span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">• Stres altında ter bezleri daha fazla çalışıyor.</span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">• Saçların dökülmesine ya da beyazlaşmasına neden olabiliyor.</span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">• Bazı insanlarda tırnak ve saçların uzaması yavaşlıyor.</span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">• Sinirlendiğimizde, öfke ve endişe gibi duygular bizi ele geçirdiği anda, yüz mimiklerimiz değişiyor.</span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">• Göz, alın ve ağız çevresinde kasılmalar başlıyor.</span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">• Dudaklar uçukluyor.</span><br />
<span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">• Stres altında bozulan kan dolaşımı, kılcal damar genişlemelerine ve varislere yol açıyor.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">KESİNTİSİZ STRES, KROMOZOMLARI KISALTIYOR </span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Aralıksız olarak devam eden stresin sağlığa zarar verdiği artık kesin olarak biliniyor. Yapılan son bilimsel çalışmalar da, insanların stres yüzünden hastalıklara niçin daha duyarlı hale geldiğini gösteriyor. Dr. Ali Ayas, uzun yıllar devam eden stresin, belli başlı beden hücrelerinin ömrünü kısaltarak, insanların daha çabuk yaşlanmalarına neden olduğunu söylüyor. Yıllarca stres altında yaşayan 58 kadını inceleyen Amerikalı bilim adamlarına göre stres altında kalan bağışık hücrelerindeki kromozom uçları, sağlıklı kadınlarınkine göre daha kısa.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">DNA´nın bu bölümlerindeki uzunluk, hücrenin ne kadar süre daha bölüneceğini belirliyor. Belli bir kısalığı aştıktan sonra ise önemli genetik bilgiler yok oluyor ve hücre ölüyor. Kadınlar gündelik yaşamda ne kadar çok strese girerlerse ve stres durumu ne kadar uzun devam ederse bu kromozom uçları o denli kısalıyor, bunları tamir eden enzimin etkinliği düşüyor ve hücreler daha fazla serbest radikal üretiyor. Bu durum da yaşlanmaya yol açıyor.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">STRESLİ KADIN, YAŞLANDIRAN MADDELER ÜRETİYOR</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Stres seviyesi çok yüksek olan bazı kadınların hücreleri biyolojik açıdan bakıldığında on yıl daha yaşlı görünüyor. Araştırmacılar, stres hormonunun artışına bağlı olarak daha fazla serbest radikal üretildiğini tahmin ediyor. Vücutta stresin etkisiyle üretilen serbest radikaller ise “tamir edici enzime” zarar veriyor. Hızlandırılmış hücre yaşlanması, stres yaşayan insanlarda kalp hastalıkları veya bağışıklık sisteminde zayıflama gibi sorunların daha sık ortaya çıktığını açıklıyor. Stres, kortizol hormonunu artırıyor.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Özellikle düzenli ve yoğun strese maruz kalındığında yaşlanmayla doğal olarak artacak olan kortizol hormonu genç yaşlarda artmaya başlıyor. Kortizol hem hücre yaşlanmasını hızlandırıyor hem de vücudun savunma sistemini zayıflatıyor. Bu nedenle yaşlılıkta yakalanacağımız hastalıklara daha erken yaşlarda yakalanma olasılığı artıyor.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Yine, kadınlık hormonlarından östrojen, başta cilt ve kemikler olmak üzere bedenin yaşlanmasını azaltan etkilere sahiptir. Yoğun ve sürekli strese maruz kalan kadınlarda östrojen salınımı düzensizleşiyor. Bu durum gerek ruhsal hastalıklara yatkınlığı artıyor, gerekse yaşlanmayı hızlandırıyor.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Dr. Ali Ayas</span><br />
<span style="font-size: small;">kaynak:http://kadinhastaliklar.blogspot.com/2010/04/stresin-kadnlara-etkileri.html</span><br />
<br />
<br />
<strong>Stres</strong><br />
<span style="font-size: small;">"Gerginlik ve kendini kötü hissetme" durumunu ifade eden, öznel olması nedeniyle çok değişik biçimlerde yorumlanabilen stres, kısa bir sürede günlük yaşamın önemli bir parçası haline gelmiştir.</span><br />
<span style="font-size: small;">"Stres" terimini ilk ortaya atan kişi, bu karmaşık konuyla ilgili çalışmalara öncülük eden Alman fizyolog Hans Selye'dir.</span> <br />
<span style="font-size: small;">Selye stresi "vücudun bunalıma uyum sağlamak için gösterdiği tepki" biçiminde tanımlamıştır. Ona göre stresin temeli, bir dış etkenin zorlaması ve bunun yayılarak bir iç etken halini alması sonucunda vücut dengelerinin bozulmasıdır. Çok ani ve güçlü bir uyarı sonucunda vücut dengesinin bütünüyle altüst olması ayrıksı bir durumdur.</span> <br />
<span style="font-size: small;">İnsanoğlu hiçbir zaman kesin bir dengeye ulaşamaz: Çevreden gelen uyarılar ya da kendi gereksinimleri doğrultusunda sürekli hedeflerini değiştirerek bu yeni duruma uyum sağlamaya çalışır.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Kişi yeni gereksinimlerini düzenlemek ve bunları ulaşılacak hedefler olarak belirlemek için belli bir strateji ve plan geliştirir. Olayın içine girdiğinde beklentileri ve gerçekleştirdikleri arasında normale uymayan bir durumla karşılaşırsa bunları düzeltme yoluna gider. Normal olmayan durum düzeltilebiliyorsa her şey yolunda demektir. Ama yanlış hesaplama ya da düzeltme için gerekli koşulların yokluğu buna olanak vermediğinde ortaya bir bunalım çıkar.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Stresin Hastalığa Dönüştüğü An </span><br />
<span style="font-size: small;">Stres belli ölçüler içinde normal, yararlı ve yaşam sürecinde gerekli bir şeydir. Çünkü insanın özel gereksinimlerini daha dikkatli biçimde incelemesine, sorunlarına yeni çözümler ve seçenekler getirmesine yardımcı olur. Bu tür strese "normal stres" adı verilir.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Buna karşılık "olumsuz stres" sağlık için tehlikeli ve zararlı bir etkendir. Çünkü insanı sıkıntıya, depresyona (ruhsal çöküntü), işlevsel bozukluklara ve hastalığa götürür.</span><span style="font-size: small;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: small;">Statünün kaybı; kişisel ya da ailevi ilişkilerin bozulması; eşin kaybı; kişinin ya da yakınlarının ciddi bir sağlık sorunu olması; sosyal ilişkilerde, iş yaşamında ve boş zamanları değerlendirmede karşılaşılan başarısızlıklar "stres kaynağı" denen tehdit edici durumlardır.</span><br />
<span style="font-size: small;">Stres, Sağlık ve Davranışlar Arasındaki İlişki </span><br />
<span style="font-size: small;">İnsanlar aynı türdeki dürtülere farklı biçimlerde yanıt verir. Bu nedenle uzun süren stresin davranışlardan sağlığa kadar uzanan geniş kapsamlı etkileri vardır.</span><br />
<span style="font-size: small;">Öte yandan bir kişi aynı dürtüye içinde bulunduğu duruma göre farklı yanıtlar verebilir. Örneğin yaşamının çok duyarlı dönemlerinden birindeyse, iş sorumluluklarını haksız bir yük olarak görebilir. Bu da sınırsız bir kaygı duymasına neden olabilir. Ama daha rahat bir dönemde aynı iş sorumluluklarını olumlu bir etken ve mesleki açıdan gelişme yolu olarak kabul edebilir.</span><br />
Stresin etkilerini tek tek ele almak, bir bakıma stresi yaratan olayların çeşitliliğini anlamak açısından yararlı olacaktır.<br />
Sağlık üzerine etkiler - Stres kişilerin ruh sağlığının yanı sıra beden sağlığını da yakından ilgilendirir. Stresin kişide yarattığı ruhsal gerginlik, organlara ya da sistemine ilişkin rahatsızlık belirtilerinin ortaya çıkmasına yol açabilir. Bu belirtiler kişinin organ ve sistemlerinin duyarlılığına göre çeşitlilik gösterir: Tansiyonun yükselmesi, kalbi besleyen damarlarda ani kasılmalar ve baş ağrısı stresin bedensel belirtilerle ifadesi olabilir. Bazı kişilerde ise sindirim sistemi, yapısal ve kalıtsal özellikleri nedeniyle stresin en sık dışa vurulma aracıdır: Ülser, spastik kolit gibi hastalıklarda stresin önemi büyüktür. Astım gibi akciğer hastalıklarıyla egzama, ürtikler gibi deri hastalıklarında da stresin etkili olduğu görüşü yaygın bir biçimde kabul edilmektedir.<br />
Ayrıca stres, uyku bozukluklarına yol açabildiği gibi, ruhsal çöküntüye, çeşitli nevroz ve psikozların gelişimine zemin hazırlayabilir.<br />
• Kişisel etkiler - Kaygı, saldırganlık, duyumsamazlık, can sıkıntısı, depresyon, yorgunluk, engellenme, suçluluk duygusu, utanç, huzursuzluk, sinirlilik, özgüvenin azalması, gerginlik, yalnızlık, kararsızlık ve yoğunlaşma eksikliği, bellek kaybı, eleştirilere karşı aşırı duyarlılık.<br />
• Davranış üzerindeki etkiler - Tersliklere hazır olmama, gelişigüzel ilaç kullanma, öfke nöbetleri, iştahın artması ya da azalması, aşırı sigara ya da içki tüketimi, ani tepkiler gösterme, konuşmada zorlanma, titreme.<br />
Bütün bu tepkiler tehdit edici bir durum karşısında vücudun gösterdiği fizyolojik yanıttan destek alarak gelişir.<br />
Yanıtlar üç aşamaya ayrılabilir:<br />
• Alarm aşaması - Tehdit algılaması karşısında solunumu ve kalp alışlarını hızlandıran sinirsel-iç salgısal mekanizmalar ortaya çıkar. Böylece atardamar basıncı (tansiyon) ve kas gerginliği artarken, vücudu savunmaya hazır hale getirmek için görme ve işitme duyuları keskinleşir.<br />
• Direnç aşaması - Tehdidin geçmesinden sonra vücut rahatlar ve normal işleyişe döner.<br />
• Tükenme aşaması - Tehdit algılama süreci uzadığında, ağır ya da ölümcül hastalıklara neden olabilecek yeni dönemler ortaya çıkabilir. Bu durum herhangi bir organı ya da sistemi etkisi altına alabilir. <br />
Strese Yanıt Verme Yolları <br />
Çok aşırı stres genellikle insanların denetim altına alamadığı dış etkenlerden (örneğin eş ya da çocuğun ani kaybı), ama daha çok stres yaratan etkenlere yanıt verme biçiminden kaynaklanır.<br />
Bazı insanlar baskılara iyi yanıt verdikleri için strese dayanıklı olarak tanımlanırlar. Yaşama bir anlam vermeyi bilmek, ideal ve hedeflere sahip olmak ile strese dayanıklı olmak arasında çok sıkı bir bağ vardır.<br />
Bazı insanlar ise baskılara yanıt vermekte zorlanır ve davranışları içine girdikleri stresi daha da ağırlaştırır. Stres karşısındaki bu başarısız yanıtı belirleyen etken kişiyi gücendiren ve onda engellenme duygusu yaratan bu duruma aceleci bir tutumla yaklaşarak her şeyi hemen "halletmek" istemesidir. Ayrıca kişinin, tüm zorlukların üstesinden gelecek güçte olduğu düşüncesiyle stresin üzerine gitmesi de başarısız bir yanıta yol açar. <br />
Stresi Daha İyi Göğüsleme Yolları <br />
Uzun süren strese uyum sağlamak duygusal dengeyi bozarak ve gerilime yol açarak hem zihinsel, hem bedensel açıdan ciddi bir tehlike oluşturabilir.<br />
Yinelenen streslerin olumsuz etkilerini azaltmak için çeşitli tedavi programları uygulanır. Bunların başında fiziksel ve sportif tedaviler ile dinlendirme teknikleri gelir. Diğer programlar iş, özel yaşam ve sosyal ilişkiler düzeyinde stres yaratan etkenlerin belirlenmesini sağlar. Aynı zamanda bunları önlemeyi, denetim altına almayı, davranışları düzelterek durumlara uyum sağlamayı ve daha geniş davranmayı, zamanı daha iyi değerlendirmeyi, üst kademedekilerin onayını kazanmayı öğretir.<br />
Strese yatkın bireylerin kendilerine zarar veren olumsuz yanıtlarını düzeltmeye yönelik programlar da vardır.<br />
Duygusal çerçevede kapsamlı bir etki gösterdiği için, en etkili çözüm psikolojik tedavidir. Kendi gereksinimlerini kavrayıp çözmeyi öğrenmek, kendi kaynaklarını tanıyarak onları en yararlı biçimde kullanmak kişiyi stres karşısında daha dayanıklı kılar.<br />
Rahat Bir Gün Geçirmeye Yönelik Öneriler <br />
• Küçük aralar. İşle ilgili gerginliğin yoğunluğunu azaltmayı sağlar. Bu küçük araları günde en az 10 kez vermek gerekir. Aralarda duruş biçimini değiştirme, sırtı dikleştirme ve olanak varsa uzun bir esneme yoluyla iki dakika kadar işi bırakmak yeterli olacaktır; derin bir nefes alma kısa bir an için olsa bile kişiyi rahatlatacaktır.<br />
• Duruş. Gün içinde birkaç kez kas sistemini çözmek gerekir. Omuzlarınızı kaldırıp indirmeyi ve kedi hareketine benzer biçimde sırtınızı kamburlaştırmayı deneyin. Her zamanki duruşun tam tersini yapmaya çalışın. Bu sırada biraz acı duymak gerekir. Örneğin başınızı öne doğru tutma alışkanlığınız varsa, iyice gerinerek başınızı arkaya itmeyi deneyin.<br />
• Sulumun. Ara sıra göğüs kafesi yerine karından ya da diyaframdan solumak iyi gelecektir.<br />
• Ses. Solunum sırasında ses çıkarmak insanı sakinleştirir. Hafif bir söylenme, sızlanma ya da sesli nefes alma yeterli olacaktır.<br />
• Işık. İş ortamında ışığın doğala yakın ve yeterli olması, değişik kaynaklardan gelmesi gerekir. Yetersiz ışık daha fazla yoğunlaşmayı gerektirir. Bu bakımdan aşırıya kaçmama koşuluyla çalışma masasını pencereden ışık alacak biçimde yerleştirmek, halojen lambalar kullanmak, yalnızca masayı değil, bütün ortamı aydınlatmak uygundur.<br />
• Çalışma masası. Çok sık olmamak koşuluyla arada bir masanın yerini değiştirmek iyidir. Aynı zamanda masanın üstünde ve çevresinde duran eşyaların yerleri de değiştirilebilir. Bu uygulama tekdüzeliği kırar ve stresin doğmasını önler.<br />
• Dağınıklık. Gerekli özeni göstererek bu sorunla kolayca başa çıkılabilir. Bunun için ayda bir olağanüstü toparlamalara girmeye gerek yoktur. Gününüzün 10 dakikasını odanızı düzenlemeye ayırmak yeterlidir. Belgeleri hemen çanta ya da dosyalara yerleştirin, masanızın üstünde yalnızca o an gerekli olan eşyaları bırakın. Karalama alışkanlığınız varsa kullanılmış kâğıtları bekletmeden çöpe atın.<br />
• Sonuç olarak. Zihninizi rahatlatmak için üç öneri: Başkalarına yönelik olumsuz duygularınızı sakin ve tatlı bir biçimde anlatmayı deneyin. Bu duygulan ne kadar uzun süre içinizde tutarsanız, stresiniz o ölçüde artacaktır. Kolay erişebileceğiniz hedefler için fazla beklemeyin; kendinize çok sayıda küçük ve kolay hedefler belirleyin. Ara sıra iyi anılarınızdan yararlanın; geçmişteki olaylara dönün ya da yaşamınıza biraz neşe katacağına inandığınız projelerin programını yapın. Onlara ulaşmayı bekleyin. <br />
kaynak:http://www.saglikweb.com/psikoloji/stres.aspUnknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3314942497641678796.post-13020988082537981922010-05-12T12:06:00.002+03:002010-10-07T13:14:01.817+03:00Stres (Mart Ayı Dosyası)<span style="color: red; font-size: large;"><strong>Stres delikanlıyı fena bozuyormuş</strong></span> <br />
<br />
Almanya’daki Trier Üniversitesi’nden bilim insanları, stresin, erkeklerin kadın seçimlerini değiştirdiğini ortaya çıkardı.<br />
<br />
<br />
Uzman Johanna Lass-Hennemann, 50 erkekle yaptıkları araştırmada, stres durumunda erkeklerin karşı cinste aradıkları özelliklerin kaybolduğunu, kriterlerin ortadan kalktığını söyledi. Buna göre, erkekler strese girince beğeni aralıkları genişliyor, karşı cinste seçicilik rafa kaldırılıyor. <br />
kaynak : <a href="http://www.hurriyet.com.tr/dunya/14071390.asp">http://www.hurriyet.com.tr/dunya/14071390.asp</a><br />
<br />
<br />
<span style="color: red; font-size: large;"><strong>Stres Çeneye de Zarar Veriyor</strong></span><br />
<br />
<br />
Strese bağlı olarak uyurken yapılan diş sıkmaları, baş, boyun ve bel ağrılarına neden oluyor.<br />
Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Nurselen Toygar, birçok rahatsızlığın ana nedeni olarak bilinen stresin çeneye ve dişlere de zarar verdiğini söyledi.<br />
<br />
Stresli gün geçiren kişilerin uyurken bilinçsizce dişlerini sıktığını belirten Prof.Dr.Toygar şöyle konuştu:<br />
<br />
’’Derin uykuya dalma sırasında, duyuların iletildiği beyin bölgesine stres ne kadar yoğun iletilirse çiğneme kaslarının o oranda sıkımı güçleşir ve kişi farkında olmadan dişlerini gıcırdatmaya, sıkmaya başlar. Kişi ancak uyandığında çenesindeki ağrıdan bunu fark edebilir. Diş sıkma, çocukluk çağında başlar, erişkinlikte artar. Yaşanan stres nedeniyle de devam eder.<br />
Yapılan araştırmalar bir kişinin diş sıkma gücünün 5 tona kadar ulaşabildiğini gösteriyor. Çene kasları çok güçlüdür. Diğer kaslara göre yorulmaz. Bu kasın histolojik yapısı farklıdır. Kasılma gücü fazladır. Bu kadar güçlü ısırma kuvveti dişlerde aşınmalara, çene kemiğinde kırılmalara, travmalara neden olur. Çiğneme ekleminde de deformasyon oluşur.’’<br />
<br />
Diş sıkmanın hastanın sosyal yaşamını bozduğunu, kaliteli uykuyu engellediğini, yaşam enerjisini düşürdüğünü dile getiren Prof. Dr. Toygar, bu rahatsızlığın özellikle ’’hassas, endişeli, içine kapanık ve duygularını dışa vuramayan kişilerde’’ görüldüğünü kaydetti.Prof. Dr. Toygar, şöyle devam etti:<br />
<br />
’’Strese bağlı olarak uyurken bilinçsiz yapılan diş sıkmaları baş, boyun, bel ağrılarına neden oluyor. Baş ağrıları migrenle karıştırılmamalı. Bu kişiler rahat çiğneyemez. Şakak bölgesinde, omuz ve sırtlarda ağrı yapar. Kulak çınlaması, yüzde asimetri, denge bozukluğu, depresyon, bulanık görme, gözde seğirme olarak kendisini gösterir.’’<br />
<br />
Ne Yapmalı?<br />
Prof.Dr.Nurselen Toygar öncelikle stresten uzak durmak gerektiğini belirtti ve şöyle konuştu:<br />
<br />
"Günde iki kez 20’şer dakika çene eklemine sıcak havluyla masaj yapılmalı. Gülerken, esnerken ağız açıklığı kontrol edilmeli, şeker ve kafein tüketiminden uzak durulmalı. Yumuşak gıdalarla beslenmeli ve bunlar ufak parçalı olmalı’’ <br />
kaynak : <a href="http://www.trt.com.tr/haber/HaberDetay.aspx?HaberKodu=5714e3da-59f3-4cec-ab6d-025ec79add9f">http://www.trt.com.tr/haber/HaberDetay.aspx?HaberKodu=5714e3da-59f3-4cec-ab6d-025ec79add9f</a><br />
<br />
<br />
<strong><span style="color: red; font-size: large;">Travma sonrası stres bozukluğu</span></strong><br />
Travma, insanın fiziksel ve ruhsal dünyasını sarsıcı düzeyde etkileyen her türlü olay için kullanılabilecek bir tanımdır. Günlük hayatta da çok sık kullanılmaya başlayan travma kelimesi zaman zaman sadece hissettiğimiz stres düzeyini arttıran olaylar için kullanılırken kimi zaman da ani olarak gerçekleşen ve korku, dehşet, panik, yada kaygıya yol açan, anlam vermekte yada alışmakta zorlandığımız durumlar için de kullanılmaktadır. <br />
<br />
<br />
Doğal afetler, terör, savaş, kronik yada akut hastalıklar, ekonomik krizler gibi toplumsal travmaların yanı sıra, trafik kazası, tecavüz, taciz, istismar, ani hastalık yada sakatlıklar, işkence, ayrılık, ölüm, işsizlik gibi kişisel travmalar mevcuttur. Kişi için bir olayın travma özelliği kazanması için o olayı kendisinin yaşaması şart değildir. Kendisi yaşamasa bile kişinin tanık olduğu sarsıcı bir olay da o kişi için travmatik olabilir. <br />
<br />
Stres ise kişinin kaygısal dengesini bozan her türlü olay yada durum olarak nitelendirilebilir ve herkeste travmanın etkisine yada kişinin özelliklerine göre farklılık gösterebilir. Bir kayıp ya da bir ayrılık kimisi için travmatik bir özellik taşırken başka bir kişi bu durumdan fazla etkilenmeyebilir.<br />
<br />
Travma sonrası stres bozukluğu ise tecavüz, trafik kazası, ağır bir hastalık, yangın, savaş gibi herkes için korkutucu olan ve kişinin fiziksel bütünlüğünü tehdit eden yada ölüm tehlikesine sebep olan bir olaydan sonra gelişen bir takım belirtiler olarak tanımlanabilir. Bunun gibi olayları yaşayan yada bu olaylara tanıklık eden kişiler aşırı derecede korktuklarını yada çaresizlik ve dehşet duygularını hissettiklerini belirtirler.<br />
<br />
Travma sonrası stres bozukluğunun görülme sıklığı toplumda topluma, bölgeden bölgeye hatta mevsimden mevsime bile farklılık gösterebilir. Bu değişikliklerden dolayı sıklık ve yaygınlık konusunda sağlıklı bir bilgi vermek olanaklı değildir.<br />
<br />
Travma sonrası stres bozukluğunda travmatik olayların ortak özellikleri şunlardır;<br />
<br />
1. acı veren olayın çok ağır oluşu<br />
<br />
2. stresin, daha önceden kestirilemeyen, beklenmedik nitelikte oluşu<br />
<br />
3. bireyin, olay karşısında denetim gücünün olmayışı yada çaresizlik durumu<br />
<br />
4. çevre desteklerinin yetersizliği<br />
<br />
Travma durumlarında verilen normal tepkiler beş aşamada inlenebilir.<br />
<br />
Korkular ve kaygıların belirgin olduğu aşama <br />
<br />
Karşılaşılan durumun korkutucu sonuçları ve kayıplarıyla başa çıkabilmek için zihinsel ve duygusal olarak üstün bir çaba gösterdiği aşama <br />
<br />
Hayatta kaldığından dolayı minnettarlık ve mutluluk hissedilen aşama <br />
<br />
Travmatik durumun gerçekleşmesine zemin hazırlayan ya da sebebiyet veren kişi kurum ve durumlara karşı hissedilen öfke ve engellenmişlik aşaması <br />
<br />
Duygusal ve zihinsel açıdan yaşanılan yapılanma sonucunda algıların daha gerçekçi bir hal aldığı aşama <br />
<br />
Travma sonrasındaki stres tepkileri<br />
<br />
Yaşanan olağanüstü bir olayın ardından gösterilen tepkilerin hemen “anormal” olarak adlandırılması yada ciddi bir psikolojik problemin varolduğu düşüncesinin yayılması doğru değildir. Yaşanan olağanüstü durumla ilgili olarak kişinin verdiği stres tepkileri belirli bir süre için son derece normal olarak karşılanmalıdır. Öncelikli olarak kişinin yaşadığı bu durumun gerçekliğine ve kendisine yaşattığı acı, üzüntü yada kayba alışması gerekmektedir ki bu alışma süreci kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Hiçbir müdahale olmadan bu sürecin 6 ila 16 ay arasında tamamen kaybolduğu bir çok araştırmada gözlenmiştir. Ancak gerek bu süreyi aşan durumlarda gerekse bu sürenin aşılmasına gerek kalmadan, ağır bir travmatik olayı izleyen 3-4 haftalık sürecin ardından, kişinin günlük hayatını son derece olumsuz yönde etkileyen bir takım şikayetlerin dozajının artması ile travma sonrası stres bozukluğunun oluştuğu şüphesine düşülebilir.<br />
<br />
Travma sonrası stres bozukluğuna ait DSM IV tanı kriterleri şunlardır;<br />
<br />
Kişi, gerçek bir ölüm ya da ölüm tehdidi, ağır bir yaralanma ya da kendisinin ya da başkalarının fizik bütünlülüğüne bir tehdit olayını yaşamış, böyle bir olaya tanık olmuş yada böyle bir olayla karşı karşıya gelmiştir. <br />
<br />
Kişinin tepkileri arasında aşırı korku, çaresizlik ya da dehşete düşme vardır. <br />
<br />
Not: çocuklar bunların yerine dezorganize yada ajite davranışla tepkilerini dışa vurabilirler. <br />
<br />
Travma sonrası stres bozukluğunda çok sık olarak yaşanan bir durum, olayın ya da sıkıntı veren durumun kişinin elinde olmadan tekrar tekrar hatırlanması, bununla ilgili düşüncelerin ve algıların varolmasıdır. <br />
<br />
Ayrıca yaşanan travmatik deneyimin sık sık, sıkıntı vererek bir şekilde rüyada görülmesi de rastlanan bir durumdur. Travmatik olayı adeta yeniden oluyormuş gibi hissetmek yada davranmak, özellikle o ana flashbackler yoluyla geri dönmek tekrar tekrar yeniden yaşama durumu hastalar tarafından sıklıkla bildirilen belirtiler içinde yer almaktadır.<br />
<br />
Bunlara yanı sıra yada bunlara ek olarak, yaşanmış travmaya eşlik etmiş olan düşünceler duygular yada konuşmalardan kaçınma eğilimi, travmayla ilgili hatıraları canlandıran etkinlikler, mekanlar yada insanlardan kaçınma ve uzak durma çabaları, travmanın önemli bir bölümünü hatırlayamama, insanlardan uzaklaşma ya da insanlara yabancılaşma hissi ve bir geleceği kalmadığı düşüncesini taşıma travma sonrası stres bozukluğu olan kişilerde sıklıkla gözlemlenen şikayetlerdir.<br />
<br />
Tedavi <br />
<br />
Travma yaşayan bir kişiye yönelik en doğru yaklaşım, destekleyici, olayı tartışmayı teşvik edici ve sıkıntı ile başa çıkma konusunda uzmanlarca yapılacak eğitici girişimlerdir<br />
<br />
Her şeyden önce hastanın güven duymasını sağlayan iyi bir ilişki kurulur ve hastanın duygu ve düşünceleri sabırla dinlenir. Hastanın ağır bunaltısı yatıştırılır, uyku düzeni sağlanır. <br />
<br />
Hastada organik bir sorun yoksa en kısa sürede işine yada görevine dönmesi için gerekli destekleyici bir tutum sergilenir. Her zaman için hastaları rahatlatacak ve gevşetecek, korku ve endişelerini azaltacak psikoterapötik bir yaklaşım kullanılır. Üstüne giderek alıştırma yöntemi olarak açılanabilecek “exposure” ve duyarsızlaştırma, kullanılabilecek tekniklerdir. Bunlara ek olarak bilişsel davranışçı yaklaşımın travma sonrası stres bozukluğunda kullanılabilecek farklı teknikleri de mevcuttur.<br />
<br />
Ayrıca, özellikle son yıllarda giderek yaygınlaşan EMDR (göz hareketleri duyarsızlaştırma metodu) da travma sonrası stres bozukluğunun tedavisinde sıklıkla kullanılmakta ve son derece başarılı sonuçlar elde edilmektedir.<br />
<br />
Travma sonrası stres bozukluğu belirtileri yaşan kişilerin mümkün olduğunca çabuk bir şeklide bir psikoloğa başvurmaları, yaşadıkları durumla ilgili sağlıklı bilgi almaları ve psikoterapi almaları gerekmektedir.<br />
Uzm. Psk. Yasemin MERİÇ KAZDAL <br />
<br />
kaynak : <a href="http://www.doktorsitesi.com/yazi/770/Travma-sonrasi-stres-bozukluGu?a_id=8">http://www.doktorsitesi.com/yazi/770/Travma-sonrasi-stres-bozukluGu?a_id=8</a><br />
<br />
<br />
<strong><span style="color: red; font-size: large;">Stresle Başa Çıkmak için Gevşeme Egzersizi</span></strong><br />
<span style="color: red; font-size: large;"><span style="color: black; font-size: small;">Hayatın her anında karşılaştığımız stresli olaylarla başa çıkmak için kullanabileceğiniz yöntemlerden biri de kendi kendinize uygulayabileceğiniz gevşeme egzersizleridir. Bu hafta sizlerle uygulayabileceğiniz bir gevşeme egzersizi örneğini paylaşacağım. Hem rahatlamanızı hem de dinçleşmenizi sağlayan bu yöntemi ihtiyacınız olan her an uygulayabilirsiniz. (bir sınav ya da sunum öncesi, önemli bir toplantıya girmeden, bir tartışma yaşadığınızda ya da kendinizi gergin hissettiğiniz herhangi bir zaman) Size önerim eğer imkânınız varsa aşağıdaki metni yavaş yavaş okuyarak sesinizi kaydedin ve ihtiyacınız olduğunda bu kaydı dinleyin.</span></span><br />
<span style="color: red; font-size: large;"><span style="color: black; font-size: small;"></span> </span>Uzm. Psk. Şahin UÇAR <br />
<span style="color: black; font-size: small;">Gevşeme Prosedürü</span><span style="color: black;"><br />
<span style="font-size: small;"></span></span><br />
<span style="color: black; font-size: small;">Şimdi oturduğunuz koltukta kendinizi en rahat pozisyona getirin ve gözlerinizi kapatın. </span><br />
<span style="color: black;"><br />
<span style="font-size: small;"></span></span><br />
<span style="color: black; font-size: small;">Dikkatinizi nefes alış verişinize yoğunlaştırın. Burnunuzdan derin bir nefes alın… Aldığınız nefesi ağzınızdan yavaşça verin… Tekrar burnunuzdan derin bir nefes alın…1-2 saniye bekleyin ve ağzınızdan yavaşça verin… Her aldığınız nefesle vücudunuza taze, ferah bir hava doluyor. Her nefes verişte vücudunuzun yavaş yavaş gevşediğini fark ediyorsunuz. Giderek vücudunuz ağırlaşıyor ve daha da gevşiyorsunuz. O kadar gevşediniz ki kıpırdamak istemiyorsunuz. Bütün bedeninizin sakin ve ağır olduğunu hissediyorsunuz. </span><br />
<br />
<span style="color: black; font-size: small;">Yavaş ve sakin bir şekilde nefes alıp vermeye devam edin… Şimdi kendinizi rahat ve güvende hissedebileceğiniz bir yer hayal edin. Burası istediğiniz her yer olabilir, yeryüzü, gökyüzü, bir bulutun üstü ya da bir deniz kenarı, ya da bir ağaç altı, ya da sıcacık yatağınız olabilir… Burada kendinizi hem rahat hem de güvende hissediyorsunuz. Kimse sizi rahatsız edemeyeceği bir yerdesiniz. Etraftaki sesleri veya sadece sessizliği dinliyorsunuz… Vücudunuzda bulunduğunuz yerin ısısını hissediyorsunuz… Bulunduğunuz yer kendinizi en rahat hissettiğiniz yer. Buraya gelince sizi rahatsız eden düşünceler, olaylar, durumlar her ne varsa yavaş yavaş bulutlar gibi dağılıyor. Sizi sıkan her ne varsa giderek küçülüyor, giderek sanki su damlaları gibi buharlaşıp uçuyor. Burası öyle bir yer ki sizi bütün sıkıntılarınızdan uzaklaştırıyor… Giderek daha da rahatlıyorsunuz, ferahlıyorsunuz. Kendinizi özgür hissediyorsunuz. </span><span style="color: black;"><br />
<span style="font-size: small;"></span></span><br />
<span style="color: black; font-size: small;">Burası sizin kendiniz için seçtiğiniz özel yeriniz. İstediğiniz zaman buraya gelip, tekrar bu rahatlama duygusunu yaşayabilirsiniz. Şimdi tekrar bedeninize odaklanıyorsunuz. Nefesiniz sakin ve huzurlu. Bedeniniz enerji dolu. Kendinizi dinlenmiş ve rahatlamış hissediyorsunuz.</span><span style="color: black;"><br />
<span style="font-size: small;"></span></span><br />
<span style="color: black; font-size: small;">Şimdi gününüze kaldığı yerden devam etmek için hazırsınız. Hazır olduğunuz zaman acele etmeden yavaşça gözlerinizi açabilirsiniz.</span> <br />
<span style="color: black; font-size: small;">Uzm. Psk. Yasemin MERİÇ KAZDAL</span> <br />
<span style="color: black; font-size: small;">kaynak : <a href="http://www.doktorsitesi.com/yazi/3579/Stresle-Basa-Cikmak-iCin-Gevseme-Egzersizi?a_id=8">http://www.doktorsitesi.com/yazi/3579/Stresle-Basa-Cikmak-iCin-Gevseme-Egzersizi?a_id=8</a></span><br />
<br />
<br />
<strong>Trafikte Yaşanan Stres ve Çözüm Önerileri</strong><br />
<span style="color: black; font-size: small;"> Trafik; araçlar, insanlar ve çevre gibi birbirini bütünleyen koşulların bir araya gelmesinden oluşan ve bu koşulların herhangi birinde meydana gelebilecek değişikliklerden de etkilenen bir kavramdır. Büyükşehirlerde yaşayanların en büyük sorunlarından biri olan trafik stresi, ruhsal sıkıntıları da beraberinde getirmektedir. Birçok hastalığa neden olan ve sıkışık trafikte doruğa çıkan stres günlük hayatımızda ve bilimsel alanda çok yaygın olarak kullanılan bir kavramdır. </span><br />
<br />
<span style="color: black; font-size: small;"> Stres, insanda zorlanmaya neden olan, uyum ve dengeyi bozan, fiziksel, çevresel, ruhsal, toplumsal ve psiko-sosyal etkenleri, organizmada bu etkenlere karşı gelişen olumsuz değişiklikler ve tepkileri anlatmak için kullanılır. Strese neden olabilecek zorlayıcı etkenlerden biri de hayatımızın içinde bir çevresel koşul olarak yer alan, trafik sorunudur. Bir taraftan sayısı ve hızı artan araçlar yaşantımızın vazgeçilmez bir parçası olurken diğer taraftan özellikle büyük şehirlerde yaşayanlar için sabah ve akşam saatlerinde yoğunlaşan trafik, insanların stresle yüklü olarak işlerine ve evlerine gitmelerine neden olmaktadır. Trafik stresine ek olarak trafik kazaları da dünyanın ve Türkiye’nin temel ve çözümü zor sorunlarından biri haline gelmiştir.</span><br />
<span style="color: black; font-size: small;"> Trafikte aniden şeridinize geçilmesi, sinyal vermeden ani dönüşler, birinin sizi yolunuzda giderken bir şekilde engellemesi, kavşaklardan geri çıkışlar, otobüs-dolmuş veya taksilerin ani duruşları, yakın mesafeden takip edilmek, yayaların sizi görmesine rağmen otomobilinizin önünde yürümesi veya koşması herkesin başına gelebildiği gibi sizin de yaşayabileceğiniz durumlardandır. Böyle bir durumda içinizden ilk gelen korna çalmak, hızınızı artırmak veya kötü sözlerin havada uçuşması olabilmektedir. Bir diğer olasılık ise kendinizi rahatlatarak yolunuzda devam etmek ve böyle bir şey olmamış gibi davranmaktır.</span><br />
<span style="color: black; font-size: small;"> Sürücülerin gitmeleri gereken yere geç kalmaları, trafikte yaşadıkları stresi artırmaktadır. Yolda meydana gelen beklenmedik tıkanıklıklar engellenmişlik hislerini yoğunlaştırırken, üstüne geçici olarak kullanıma açılan veya kapatılan yollar, hatalı şerit değiştirmeler ve yanlış dönüşler de eklenince bazı sürücüler agresifleşebilmekte. Yorgun ve sinirliyken, yakın mesafeden takip edilmek bile sürücülerde öfkelenmeye neden olabilir. Bazı sürücüler bu tür durumlara karşı daha az toleranslı olduklarından araçlarını daha agresif kullanmakta ve daha kolay hata yapabilmektedirler. Bu tür durumlarda sürücü davranışlarının kişisel algılanmaması ve soğukkanlılığın koruması önemlidir.</span><span style="color: black;"><br />
<span style="font-size: small;"></span></span><br />
<span style="color: black; font-size: small;"> Trafikte yaşanılan stresi anlamak için sadece araç kullanmak gerekmez, toplu taşıma araçlarında ya da bir yaya olarak da strese maruz kalmaktayız. Yoğun iş temposu ve büyüyen şehirlerin kaçınılmaz sorunu olarak trafik, günlük hayatımızın bir parçası haline gelmiştir. Ulaşımı hayatımızdan çıkarıp atamayacağımıza göre, araç trafiğini ve trafikte yaşanan stresle nasıl başa çıkılacağını öğrenmemizde yarar var. </span><span style="color: black;"><br />
<span style="font-size: small;"></span></span><br />
<span style="color: black; font-size: small;"> Trafikte yaşanılan stresin hem psikolojik hem de fiziksel sağlığımız üzerinde olumsuz etkileri olabildiği için, trafik ortamında stresle başa çıkma konusunda aşağıdaki önerilere uyulmasını tavsiye ederiz:</span><br />
<br />
<span style="color: black; font-size: small;"> Sürücüler gitmeleri gereken yere geç kalma riski doğduğunda, gidiş yönlerinde kaza veya yol çalışması gibi nedenlerle yol tıkandığında veya dönmeleri gereken sapağı kaçırmaları gibi durumlarda araçlarını agresif şekilde kullanma eğilimine girebiliyor. Bu tip durumların olabileceği düşünülerek yola daha erken çıkmak, yola çıkmadan önce planlama yapmak (örneğin İstanbul’da hangi köprüde ve ana arterlerde yoğunluk olduğunu http://tkm.ibb.gov.tr/yolDurumu/YogunlukHaritasi.aspx gibi web sitelerinden yola çıkmadan değerlendirmek) faydalı olabilir. </span><span style="color: black;"><br />
<span style="font-size: small;"></span></span><br />
<span style="color: black; font-size: small;"> Yorgun, sinirli ya da öfkenin çabuk harekete geçebileceği durumlarda araba kullanma başkalarına olan toleransımızı azaltır. Dolayısıyla aracımızın yakınında seyreden agresif sürücüyü daha çabuk azarlamaya ve basit hatalar yapmaya başlarız. Bu nedenle araç kullanmadan önce mümkünse biraz dinlenmek, mümkün değilse toleranslı bir ruh hali ile araç kullanmaya şartlanmak önemlidir. </span><br />
<span style="color: black;"><br />
<span style="font-size: small;"></span></span><br />
<span style="color: black; font-size: small;"> Trafikte sizi rahatsız eden kişilerle göz kontağı kurmaktan, kızgınlıkla yüksek sesle jest ve mimikler sarf etmekten veya el-kol hareketleri yapmaktan kaçının. Bu tip davranışları karşı tarafta görseniz bile, bunu görmezden gelerek siz karşıya bakın, yolunuza odaklanın ve bu kişilerden uzak mesafede seyredin. Aracınızın camını açarak yüksek sesle kızgınlık ifade etmeyin, karşı taraftan bu tip bir ifade gelse dahi siz yolunuza konsantre olmayı tercih edin. </span><span style="color: black;"><br />
<span style="font-size: small;"></span></span><br />
<span style="color: black; font-size: small;"> Aracınızı korna çalarak, diğer aracı çok yakın mesafeden takip ederek, hızınızı azaltarak ya da artırarak başkalarını tehdit etmek amacıyla kullanmak çeşitli tehlikelere ve istenmedik durumlara yol açabilir. Böyle zamanlarda sakinliğinizi korumak en fayda sağlayıcı davranıştır. Eğer bir başka sürücü tehlikeli veya çocukça hareket ediyorsa, bırakın geçip gitsin. Doğru olanı yapmış olmanın huzuru ile güvenli ve sorunsuz şekilde gitmek istediğiniz yere ulaşan siz olacağınız için nihai kazanan siz olacaksınız </span><br />
<span style="color: black;"><br />
<span style="font-size: small;"></span></span><br />
<span style="color: black; font-size: small;"> Siz hız limitine ve trafik kurallarına uyarken aracını kurallara uymadan kullanan ya da hata yapan sürücüler olabilir. Bu kişileri cezalandırmak sizin göreviniz değildir. Bu tür durumlarda sağ şeridi boşaltmak ya da arkanızda sizi yakın mesafeden takip eden bir sürücü varsa yavaş hareket eden şeride geçmek, ardından bu sürücü sizin ya da başkalarının hayatlarını tehlikeye atacak kadar riskli davranışlar sergiliyorsa, (aracınızla güvenli şekilde yolun sağında durdurduktan sonra) trafik polisini (154) aramak ve durumu onların çözmesini sağlamak daha doğru olacaktır. </span><br />
<span style="color: black;"><br />
<span style="font-size: small;"></span></span><br />
<span style="color: black; font-size: small;"> Trafikte aracınızla seyrederken sıkıntılı bir durumla karşılaştığımızda ya da trafikte bekleme halindeyken yine sakinliğimizi korumak ve derin nefes almak bizi iyi bir duygu durumuna geçirecektir. Hafif bir müzik ya da telkin edici, sakinleştiren ya da güldüren bir radyo programı dinlemek de iyi gelebilir. </span><br />
<span style="color: black;"><br />
<span style="font-size: small;"></span></span><br />
<span style="color: black; font-size: small;">Bir başka öneri hafta sonu için planladığınız aktiviteleri düşünerek rahatlamayı sağlamaktır. Hafta sonu boyunca yapmayı planladığınız aktiviteleri hayal ederek, örneğin bir Pazar sabahı kahvaltınızda bir yandan gazete okuyup bir yandan kahvenizi yudumlarken nasıl hissedeceğinizi, o gün içinde yakınlarınızla neler yaptığınızı düşünerek odaklandığınız konuyu değiştirebilir, kendinizi rahatlatabilirsiniz. </span><br />
<span style="color: black;"><br />
<span style="font-size: small;"></span></span><br />
<span style="color: black; font-size: small;">Stres yaratan durumlarda ağız kuruluğu yaşanabileceğinden aracınızda su bulundurmak iyi bir fikir olabilir. Ek olarak stres anında dikkati dağıtmak ve olası açlık durumunu kısa süreli de olsa bastırmak için yenmesi kolay yiyecekleri (meyve-biskuvi vs.) aracınızda bulundurabilirsiniz. </span><br />
<span style="color: black;"><br />
<span style="font-size: small;"></span></span><br />
<span style="color: black; font-size: small;">Trafikte sıkışıp kaldığınızda, etrafınızdaki araçları izleyerek daha sonra almayı düşüneceğiniz ya da hayalini kuruduğunuz arabaları gözünüze kestirebilirsiniz. Bu arabaların model ve rengini aklınızdan seçebilirsiniz. Örneğin hangi aksesuarları tercih ederdiniz? Bu arabayı kullanırken nasıl hissedeceğinizi düşünebilirsiniz. </span><br />
<span style="color: black;"><br />
<span style="font-size: small;"></span></span><br />
<span style="color: black; font-size: small;">Trafikte stresiniz arttığı anlarda nefesinize odaklanabilirsiniz. Burnunuzdan derin bir nefes alıp ve ağzınızdan vererek bu alıştırmayı birkaç kez ve daikalar boyunca tekrarlayın. Daha fazla oksijen teneffüs etmek beyninizi daha dinç ve sizi daha dikkatli hale getirecektir. </span><br />
<span style="color: black;"><br />
<span style="font-size: small;"></span></span><br />
<span style="color: black; font-size: small;">Arabada pasif egzersizler yapmayı deneyebilirsiniz. Baldırlarınızdaki kasları 1’den 10’a kadar sayarken sıkabilir ve ardından yavaşça gevşetebilirsiniz. Buna ek olarak dik ve düzgün bir şekilde oturarak karın kaslarınızı kasarak aynı egzersizi yapabilirsiniz. </span><br />
<span style="color: black;"><br />
<span style="font-size: small;"></span></span><br />
<span style="color: black; font-size: small;">Trafikte sıkıştığınız anlarda yüksek sesle sevdiğiniz şarkıları söylemek eğlenceli ve rahatlatıcı olabilir. Diğer sürücülere nasıl göründüğünüzü dert etmeyin, şarkı söyleme fırsatı elimize çok sık geçmiyor. </span><br />
<span style="color: black;"><br />
<span style="font-size: small;"></span></span><br />
<span style="color: black; font-size: small;">Trafikte sıkışıp kaldığınız zamanları kendi hayatınızla ilgili tatlı düşler kurarak geçirebilirsiniz. “Hayatınızda en çok neyi seversiniz, neleri değiştirmek istersiniz, bu değişiklikleri nasıl yapabilirsiniz” gibi konularda düşünmek zihninizi başka bir alana odaklama konusunda yardımcı olabilir. </span><span style="color: black;"></span><span style="color: black; font-size: small;">Bu konularla ilgili daha ayrıntılı bilgi almak isterseniz veya danışmak istediğiniz başka konular olursa, Avita Çalışan Destek Hizmetleri’ndeki psikologlara ulaşabilirsiniz. </span><span style="color: black;"><br />
<span style="font-size: small;"></span></span><br />
<span style="color: black; font-size: small;">Kaynaklar:</span><span style="color: black;"><br />
<span style="font-size: small;"></span></span><br />
<span style="color: black; font-size: small;">1.Türk Psikoloji Bülteni Özel Gündem: Trafik Psikolojisi</span><span style="color: black;"><br />
<span style="font-size: small;"></span></span><br />
<span style="color: black; font-size: small;">2.www. TheScienceoftheLawofAttraction.com </span><span style="color: black;"><br />
<span style="font-size: small;"></span></span><br />
<span style="color: black; font-size: small;">4. AVİTA Çalışan Destek Hizmetleri</span><br />
<span style="color: black; font-size: small;">Uzm. Psk. Yasemin MERİÇ KAZDAL</span> <br />
<span style="color: black; font-size: small;">kaynak : <a href="http://www.doktorsitesi.com/yazi/3574/Trafikte-Yasanan-Stres-ve-COzUm-Onerileri?a_id=8">http://www.doktorsitesi.com/yazi/3574/Trafikte-Yasanan-Stres-ve-COzUm-Onerileri?a_id=8</a></span><br />
<br />
<br />
<strong>Sigara ve stres arasındaki ilişki</strong><br />
<span style="color: black; font-size: small;">Sigara bağımlılığı ile başedemeyen kişilerin çoğu stres ile başedemedikleri için bırakamadıklarını söylemektedirler.Bırakıp da yeniden başlayanların dörtte üçü bu nedenle yeniden başladıklarını belirtmişlerdir. </span><br />
<span style="color: black; font-size: small;"></span><br />
<span style="color: black;"><br />
<span style="font-size: small;"></span></span><br />
<span style="color: black; font-size: small;">Gerçekten nikotin ve stres arasında nasıl bir bağ vardır?</span><br />
<span style="color: black;"><br />
<span style="font-size: small;"></span></span><br />
<span style="color: black; font-size: small;">Stres vücutta asit üretir, vücudun pH dengesi çok hassastır.Asit nikotini hemen tüketir, tıpkı sodanın akü başlarında biriken asiti yok etmesi gibi.Bu durumda nikotin yoksunluğu belirtileri ortaya çıkar;beynin fizyolojisi değişir,en sık olarak anksiyete-tedirginlik-,keyifsizlik olur; kişi bir sigara içse bunların kaybolacağını hafızasına önceki deneyimlerinden kaydetmiştir, şiddetli sigara isteği doğar.</span><br />
<span style="color: black;"><br />
<span style="font-size: small;"></span></span><br />
<span style="color: black; font-size: small;">Bu istek tamamen psikolojiktir.Kişi stres ile karşılaştığında bir iki kez sigara içmemeyi başarırsa, üçüncü dördüncüden sonra strese karşı artık aklına sigara gelmeyecektir,çünkü sigara şartlı refleks olmaktan çıkacaktır.</span><br />
<span style="color: black;"><br />
<span style="font-size: small;"></span></span><br />
<span style="color: black; font-size: small;">Sigara bırakma merkezimize gelenlerin çoğuna bedensel ve bilişsel tekniklerle örneğin temel nefes egzersizi ve/veya bilişsel yeniden yapılandırma ile stresi yenmeyi öğrettiğimizde daha sonra sorunlarını kendi kendilerine sigarasız çözme başarısını gösteriyorlar.</span><br />
<span style="color: black;"><br />
<span style="font-size: small;"></span></span><br />
<span style="color: black; font-size: small;">Kişinin hafızasında kodlu olan " streisle karşılaştığında bir sigara içip rahatla" mesajını bozup," stresin çözümü sigara değildir, işe yarar başka teknik kullan,gerçek çözüme ulaş" mesajını yerleştirmek gerekir.</span><br />
<span style="color: black;"><br />
<span style="font-size: small;"></span></span><br />
<span style="color: black; font-size: small;">Gerçekten bir çok teknik stres için çok etkilidir ve terapistler bunları kişiye özel çözümler olarak öğrettiklerinde sigara-stres şartlı refleksi bozulmakta, daha iyisi kişi ömür boyu stres kontrolünü başarmaktadır.</span><br />
<span style="color: black; font-size: small;">Dr. A.Sibel AKKOL</span> <br />
<span style="color: black; font-size: small;">kaynak : <a href="http://www.doktorsitesi.com/yazi/884/Sigara-ve-stres-arasindaki-iliski?a_id=92">http://www.doktorsitesi.com/yazi/884/Sigara-ve-stres-arasindaki-iliski?a_id=92</a></span><br />
<br />
<br />
Stres ve stres yönetimi<br />
<span style="color: black; font-size: small;">Sağlıklı ve mutluluk seviyesi yüksek bir hayat için olmazsa olmaz şartlardan biri stresten uzak durmaktır. Günümüzün önemli haşarı çocuğu stres birçok kişinin ve ailenin hayatını kabusa çevirmektedir. Hepimizin zaman zaman karşı karşıya kaldığı stresi iyi yönetmeyi öğrenirsek zararlarından kurtulur hatta ondan faydalanabiliriz. Çünkü biraz stres bizi harekete geçirir, günlük hayatta karşılaştığımız zorlukları aşmak için ihtiyaç duyduğumuz enerjiyi, dinamikliği ve gücü sağlar. Uzun süreli ve kontrol altına alınamayacak kadar fazla stres yorgunluğa, enerji kapasitesinin düşmesine, beden ve ruh sağlığının bozulmasına sebep olur. Stres sadece sağlığımızı değil aile içi ve dışı tüm ilişkilerimizi yaşamımızı etkiler. </span><span style="color: black;"><br />
<span style="font-size: small;"></span></span><br />
<span style="color: black; font-size: small;">Stresi kontrol altına almak için öneriler:</span><span style="color: black;"><br />
<span style="font-size: small;"></span></span><br />
<span style="color: black; font-size: small;"> Bilgi, tecrübe ve becerileriniz ölçüsünde yapabileceğiniz kadar iş üstlenin: Her işi yapabileceğinizi düşünürseniz hayal kırıklığı ve stres kaçınılmaz olur. </span><span style="color: black;"><br />
<span style="font-size: small;"></span></span><br />
<span style="color: black; font-size: small;"> Yapamayacağınız şeyler için söz vermeyin: Yapmayı vaat ettiğiniz bir şeyi yapamadığınızda bu hem itibarınızı etkiler hem de sizi sorumluluk ve başarı doğrultusunda baskı altına sokar. </span><span style="color: black;"><br />
<span style="font-size: small;"></span></span><br />
<span style="color: black; font-size: small;"> Kendi kendinizi motive edin: Motive olmak için başkalarının sizi değerlendirmesini, ödüllendirmesini, motive etmesini beklemeyin kendi kendinizi motive edin. Böylece bir adım önde olursunuz. </span><span style="color: black;"><br />
<span style="font-size: small;"></span></span><br />
<span style="color: black; font-size: small;"> Gülümseyin: İçten bir gülümseme stresin dışa açılan kapısıdır. </span><span style="color: black;"><br />
<span style="font-size: small;"></span></span><br />
<span style="color: black; font-size: small;"> Hedef ve amaçlarınızı ulaşılabilir ve yeteneklerinizle doğru orantılı olarak belirleyin: Yüksek hedef ve amaçlar ulaşılamadığında motivasyonu bozar, stresi körükler. Ulaşılabilen hedefler ise sizi amacınıza ulaştıracak yukarı çıkan basamaklar gibidir.</span><span style="color: black;"><br />
<span style="font-size: small;"></span></span><br />
<span style="color: black; font-size: small;"> Kendinize zaman ayırın: Dünyaya insanlara kölelik etmek için gelmediniz, kendinize zaman ayırın, kendinize gereken değeri verin. </span><span style="color: black;"><br />
<span style="font-size: small;"></span></span><br />
<span style="color: black; font-size: small;"> Düzenli egzersiz yapın: Böylece bedeninizi çalıştırarak zihninizi dinlendirecek stresi en aza indirecek ve zararlarından kurtulacaksınız. </span><span style="color: black;"><br />
<span style="font-size: small;"></span></span><br />
<span style="color: black; font-size: small;"> Mevsimlere göre beslenme alışkanlığı edinin: Beslenmenin insan psikolojisini etkilediğini unutmayın. Sıcak bir havada ağır yağlı hamur işi yemekler yemek psikolojinizi olumsuz etkiler. </span><span style="color: black;"><br />
<span style="font-size: small;"></span></span><br />
<span style="color: black; font-size: small;"> Gerilimli insanlardan uzak durun: Stres bulaşıcıdır, eğer bağışıklığınız yoksa böyle insanlardan olumsuz etkilenirsiniz. </span><span style="color: black;"><br />
<span style="font-size: small;"></span></span><br />
<span style="color: black; font-size: small;"> Alkol ve sigaradan uzak durun: Bunlar sağlıklı bedeni bozduğu gibi sağlıklı zihni de bozar ve sağlıksız bozuk bir zihin strese karşı savunmasızdır. </span><span style="color: black;"><br />
<span style="font-size: small;"></span></span><br />
<span style="color: black; font-size: small;"> Zamanınızı iyi değerlendirin: Boşa zaman harcamak ve yapmanız gerekenleri yapmanız gereken süre içinde yapamazsanız daralan zaman sizi strese sokar. </span><span style="color: black;"><br />
<span style="font-size: small;"></span></span><br />
<span style="color: black; font-size: small;"> Hobiler edinin: İlgi ve yetenekleriniz doğrultusunda edineceğiniz hobiler sizin stresten çıkış kapınız olabilir.</span> <br />
<span style="color: black; font-size: small;">Uzm. Dr. Ali AKBEN </span><br />
<span style="color: black; font-size: small;">kaynak: <a href="http://www.doktorsitesi.com/yazi/2422/Stres-ve-stres-yOnetimi?a_id=84">http://www.doktorsitesi.com/yazi/2422/Stres-ve-stres-yOnetimi?a_id=84</a></span><br />
<br />
<br />
<strong>İş Yerinde Yaşanan Kronik Stres Kaynakları</strong><br />
<span style="color: black; font-size: small;">İş yaşamında strese yol açabilecek etmenler, işin yapılış şekli ile ilgili olabileceği gibi, kurumun yapısından, fiziksel çevre koşullarından veya bireysel özelliklerden kaynaklanabilir. Özellikle kurumun doğasında olan bazı özelliklerden oluşan stres kaynakları, çalışanlar için sürekli sorun yaratırlar. Kaynaklar fark edilmeyince etkili bir şekilde stresi kontrol altına almak mümkün olmaz. Bunun sonucunda da kronik stres kaynakları haline dönüşürler.</span><br />
<span style="color: black; font-size: small;">İş yerindeki kronik stres kaynaklarını aşağıdaki gibi başlıklar altında toplamak mümkündür.</span><br />
<br />
<br />
kaynak: <a href="http://www.doktorsitesi.com/yazi/3368/İs-Yerinde-Yasanan-Kronik-Stres-Kaynaklari?a_id=84">http://www.doktorsitesi.com/yazi/3368/İs-Yerinde-Yasanan-Kronik-Stres-Kaynaklari?a_id=84</a><br />
<br />
<br />
<span style="color: red; font-size: large;"><strong>Kontrolsüz Stres İşsiz Bırakabilir</strong></span><br />
Stres iş verimini büyük oranda düşürürken, kontrol altına alınmayan stres ise kişiyi işten ayrılmaya kadar götürüyor.<br />
<br />
Milli Prodüktivite Merkezi’nin (MPM) yaptığı araştırmaya göre, stres iş verimini büyük oranda düşürürken, kontrol altına alınmayan stres ise kişiyi işten ayrılmaya kadar götürüyor. <br />
MPM’nin yaptığı bir araştırma stresin iş verimini büyük oranda düşürdüğünü ortaya çıkardı.<br />
İşe gitmede isteksizlikle başlayan stresin etkileri, ilerleyen safhalarda iş hastalıklarının artması, işle ilgili yetersizlik duygusu, kararlarda isabetsizlik ve sinirliliğe yol açtığı belirlendi. Ayrıca, kontrol altına alınmayan stres ise kişinin işten ayrılmasına neden oluyor. <br />
<br />
Stres Sinsi ve Tehlikeli<br />
Araştırmada, insanın aile hayatını ve kişisel sağlığını olumsuz etkileyen stresin oldukça sinsi ve tehlikeli olduğuna vurgulanarak, bu rahatsızlığın her geçen gün daha büyük sorunlara neden olduğuna dikkat çekti.<br />
<br />
Stresin hayatın her alanında büyük sorunlara yol açtığı kaydedilen araştırmada, kurum büyüdükçe ve karmaşıklaştıkça, stres kaynaklarının da arttığına, bunun sonucunda da stresli kişilerin, diğer çalışanları ve kurumu da olumsuz yönde etkilediğine dikkat çekildi. <br />
Stres Sınırlanmalı<br />
<br />
Kişinin kendisini ve çevresini olumsuz etkilememesi için stresini sınırlaması gerektiği ifade edilen araştırmada, kontrol edilebilen bir stresin kişinin başarısını kamçılayabileceği belirtildi.<br />
<br />
Araştırmada, "Stres, normal düzeyde görünmesi halinde, bireyi uyaran, motive eden bir unsur olabilir. Herhangi bir işte iyi bir sonuç elde etmek için, belli bir heyecan düzeyine gereksinim bulunmaktadır. Bu düzey aşıldığında işte başarı azalmakta, endişeli, yorgun ve yanılmaya daha yatkın olunmaktadır" denildi. <br />
kaynak : <a href="http://www.trt.net.tr/haber/HaberDetay.aspx?HaberKodu=0838eb23-25dc-4024-96c3-5f1a2e6be271">http://www.trt.net.tr/haber/HaberDetay.aspx?HaberKodu=0838eb23-25dc-4024-96c3-5f1a2e6be271</a><br />
<br />
<br />
<span style="color: red; font-size: large;"><strong>Kronik yorgunluk ve stres</strong></span><br />
Çağımızın hastalığı stres pek çok hastalığa yol açtığı gibi kronik yorgunluğun da en önemli nedenlerinden biri. Yeteri kadar sıvı almayan, düzensiz beslenen kişilerde de görülebilen kronik yorgunluğunun nedeni, belirtileri ve tedavisi hakkında İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Emel Terzihan bilgi veriyor.<br />
<br />
Kronik yorgunluk, hastanelere başvuran hastaların en sık yakınmalarından biri, %24’ünde ise asıl şikayettir. Yorgunluk strese bağlı olabildiği gibi, altta yatan şeker hastalığı, kan hastalıkları, vitamin eksiklikleri, tiroit hastalıkları, depresyon, hepatit dediğimiz karaciğer hastalıkları, enfeksiyon hastalıkları, düşük veya yüksek tansiyon, kalp – damar hastalıkları veya kanser hastalığının belirtilerinden biri olabilir. Kronik yorgunluk ile beraber kansızlığa sebep olan vitamin eksikliklerinin başında B12 vitamini, demir ve folik asit eksikliği gelir. Tiroit bezinin az çalışması durumunda kilo artışı, vücutta şişlik, kabızlık, fazla uyku uyuma yakınmalarının yanında en sık görülen yakınma yorgunluktur. <br />
<br />
Halsizlik yakınmasının 15 günden fazla sürmesi ve günlük aktiviteyi bozması durumunda hekime başvurulmalıdır. Yapılan muayene sonrası tiroit fonksiyon testleri, tam kan sayımı, tam idrar analizi, kan şekeri, sedimantasyonla birlikte kan biyokimya paneli testleri istenmelidir. Hastanın kronik yorgunluğa eşlik eden yakınmalarının yanında test sonuçları bizi kronik yorgunluğun altında yatan hastalığa götürür. Kronik yorgunluk nedenleri arasında psikolojik nedenler önde gelir. Hastaların bu yakınmalarını açılayacak bir sebep bulunamadığı durumunda hastalar pskiyatrist tarafından değerlendirilmelidir. <br />
<br />
Özellikle kadınlarda gördüğümüz hastalığın oluşmasında stresin ön planda olduğu ‘fibromiyalji’ dediğimiz kas – iskelet sistemi hastalığında kronik yorgunlukla birlikte baş, boyun ve sırt ağrıları ile birlikte sırtta küçük yuvarlak nodüller bulunur. <br />
<br />
Kronik yorgunluktan kaçınmak için sağlıklı beslenilmeli, alkol, sigaradan kaçınılmalı, düzenli uyku uyunmalı ve egzersiz yapılmalıdır. Sağlıklı beslenme günde en az 3 öğün sebze ve meyve içeren, kuru baklagillerin de yer aldığı, 3 ana ve ara öğünlerden oluşan beslenme şeklidir. Besinler gün içindeki kan şekeri dalgalanmalarını önlemek için glisemik yükü düşük ve posalı besinlerden seçilmelidir. Rafine karbonhidratlar mümkün olduğu kadar az tüketilmeli, sebzelerin vitamin değerlerinin kaybedilmemesi için buharda pişirme yöntemi tercih edilmelidir. Yeterince sıvı almayan, düzenli beslenmeyen kişilerde kronik yorgunluk daha sık görülür. Beslenme problemi olan hastalar hekim kontrolünde vitamin desteği almalıdırlar. <br />
<br />
Egzersiz en az haftada 3 gün, 3 saat olmalı ve 2 egzersiz arasında 1 günden fazla ara olmamalıdır. Spor yapan kişilerde stresle başa çıkmayı sağlayan seratonin hormonu salgılanır. Spor yapan kişilerde hem enerji, hem de günlük stresle başa çıkma kapasitesi daha fazladır. Bu nedenle egzersiz yapanlarda kronik yorgunluğa daha az rastlanır. <br />
<br />
Yorgunluk iş stresinden dolayı ortaya çıkıyorsa, bununla başa çıkma yöntemleri öğretilmeli, mesai sırasında kapalı ortamda çalışılıyorsa açık havadan yararlanmaya çalışılmalı, küçük yürüyüşler yapılmalıdır. <br />
kaynak: <a href="http://www.anneyiz.biz/annelik/saglikli-yasam-stress/kronik-yorgunluk-ve-stres-saglikli-yasayin_12179.html">http://www.anneyiz.biz/annelik/saglikli-yasam-stress/kronik-yorgunluk-ve-stres-saglikli-yasayin_12179.html</a><br />
<br />
<br />
<span style="color: red; font-size: large;"><strong>Stresten uzak durmazsak ne olur?</strong></span><br />
<br />
<br />
Stres hormonlarımızı nasıl harekete geçiriyor ve vücudumuz bunu nasıl ağrıya dönüştürüyor? İşte cevabı... <br />
<br />
VÜCUT STRESE TEPKİ VERİYOR <br />
<br />
'Beynimiz, bir halin stresli olup olmadığını nitelendirebilecek tek organdır. İnsanlar strese girdikleri zaman vücutları buna tepki gösterir ve alarma geçer. Vücutta çeşitli biyokimyasal reaksiyonlar başlar. Özellikle süreğen stres, vücut fonksiyonlarını değiştirir. Stres nedeniyle vücuttaki adrenalin ve kortizol miktarı normal olmayan bir şekilde yükselir. Uzun süreli streste kortizol hormonunun yükselmesi bazı hastalıkların oluşmasına neden olabilir. Ayrıca, kortizol yüksekliğinin beyindeki hücrelere zarar verici etkileri de olabilmektedir. <br />
<br />
STRES KAS AĞRILARINI TETİKLİYOR <br />
<br />
Stres ve stresin doğurduğu gerginlik ve ağrı arasında önemli bir bağlantı vardır. Stres altındayken beynimiz, algıladığı tehlike karşısında savaş' ya da kaç' komutunu verir. Bu komutun yerine getirilmesi için de gerekli olan kas gerginliği artar. Ancak, savaşmanın ya da kaçmanın mümkün olmadığı durumlarda artan enerji ve kas gerginliği boşalamadığı için ağrılı kas spazmları ortaya çıkar. Ağrının kendisi de insan için bir tehlike sinyali yarattığından, o da savaş' veya kaç' emri verir. Bu durumda kas gerginliği daha da artar. Tam bir kısır döngüye girilir. <br />
<br />
DAMARLARI DARALTIYOR <br />
<br />
Stresin neden olduğu gerginlik damarların daralmasına, beynin belirli bölgelerine giden kan akımının bozulmasına yol açar. Diğer taraftan bir dokunun kanlanmasının azalması da ağrıya neden olur. Oksijene ihtiyaç gösteren dokunun yetersiz kanla beslenmesi, özel ağrı alıcılarını uyarır. Bu arada, adrenalin ve noradrenalin gibi stres sırasında sinir sistemini etkileyen maddeler de salgılanmış olur. Bunlar da doğrudan veya dolaylı olarak kasların gerginliğini artırır. Böylece ağrı gerginliğe, gerginlik endişeye, endişe de ağrıların şiddetlenmesine yol açar. <br />
İŞTE STRESİN VÜCUTTA YOL AÇTIĞI DEĞİŞİKLİKLER: <br />
<br />
Stres altındaki kişide; terleme, hızlı nabız, kalp çarpıntısı, midede ağrı, kasılma, boyun ve şakakta kaslarda gerginlik, nefes alamama, diş gıcırdatma, çenede kasılma, aşırı tedirginlik, konsantrasyon güçlüğü, aşırı duygusallık, halsizlik, hareket edememe gibi şikayetler mevcuttur. Fizyolojik stres, bağışıklık sistemi üzerinde önemli bir etki yapar ve bağışıklık sistemini bozar. Beyin, bağışıklık sistemi ve hormonlar birbirleriyle ilişki içindedirler. Psikolojik veya fiziksel stres konusundaki çalışmalar, uzun süren yoğun bir stresle karşılaşıldığı zaman hormonal dengeye bağlı olarak bağışıklık cevabında bir düşüş olduğunu ortaya koymuştur. Kanser dahil birçok hastalığın ortaya çıkış ve şiddetinin stresle ilişkili olduğu bilinmektedir. <br />
<br />
AĞRI STRESİ STRES DE AĞRIYI DOĞURUYOR <br />
<br />
Olağanüstü stres durumunun süreklilik göstermesi vücut sağlığını bozarak, çok çeşitli rahatsızlıklara yol açar. Vücudun ana merkezi olarak nitelendirilen beyin, ağrıyı azaltabilecek etkiye sahip olabilmektedir. Strese hormonlarımızın verdiği yanıtın vücudumuz üzerindeki etkileri daha uzun sürelidir. Böylece stresin hızlı etkilerine ilave olarak uzun vadede ortaya çıkan geç etkilerinin de insan sağlığını tehdit ettiğini unutmamak gerekir. Stres insanın doğal dengesini bozan bir durumdur. Beyin hücreleri arasında yerleşmiş olan heyecan molekülleri ağrı eşiğini düşürmektedir. Ağrı eşiğinin düşmesi ile ağrı oluşturma potansiyeli çok zayıf olan her türlü uyaran, böylece ağrı oluşumuna neden olabilmektedir. Ağrı ve buna bağlı tahammül, depresyon, korku ve endişeyi de beraberinde getirebilir. Oluşan döngü birbirini tetikler. Böylece ağrı stres yaratır, stres de ağrıyı doğurur." <br />
kaynak: <a href="http://www.ecczane.com/news_detail.php?id=1058&uniq_id=1274253177">http://www.ecczane.com/news_detail.php?id=1058&uniq_id=1274253177</a><br />
<br />
<br />
<br />
<span style="font-size: small;"></span>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3314942497641678796.post-16567959413251705832010-05-03T13:51:00.001+03:002010-10-07T13:14:28.291+03:00Stres (Şubat Ayı Dosyası)<strong>Stres savar yiyecekler</strong><span style="color: red;">Stresten yiyeceklerle kurtulmak mümkün mü? Stresi azaltan yiyecekler hangileri?</span><br />
<br />
Superstres çözümleri adlı kitabın yazarı Roberta Lee'den tavsiyeler...<br />
Yeryüzü üzerinde sizi hem stresten koruyacak hem de kilo aldırmayacak yiyecekler mevcut.<br />
Siyah çikolata bunlardan biri... Çok güçlü bir antioksidan. Kalp hastalıklarına karşı olumlu etkisi olduğu düşünülüyor. Tüm bunların dışında çikolatanın insanın ruh hali üzerindeki etkisi tartışılmaz...<br />
<br />
<br />
<div><div>Bir başka seçenek de "çay"... Çaydaki kafeinin insanın ruh hali üzerindeki pozitif etkisi ispatlandı. Ama yine de dikkat... Çünkü çayın fazlası, stresi azaltacağına çoğaltıyor.<br />
Lee, bunların dışında magnezyumdan zengin yiyecekleri de öneriyor. Kasların kasılması ve dinlenmesi vazgeçilmez bir madde. Ispanak gibi yeşil yapraklı bitkiler, kuruyemiş, brokoli gibi yiyecekler magnezyum deposu...<br />
Orman meyveleri de bir diğer seçenek... Çilek, böğürtlen gibi meyveler doğal tatlı deposu. Onun dışında da iyi bir C vitamini kaynağı... C vitamini de iyi bir stres savar...<br />
Bu arada "avakado"yu da unutmamak gerekir. Stres altındayken bedenimiz normalde ihtiyaç duyduğundan daha fazla B vitaminine ihtiyaç duyar. Stresli bir dönemden geçiyorsanız salatanıza biraz daha avakoda ekleyin. Avakoda ayrıca, K vitamini, potasyum yönünden de zengin.<br />
Tüm bunların yanında biraz da "nefes"lerinize konsantre olmayı deneyebilirsiniz. "Nefes", stres yöetiminde çok etkili bir araç... Yavaş, derin bir nefes, sakinleşmeye büyük ölçüde yardımcı oluyor. Derin nefesler bedendeki gerginliği azaltırıyor. </div><div>kaynak : <a href="http://www.ntvmsnbc.com/id/25045910/#storyContinued">http://www.ntvmsnbc.com/id/25045910/#storyContinued</a></div><br />
<div><br />
</div><br />
<br />
<br />
<div><strong>Stres 10 yıl yaşlandırıyor</strong></div><br />
<div>Her kadın genç kalmak ister. Ancak genç kalmak için yalnızca kozmetik ürünlere değil, stressiz bir hayata da ihtiyaç var. Çünkü araştırmalar, stresli kadınların hücrelerinin 10 yıl daha yaşlı olduğunu gösteriyor.</div><div><br />
Stres, çağımızın en önemli sorunlarından biri. Üstelik kadın, erkek, çocuk herkesi etkiliyor. Pek çok sağlık sorunun ya nedeni oluyor ya da tetikliyor. Örneğin bağışıklık sistemine zarar vererek insanları hastalıklara daha yatkın hale getiriyor. Stres altında bozulan kan dolaşımı, kılcal damar genişlemelerine ve varislere neden oluyor. International Hospital'dan Psikiyatri Uzmanı Dr. Ali Ayas, bilimsel araştırmalara göre uzun süre strese maruz kalan kadınların vücudunda hücrelerin daha fazla serbest radikal ürettiğini, bu zararlı maddelerin de kadınların yaşlanma sürecini hızlandırdığını belirtiyor.<br />
Strese giren kadınların vücudunda neler olduğunu anlatan Dr. Ali Ayas, bunları şöyle sıralıyor:<br />
• Cildi bozuyor; cilt yaşlanması ve kırışıklıklar gibi sorunlar çıkıyor. • Cildin nem ve yağ dengesini bozuyor. • Akneleri artırıyor ve alerjik reaksiyonlara yol açıyor. • Stres altında ter bezleri daha fazla çalışıyor.• Saçların dökülmesine ya da beyazlaşmasına neden olabiliyor.• Bazı insanlarda tırnak ve saçların uzaması yavaşlıyor. • Sinirlendiğimizde, öfke ve endişe gibi duygular bizi ele geçirdiği anda, yüz mimiklerimiz değişiyor. • Göz, alın ve ağız çevresinde kasılmalar başlıyor. • Dudaklar uçukluyor. • Stres altında bozulan kan dolaşımı, kılcal damar genişlemelerine ve varislere yol açıyor. </div><div><br />
KESİNTİSİZ STRES, KROMOZOMLARI KISALTIYOR</div><div>Aralıksız olarak devam eden stresin sağlığa zarar verdiği artık kesin olarak biliniyor. Yapılan son bilimsel çalışmalar da, insanların stres yüzünden hastalıklara niçin daha duyarlı hale geldiğini gösteriyor. Dr. Ali Ayas, uzun yıllar devam eden stresin, belli başlı beden hücrelerinin ömrünü kısaltarak, insanların daha çabuk yaşlanmalarına neden olduğunu söylüyor. Yıllarca stres altında yaşayan 58 kadını inceleyen Amerikalı bilim adamlarına göre stres altında kalan bağışık hücrelerindeki kromozom uçları, sağlıklı kadınlarınkine göre daha kısa. DNA'nın bu bölümlerindeki uzunluk, hücrenin ne kadar süre daha bölüneceğini belirliyor. Belli bir kısalığı aştıktan sonra ise önemli genetik bilgiler yok oluyor ve hücre ölüyor. Kadınlar gündelik yaşamda ne kadar çok strese girerlerse ve stres durumu ne kadar uzun devam ederse bu kromozom uçları o denli kısalıyor, bunları tamir eden enzimin etkinliği düşüyor ve hücreler daha fazla serbest radikal üretiyor. Bu durum da yaşlanmaya yol açıyor.</div><div><br />
STRESLİ KADIN, YAŞLANDIRAN MADDELER ÜRETİYOR</div><div>Stres seviyesi çok yüksek olan bazı kadınların hücreleri biyolojik açıdan bakıldığında on yıl daha yaşlı görünüyor. Araştırmacılar, stres hormonunun artışına bağlı olarak daha fazla serbest radikal üretildiğini tahmin ediyor. Vücutta stresin etkisiyle üretilen serbest radikaller ise “tamir edici enzime” zarar veriyor. Hızlandırılmış hücre yaşlanması, stres yaşayan insanlarda kalp hastalıkları veya bağışıklık sisteminde zayıflama gibi sorunların daha sık ortaya çıktığını açıklıyor. Stres, kortizol hormonunu artırıyor. Özellikle düzenli ve yoğun strese maruz kalındığında yaşlanmayla doğal olarak artacak olan kortizol hormonu genç yaşlarda artmaya başlıyor. Kortizol hem hücre yaşlanmasını hızlandırıyor hem de vücudun savunma sistemini zayıflatıyor. Bu nedenle yaşlılıkta yakalanacağımız hastalıklara daha erken yaşlarda yakalanma olasılığı artıyor. Yine, kadınlık hormonlarından östrojen, başta cilt ve kemikler olmak üzere bedenin yaşlanmasını azaltan etkilere sahiptir. Yoğun ve sürekli strese maruz kalan kadınlarda östrojen salınımı düzensizleşiyor. Bu durum gerek ruhsal hastalıklara yatkınlığı artıyor, gerekse yaşlanmayı hızlandırıyor. </div><div>kaynak : <a href="http://www.hurriyet.com.tr/yasasinhayat/14044500.asp">http://www.hurriyet.com.tr/yasasinhayat/14044500.asp</a></div><br />
<br />
<br />
<div><strong>Stres insan vucudunu nasıl etkiliyor?</strong></div><div>Stres, çağımızın en önemli sorunlarından biri. Üstelik kadın, erkek, çocuk herkesi etkiliyor. Stres günümüzde pek çok sağlık sorunun ya nedeni oluyor ya da tetikliyor. Peki stres vucudu nasıl etkiliyor.</div><div><a href="http://image.haber7.com/haber/haber7/bigmanset/517120100227095159308.jpg"><img alt="" border="0" src="http://image.haber7.com/haber/haber7/bigmanset/517120100227095159308.jpg" style="cursor: hand; float: left; height: 226px; margin: 0px 10px 10px 0px; width: 510px;" /></a>Genç kalmak için yalnızca kozmetik ürünlere değil, stressiz bir hayata da ihtiyaç var.<br />
Psikiyatrist Ali Ayas’a stresli kadınların hücrelerinde daha fazla serbest radikal üretildiğini ve bu zararlı maddelerin de kadınların yaşlanma sürecini hızlandırdığını belirtiyor.<br />
Örneğin bağışıklık sistemine zarar vererek insanları hastalıklara daha yatkın hale getiriyor. Stres altında bozulan kan dolaşımı, kılcal damar genişlemelerine ve varislere neden oluyor. International Hospital'dan Psikiyatri Uzmanı Dr. Ali Ayas, bilimsel araştırmalara göre stresin kadınların hücrelerinden tam 10 yıl çaldığını söylüyor. </div><div><br />
VÜCUTTA NELER OLUYOR?<br />
Strese giren kadınların vücudunda neler olduğunu anlatan Dr. Ali Ayas, bunları şöyle sıralıyor:<br />
.Cildi bozuyor; cilt yaşlanması ve kırışıklıklar gibi sorunlar çıkıyor.<br />
·Cildin nem ve yağ dengesini bozuyor.<br />
·Akneleri artırıyor ve alerjik reaksiyonlara yol açıyor.<br />
·Stres altında ter bezleri daha fazla çalışıyor.<br />
·Saçların dökülmesine ya da beyazlaşmasına neden olabiliyor.<br />
·Bazı insanlarda tırnak ve saçların uzaması yavaşlıyor.<br />
·Sinirlendiğimizde, öfke ve endişe gibi duygular bizi ele geçirdiği anda, yüz mimiklerimiz değişiyor.<br />
·Göz, alın ve ağız çevresinde kasılmalar başlıyor.<br />
·Dudaklar uçukluyor.<br />
·Stres altında bozulan kan dolaşımı, kılcal damar genişlemelerine ve varislere yol açıyor. </div><div><br />
KESİNTİSİZ STRES, KROMOZOMLARI KISALTIYOR<br />
Aralıksız olarak devam eden stresin sağlığa zarar verdiği artık kesin olarak biliniyor. Yapılan son bilimsel çalışmalar da, insanların stres yüzünden hastalıklara niçin daha duyarlı hale geldiğini gösteriyor.<br />
Dr. Ali Ayas, uzun yıllar devam eden stresin, belli başlı beden hücrelerinin ömrünü kısaltarak, insanların daha çabuk yaşlanmalarına neden olduğunu söylüyor.<br />
Yıllarca stres altında yaşayan 58 kadını inceleyen Amerikalı bilim adamlarına göre stres altında kalan bağışık hücrelerindeki kromozom uçları, sağlıklı kadınlarınkine göre daha kısa.<br />
DNA'nın bu bölümlerindeki uzunluk, hücrenin ne kadar süre daha bölüneceğini belirliyor. Belli bir kısalığı aştıktan sonra ise önemli genetik bilgiler yok oluyor ve hücre ölüyor.<br />
Kadınlar gündelik yaşamda ne kadar çok strese girerlerse ve stres durumu ne kadar uzun devam ederse bu kromozom uçları o denli kısalıyor, bunları tamir eden enzimin etkinliği düşüyor ve hücreler daha fazla serbest radikal üretiyor. Bu durum da yaşlanmaya yol açıyor. </div><div><br />
STRESLİ KADIN, YAŞLANDIRAN MADDELER ÜRETİYOR<br />
Stres seviyesi çok yüksek olan bazı kadınların hücreleri biyolojik açıdan bakıldığında on yıl daha yaşlı görünüyor. Araştırmacılar, stres hormonunun artışına bağlı olarak daha fazla serbest radikal üretildiğini tahmin ediyor.<br />
Vücutta stresin etkisiyle üretilen serbest radikaller ise “tamir edici enzime" zarar veriyor. Hızlandırılmış hücre yaşlanması, stres yaşayan insanlarda kalp hastalıkları veya bağışıklık sisteminde zayıflama gibi sorunların daha sık ortaya çıktığını açıklıyor.<br />
Stres, kortizol hormonunu artırıyor. Özellikle düzenli ve yoğun strese maruz kalındığında yaşlanmayla doğal olarak artacak olan kortizol hormonu genç yaşlarda artmaya başlıyor. Kortizol hem hücre yaşlanmasını hızlandırıyor hem de vücudun savunma sistemini zayıflatıyor. Bu nedenle yaşlılıkta yakalanacağımız hastalıklara daha erken yaşlarda yakalanma olasılığı artıyor.<br />
Yine, kadınlık hormonlarından östrojen, başta cilt ve kemikler olmak üzere bedenin yaşlanmasını azaltan etkilere sahiptir. Yoğun ve sürekli strese maruz kalan kadınlarda östrojen salınımı düzensizleşiyor. Bu durum gerek ruhsal hastalıklara yatkınlığı artıyor, gerekse yaşlanmayı hızlandırıyor.</div><div>kaynak : <a href="http://www.haber7.com/haber/20100310/Stres-insan-vucudunu-nasil-etkiliyor.php">http://www.haber7.com/haber/20100310/Stres-insan-vucudunu-nasil-etkiliyor.php</a></div><div><br />
<br />
</div><div><strong>Stres ve yorgunluktan kurtulmak istiyorsanız...</strong> </div><div>Cep telefonları başta olmak üzere elektronik cihazlardan yayılan dalgalardan kaynaklanabilecek elektromanyetik kirliliğin vücutta stres ve yorgunluğa yol açan elektrostatik yük birikimine neden olabileceği, her akşam duş almanın tüm vücudu elektrik yükünden kurtaracağı, insanı stres ve yorgunluktan arındıracağı bildirildi. </div><div><a href="http://cdn1.cnnturk.com/handlers/file.ashx?FileID=308081&Width=292&Height=0&BlackWhite=False"><img alt="" border="0" src="http://cdn1.cnnturk.com/handlers/file.ashx?FileID=308081&Width=292&Height=0&BlackWhite=False" style="cursor: hand; float: left; height: 278px; margin: 0px 10px 10px 0px; width: 292px;" /></a></div><br />
<br />
<br />
<div></div><br />
<br />
<br />
<div>Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyofizik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Daşdağ, çevredeki tüm akım taşıyan kablolar ile elektrikli aletler, yüksek gerilim hatları, televizyonlar, cep telefonu, baz istasyonları ve bilgisayar gibi cihazların elektromanyetik dalgalar yaydığını söyledi.Daşdağ, bu elektromanyetik dalgalardan kaynaklanabilecek elektromanyetik kirliliğin de kişide stres ve yorgunluğa yol açan elektrostatik yük birikimine neden olabileceğini ifade etti."İnsanları tembelliğe itiyor"Prof. Dr. Daşdağ, strese neden olan elektromanyetik kirliliğin en büyük olumsuzluklarından birinin insanları tembelliğe itmesi olduğunu belirtti.Daşdağ, "Teknolojiyi kullananlar, alınacak bazı önlemlerle elektromanyetik kirlenmeden kaynaklanan ve zararlı olduğu iddia edilen etkileri azaltabilir. Bunun için sağlığımız için beslenmemize dikkat etmekle birlikte elektrikli aletleri olabildiğince kontrollü kullanmamız gerekiyor. Günlük yaşamda bağışıklık sistemini güçlendirici besinlere oldukça fazla yer vermek gerekir. Saçımızı saç kurutma makinesi yerine doğal olarak kurutarak, <a class="kyw" href="http://www.cnnturk.com/guncel.konular/enerji/273/index.html" jquery1272884353421="9" rel="159">enerji</a> tasarruflu ve kompakt floresan ampul yerine geleneksel ampulleri kullanarak, cep telefonu yerine kablolu telefon kullanarak evimizdeki elektromanyetik kirliliği en aza indirebiliriz" dedi."Çözümlerden biri toprağa basmak"Gün içinde maruz kalınan elektromanyetik dalgaların stres ve yorgunluğa neden olduğunu ifade eden Daşdağ, çıplak ayakla toprağa basılmasının veya herhangi bir metale dokunulmasının bu elektrik yükünü boşaltacağını bildirdi.Aynı şekilde metal gibi iletken olan suyla temasın da elektrik yükünün boşalmasını sağlayacağını belirten Daşdağ, şöyle konuştu:"Her akşam duş almak hem tüm vücudu elektrik yükünden kurtararak stresten arındırır hem de sağlıklı bir gece geçirmemizi sağlar. Özellikle elektromanyetik kirliliğin yüksek olduğu alanlarda yaşayanlar, akşamları duş alarak vücutta biriken elektrik yüklerinden arınmalıdır.Böylece, elektromanyetik kirlilikten kaynaklanan stres ve yorgunluk giderilebilir. Gün içinde bunu yapacak zamanı bulamıyorsak elimizi suya tutmamız yani ellerimizi sık sık yıkamamız da vücudumuzdaki elektrik yükünü alır. Bu nedenle hem mikroplardan arınmak hem de elektromanyetik kirlilikten kaynaklanan elektrostatik yük birikiminden korunmak için sık sık ellerimizi yıkayıp her gün duş almalıyız."</div><div>kaynak : <a href="http://www.cnnturk.com/2010/saglik/02/14/stres.ve.yorgunluktan.kurtulmak.istiyorsaniz/563714.0/index.html">http://www.cnnturk.com/2010/saglik/02/14/stres.ve.yorgunluktan.kurtulmak.istiyorsaniz/563714.0/index.html</a></div><div><strong></strong></div><br />
<br />
<br />
<div><strong>Stres başarıyı tetikliyor</strong></div><div>Başarının yolu<br />
Stres başarıyı getirebilir</div><a href="http://www.gaxxi.com/morfikirler/morfikirler/gorsel/dosya/1267182641depresyonbunalimstres.jpg"><img alt="" border="0" src="http://www.gaxxi.com/morfikirler/morfikirler/gorsel/dosya/1267182641depresyonbunalimstres.jpg" style="cursor: hand; float: left; height: 250px; margin: 0px 10px 10px 0px; width: 250px;" /></a><br />
<br />
<br />
<div><br />
Doğru yönetildiğinde stres performası ve başarıyı getiriyor. İnsanı zorlayan her durum, yaşantı ve koşulun stres anlamına geldiğini belirten uzmanlar, doğru yönlendirilebilmesi halinde stresin başarıyı artırdığını ifade ediyor.Yaşamla ilgili çeşitli durum ve olayların insanlar üzerinde oluşturduğu baskı stres olarak tanımlanıyor. Uykusuzluk, kötü beslenme, ekonomik sorunlar, iş sorunları, aile sorunları, kişilik yapısı, sosyal desteğin olmaması, hareketsizlik ve sağlık sorunları stresin nedenleri arasında yer alıyor. Ancak günlük yaşamın kaçınılmaz bir parçası haline gelen stresin, doğru yönlendirildiğinde performansı ve başarıyı tetikleyebileceği belirtiliyor.<br />
Anadolu Sağlık Merkezi'nden Psikolog Sevil Usanmaz, biraz stresin performansı iyileştirdiğini, bireyi aktif yaptığını açıkladı. Yetişecek bir iş için çalışma hızının ve süresinin artırılmasının bu duruma örnek verilebileceğini belirten Usanmaz, biraz stresin merak duygusunu artırarak, yeni öğrenmeleri sağladığını vurguladı. Küçük, büyük, genç, yaşlı, kadın, erkek herkesin stres altında olabileceğini ifade eden Usanmaz, çevrede stresle ilgili birçok etken varken, stresin hayattan sökülüp atılmasının mümkün olmadığına değindi. Usanmaz, stresin kimi zaman insanı güçlü kılabileceğini, önemli olanın onunla baş etmeyi öğrenmek olduğunu söyledi. Stres karşısında insanların kendilerini korumak için stresi oluşturan durumla ya mücadele ettiğini ya da bu durumdan uzaklaştığını kaydeden Usanmaz, stres nedenleri değişse de stres karşısında insanların verdiği tepkilerin benzerlik gösterdiğini aktardı.Stres karşısında insanların kendilerini korumak için çeşitli tepki ve davranışlar gösterdiklerini vurgulayan Usanmaz, "Stres karşısında bütün canlılar, stresi oluşturan durumla ya mücadele ederler veya bu durumdan uzaklaşırlar. Buna 'savaş veya kaç' ilkesi denir. Stres karşısında organizmanın bütünlüğü tehdit altındadır ve organizmanın kendini koruması için oluşturduğu dengesi bu durumdan etkilenir. Bozulan dengenin yeniden sağlanması gerekir. Denge, bu durumla savaşarak veya kaçarak yeniden oluşturulur. Ancak stresle sürekli ama etkisiz mücadele tükenmişliğe yol açar." diye konuştu.<br />
Psikologlara göre stresin, onu zihninde taşıyan kişiye ait olduğunu belirten Usanmaz, bireysel farklılıklar, algılama, hissetme, öğrenme, sosyo-kültürel özellikler, zihinsel kapasite, cinsiyet, yaş, geçmiş yaşantılara ait izlerin strese dönüştürülebileceğini belirten Usanmaz, "Stres karşısında verilen tepki, uyarana yüklenen anlama bağlıdır. Bireyin, geçmiş yaşantıları, yanlış öğrenmeleri, ihtiyaçları ve beklentileri bir durumu veya uyaranı `stres veren` veya `stres vermeyen` olarak tanımlamasına neden olur." dedi.<br />
Stresle başa çıkmanın en etkili yolunun gevşeme olduğunu, gevşemenin ilk adımının da solunumu kontrol etmek olduğu belirten Usanmaz, stres durumlarından derin, ağır ve sessiz nefes alınmasının önemine değindi. Usanmaz, "Stresle başa çıkmak için doğru nefes alınması gerekiyor. Doğru nefesin, derin, ağır ve sessiz olması gerekiyor. İyi nefes almak, iyi nefes vermekle olur. Alınan nefesin ağızdan yavaşça ve iyice verilirse insan gevşer. Kısa nefes alıp verme gevşemeyi sağlamayacağı için stresle başa çıkmada iyi bir yöntem olmayacaktır. Ayrıca, stresle başa çıkabilmek için empati duygusu geliştirilebilir. Diğerlerinin duyguları hissetmeye çalışılabilir. Öfke kontrolünü ve zaman yönetimini öğrenmekte etkili olur. Bunların yanı sıra kendinizi daha çok sevin ve daha fazla güvenin. Kendinizi ödüllendirin, olumlu düşünün. Değişimlere açık olun." şeklinde tavsiyelerde bulundu.<br />
kaynak : <a href="http://www.morfikirler.com/yazi/stres-basariyi-tetikliyor">http://www.morfikirler.com/yazi/stres-basariyi-tetikliyor</a></div><div><br />
<a href="http://doktorstres.blogcu.com/stres-icin-bitkisel-tedavi/7201003" rel="bookmark"><strong><span style="color: black;">Stres İçin Bitkisel Tedavi</span></strong></a><br />
Bir güne nasıl başlıyorsunuz? Uykunuzu almış ve huzurlu olarak mı yoksa bütün dünya omuzlarınızdaymışçasına yorgun olarak mı?</div><a href="http://www.haber34.com/hr/stres-icin-bitkisel-tedavi-20046.jpg"><img alt="" border="0" src="http://www.haber34.com/hr/stres-icin-bitkisel-tedavi-20046.jpg" style="cursor: hand; float: left; height: 239px; margin: 0px 10px 10px 0px; width: 300px;" /></a><br />
<br />
<div><br />
Bir güne nasıl başlıyorsunuz? Uykunuzu almış ve huzurlu olarak mı yoksa bütün dünya omuzlarınızdaymışçasına yorgun olarak mı? Sabah uyandığımız andan başlayarak gün içinde yaşadığımız ve düşündüğümüz her şeyin bizde yarattığı duygusal tepkiler çoğunlukla çağımızın hastalığı olarak nitelendirilen stres olarak vücudumuza yansıyor. Gündelik problemler, ekonomik sıkıntılar, kayıplar, işyeri, kaygılar derken birçok etmen bünyemizi ve duygularımızı zayıf duruma düşürüyor. Stres çağımız hastalıkları arasında kontrol altına alınması en güç rahatsızlıklarından bir tanesi. Vücudumuzda ya da duygularımızda oluşan her türlü kronik rahatsızlığın temelinde stres yatıyor.<br />
Bugün, alternatif tıp olarak adlandırılan ve yüzyıllar önce atalarımız tarafından kullanılan şifalı bitkilerle uygulayacağımız bitkisel tedavinin stresle başa çıkmaktaki gücü ve etkisi nedir?<br />
Vücudunuzla ilgili her türlü rahatsızlıkta olduğu gibi streste de öncelikle yaşadığınız stresin derecesini belirlemelisiniz. Bunun için bir uzman yardımıyla yapacağınız stres testi sizi doğru şekilde yönlendirecektir.<br />
Organik Bahçe`nin deneyimli çalışanı Eda Aksakal`a Strese iyi gelen bitki çaylarını sorduk...<br />
Eğer stresiniz hafif dereceli ise; Melisa, Adaçayı, Rezene gibi bitki çayları size yardımcı olacaktır.</div><br />
<div><br />
Melisa<br />
Melisa çayı; uyumadan bir iki saat önce içildiği zaman kolayca uykuya dalmanıza yardımcı olacaktır.</div><br />
<div>Adaçayı<br />
Sinir sistemine iyi gelen Adaçayı; sinir ve stresi yatıştırma özelliği ile şifalı bitkiler arasında en çok bilineni...<br />
Adaçayı nasıl demlenir : Bir su bardağı ya da fincana atacağınız bir tutam Adaçayı`nın üzerine 4-5 dakika kadar kaparsanız, çayınız demlenmiş olur.</div><br />
<div>Rezene<br />
Sarı renkteki çiçekleriyle, kokulu ve otsu bir bitki olan Rezenenin az miktarı rahatlatıcı etki gösterirken miktar arttıkça uyku verir.</div><br />
<div>Sarı Kantaron<br />
Orta dereceli stres için Sarı Kantaron dediğimiz Avrupa`da ise st.john`s wort olarak bilinen bitkinin çayı ya da balla karıştırılmış macunu kullanılır.</div><br />
<div>Kedi otu<br />
İleri derece de bir stres için ise Ginseng ve Kedi otu kullanılır. Uykusuzlık ve strese iyi gelen Kedi Otu`nun bir ilginç özelliği de içtikten sonra enerji veren, canlandırıcı bir etkiye sahip olmasıdır.</div><br />
<div>Bu arada bağışıklık sitemini de güçlendirmesi adına da faydalı olan Ginseng`i çay olarak bulmak zordur. Macun olarak tüketilebilir.<br />
Kadıköy Çarşı Üstü`nde (Kethuda Camii Üstü) bulunan Tropikal meyveler, şifalı bitkiler ve organik ve doğal besinleri bulabileceğiniz Organik Bahçe size her türlü hizmeti vermeye hazır.<br />
Haber: Şebnem Evren</div><div>kaynak : <a href="http://www.haber34.com/stres-icin-bitkisel-tedavi-20046-haberi.html">http://www.haber34.com/stres-icin-bitkisel-tedavi-20046-haberi.html</a></div><div></div><div></div><br />
<div><strong>Stres hamileliği engelliyor</strong><br />
Anne olmak istemesine rağmen yıllardır çocuk özlemini gideremeyen kadınların hamileliğini engelleyen birçok faktör var. Bunların en başında stres ve aşırı kilo geliyor.<br />
Günümüzde kadınların çocuk planlarını kariyerlerinden sonraya ertelemeleri, doğurganlıklarını olumsuz etkileyebiliyor. Ancak doğurganlıkta tek belirleyici etken yaş değil. Kilo dengesinden, çevre koşullarına kadar birçok faktör doğurganlığı etkileyebiliyor. Anadolu Sağlık Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Aydın Arıcı doğurganlığı etkileyen çok sayıda bilinen yanlış olduğuna dikkat çekti. Türkiye'de ve dünyada birçok kadının, kariyerinde ilerledikten sonra çocuk sahibi olmayı tercih ettiğine değinen Prof. Arıcı, bu nedenle son yıllarda kadınların doğurganlığında azalma olduğunu vurguladı. Yaşın yanı sıra aşırı kilonun da doğurganlığı etkileyen faktörlerden birisi olduğunu kaydeden Prof. Arıcı, hem testislerin hem de yumurtalıkların kilo durumundan olumsuz yönde etkilendiklerini açıkladı. Aşırı kilonun kadınların düzensiz yumurtlamasına, aşırı zayıflığın da hiç yumurtlamamasına neden olduğunun aktaran Prof. Dr. Arıcı, hamile kalabilmek için ideal vücut ölçülerinde olmak gerektiğini vurguladı. Toplumda birçok etkenin doğurganlığı olumlu ya da olumsuz etkilediğine inanıldığının altını çizen Prof. Dr. Arıcı, "Bunların bir kısmında doğruluk payı var, bir kısmı ise yanlış. Doğurganlıkta ilişkinin zamanı önem taşıyor. İlişkinin en güzeli spontan bir şekilde gerçekleştirilenidir. O yüzden bir çifte ne sıklıkla ilişkiye gireceğini bir hekim söyleyemez. Bununla birlikte kadın için 10, 12, 14 ve 16 günlerin hamilelik açısından uygun olduğu söylenebilir. Ancak bu konunun çiftler arasında stres oluşturmaması gerekiyor. Kadınların bir yılda hamilelik şansı özel gün hesabıyla artırılabilir. Bir yılda hamilelik şansı, 35 yaşından genç kadınlarda ortalama yüzde 80'dir. O nedenle 35 yaşından genç çiftlerde bir yıldan önce hamilelik oluşmamışsa paniğe kapılmamalarına gerek yok. Eğer 28 günde bir adet gören bir kadınsa normal olarak 14. günde yumurtlama olmasını beklenir. Yumurta sadece 24 saat yaşayabilir. Bu süre içerisinde spermle buluşursa embriyo haline geçer ve bebek gelişir. Spermle buluşamamışsa kendiliğinden yok olur. Sperm ise kadın vücudunda, iyi sperm parametreleri varsa ilişkiden sonra 48 saat kadar yaşar. Hatta çok iyi sperm parametreleri varsa ve ortam da uygunsa bu süre 72 saate kadar çıkabilir. Yani 14. gün gibi bir yumurtlama bekleniyorsa, bunu adetin başladığı günü birinci gün kabul ederek sayıyoruz. Bu da demek oluyor ki adetin ilk gününden sonra 14. gün en çok beklenen yumurtlama günüdür. Sperm de 48 saat yaşadığı için kabaca 10. günden itibaren gün aşırı ilişkiyle hamilelik şansının en yüksek seviyeye ulaşması beklenir." diye konuştu. Rahmin anatomik yapısına bağlı olarak bazı pozisyonların döllenmeyi kolaylaştıracağına değinen Arıcı, ancak her kadının anatomisinin farklı olabileceği için, herkes için geçerli tek pozisyon olmadığını belirtti. İlişkiyi takiben en canlı ve hareketli spermlerin 5-10 dakikanın içinde rahme geçmiş olacağını dile getiren Arıcı, bunun ötesinde daha uzun süre yatarak beklemenin sağlayacağı bir avantaj olmadığını söyledi. MODERN YAŞAM ÜREMEYİ ETKİLİYOR Modern yaşamın en önemli sonuçlarından birisinin stres olduğunu ve bu durumun doğurganlığı olumsuz etkilediğini ifade eden Arıcı, "Stres altında yaşamsal organlar öncelik kazanıyor. Üreme organları yaşamsal önem taşımadıkları için ikinci plana atılıyor. Bunu vücut bilinçsiz olarak ayarlıyor. Üretken olmak için stres olan bir insan üretkenliğini de kısıtlamış oluyor. Ayrıca, cep telefonu gibi elektronik cihazlar üremeyi etkiliyor. Tek bir alet zararsız olabilir ama günlük hayatta kullandığımız tüm cihazlar bir araya geldiğinde zararlarının olacağı aşikar. Dolayısıyla bu aletlerin mümkün olduğunca vücuda yakın tutulmaması gerekiyor." dedi.<br />
kaynak : <a href="http://www.hurhaber.com/news_detail.php?id=247506">http://www.hurhaber.com/news_detail.php?id=247506</a></div><br />
<div></div><br />
<div></div><br />
<div><strong>Savaş Stres Reaksiyonlarının Tarihsel Gelişim Süreci</strong></div><br />
<div>Bu güne kadar savaşların psikolojik ve psikiyatrik etkileri dikkat çekici olmuştur. Savaş stresi ile ilişkili psikiyatrik tablolar tarihsel gelişim süreci içinde öne çıkan belirtilerin farklılığı nedeniyle nostalji, savaş şoku (shell shock), asker kalbi, Da Costa Sendromu, agent orange etkisi, travma sonrası stres bozukluğu (TSSB), gibi farklı isimlerde anılmışlardır. Buna karşın belirti ve bulgular bağlamında (çarpıntı, mide şikâyetleri, romatizmal ağrılar, nörolojik ve psikiyatrik belirtiler vs.) benzerlikler göstermektedirler. Tarihsel süreçte yöntemlerin değişmesi savaş stres reaksiyonlarının göze çarpan klinik özelliklerini etkilemiştir. Körfez savaşlarında ortaya çıkan belirtiler önceki savaş stres reaksiyonları ile benzeşmeyen ve açıklanamayan özellikler göstermiştir. Bu nedenle sınıflandırma sistemleri içinde nereye dâhil edileceği açıklık kazanmamıştır. Savaş stres reaksiyonlarında tatmin edici bir organik patolojinin bulunamaması değişmeyen özellik olarak kalmıştır. Savaşlarda ortaya çıkan mortalite ve morbiditenin artmasında önemli bir etken olmakla birlikte etkilenen hastaların savaş sonrasında da iyileşmeye direnç göstermeleri gerek hükümetleri, gerek askeri otoriteleri gerekse tıp doktorlarını düşündüren önemli bir sorun olmaya devam etmektedir.<br />
Anahtar Kelimeler: Savaş Stres Reaksiyonları, Travma Sonrası Stres Bozukluğu, Askeri Psikiyatri</div><br />
<div>kaynak : <a href="http://www.korhek.org/makale.php?drm=ozet&mno=632">http://www.korhek.org/makale.php?drm=ozet&mno=632</a></div><br />
<div>Makale İçin : <a href="http://www.korhek.org/khb/khb_009_01-63.pdf">http://www.korhek.org/khb/khb_009_01-63.pdf</a></div><br />
<div></div><br />
<div></div><br />
<div><strong>Trafik stresiyle nasıl başa çıkılır?</strong>Trafikte yaşadığımız stresin sağlığımızı ciddi oranda etkilediğini biliyor muydunuz? İşte bu stresi yenmenin yolları…<br />
<br />
Büyük şehirlerin en büyük problemlerinden biri olan trafik ve trafikte yaşanan problemler sürücüleri strese sürüklüyor. Yoğun iş günün ardından trafiğe çıkan sürücüler adeta bunalıma giriyor. Kendini kaybedercesine araç kullanan sürücüler de buna eklenince bu durum daha da çekilmez bir hal alıyor. Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz trafik stresinin insan sağlığı üzerindeki etkilerini ve çözüm önerilerini anlatıyor. Trafik stresinin baş nedeni: ihlaller Stres uyum ve dengeyi bozan kişilerin yaşadığı olaylarda daha saldırgan davranışlar göstermesine neden olan biyolojik bir tepkidir. Trafik stresi de sürücülerin yaptığı hak ihlallerinden kaynaklanır. Ani şerit değiştirmeler, emniyet şeridini kullanan sürücüler, sinyal vermeden yapılan ani dönüşler, otobüs, dolmuş ve taksilerin ani duruşları ve takip mesafesini dikkate almayanlar trafik stresini oluşturan başlıca faktörlerdir. Dikkatsiz yayalar ve yol problemleri de stres yaratıyor Yayalar da bu durumu oldukça zorlaştırır. Yayaların üst geçit ve kaldırımları kullanmamaları ve yol üzerindeki trafik lambalarına aldırmadan karşıdan karşıya geçmeleri de bu stresi arttırır. Yollarda oluşan çukurlar, belediyelerin yol çalışmaları trafik stresini artırarak, bu durumu daha da içinden çıkılmaz bir hale getirir. Günlük problemler trafik stresine zemin hazırlıyor Kişilerin araç kullanmadan önce yaşadığı herhangi bir durumda stresi artırır. İş yerinde ya da evde yaşanan problemler bu duruma zemin oluşturur. Örneğin yoğun iş temposundan sonra trafiğe çıkan kişi herhangi bir olay karşısında daha büyük tepkiler verir. Trafik stresini daha yoğun yaşar. Trafikte tehlike yaratanlar: anti sosyal kişilikler Trafikte stresini arttıran başka bir unsur da anti sosyal kişilik bozukluğu olan bireyler. Bu kişiler trafikte yaptıkları hak ihlallerini doğru bir davranış sayarak diğer sürücülerin de psikolojisini bozar ve kavga ve çatışmalara yol açar. Trafik stresi hafife alınmamalı Trafikte yaşanan sorunlar araç kullananlarda davranış bozukluklarına neden olur. Kişiler araç kullanırken kontrollerini kaybederek diğer kişilerle çatışabilir. Dikkat dağınıklığı yaşabilir ve trafik kazalarına neden olacak hatalar yapabilir. Bu durum bazı kişilerde daha da büyük sorunlara neden olarak panik atak ve kalp rahatsızlıklarına yol açabilir. Trafikte yaşadıkları soruna bağlı olarak ta fobiler ve korkular yaşabilir. Trafik stresini yenmek için pratik çözümler Dr. Mehmet Yavuz, “Trafik stresini ortadan kaldırmak mümkün olmasa da stresi azaltmak adına bazı önlemler alınabilir” diyor. İşte bu önlemler:<br />
En çok stres kaynaklarından biri; trafik nedeniyle işe ya da bir randevuya geç kalma durumu olduğu için, yola erken çıkılmalıdır. Trafik sıkışıklığı düşünülerek en az yarım saat opsiyonlu olarak erken çıkmak, seyir esnasındaki aksiliklerin ve sıkışıklığın stres yapmasını önleyebilir.<br />
Araç koltuklarının omurgayı rahatlatacak düzeyde düzgün konumda olması da stresi azaltan nedenlerdendir. Bel ve sırt ağrılarına neden olan ayarsız koltuklar, verdikleri rahatsızlıktan dolayı stres ve gerilimi de tetiklerler.<br />
Araç kullanırken araçtaki başka bir kişi ile tartışılmamalıdır. Tartışma ortamı gerilimin artmasına neden olarak diğer araç ve sürücülere karşı hoyratça davranmalara neden olabilir. Bu ise açıkça kavgaya davetiye çıkarmak olur.<br />
Aracınızı korna çalarak, çok yakın mesafeden takip ederek rahatsız edenler olduğunda sakinliğinizi korumak en fayda sağlayıcı davranıştır. Eğer bir başka sürücü tehlikeli veya çocukça hareket ediyorsa, bırakın geçip gitsin, bu kişileri cezalandırmak sizin göreviniz değildir. Bu tür durumlarda (aracınızla güvenli şekilde yolun sağında durdurduktan sonra) trafik polisini (154) aramak ve durumu onların çözmesini sağlamak daha doğru olacaktır.<br />
Trafikte aracınızla seyrederken sıkıntılı bir durumla karşılaştığımızda ya da trafikte bekleme halindeyken sakinliğimizi korumak için nefes egzersizleri yapmak bizi iyi bir duygu durumuna geçirecektir.<br />
Bir başka öneri hafta sonu için planladığınız aktiviteleri düşünerek rahatlamayı sağlamaktır. Hafta sonu boyunca yapmayı planladığınız aktiviteleri hayal ederek, örneğin bir Pazar sabahı kahvaltınızda bir yandan gazete okuyup bir yandan kahvenizi yudumlarken nasıl hissedeceğinizi, o gün içinde yakınlarınızla neler yaptığınızı düşünerek odaklandığınız konuyu değiştirebilir, kendinizi rahatlatabilirsiniz.Dr. Mehmet Yavuz, bu önlemlerin yanı sıra sürücülerin her türlü olay karşısında sakin davranması ve trafik kurallarına dikkat etmesi gerektiğini ekliyor. </div>kaynak : <a href="http://www.pudra.com/ask-iliskiler/psikoloji/trafik-stresiyle-nasil-basa-cikilir-1895.htm">http://www.pudra.com/ask-iliskiler/psikoloji/trafik-stresiyle-nasil-basa-cikilir-1895.htm</a> </div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3314942497641678796.post-15861479267910104162010-05-03T13:41:00.001+03:002010-10-07T13:14:48.156+03:00Stres (Ocak Ayı Dosyası)<strong>Strese Karşı Gizli Silahlarınız</strong><br />
Ellen Michaud<br />
<br />
Su<strong> </strong>dolu bir küvette durduktan sonra arkadaşım, Jane karanlık gökyüzünde duran inanılmaz yıldız geçidine ve çam ağacına baktı. Ardından uzun ve derin bir nefes aldı.<br />
<br />
Bunun yerine, karanlık bir gecede ormanın güzel kokusunu içine çekerek ve sarı lastik ördeği ile oynayarak 102 Fsuda ıslanıyordu. Ve anlatıyordu. Annesinden, kız kardeşinden, işinden, kocasından, çocuklarından ve çizgiden inşa ettiği işinden konuşuyordu.<br />
<br />
Her şey masaya yatırılmıştı. Onun yaşamına renk katan tüm ince çizgiler insafsızca eleştirilene kadar, her şey orada olacaktı ardından dokumalar onları bir araya getirecekti.<br />
<br />
Kadınlar arasında arkadaşlık çok özeldir. Kim olduğumuzu ve kim olacağımızı şekillendirirler. İç dünyamızda olan çalkantılarımızı dindirir, evliliğimizdeki duygusal boşlukları doldurur, gerçekten kim olduğumuzu hatırlamamıza yardımcı olur. Fakat daha da fazlasını yapabilirler. Bilim adamları, arkadaşlarımızla takılmak çoğumuzun günlük yaşamda karşılaştığı mide titreten stres çeşidini etkisiz hale getirdiğinden şimdilerde şüphe duyuyorlar.<br />
<br />
UCLA çalışmasının bir dönüm noktası, kadınların diğer kadınlarla arkadaşlık yapmasına ve bunu sürdürmesine neden olan beyin kimyasallarının bir kaskatı ile strese tepki verdiklerini sunar. Hayert verici bir bulgudur bu.<br />
<br />
“Bu çalışma yayımlanana kadar, bilim adamları genel olarak, insanlar stresle karşılaştıklarında, mümkün olduğunca hızlı vücudu ya durması, mücadele etmesi, ya da kaçması için harekete geçiren hormonal bir şelale salgıladıklarına inanıyorlardı” Laura Cousino Klein, PhD, açıkladı. Kılıçlı-dişli kaplanlardan gezegenimize karşı yakaladığımız zamandan arta kalan eski bir hayatta kalma mekanizmasıdır. Araştırmacılar kadınların sadece “mücadele et veya kaç”tan daha büyük davranışsal dağarcığa sahip olduklarından şüpheleniyorlar.<br />
<br />
Aslında, Dr Klein, oksitosin hormonu, bir kadında stres tepkisinin bir parçası olarak harekete geçtiğinde, mücadele et veya kaç tepkisini korur ve çocuklarıyla ilgilenmesi ve diğer kadınlarla toplanmasına teşvik ettiğini söyler. Gerçekten bu eğilim ve dostça yaklaşımı ile ilgilendiğinde, çalışmalar daha fazla oksitosinin harekete geçtiğini sunar. Bu da sakin bir etki yaratır. Dr. Klein Bu yatıştırıcı tepkinin erkeklerde ortaya çıkmadığını söyler. Çünkü erkekler stres altındayken yüksek miktarda testosteron salgılarlar. Ve bu da oksitosinin etkisini azaltır. Östrojenin ise bunu geliştirdiği ekler.<br />
<br />
Strese kadınlarının erkeklerden daha farklı tepki verdiklerinin keşfi, UCLA laboratuarında iki kadın bilimci tarafından yapılan klasik”ha” dakikalarında yapıldı.<br />
<br />
Dr. Klein laboratuarda çalışan kadınlar stresli olduklarında, laboratuara gir bir fincan kahve al ve yatış diye bir şakanın var olduğunu söyler.” Erkekler stresli olduklarında ise; bir köşeye çekilirler.”<br />
<br />
Bir gün öğretim üyesi Shelley Taylor’a stres araştırmaların %90’ının erkekler üzerinde yapıldığını söyledim. Laboratuarımdaki verileri gösterdim ve her ikimizde kesin olarak bir şeylerin üzerinde olduğumuzu biliyorduk. Kadınlar programlamaları açıkladılar ve çeşitli araştırma spesiyalitelerini bulmak için bir bilim adamından sonra diğer bir biliadamı ile görüşmeye başladılar.<br />
<br />
Çok çabuk Dr. Klein ve Taylor stres araştırmalarının kadınları içermediğini keşfettiler. Biliadamları çok büyük bir hata yapmışlardı. Kadınların strese erkelerden farklı olarak tepki vermesi gerçeği sağlığımız için önemli içerimdir.<br />
<br />
Oksitosinin çocuklara bakmaya ve diğer kadınlar ile takılmaya teşvik etmesinin tüm yollarını harekete geçirmek için yeni çalışmalar biraz zaman alabilmesine rağmen, Drs Klein ve Taylor tarafından geliştirilen “ eğilim ve dostça davranma” kavramı kadınların neden erkeklerden fazla yaşadıklarını açıklayabilir. Birbiri ardına yapılan çalışmalar sosyal bağların, kan basıncını, kalp oranını ve kolesterolü düşürerek hastalık riskimizi azalttığını buldu.<br />
<br />
Dr.Klein” arkadaşların daha uzun yaşamamıza yardım ettiği konusunda şüphe yoktur” der. Bir araştırmada, örneğin, araştırmacılar arkadaşı olmayan insanlar ölüm risklerini yaklaşık olarak 6 ay öne çektiklerini buldu. Diğer bir araştırmada ise; çok arkadaşı olan kişilerin 9 yıl daha yaşadıkları ve ölüm risklerini %60’dan fazla azalttıklarını buldu.<br />
<br />
Arkadaşlar, daha iyi yaşamamız konusunda da bize yardımcı oluyorlar. Harvard Medical School’dan ünlü hemşirelerin sağlık araştırması, daha çok arkadaşı olan kadınların, yaşlandıklarında fiziksel özür geliştirmelerin daha az muhtemel olduğunu ve daha eğlenceli bir hayata sahip olma ihtimallerinin çok yüksek olduğunu buldu. Aslında, sonuçlar çok önemlidir, araştırmacılar, yakın bir arkadaşa veya sırdaş bir dosta sahip olmamanın sigara içmek veya fazla kiloya sahip olmak gibi sağlığınıza zararlı olduğu kanısına vardılar.<br />
<br />
Hepsi bu kadar değil: Araştırmacılar, kadınların kocalarının ölümünden sonra nasıl iyi bir şekilde faaliyette bulunduklarını incelediler, en büyük stres yükleyici durumlarla karşı karşıya kaldıklarında bile, yakın bir arkadaşı veya sırdaşı olan kadınların herhangi yeni fiziksel özür ve kalıcı hareket kaybı yaşamadan hayatta kalmaları daha muhtemeldir. Arkadaşı olmayan kişiler çok şanslı değillerdir.<br />
Üvey annemi düşüneyim, Edna ve onun arkadaşı, bu kesinlikle anlam taşır. Edna 62 yaşında ilk kocasını kaybettiğinde, mahvolmuştu. Fakat arkadaşı ( o da dul) onu kanatlarının altına aldı ve her Pazar bir araya gelen kilisede bir grup kadın ile tanıştırdı. Arkadaşları Fern ve Sally kocalarını kaybettiklerinde, dört kadın kendilerini “Şen Dullar” olarak adlandırdılar. Öğle ve akşam yemekleri için sıklıkla bir araya geldiler ve yutdışına seyahat ettiler. Kadınlar, ocalarının ölümünün ardından birkaç 10 yıl daha hayatta kalmayı başardılar ve onlardan biri, sevgili üvey annem, evlendi ve tekrardan dul kaldı.<br />
<br />
Şuan 84 yaşında, Edna hala gayrimenkül satıyor, saldırgan kiracılarla baş ediyor, arkadaşları ile öğle yemğine çıkıyor ve ailesini ziyaret için Amerikaya gidiyor. Onun kabiliyetinin bir parçası çok aktif olmaktır çünkü Edna Edna’dır. Nasıl bu kadar aktif ve nasıl bu kadar sağlıklı olduğunu her zaman merak ederim cevap basit, arkadaşları Gloria, Fern ve Sally. Arkadaşlar yaşamımızdan stresi çıkarıyor daha güzel, daha sağlıklı ve daha uzun bir yaşam sağlıyorlarsa; onlarla birlikte olmak için zaman bulmak neden çok zordur? Sıkıntı araştırmacısı Ruthellen Josselson’un bir sorusudur. PhD, coauther of Best Friend: The Perils of Girls ve Women’s Friendships( Three Rivers Press, 1998). Dr. Josselson Ailemiz ve işimizle aşırıcı derecede meşgul olduğumuz her zaman, yaptığımız ilk şey diğer kadınlarla olan arkadaşlığımızı bırakmak olduğunu”söyler. Onları bir kenara atarız. Bu çok büyük bir hatadır. Çünkü kadınlar birbirleri için güç kaynağıdırlar. Birbirimizi besleriz. Kadınların birbiri ile yaptıkları özel konuşmalarla oluşturdukaları baskısız ortama ihtiyaç duyarız. Gerçekten çok iyileştirici bir deneyimdir.<br />
<br />
Güneş ağaçların arkasına düşerken, güverteme oturdu ve nehirdeki kurbağalar gece nakaratına başlarlar. Dr. Josselson’un sözleri olduğunu ve arkadaşım Debbie hakkında olduğunu düşünüyorum. <br />
<br />
Birkaç yıl önce, daha çocukları küçükken, Debbie, Web tasarımcısı olarak haftada milyon saat ve süperanne olarakta diğer bir sonsuz büyük sayı kadar çalışıyordu. Piste, hokeyde, bandoda, izcilite ve okul oyunlarında olan 3 çocuğu ile Debbie, Harriet Nelson, Dona Reed, Florence Henderson gizi annelerin hepsinin içinde barındırıyordu. Çocuklarından biri, keman çalmak isterse; Debbie kesinlikle bunu gerçekleştirirdi. Fakat fiyatlar çok yüksekti. Çok morali bozulmuştu tabi onunla birlikte benimde moralim bozulmuştu.<br />
<br />
Arkadaşlığımız her şeye değerdi. 16 yıldır arkadaşız ve diğer bir 16 yıl daha arkadaş kalmaya devam edeceğiz. Birbirimizle çok güzel zaman geçirdiğimizi çok iyi biliyorduk. Bu yüzden çocukları kocalarımıza bıraktık ve, çocukların programını buzdolabına yapıştırdık ve Jersey Mağazasında erken bir bahar haftasonu için aileleri, meslekleri ve sorumlulukları bir kenara bıraktık.<br />
Yüzümüzü saklayan büyük güneş gözlükleri taktık. Bozuk taşınabilir kasetçaları gibi Debbie’in beyaz LeBaron değiştirilebilir titreşene kadar radyoyu açtık. Somers Point mağazasında bir saatten daha kısa bir süre harcadık ve bulabildiğimiz en pahalı şarabı aldık. Yol boyunca konuştuk. Boş sahile doğru yürürken bile hala konuşuyorduk. Deniz kabuklarını topladık ve şen dalgaların etrafında dans ettik. Otelin tenha yemek odasında deniz mahsüllerini domuz gibi yedik.- ellerimizle yedik ve her yerimize bulaştırdık- ardından odamıza döndük ve sandalyeleri, örtüleri ve şarap kadehleri ağırdan aldık ve balkonda kıyıya vuran köpüklü dalgaları seyrettik. <br />
<br />
2 saat sonra, konuşmalarımız yavaşladı ve kumsala vuran dalgaların yatıştırıcı seslerini dinlemeye başladık. Debbie sandalyeye iyice gömüldü ve örtüyü çenesinin altına doğru çekti ve uykulu bir şekilde “saat kaç” dedi.<br />
Saatime baktım. Saat 9.00 dedim. Uyuyacak mısın?<br />
<br />
“Mmm” örtünün altında esnedi.“ Belki. Bunu yaparsam sakın çocuklara söyleme. Bütün gece parti yapacağımızı söyledim onlara.”<br />
<br />
Hışırdayan sahil çimenlerinde azalan uykulu kahkalar ile bu iki yorgun arkadaş konuşmayı bıraktı ve derin ve yatıştırıcı bir uykuya doğru kaydılar. Çocukluk arkadaşınız her zaman kalbinizin kızkardeşi olmasına rağmen, genelde çoğrafya, meslekler ve yaşam, tek diğer bir kişiye güvenmeyi imkânsız hala getiriyor. Büyümemizin bir parçası, kalbinizi ve arkadaş halkanzı genişletmenizdir. Bu ruh halinde, her kadının kendi alanında ihtiyacı olduğu 5 çocuk var olduğunu düşünüyoruz.<br />
<br />
“Sütyeniniz ve ispanyol paça pantalonunuz ile sizi gördüm.” Nerede yaşarsanız yaşayın herkesin bildiği bir şeydir bu. Sadece harfiyen değildir. Fakat her şeyin başladığı figüratif bir yerdir. Lastik atlarken tutturdun. Aileni tanıyor ve 16. yaş gününden sonra bir direğe arabanı nasıl çarptığını biliyor ve 32AAA sütyen taktığında gülmedi. Nereden geldiğinizi anlıyor ve nereye gitmek istediğiniz konusunda size yardımcı oluyor.<br />
<br />
Biyolojik Arkadaş: Aile statünüzde yansıyan bir arkadaş. Çocuğunuz varsa, o sahip, mantıksal olarak onun çocukları sizin çocuklarınıza yeteri kadar yakın ise, lazımlık eğitimi ve araç koltuğu ikileminden yakınabilirsiniz. Junior’ı hakkındaki hikâyesini sabırla dinleyin ve doğru yerde baş sallayın ve ardından sizin sıranız.<br />
<strong></strong><br />
<strong>Hoşgörülü Kişiler Strese Yenilmiyor!</strong>Acıbadem Bağdat Caddesi Tıp Merkezi’nden Psikolog Ayşegül Aydın, strese en dayanıklı olanların dünyaya ve insanlara hoşgörüyle yaklaşan, esnek kişilik yapısına sahip insanlar olduğunu söylüyor. <br />
<br />
Psikolog Ayşegül Aydın, stres ve baş etme yolları hakkında merak edilen soruları yanıtladı;<br />
<br />
Stres nedir?<br />
<br />
Stres kişinin biyolojik ve psikolojik dengesinin bozulmasına gösterdiği tepki durumudur. Stresi; kaygı, aşırı uyarılmışlık hal, engellenme, duygusal çöküntü, gerginlik ve çatışmaların hepsi yaratıyor.<br />
<br />
Kaç çeşit stres var?<br />
Günlük stresler (trafik sıkışıklığı ve ev yaşamındaki sıkıntılar, aksamalar), gelişimsel stresler ve hayat krizleri olarak üçe ayırabiliriz. Gelişimsel stresler, kişinin kronolojik yaşıyla bağlantılı yaşanan ergenlik, orta yaş krizleri, menopoz dönemi krizleri olarak sıralanabilir. Hayat krizleri ise, insan hayatına önemli ölçüde yön veren, etkileyebilecek olaylar; ölümler, boşanmalar, ayrılıklar, hastalıklar; vb. gibi.<br />
<br />
İki kişi de aynı stresi yaşıyor. Ama biri daha çok etkileniyor, neden?<br />
Genel anlamda stres, kişinin biyolojik ve psikolojik dengesinin bozulmasına gösterdiği tepkidir. Psikolojide kullanılan stres ise, kişinin stres kaynaklarını nasıl algıladığı ve yorumladığına ilişkin bir tanım. İki kişi de aynı şeyi yaşıyor ama biri diğerinden daha çok etkileniyor, diğeri ise, psikolojik strese daha dayanıklı oluyor. Çünkü herkesin dayanma gücü birbirinden farklı. Bunun altında; kişilik özelliklerimizin, sosyal desteğin olması, maddi yeterlilikler ve de en önemlisi geçmiş yaşantıların çok önemi var. Geçmişte şu andaki durumuna etki edecek bir stres yaşamışsa kişinin bakışı daha farklı oluyor.<br />
<br />
Streste yüksek risk altındakiler kimler?<br />
Günlük yaşam krizlerinin ve mücadelenin çok fazla yaşandığı ve başa çıkmanın zorlaştığı meslekler; öğretmenlik, polislik ; fiziki koşulları zorlayıcı, tozlu, gürültülü, aşırı sıcak ya da soğukta çalışılan işler, vardiyalı ya da gece işleri; yoğun rekabet ve zaman baskısı altında çalışan cerrahlar ve gazeteciler. Bir de psikolojik talebin fazla olduğu ama inisiyatif kullanılamayan sekreterlik gibi meslekler yüksek risk altında. <br />
<br />
Strese dayanıklı kişilerin en belirgin özellikleri nelerdir?<br />
Strese dayanıklı olabilmek için katı olmamak gerekiyor. Yani bu esnek yapıyı insan ilişkilerine yansıtmak, en küçük hatalarda parlamamak, affedici olmak, şans vermek gerekiyor. Esnek kişilik deyince şu özellikler ön plana çıkıyor: <br />
<br />
Esnek kişilik yapısında kişiler iş ve sosyal çevrelerinden kopuk olmayan<br />
Olaylara daha geniş açıdan bakabilen<br />
İyi iletişim kuran<br />
Rekabet, saldırganlık, gibi durumlarını kontrolde tutabilen<br />
Yaşamdan ve insanlardan olumlu beklentileri olan<br />
Gelecek planları bulunan<br />
Mücadele ve değişiklikten zevk alan<br />
Aşırı mükemmeliyetçi olmayan<br />
Herşeyi kontrol saplantıları bulunmayan<br />
Hoşgörülerini hep en üst düzeyde tutmaya çalışan<br />
Stres yönetiminde başarısız olan kişiler neden başaramıyor?<br />
Çünkü bu kişiler yanlış baş etme stratejilerini çok kullanıyor. Ya uygun olmayan kaçma, saldırganlık ya da içe kapanma gibi davranışlar geliştiriyorlar. Ya da çok fazla mücadele ederek kendi imkanlarını zorluyorlar. Başarısız olunca da alkol ve sigaraya başvuruyor ki bu da uzun vadede fizyolojik ve psikolojik bağımlılığa yol açıyor. Bir diğer yanlış strateji, kendini aldatmaya yönelik davranışlar; görmezden gelme, başkalarını suçlama, inkar gibi.<br />
<br />
Fiziksel aktiviteyi öneriyor musunuz?<br />
Kesinlikle öneriyorum, ama bunun doğru nefes teknikleri ve bir takım gevşeme teknikleri ile birlikte uygulanmasının daha yararlı olacağı inancındayım. Böylelikle, bedende rahatlama sağlanması bireyin duygu ve düşüncedeki olumsuzluklarla çok daha kolay baş edebilmesini sağlayacaktır. Ağır sporları önermiyoruz, sevdikleri fiziksel egzersizleri yapmalarını istiyoruz. Zorlanmadan yapabilecekleri açık hava yürüyüşlerinin bile çok yararlı olduğuna inanıyoruz. Bu aynı zamanda kaliteli ve derin uyku alınmasını da sağlar ki bu durum stresle baş etme için önemli faktörlerden biridir.<br />
<br />
İşyerinde stres yaratan zor kişiliklerle çalışmak nasıl bir durum?<br />
Bu tür kişiliklerle çalışılırken, eğer zor kişilik bir yöneticiyse birlikte çalıştığı kişiler zaman kısıtlaması yaşıyor. Yönetici, altında çalışan kişiye zaman baskısı altında bir çok iş verebiliyor. Böyle oluca da, o kişi o işi zamanında ve tam yapamıyor ve ben başarısız mıyım acaba diye kendini değersiz ve yetersiz hissedebiliyor. Yetiştirememesini kendi başarısızlığı olarak algılıyor, yükselememe endişesi taşıyor.<br />
<br />
Stresi yenmede hangi yöntemler kullanılıyor?<br />
Stresli kişinin, öncelikle içinde bulunduğu olumsuz fiziksel koşulları ve yanlış davranış biçimlerini değiştirmesine yönelik bir takım davranışçı tekniklerle bu işe başlıyoruz. Örneğin, kişinin kendine sakin bir çalışma ortamı yaratmasını sağlamak, daha etkin bir zaman planlaması içine girmek gibi. Daha sonrasında kişinin otomatik olumsuz düşüncelerini olumlularla değiştirmeye çabalıyoruz. Bazı durumlarda, stresle birlikte kişinin depresif belirtileri, kaygıları artıyor, uyku sorunları oluşabiliyor, ya da yanlış başa çıkma sonucu alkol, sigara tüketimine bağlı bağımlılıklar oluşabiliyor. Böyle olunca sorunu daha kapsamlı çalışmamız gerekiyor. Psikolojik testler, uygun psikoterapi ve gerekli durumda farmakolojik tedavinin birlikte uygulanması en etkin tedavi oluyor.<br />
<br />
<br />
<strong>İş Yerinde Mutsuz musunuz?</strong>Ofiste artan sıkıntılar yüzünden uykularınız kaçıyorsa ve stres küpüne dönüştüyseniz belki de karar verme zamanınız geldi. Artılar ve eksilerden oluşan bir liste yaparak karar aşamanızı hızlandırabilirsiniz.<br />
<br />
Artan gerginlik<br />
İster kendi içinizde olsun ister işyerinden biriyle, huzursuzluğunuz çözülmedikçe artmaya devam eder. Kaç veya savaş taktiklerinden hangilerini uygulayacğınız size kalmış ama ikisine de enerjiniz kalmadıysa daha kesin bir çözüm gerekiyor demektir.<br />
<br />
Hata<br />
Çok basit. Bir işi yapmak istemiyorsanız, onun için uğraşmazsınız. Bu işi yapmak istemiyorsanız onun için uğraşmazsınız. Bu iş yerindeki bardakları yıkamaktan bir teklifi yanlış yazmaya, hayallere daldığınız için gelen e-postayı okumadan silmeye çoğaltılabilir. Hatalar çorap söküğü gibi gelir.<br />
<br />
Batma<br />
Alerjiniz olan her giydiğinizde kaşındıran bir kumaş gibi, mutsuz olduğunuz işiniz ve birlikte çalıştığınız kişiler sizi huzursuz etmeye devam edecektir. Kaşıntıyı azaltmak için her gün ilaç da alabilirsiniz.<br />
<br />
Dengesizlik<br />
Sabahları işe geldiğinizde gayet keyifliylen akşama doğru sinirleriniz gerildiği için bağırıp çağırıyor olabilirsiniz. Hem başkalarının gözünde dengesiz duruma düşmek, hem de kendinize hakim olamadığınızı düşünmek sinir katsayınızı artırır.<br />
<br />
Ağlama Krizleri<br />
kendini yeterince anlatıyor zaten, iş yerindeki insanlar veya olaylar sizi krize sokacak kadar üzüyorsa mutsuzluğunuz bir süredir devam ediyor ve ilerlemiş demektir.<br />
<br />
İş değiştirmeyi düşünüyorsanız bunlara dikkat!<br />
Başka iş aradığınızı herkese anlatmayın.<br />
Başkalarının söylediklerini tamamen doğru kabul etmeyin. Kendinizi sadece siz iyi tanırsınız, radikal kararlar verirken kendinizi iyi tartın.<br />
Her duyduğunuz işe hemen atlamayın. İşi ve koşulları iyice araştırın.<br />
Cesaretinizi toplayın. Kariyer değişikliği korkutucu gelse de dorğ zamanda adım atmaktan çekinmeyin.<br />
<strong></strong><br />
<strong></strong><br />
<strong>Stresi Doğru Beslenmeyle Atlatın</strong>Beslenme ve Diyet Uzmanı Aylin Yılmaz, stresi doğuran nedenlerden birinin de içinde bulunduğumuz yoğun çalışma temposu olduğunu söylüyor. Yılmaz, iş hayatında yoğun olarak hissedilen stresi beslenme programımızla yenebileceğimizi de sözlerine ekliyor.<br />
<br />
<br />
Stresle nasıl başedersiniz?<br />
Beslenme ve Diyet Uzmanı Aylin Yılmaz, “Vücudun karşılaştığı herhangi bir tehdit karşısında savunma mekanizmasının gösterdiği tepki “savaş veya kaç” şeklindedir. Böylece herhangi bir tehdit veya stres unsuru karşısında, vücudun bir dizi faaliyeti olur” diyor. Solunum sayısının artarak, bedene daha fazla oksijen sağlandığını, kanda alyuvarların arttığını, beyne ve kaslara daha fazla oksijen taşındığını, kalp vurum sayısının artarak kan basıncının yükseldiğini ve bedenin gereken bölümlerine gerekli kan takviyesinin yapıldığını belirten Aylin Yılmaz, stresle başa çıkma yollarını sıraladı;<br />
"Stresle ve stresin vücuda verdiği zararlarla başa çıkmada yediğiniz yiyeceklerin önemli rolü vardır. Eğer ağır stres altındayım diyorsanız sürekli stresle karşı karşıyaysanız beslenme alışkanlıklarınızı düzenleyerek enerji düzeyinizi, strese gösterdiğiniz tepkilerinizi ve genel sağlığınız üzerindeki kontrolünüzü arttırabilirsiniz."<br />
<br />
<br />
Stresten kurtulmak için hangi yiyecekleri tercih etmeli, hangilerinden uzak durmalısınız?<br />
<br />
Alkol, çay, kahve, gazlı içecekler yerine, su ve meyve suyu tercih edilmelidir.<br />
Beyaz ekmek, beyaz makarna ve beyaz pirinç yerine, kepekli veya tam buğday ekmeği, kahverengi pirinç kullanılmalı<br />
Özel işlemden geçmiş ve hazır yiyeceklerden uzak durulmalı<br />
Bisküvi, kraker, cips gibi abur cubur besinler yerine fındık, ceviz, badem gibi besin değeri yüksek kuru yemişler tercih edilmeli<br />
Aşırı kırmızı et yerine tavuk ve balık tercih edilmeli<br />
Tüm meyve ve sebzeler her gün tüketilmesi gereken besinlerdir.<br />
Şekerden ve tatlıdan uzak durulmalı bunun yerine meyve tercih edilmeli<br />
Sigara ve alkol, düşünülenin tam aksine stresi gideren değil stresi daha da arttıran ve sağlığınızı tehdit eden en önemli unsurlardandır. Her ikisinden de mümkün olduğunca uzak durmak ve hatta hiç kullanmamak sağlınız için çok önemlidir.<br />
Beslenme alışkanlıklarınızı değiştirmenin yanı sıra doğru egzersizle de stresinizi azaltmayı başarabilir doğru nefes teknikleri ile stresinizi azaltabilir ve rahatlayabilirsiniz.<br />
Uzakdoğu’da benimsenen “İnsanı tanımak için nefesini dinle” felsefesi de bu durumun bir kanıtı olarak düşünülebilir. Sakin insanlar ağır ve dengeli, sinirli insanlar yoğun ve yüzeysel, huzursuz ve endişeli insanlar yüzeysel ve kesik kesik, hırslı insanlar ise, dengesiz ve düzensiz nefes alırlar. Stres durumunu hissettiğinizde, siz de derin nefes egzersizleri yaparak, ağır ve dengeli nefes almaya çalışarak stresinizden kurtulabilir daha sağlıklı ve kaliteli bir yaşama sahip olabilirsiniz. <strong><br />
</strong><br />
<strong></strong><br />
<strong></strong><br />
<strong>Stresi Kontrol Etmek Elinizde!</strong>Kaliteli bir yaşama sahip olabilmenin yolunun stresle başa çıkabilmeyi öğrenmekten geçtiğini vurgulayan Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz, hayat kalitemizi düşüren stresten kurtulmak için günlük yaşamımızda uygulayabileceğimizi küçük değişikliklerin büyük faydası olabileceğini açıklıyor.<br />
<br />
Öncelikle hayatımızda strese yol açan durumların bir listesini çıkarmamız gerektiğini belirten Dr. Yavuz, bu listeyi kontrol edebildiğimiz ve kontrol edemediğimiz olaylar şeklinde ikiye ayırmamızı öneriyor. Dr. Yavuz, kontrol altına alınan stresin üstesinden gelmenin daha kolay olacağını sözlerine ekliyor.<br />
<br />
İş hayatında strese karşı alınacak önlemler nelerdir?<br />
Dr. Yavuz, özellikle iş hayatında alınacak önlemlerden bazılarını şöyle sıralıyor:<br />
<br />
* Randevularınız arasında zaman bırakın. Randevularınızı birbiri ardına gelecek veya o zaman diliminde daha fazla iş yapmanız için zaman kalacak şekilde organize etmeyin.<br />
* Yapmanız gereken bir iş için zaman ayarlaması yaparken kendinize ekstra süre bırakın. Bu şekilde iş umduğunuzdan uzun sürerse veya hata yaparsanız telafi edecek zamana sahip olursunuz.<br />
<br />
* Stresli işlerin organizasyonunu bir araya sıkıştırmayın. Örneğin işte yoğunsanız aynı gün arkadaşlarınızı akşam yemeğe davet etmeyin.<br />
<br />
* Yapabileceğinizden daha fazlasını yapma sözü vermeyin. "Hayır" demeyi öğrenin.<br />
<br />
* İhtiyaç duyduğunuzda arkadaşlarınızdan, ailenizden ve iş arkadaşlarınızdan yardım istemekten çekinmeyin.<br />
<br />
<br />
<br />
Stresin etkilerini nasıl azaltırsınız?<br />
Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz, gevşemeyi öğrenmenin ve fiziksel egzersizi yaşamın bir parçası haline getirmenin stresin etkilerini azaltmanın iki önemli yolu olduğunu belirtiyor. Dr. Yavuz, stresli olduğunuz zaman sırt ve boyun bölgenizdeki gergin kaslar baş ağrısına neden olabilir veya baş ağrısına eşlik edebilir açıklamasını yapıyor. Dr. Yavuz ayrıca, “Gevşemeyi öğrenmek, stresi baş ağrısına neden olmadan önce gidermeyi veya baş ağrısının yarattığı rahatsızlığı azaltmayı sağlayabilir” diyor.<br />
<br />
<br />
“Kaslarınızı rahatlatma, derin nefes alma ve meditasyon”, yapılan bilimsel araştırmalar sonucunda bu üç yöntemin de stresten kurtulmayı sağladığının kanıtlandığını belirten Dr. Mehmet Yavuz, başvurabileceğimiz pek çok rahatlama tekniğinin bulunduğunu sözlerine ekliyor.<br />
<br />
Stresten kurtaracak teknikler<br />
Dr. Yavuz, pek çok insanın strese kasılmak suretiyle tepki verdiğini açıklıyor. İnsanların verdikleri tepkinin genel olarak farkında olmadıklarını belirten Dr. Yavuz, kasları rahatlatmanın, kasların gergin olması ve rahatlamış olması durumundaki farkı hissetmeye yardımcı olacağını da sözlerine ekliyor.<br />
<br />
Dr. Mehmet Yavuz stresten kurtulmak için uygulayabileceğimiz basit teknikleri şöyle sıralıyor:<br />
<br />
* Derin nefes alın<br />
Sırtınız dik olarak oturun veya ayakta durun. Yavaş ve derin derin nefes alın. Havanın vücudunuza dolması ile birlikte karnınız şişecektir. Nefes alışınızı hissetmek için elinizi karnınıza koyun. İçinizi mümkün olduğunca havayla doldurduktan sonra birkaç saniye süreyle nefesinizi tutun. Şimdi bir mum üflüyormuş gibi nefesi dudaklarınızın arasından verin. Nefesin vücudunuzdan dışarı çıkarken hissettiğiniz duygu üzerinde yoğunlaşın. Bu işlemi dört-beş kez tekrarlayın ve sonra da birkaç dakika sakince oturun. Şimdi kendinizi nasıl hissediyorsunuz?<br />
<br />
* Hobilerinizi günlük hayatınıza dahil edin<br />
Sevdiğiniz işlerle uğraşmak stresi azaltmanıza yardımcı olacaktır. Nelerden hoşlandığınıza karar verin ve bu şeyleri düzenli olarak yapmaya çalışın.<br />
<br />
* Küçük egzersizleri hayatınıza katın<br />
Daha önce düzenli egzersiz yapmadıysanız yavaş yavaş başlayıp giderek seviyesini arttırabilirsiniz. Egzersize, arabanızı gideceğiniz yerin uzağına park etmekle, asansöre binmek yerine merdivenleri kullanmakla başlayabilirsiniz.<br />
<br />
* Yaşamınızı daha aktif bir hale getirin<br />
Evde bahçe veya ev işleri ile uğraşın. Kısa bir yürüyüş bile stresle baş etmenizde oldukça yardımcı olacaktır. Daha aktif olmak için neler yapabileceğinizin listesini yapın. Her hafta veya iki haftada bir listenize yeni şeyler ekleyin.<br />
<br />
<br />
<strong></strong><strong></strong><br />
<strong></strong><br />
<strong>Zeki ve Başarılıların Hastalığı; Panik Atak</strong>Gittikçe zorlaşan hayat şartları, yaşanan yoğun stres ve benzeri birçok olumsuzluk ile ortaya çıkabilen “panik atak”, çağın hastalığı haline geliyor. Hastalığı “Akut ve ani olarak gelişen yoğun korku ve anksiyete nöbeti” olarak tanımlayan Reem Nöroloji Merkezi kurucularından Doktor Mehmet Yavuz, panik atak hastalarının endişe ve panik dolu yaşamlarını, tedavi yöntemlerini, alınması gereken tedbirleri şöyle anlatıyor. Hastalığın beynin kişiye kötü bir şakası olduğunu belirten Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz, atak esnasında kişinin, öleceğini ya da çıldıracağını düşünerek panik havası ile ne yapacağını şaşırdığını vurguluyor. Beyin henüz belirlenemeyen bir sebepten dolayı vücuda acil hastalık alarmı veriyor, bu andan itibaren vücudun tüm organları aslında mevcut olmayan bu hastalığa karşı savunmaya geçiyor. Panik atak rahatsızlığında kişi çoğunlukla kardiyovasküler rahatsızlıklar, felç ve beyin kanaması gibi beyin hastalıkları, mide kanaması, bulaşıcı hastalıklar gibi durumlar ile karşılaştığını düşünüyor.<br />
<br />
Dr. Mehmet Yavuz panik atakla ilgili şu örneği veriyor: “Diyelim ki, beyin kalp krizi alarmı verdi. Bu durumda nabız hızlanır, tansiyonda iniş çıkışlar (daha ziyade yükselme) yaşanır, terleme olur, kana geçen fazla miktarda adrenalinden dolayı ısı derecesi düşer, el ve kollarda uyuşmalar olur, vücut beyinden gelen alarma karşı üst düzey savunmaya geçer. Böylece kalp krizi geçirdiğini sanan birey, yaşadığı yoğun ölüm korkusu ile kendini en yakın sağlık merkezine zor atar. Ancak hastanedeki tüm tetkikler kalp krizinin olmadığını gösterir. Kişi bununla da yetinmez olası tüm araştırmaları farklı sağlık merkezlerinde tekrar yaptırır. Hiçbirinde sonuç farklı değildir. Tüm doktorlar kalp yönünden sağlam raporu vermesine rağmen, bilinmeyen bir zamanda yine aynı sendrom yaşanır. Kişi her defasında “Ya gerçek kalp krizi yaşıyorsam…” şüphesi ile yine hastanelere koşar. Bu durum böyle yaşanır durur.” <br />
<br />
Araştırmalar sonucunda bu rahatsızlığa yakalanan kişilerin çoğunluğunun zeki, mesleklerinde başarılı, iş-güç sahibi kimseler olduğunu belirten Dr. Yavuz, bu kişilerin genelde hassas, kendilerine ve çevrelerine önem veren, dostluklara değer veren tipler olduğunu vurguladı. Dr. Yavuz, dolayısıyla panik atağın, kişilik zayıflığından kaynaklanmadığını ve kendi iradesi ile üstesinden gelebileceği bir durum olmadığının da altını çiziyor.<br />
<br />
Panik atak hastasının yaşadığı zorluklar<br />
<br />
Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz, insanın bu rahatsızlık süresinde yaşadığı zorluklardan şöyle bahsediyor: “Normalde insan bir kez ölümü yaşar ve hayat biter. Ancak panik atak hastaları için durum böyle değildir. Onlar her atakta bir defa ölürler. Panik atak hastaları, birçok hekim farkında olmasa da aslında tedavi açısından en öncelikli hastalardır. Atak esnasında panik halinde en yakın sağlık kurumuna koşarlar. Hatta atak gelir de müdahale yapılamaz korkusu ile hastanelerden çok uzaklaşmamaya çalışırlar. Hayat tarzlarını her an hastaneye ulaşacak şekilde programlarlar. Atak olarak hissettikleri belirtilerin psikolojik olduğunu ve aslında gerçekten o hastalığın olmadığını düşünselerde, kendilerini ikna edemezler. Bu konuda çevrenin telkinleri de çok etkili olmaz. Kişi, her atak olduğunda hissettiği hastalığı, tüm gerçekliği ile vücudunun tüm sistemleri ile belirtileri yaşar. <br />
<br />
Panik atak nasıl tedavi edilir? <br />
<br />
Panik atak tedavisinde ilaç tedavisi, psikoterapi ve TMS uygulamaları, başlıca tedavi seçenekleridir. <br />
<br />
• Uzun soluklu olan panik atak tedavisinde ilaçlar yaklaşık 2 hafta sonrasında etkisini göstermeye başlar. Bu sebeple tedavide sabır en önemli unsurdur. Hastaların ilaç tedavisini iyileştiklerini düşünerek yarım bırakmamaları da oldukça önemlidir.<br />
<br />
• Ağır vakalarda ilaç tedavisinin yanı sıra psikolojik destek ve psikoterapi de uygulanabilir. Psikoterapi de hasta da panik atağa neden olan etkenlerin telkin yoluyla ortadan kaldırılması esasına dayanır. Hastaya panik atakla baş etme mekanizmaları öğretilir. Atağı yatıştıracak nefes alıp verme teknikleri öğretilir.<br />
<br />
• Özellikle ilaçlara cevap vermeyen ya da tam düzelmeyen hastalarda TMS seansları denenebilir. Manyetik stimülasyonla, depresyon ve panik atak merkezi resetlenerek temelden tedavi imkânları araştırılır. Bu tedavinin bilinen herhangi bir yan etkisi yoktur. Her yaşta hastaya uygulanabilir. Hamile bayanlar gönül rahatlığı ile TMS tedavisi görebilirler. Antidepresanlar gibi kilo aldırıcı yan etkileri olmaz.<br />
<strong></strong><br />
<strong></strong><br />
<strong>Hava Durumundan Etkilenir miyiz?</strong><br />
<br />
Düşen hava sıcaklıkları vücudunuzun kışa adapte olmasını sağlarken, belki de siz fark etmeden ruh halinizi de etkiliyor. Bazı baş ağrısı ve ağrı türlerinin ve bazı dolaşım sorunlarının zaman zaman hava koşullarıyla ilgili olduğuna aslında kuşku yok. Vücudumuzun atmosferik olaylara tepki gösterdiği biliniyor. Yağmur yahut güneş, sıcak yahut soğuk, organizma sürekli olarak sıcaklık, nem ve hava basıncı değişimlerine göre kendini ayarlamak zorunda. Tabii ki bu bilincimizin dışında cereyan eden bir ayarlama durumudur ve biz bunu hissetmeyiz.<br />
<br />
<br />
<br />
Ani hava değişikliği vücutta nelere yol açar?<br />
<br />
<br />
<br />
Hava değişimlerinin etkisi kişiye göre değişebilir:<br />
<br />
* Depresyon<br />
<br />
* Belirgin endişe hali, aşırı duygusal hassaslık ve sinirlilik<br />
<br />
* Olağan aktivitelere karşı ilgi azalması<br />
<br />
* Yorgunluk<br />
<br />
* Kas, baş ve eklem ağrıları dahil soğuk algınlığına benzer belirtiler<br />
<br />
* Uyku düzeninde değişme (uykuya dalma ve uyuma problemleri veya çok uyuma)<br />
<br />
* İştah değişimleri (aşırı yeme, iştahsızlık veya belirli gıdalara aşırı istek duyma),<br />
<br />
<br />
<br />
Kadınlar daha hassas<br />
<br />
<br />
<br />
Bazı kişiler ve özellikle kadınlar, hava durumundaki değişimlere karşı başkalarından daha duyarlıdır. Kadınlarda yapılan bazı araştırmalarda birçoğunun genel olarak yazın kendilerini daha iyi hissettikleri, kışın daha kötü hissettikleri tespit edilmiş.<br />
<br />
Işığın duygu durumu ve depresyon üzerindeki etkisine ek olarak yaz aylarında kadınların dışarıda daha çok vakit geçirmeleri ve fiziksel egzersiz yapmaları da bu durumu kısmen açıklayabilir. Mevsimle ilişkili duygu durumu değişimleri, hormonlar ve biyoritm arasındaki bağlantılar araştırıcıların ilgisini çekiyor. Aradaki bağlantının biyolojik bir anlamı olabilir, çünkü dişilik hormonları olan östrojen ve progesteron dalgalanmalarının sirkadyan (günlük) biyoritmleri etkilediği biliniyor. Bu, kişinin östrojene veya progesterona karşı ne kadar duyarlı olduğuyla da ilgili bir konu.<br />
<br />
Yakınmalar artabilir<br />
<br />
<br />
<br />
Hava şartlarındaki değişim ne kadar ani ve hızlı ise duyarlı kişilerin yakınmaları da o kadar artar. Organizma hava kütlesindeki ani değişimlere yeterince hızlı ayak uyduramayabilir. Söz gelimi tansiyonu düşük olan kişilerde kan dolaşımı aksayabilir.<br />
<br />
Astımlı ya da eklem hastalıkları olan kişiler havadan en çok yakınan hastalar arasındadır. Soğuk havalarda solunum güçlüğü veya eklem ağrıları gibi semptomlar şiddetlenebilir. Alçak basınç vücut üzerinde genellikle olumsuz etki yaparken kararlı bir yüksek basınçta şikâyetler ortadan kalkabilir. Ancak yüksek basınca rağmen hava çok sıcak ya da çok soğuksa vücut yine yüklenebilir. Bu bakımdan, vücut üzerinde en olumlu etki yapan havalar ilkbahar ve sonbahar aylarındaki yüksek basınçtır.<br />
<br />
<br />
<br />
Her gün yarım saat yürüyüş<br />
<br />
<br />
<br />
Havadaki değişimlere duyarlı olanlara vücutlarını bu olaya karşı daha dayanıklı kılmak için, fırtınalı ve yağışlı havalar dışında, her gün temiz havada yarım saat yürüyüş yapmaları öneriliyor. Böylece organizma sıcaklık ve basınç değişimlerine uyum sağlamayı ve denge kurmayı tekrar öğreniyor.<br />
<br />
<br />
<br />
Egzersiz ve aktif yaşam, hormon döngüsüyle bağlantılı olan depresif semptomların giderilmesine yardımcı olabilir.<br />
<br />
Duş almak ve masajla dolaşımı uyarmak da hava değişimlerine karşı duyarlı olanlara yardımcı olabilir. Yoga ve meditasyon, sağlıklı bir diyet ve düzenli uyku, stresi azaltan ve vücudun hava değişimlerine karşı direncini artıran önlemler.<br />
<br />
<br />
<br />
Küresel ısınmanın kaçınılmaz sonuçları olacak<br />
<br />
<br />
<br />
Dünyanın yaşadığı küresel iklim değişimlerinin insan sağlığı üzerindeki etkileri bugün üzerinde önemle durulan bir konu. Gelecekte yağmurların mı artacağı yoksa daha kuru ve hızla değişen hava şartlarıyla mı karşı karşıya kalacağımızı bugünden kestirmek oldukça güç. Ne var ki uzmanlara göre yaz aylarında bundan böyle sıcaklıkların daha yüksek seyretmesi ve sıcak mevsimlerin uzun sürmesi muhtemel değişiklikler arasında.<br />
<br />
<br />
<br />
Bu da adaptasyonu iyi olmayan kişileri, özellikle yaşlıları, kalp ve damar hastalıkları olanları etkileyebilir. İklim değişikliğine bağlı olarak ortalama sıcaklıkların yükselmesiyle birlikte, bazı tropikal hastalıkları taşıyan sinek türleri gibi canlıların yol açtığı hastalıklarla da iklimi ısınmış bölgelerde karşılaşmak da olası. Artan hava sıcaklıkları nedeniyle alerjik kişiler de gelecekte yıl boyunca daha uzun süre polene maruz kalacaklar, zira polenlerin havada bulunma zamanı uzayacak. Sıcak ülkelerde yetişen bazı bitki türlerinin ısınan iklim sayesinde yeni ülkelere yayılması da alerji şikayetlerini etkileyebilecek.<br />
<br />
<br />
<br />
Dr. Hasan İnselUnknownnoreply@blogger.com0